Meteoroloji Genel Müdürlüðü verilerinden derlenen bilgilere göre, Marmara'da haziran yaðýþlarýnýn 1991 ile 2020 yýllarý arasýný kapsayan dönemine ait ortalamasý 41,5 milimetre olarak belirlendi.
Bölgeye geçen yýl haziranda 42,6 milimetre, bu yýlýn ayný döneminde ise 3,4 milimetre yaðýþ düþtü.
Böylece bölgedeki haziran yaðýþlarý, uzun yýllar ortalamasý ile geçen yýlýn ayný dönemine kýyasla yüzde 92 azaldý.
Hazirandaki yaðýþlarda Kýrklareli hariç Marmara'nýn tamamýnda yüzde 60'a varan azalma tespit edildi.
Bu ayda son 21 yýlýn en düþük yaðýþlarý kaydedilirken Çanakkale'de yaðýþlarýn haziranda yüzde 98 azaldýðý belirlendi.
Bilecik, Bursa, Çanakkale, Edirne, Kocaeli ve Yalova'da son 64 yýlýn, Ýstanbul'da ise son 21 yýlýn en düþük yaðýþlarý haziranda meydana geldi.
Ýstanbul Aydýn Üniversitesi Öðretim Üyesi ve meteoroloji uzmaný Dr. Güven Özdemir, AA muhabirine yaptýðý açýklamada, Türkiye'de haziranda yaðýþlarýn azaldýðýný söyledi.
Bu ayda, Türkiye'de yaðýþlarýn en çok Marmara Bölgesi'nde azaldýðýný belirten Özdemir, "Marmara Bölgesi haziranda yüksek basýncýn etkisi altýnda kaldý. Bu durum küresel iklim deðiþikliðine de baðlý olarak yaðýþlarý azalttý. Marmara'da haziranda yaðýþlar normaline ve geçen yýlýn ayný dönemine göre yüzde 92 azaldý." dedi.
Özdemir, temmuz ayýnda da yaðýþlarýn az olduðuna dikkati çekerek, bu durumun barajlardaki su doluluk seviyesini olumsuz etkilediðini, barajlardaki oranýnýn yüzde 65'in altýna düþtüðünü, bunun için þimdiden tedbir almak gerektiðini vurguladý.
"SERA GAZLARINDAKÝ ARTIÞ SICAKLIKLARI ARTTIRIYOR"
Haziran ayýnda Marmara Bölgesi'ndeki bazý illerde yaðýþlarýn oldukça azaldýðýnýn altýný çizen Özdemir, "Özellikle Bursa, Çanakkale, Edirne, Kocaeli ve Yalova'da son 64 yýlýn en düþük yaðýþlarý yaþandý. Ýstanbul'da son 21 yýlýn en düþük yaðýþ ortalamasý haziranda kayýtlara geçti. Bu durum endiþe verici." diye konuþtu.
Özdemir, sera gazlarýndaki artýþýn sýcaklýklarý yükselttiðini aktararak, bunun en büyük nedeninin ise insan faaliyetleri olduðunu kaydetti.
Hava sýcaklýklarýnýn anormal derece artýþ göstermesi ve devamlý yükseliþ eðiliminde olmasýnýn yaðýþ dengesini de önemli ölçüde bozduðuna iþaret eden Özdemir, "Bir anlamda yaðýþ azlýðý, buna baðlý olarak kuraklýðýn ön planda olduðu görülüyor. Yani yaðýþ azlýðýnýn yaný sýra sonraki yýllarda telafisi olmayan yaðýþ deðiþkenliðinde yýldan yýla azalým hakim oldu. Yazýn yaðýþlarýn azalmasý kuraklýðýn en büyük göstergesi." ifadelerini kullandý.
Özdemir, dünya su döngüsünün deðiþtiðini, yüksek sýcaklýklarýn buharlaþmayý artýrdýðýný dile getirerek, sýcaklýðýn aþýrý yükseldiðinde havanýn daha çok su tutabildiðini, artan buharlaþmanýn yer küredeki kuraklýk ve yoðun fýrtýnalarýn çoðalmasýnýn en önemli nedenlerinden olacaðýný sözlerine ekledi.