ANKARA (CİHAN) 2.11.2012 11:15 - Güncelleme:
'Özal yaşamasın diye tedbir almışlar'
Ölümü şüpheli bulunarak mezarı açılan 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'dan alınan örneklerde yapılan analizlerde yüksek miktarda etkili bir zehir olan 'striknin kreatin' maddesi belirlendiğinin öne sürülmesi tartışmaları da beraberinde getirdi. Özal döneminin Sağlık Bakanı Halil Şıvgın, Özal'ın ölümünün normal olmadığını, bir anormallik olduğunu belirterek 'Yaşamasın, yaşatılmasın için tedbir almışlar; yaşaması için tedbir yok.' dedi.
ABONE OL
Cihan Haber Ajansı (Cihan)'na konuşan Şıvgın, son gelişmeleri değerlendirdi. Daha ilk günden itibaren Özal'ın ölümünün normal olmadığını, bir anormallik olduğunu, bu anormalliklerde de ihmallerin olduğunu sıraladığını hatırlatan Şıvgın, hatta bununla ilgili bir dergi çıkardığını ve bunları yayımladığını anlattı.
Özal'ın kriz geçirdiğinin söylendiğini dile getiren Şıvgın, şöyle devam etti: "Kriz geçirdiğinde Köşk'te bir doktor olması gerekiyor, ama yok. İlk müdahaleyi bir yaveri yapıyor. İkincisi; hastaneye kaldırmak lazım, ambulans, tam donanımlı ambulans, o yok. 1975'lerden kalma, kıytırık bir araba. Ambulans demeye bin şahit; onla götürüyorlar. Üçüncüsü en yakın hastaneye götürülmesi lazım, bir kriz geçirmişse çünkü vakit çok önemli. En uzak hastaneyi seçiyorlar, Gülhane Askeri Tıp Akademisi'ne gidiyorlar. Yolda değiştiriyorlar Hacettepe'ye yöneliyorlar. Hacettepe'de acile direkt girmiyorlar, hastane çevresini dolaşıyorlar, 5- 6 dakika geziyorlar. Bunlara ben ihmal derim. Bunlarda kasıt var mı yok mu; araştırılsın. Bunlar araştırılmadı. Güldü geçtiler. Komplo teorileri dediler. Sonra aile zehirlendi iddiasıyla ortaya çıktı."
Mezarın açılmasına ailenin itiraz ettiğini hatırlatan Şıvgın, iddiaların yeni olduğunu belirterek, raporun açıklanmasının beklenmesi gerektiğini vurguladı. "Daha çok şaşırtıcı şeylerle karşılaşabiliriz. Çok şaşıracağımız şeyler olabilir." diyen Şıvgın, ihmallere bakıldığında Özal'ın yaşamaması, yaşatılmaması için tedbirler alındığını, yaşaması için tedbir alınmadığının altını çizdi.
'Özal'ı kimler öldürmüş olabilir?' yönündeki bir soruya ise Şıvgın, "Türkiye'nin büyümesini istemeyen içerde ve dışarıda güçler var. Bu güçler zaten Özal'a bir suikast yaptılar, başaramadılar. Suikasttan sonra da başka denemeleri, başka çalışmaları oldu. Ama şu anda geldiğimiz nokta netleşirse tablo ortaya çıkacak. Henüz erken, rapor bir yayınlansın. Rapor Türkiye'nin gündemine çok değişik şeyleri getirebilir. Tartışmalar boyut değiştirebilir. Farklı şeyler çıkabilir. Ortada şu an tam bir rapor yok. Rapor somut olarak ortaya konsun, ona göre tartışalım." karşılığını verdi.
Özal'ın kriz geçirdiğinin söylendiğini dile getiren Şıvgın, şöyle devam etti: "Kriz geçirdiğinde Köşk'te bir doktor olması gerekiyor, ama yok. İlk müdahaleyi bir yaveri yapıyor. İkincisi; hastaneye kaldırmak lazım, ambulans, tam donanımlı ambulans, o yok. 1975'lerden kalma, kıytırık bir araba. Ambulans demeye bin şahit; onla götürüyorlar. Üçüncüsü en yakın hastaneye götürülmesi lazım, bir kriz geçirmişse çünkü vakit çok önemli. En uzak hastaneyi seçiyorlar, Gülhane Askeri Tıp Akademisi'ne gidiyorlar. Yolda değiştiriyorlar Hacettepe'ye yöneliyorlar. Hacettepe'de acile direkt girmiyorlar, hastane çevresini dolaşıyorlar, 5- 6 dakika geziyorlar. Bunlara ben ihmal derim. Bunlarda kasıt var mı yok mu; araştırılsın. Bunlar araştırılmadı. Güldü geçtiler. Komplo teorileri dediler. Sonra aile zehirlendi iddiasıyla ortaya çıktı."
Mezarın açılmasına ailenin itiraz ettiğini hatırlatan Şıvgın, iddiaların yeni olduğunu belirterek, raporun açıklanmasının beklenmesi gerektiğini vurguladı. "Daha çok şaşırtıcı şeylerle karşılaşabiliriz. Çok şaşıracağımız şeyler olabilir." diyen Şıvgın, ihmallere bakıldığında Özal'ın yaşamaması, yaşatılmaması için tedbirler alındığını, yaşaması için tedbir alınmadığının altını çizdi.
'Özal'ı kimler öldürmüş olabilir?' yönündeki bir soruya ise Şıvgın, "Türkiye'nin büyümesini istemeyen içerde ve dışarıda güçler var. Bu güçler zaten Özal'a bir suikast yaptılar, başaramadılar. Suikasttan sonra da başka denemeleri, başka çalışmaları oldu. Ama şu anda geldiğimiz nokta netleşirse tablo ortaya çıkacak. Henüz erken, rapor bir yayınlansın. Rapor Türkiye'nin gündemine çok değişik şeyleri getirebilir. Tartışmalar boyut değiştirebilir. Farklı şeyler çıkabilir. Ortada şu an tam bir rapor yok. Rapor somut olarak ortaya konsun, ona göre tartışalım." karşılığını verdi.
