''Osmanlý'nýn 70-80 bin þehit vererek aldýðý adayý, Türkiye'nin elinden alamazsýnýz''

Cumhurbaþkaný Tatar, Kütahya Dumlupýnar Üniversitesi (DPÜ) Ýktisadi ve Ýdari Bilimler Fakültesi'nde düzenlenen "Geçmiþten Günümüze Kýbrýs Türkü'nün Adadaki Varoluþ Mücadelesi" baþlýklý konferansta deðerlendirmelerde bulundu.

Doðduðu yýllarda Kýbrýs Adasý'nýn Yunanistan'a baðlanmasý için çalýþýldýðýný belirten Tatar, hayatýnýn buna karþý bir mücadele içinde geçtiðini anlattý.

Kýbrýs için binlerce þehit verildiðini belirten Tatar, Kýbrýs Türklerinin, Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliðindeki kurtuluþ mücadelesinden ilham aldýðýný dile getirdi.

Tatar, sözlerini þöyle sürdürdü:

"Ýngilizler kiraladýðý Kýbrýs Adasý'ný Birinci Dünya Savaþý'ný gerekçe göstererek gasbediyor, Lozan'da da Kýbrýs maalesef Misakýmilli'nin dýþýnda kalýyor. Bütün bu geliþmelere baktýðýmýzda Kýbrýs'taki Türk varlýðý tehlikeye girmiþ ancak Kýbrýs Türk halký hiçbir zaman bundan yýlmamýþtýr. Her zaman Türkiye yanýmýzda oldu, Türkiye en zorlu günlerinde Kýbrýs Türk halkýnýn yanýnda olmuþ, her türlü desteði vermiþtir. Kýbrýs'ta Türkler hiçbir zaman Rumlarýn yönetimi, otoritesi altýnda yaþamamýþlar. Osmanlý döneminde atalarýmýz orayý 300 yýl kadar yönettikten sonra Ýngilizlerin gelmesi ve 1960'ta ortaklýk cumhuriyeti... Ortaklýk cumhuriyetinin kurulmasýnda merhum Baþbakan Adnan Menderes ve Dýþiþleri Bakaný Fatin Rüþtü Zorlu'nun büyük katkýlarý olmuþtur. Onlarý da yad etmek istiyorum çünkü iþin detayýna baktýðýnýzda 1955'li yýllarda EOKA hareketi Kýbrýs'ýn Yunanistan'a baðlanmasý için Türklerle çatýþmaya girerler. Bizim Türk Mukavemet Teþkilatý, Dr. Fazýl Küçük, Rauf Denktaþ ve onlarýn tabii ki arkadaþlarý direnmeye devam etmiþ."

1960'ta Türkiye'nin de desteðiyle yapýlan garanti anlaþmalarýnýn kendilerini 1974'e kadar getirebildiðini anýmsatan Tatar, Türk askerleri ve Kýbrýslý mücahitlerin beraber savaþýp þehit düþtüklerini kaydetti.

Cumhurbaþkaný Tatar, 1974'te dönemin Baþbakaný Bülent Ecevit ve Baþbakan Yardýmcýsý Necmettin Erbakan'ýn giriþimleriyle Türk askerinin Kýbrýs'a girdiðini ve iki bölgeliliðin tescillendiðini hatýrlattý.

Kýbrýs için federasyon modelli yönetimin ortaya çýktýðýný belirten Tatar, "Bizim siyasetimizin temel taþý hiçbir zaman bunu nüfusa dayandýrmak deðil, tamamýyla Kýbrýs'ta iki ayrý halkýn olduðu gerekçesiyle Kýbrýs'ýn ortak ve dolayýsýyla eþit hak sahibi olan Kýbrýs Türk halkýnýn da en az Rumlar kadar haklarýnýn olduðu Kýbrýs cumhuriyetindeki haklarýmýz ve haliyle hiçbir zaman bizlerin Rumlarýn esareti altýna girmeyeceðimiz. Çünkü netice itibarýyla bizim de arkamýzda Türkiye var. Esas itibarýyla bizim þu anda ortaya koyduðumuz siyaset ve anlayýþ budur." deðerlendirmesini yaptý.

Osmanlý'nýn 1571'den 1878'e kadar Kýbrýs'ý elinde tuttuðunu dile getiren Tatar, þöyle konuþtu:

"Osmanlý'nýn 70-80 bin þehit vererek aldýðý adayý siz bu þekilde Türkiye'nin elinden gasbedeceksiniz, hangi vicdan buna müsaade eder? Kýbrýs meselesi büyük bir meseledir, Türkiye'nin Türklük dünyasýnýn bir meselesidir. Kýbrýs Türk halkýnýn her türlü haksýzlýða, soykýrýma, esarete karþý direnci, Türkiye'nin fedakarlýklarý, þehitlerimiz, ödediðimiz bedeller, özveriler her þeyiyle 1974'e kadar direnebilmemiz, 1974'te Türk askerinin garantörlük haklarýna baðlý olarak hukuki bir zeminde Kýbrýs'a çýkmasý, ondan sonra oluþan yeni dengeler ama hala daha federasyon hala daha Kýbrýs Türk halkýnýn Türkiye ile baðlarýnýn kopartýlmasý ve bizleri tehlikeli bir maceraya sürükleme gayretleri..."

DPÜ Rektörü Prof. Dr. Kazým Uysal, Tatar'a DPÜ Senatosunca verilen "fahri doktora" belgesini takdim ederek cübbesini giydirdi.

Programa, Kütahya Valisi Ali Çelik, AK Parti Kütahya Milletvekili Ceyda Çetin Erenler, MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaþ, Kütahya Belediye Baþkaný Alim Iþýk, Kütahya Saðlýk Bilimleri Rektörü Prof. Dr. Vural Kavuncu, kent protokolü, akademisyenler ve öðrenciler katýldý.