Ravza Kavakcý Kan: Boðaziçi'nde yaþananlar bana Gezi'yi hatýrlattý... Mesele aðaçtan fazlasýydý
ABONE OL

AK Parti Ýstanbul Milletvekili Dr. Ravza Kavakcý Kan, 24 TV'de yayýnlanan 'Arafta Sorular' programýnda Star yazarý Esra Elönü'nün sorularýný yanýtladý. Ravza Kavakçý Kan, hakkýndaki iddialar ve Elönü'nün 'Arafta Sorularý'na yanýt verdi...

Esra Elönü (EE): Ravza Kavakcý Kan; arafta mý?

Ravza Kavakçý Kan (RKK): Daha önceki cevabýmla þimdiki cevabým deðiþmedi maalesef. Çok sýkýcý olacak ama. Yani dünya hayatýnda araftayýz hepimiz ama istikametim belli, hedefim belli ama araftayým. Çünkü dünyadayým.

EE: Bunu açalým. Ravza Kavakcý Kan kendi ruhuyla mesleði arasýnda 'iki arada bir derede'lik yaþadý mý?

RKK: Tabi hem meslek hem de þu anda yapmakta olduðum görev. Milletvekilliðini ben bir meslek olarak saymýyorum. Ama þu anki görevimden dolayý arada derede hissediyorum. Birkaç kere düþünmem gerektiðini, daha fazla vebal ve sorumluluk taþýdýðýmý, ahiret yolunda iþimin zor olacaðýný, hesap gününün benim için farklý pozisyonlardakilere nazaran daha zor olacaðýnýn bilincindeyim. Onun için iki arada bir derede kalýyorum.

EE: Siyasetçilere soruyorum. Onlarý size þikayet edeyim. Hepiniz arafta deðilsiniz. Bu acaba öyle olmak zorunda olmak mý? Veya illa ki oluyordur… Gelgitleriniz mutlaka oluyordur. Kendinizi tutmalarýnýz… Günlük hayatta nasýlsýnýzdýr?

RKK: Vazifem dolayýsýyla normal bir hayatýn ne olduðunu çok iyi bilmiyorum. Ben kendimi az zamanlý anne, az zamanlý eþ, az zamanlý evlat… Hayatýmdaki her þey az zamanlý ama milletvekilliði tam zamanlý olarak görüyorum. Her bir hadise olduðunda sýradan bir vatandaþ sýfatýmla veya milletvekilliðimden önceki reaksiyonumla þu anki farklý olur. Bir adým atacaðýnýz bir söz söyleyeceðiniz zamanda…

EE: Öfkeli misiniz?

RKK:Çok öfkeli bir insan deðilim ama sinirlendiðim zaman baya bir sinirli oluyorum. Belilri þeyler var tahammül edemeðim… Haksýzlýk, saygýsýzlýk.. O zaman sakinleþtirmem gerekiyor kendimi veya çevremdekilerin desteðini istiyorum. Mecliste özellikle HDP’li milletvekillerinin konuþmalarý beni çok sakinden çok öfkeliye 3 saniyede çýkartabiliyor.

EE: Konuþma sýrasýnda, kürsüye çýktýðýnýzda mý?

RKK: Tabi orada ben konuþurken ya da kendileri konuþurken mümkün olduðu kadar biz iktidar partisi olarak Meclis Genel Kurulu’nda sükûneti saðlamaya çalýþýyoruz. Ýþimiz var. Kanun geçirmemiz var. Ama bazen zorlanýyorum. Orada iþte baya sorun oluyor.

EE: En son ne zaman yanlýþ anlaþýldýnýz?

RKK: Her zaman doðru anlamak isteyen doðru anlýyor. Yanlýþ anlamak isteyen yanlýþ anlýyor.

EE: Kendinizi anlatmak istiyor musunuz? Yoksa içinize mi kapanýyorsunuz.

RKK: Üzerine düþünmedim. Çok zor sorular geldi bana. Hoþ geldin diyecektin bana daha demedin.

EE: Hoþ geldiniz. Bana anlatmak istediklerinizi anlatýn.

RKK: Nasýl bir insansýn? diye soruyorsun ya.. Ýþkolik bir insaným. Belki mükemmeliyetçi.. Onun için çalýþma arkadaþlarým bana çokça sabrediyorlar. Ailem çok sabrediyor. Çok temizliði sevmem ama mecburen yapýyorum Covid sürecinde. Ev hanýmlarýna, annelere saygým bu dönemde katlanarak arttý. Çünkü ne kadar zor olduðunu hatýrladým. Daha önce bahanelerim vardý. Ama Covid sürecinde. Meclis çalýþmalarýna, bütçe görüþmelerinden sonra 26 Ocak’a kadar ara verdik. Yasama faaliyetlerine ara verdik. Teþkilat çalýþmalarý devam ediyor.

EE: Yalnýz bütçe görüþmeleri mükemmeldi.

RKK: Bu sefer bütçe görüþmelerimiz oldukça bereketli geçti.

EE: Müselsel bir muazzamlýk vardý. Hepimizin yaralarý var. Yaralar arasýnda seçim yapamayýz. Seni en çok sarsan yaran, pansuman ettiðin anda bile daha fazla acýtan, üzerini örtsen de en ufak bir rüzgarda daha çok acýtan yaran? O rüzgarý kimler yapýyor?

RKK: Herhalde baþörtüsü yasaðý. Yasak, o süreçte yaþananlar, ablamýn yaþadýklarý, onlarla baðlantýlý olarak itham edilmek, iftiraya uðramak… Ýftira kötü bir þey, iftiraya uðramak kötü bir þey. Bu siyasetçilerin çokça yaþadýðý bir þey. O benim için yara. Ayný þekilde baþkalarýnýn uðradýðý haksýzlýk da ben de ayný hissiyatý uyandýrýyor.

EE: Merve Kavakcý ‘’Ben Allah’a havale ettim’’ demiþti. Siz hesaplaþmanýzý yaptýnýz mý?

RKK: Birebir hesaplaþma demeyelim. Toplumsal hesaplaþmanýn yapýlmadýðýný düþünüyorum.

EE: Birebir hesaplaþmayý neden yapmadýnýz? Hesaplaþma derken göz göze gelme.

RKK: Hesaplaþma derken rövanþist bir hesaplaþma deðil. Meclis Genel Kurulu’nda onu belki yaptým. Türk kadýný kendi mücadelesi sonucu seçme seçilme hakkýný bileðinin hakkýyla kazandýktan seneler sonra seçilme imkaný bulmuþ birisi olarak 7 Haziran 2015’te seçilerek ve 23 Haziran 2015’te Meclis Genel Kurulu’nda yemin ederek o baðlamdaki iyileþme süreci baþlamýþ oldu. Hem bir baþörtülü kadýn olarak hem de milletvekilliði açýsýndan. Benim için o günü yaþamak acýlarýn hafiflemesi, doðrunun tahsis edilmesi, doðruyla devam edilmesi anlamýnda çok önemliydi. Genel manada artýk gerçekten baþörtüsü çok kýymetli bir mücadele, asil bir mücadele.. Bu mücadeleden bahsetmekten ve sadece baþörtüsü konuþmaktan da sýkýlýyor insan.

EE: Baþörtüsü mevzusu taraflarýn maðduriyet malzemesi yapýlmakla itham ediliyor. Ama þu anda en çok kimler konuþuyor?

RKK: Muhalefet konuþuyor. Bu da insaný þaþýrtýyor ve sýkýcý geliyor. 1994’te ÝBB’de ilk çalýþmaya baþladým. Refah Parti’li belediyeler. Ben Bilgisayar Mühendisi olarak Akbil projesinde çalýþýyordum. Ýstanbulkart’ýn öncesinde yaþý müsait olanlar hatýrlar. Dokun geç akbiller vardý. Pil gibi ergonomik bir þeydi. Basýyordun, geçiyordun. Ses çýkarýyordu. Yüz yýl evvelinden bahsediyor gibi. Ben orada ilk çalýþmaya baþladým. Þunun için söylüyorum. 1994’te Refah Parti’li belediyeler iktidara geldiðinde; hepimizin zorla baþýný örtecekler demiþlerdi. Aradan seneler geçti. Refah Partisi kapatýldý. Fazilet Partisi kapatýldý. Ondan sonra tekrar ayný söylemler. Ak Parti iktidara geldiðinde de ayný söylemler oldu. Sayýn Cumhurbaþkanýmýz Ýlk Cumhurbaþkaný olarak seçildiðinde ayný söylem. Yeni bir þeyler üretilse keþke. Hayaller üzerine baþörtülü kadýnlarýn baþörtülü olmayan baský uyguladýðý ya da ayrýmcýlýk uygulayacaðý gibi korku salmaya çalýþan unsurlar tarafýndan tekrar bunlar ortaya çýkartýlýyor. Yani býktýk. Bizim toplumda öyle bir derdimiz yoktu. Ama o zamanki devlet anlayýþý bunu hepimize yaptý. Sadece baþörtülülere deðil, Kürt vatandaþlarýmýza , Alevi vatandaþlarýmýza, Ermeni vatandaþlarýmýza yaptý. Bunlar bizim zenginliklerimiz. Bizi biz yapan þeylere ayrýmcýlýk yapmaya kalkýldý. Bunlarla hiç yüzleþilmedi. Bir kýsmýnýn da ilginç bir þekilde Sayýn Cumhurbaþkanýmýz da ‘Daha önce bu hatalar yapýlmýþtýr’ diyerek devlet olarak milletle hasbihal etti. Ama CHP’de bu sesler yükseliyor. Ýçten ne geleceðini bilmiyoruz. Ýçte sanki hala bu kodlar hakim gibi.

EE: Merve Kavakcý’yý çok seviyorum. Selam olsun. Merve Kavakcý’nýn mücadelesi esnasýndaki insanlarýn ne yaptýðýný merak ediyor musun?

RKK: Devamlý bunun üzerine düþünmüyorum. Ama geçen gün… Meclis’te milletvekilleri vefat edince bize e-mail geliyor. Duyuru amaçlý. Baktým hanýmefendi milletvekili ismi.. Hangi dönem meclisteymiþ. 21. Dönem.. Bir çok insan Meclis’in hangi dönemde olduðunu bilmez. Þu anda 27. Dönemdeyiz. Ama ben 21. Dönemi ezbere biliyorum. Oradaki ‘’Bu kadýna haddini bildirin’’ cümlesi zikredildiðinde, ‘’Ellerim kýzarana kadar alkýþladým’’ diyen insanlar var. Bugün ne düþünüyorlardýr? O hanýmefendi milletvekilliðime sorma imkaným olmadý. Acaba ne hissetti? Sonradan piþman oldu mu? Çünkü olduðunu söyleyenler de vardýr.

EE: Piþman olduðunu söyleyip özür dileyenler oldu mu? Mesela medyadan oldu mu?

RKK: Az da olsa oldu. Ýsim aklýmda deðil. Medyadan olmadý. Þu an demokrat geçinenlerin o zaman yazdýðý yazýlara bakýyorum. Ýnsanlar deðiþebilir ve doðru yolu bulabilir. Allah bilir. Herkes hidayete erebilir. Rabbim herkese hidayet nasip etsin. Ama ben uzak durmaya çalýþýyorum. Bazen seyahatlerde toplantýlarda yan yana oturduðumuz oluyor. Üzülüyorum. Yine insani þeylerden taviz vermem. Selamýmý veririm. Siyasilerden de hesaplaþma olduðunu düþünmüyorum. Olmadý. O dönem yaþananlar bitti. Yasak da kalktý. Biz destekledik. Diyenler. CHP’den ‘Biz kaldýrdýk’ yasaðý diyenler var. Sanki o 411 el kaosa kalktý manþetlerinin.. Gazetecilerden de olmadý. Aklýma gelen yok. O dönemde haftalarca bir linç kampanyasý devam etmiþti.

EE: Orada seni en acýtan manþet neydi?

RKK: Öyle bir hale geliyorsunuz ve bakýyorsunuz. Sayfalarca iftira.. Þimdi þunu duyuyorum ‘Aman sizin de maðduriyetiniz bitmedi.’ Bu maðduriyet deðil. O zaman yaþanmýþ bir hadisedir. Ben sadece Merve Kavakcý’nýn kardeþi olarak söylemiyorum. Benim oy verdiðim bir milletvekiliydi. Bu ülkede bu yaþandý. Bu ülkede hiçbir þey yapýlmadý. Yasaklarýn kalkmasý için sadece Cumhurbaþkanýmýz ve Ak Parti kadrolarý uðraþtý. Allah razý olsun. Bu ülkede önümüzü açan Sayýn Cumhurbaþkanýmýz’dýr. Baþka da kimse deðildir. O zamana kadar engel olanlar özür dilememiþtir. Sadece bu mesele gitsin diye düþünüyorlar. Farklý þeylerle saldýrmaya çalýþýyorlar. Elhamdulillah yara kanamýyor ama derin izleri var. Kabuk da baðlamadý. Biz inanan insanlarýz. Kazan kazan… Musibet geldiði zaman sabreder ve kazanýrsýn. Güzel þeyler olduðu zaman hamd eder kazanýrsýn. Þu anda hamd etme ve uyanýk olma sürecidir.

EE: Seni üzecek bir soru sormayacaðým. Sadece merak ettiðim soru var. Ben biliyorum ama herkes bilsin. Kavakcý ailesinin devletin her yerde olduðu iftirasý var. Aslý ne?

RKK: Benimle ilgili bir çok þey söyleniyor. Merve Kavakcý’nýn kardeþi olmaktan baþka bir özelliði olmayan. Bu arada ben Merve Kavakcý’nýn kardeþi olmaktan çok mutluyum. Türkiye’de baþörtülü olarak o mücadeleyi ilk veren olmayý hiçbir þeye deðiþtirmem. Lisede Ankara Koleji mezunuyuz. Lisede de onun notlarý çok yüksekti. Daha düþük notlarý almayý seçmiþtim kendime. O yüksekleri alýnca azlar bana kalmýþtý. Ýngilizce dersi hariç genelde orta düzeyde notlarý ben alýrdým. Hocalarým da ‘Sen Merve’nin kardeþi misin?’ derdi. Onun notlarý hep 10 üzerinde 10’du. Bu cümle ondan. Uluslararasý alanda da bir çok kiþiyle karþýlaþtýðýmda ilginç þeyler oluyor. Dünya küçük. Bir toplantýya gidiyorum. Bir ülkenin Meclis Baþkaný ‘Sen Merve’nin kardeþi misin?’ diyor. Ablamdan ayrý olarak benim için çok söyleniyor. Ben 1994’te ÝBB’de mühendis kadrosunda baþladým. Akbil projesi üzerinde çalýþtým. Ondan sonra kýzým doðdu. Ýþ hayatýna ara verdim. 2005’te AB Müdürlüðü’nde tekrar çalýþmaya baþladým. AB projesi yürüttüm. ÝBB’nin ilk defa Avrupa’dan fon alan projesini yürüttüm. Ben düz mühendis olarak çalýþtým. Milletvekili olana kadar idari kadroda hiç vazifem olmadý. 1994 – 1995 arasý Akbil Müþteri Hizmetleri Þefliðim var. Onun haricinde hiç idari görevde bulunmadým. Ben milletvekili olmak gibi bir hayalim yoktu. Baþörtülü milletvekili olabileceðiyle ilgili ümidim de yoktu. Bu böyle devam edecek herhalde torunlarým görür diyordum Onun için benim bir talebim yoktu. Uygun görüldü. Büyüklerim tarafýndan baþvurmam istendi. Talip olmadý. Refah Partisi döneminden beri anlayýþýmýz Görev istenmez verilirse yapýlýr. En iyisini yapmaya çalýþýrsýn. Yoksa da istenmez. Benim durumun bu. Ablamýnkiyle alakalý biliyorsunuz 1999 senesinde seçimden birkaç gün sonra o zaman hükümet kurulunca 13 gün için ablamý T.C. Vatandaþlýðýndan çýkardýlar. Türkiye’deki hiçbir çifte vatandaþa uygulanmayan kanunun çekip ona uyguladýlar. Baþka kimseye uygulanmadý. Çünkü çifte vatandaþlýðý destekleyen ve teþvik eden bir ülkeyiz. Almanya’da çifte vatandaþ olmak isteyen vatandaþlarýmýz için uluslararasý hukuka çok uygun olmayan hülleler bile yapýlmýþtýr. Bundan birkaç sene evvel Sn. Binali Yýldýrým baþbakanlýðýnda ablamýn vatandaþlýktan çýkartmayla ilgili kararý iptal edildi. Onun 28 Þubat’ý da bitmiþ oldu. Sonra da uygun görüldü. Þu anda T.C. Büyükelçisi olarak vazife yapýyor. Çok severek yapýyor iþini. Gidenlerden de duyuyorum. Malezya’da oldukça aktifler. Farklý partilerden memnun olduklarýný söyleyenler var. Herhangi bir özel muamele söz konusu deðil ama iþini yapan, elinden geleni yapmaya çalýþan insanlar olarak milletimiz adýna bir þeyler yapmaya çalýþýyoruz. Ýnsanlar her þeyi söylemekte serbestler. Milletvekilliði çok þerefli bir vazife ama veballi. Birçok arkadaþým her partiden söylüyor. Evinize gidemiyorsunuz. Eþimin ameliyatýna geç gitmek zorunda kaldým birkaç yýl önce. Bütün hayatý kaçýrýyorsunuz. Böyle bir bedeli var. Özel hayatýnýz yok. Vebal ve sorumluluk kýsmýnda eþler ve dostlardan dua beklerken çok rahat olduðumuzu söyleyerek eleþtiriyorlar. Bunlarla itham ediliyorsunuz. Üzüyor insaný.

EE: Özeleþtiri yapalým. Sizler önemli görevlerdesiniz. Birçok iftiraya uðruyorsunuz. Baþarýlý insana iftira ve haksýzlýk yapýlýyor. Peki biz birbirimize sahip çýkýyor muyuz? Yani saflarý sadece camide sýklaþtýrmak bize yetiyor mu? Yoksa saflarý sýklaþtýracaðýmýz cephe neresi? Sen ne düþünüyorsun?

RKK: Ben her konuda saflarý sýklaþtýrmamýz gerektiðini düþünüyorum. Bazen bu tip þeyler yoðun oluyor. Bir insan ve kul olarak, bir vatandaþ olarak þunlarý yapmamýz gerektiðini düþünüyorum. Bir haber duyduðumda baþka partiden tanýdýðým biri bile olsa teyit etmek için soruyorum. Siz böyle bir þey söylediniz mi? Eski zamana nazaran hayat çok deðiþti. Konvansiyonel medya yok. Artýk sosyal medya var. Farklý dijital mecralar var. Birdenbire bir sözleniyor, iftira atýlýyor birisine. O daha yanlýþ demeden her yere yayýlýyor. Birçok kiþinin baþýna geliyor. AK Parti’den arkadaþlarýmýzýn baþýna geliyor. Doðru olmadýðýný söyleyemeden yayýlýp gidiyor. Haberin doðruluðu araþtýrýlmýyor. Ve birlik beraberlik her zaman olmayabiliyor. Birlik ve beraberlik olduðunda da mutlu oluyorum. Güzel bir duygu. Bazen de olmuyor. Herkesi de anlayýþla karþýlýyorum. Bazen bir þeyleri desteklemek istiyorsunuz. Ama karþý taraf sizin yüzünüzden saldýrýya uðrar endiþesiyle destekleyemiyorsunuz. Bunlarýn tabi sanal bir alem olduðunu biliyorum. Ama hiç etkilenmiyorum desem doðruyu söylememiþ olurum. Etkiliyor. Hepimizin ailesi ve dostlarý var. Ýftiralarla boþ yere vakit kaybediyoruz. Hem dünya hem de ahiret hayatýnda kendimize sýkýntýlar oluþturuyoruz.

EE: Ýftiralar atýldý. Siz de dava açtýnýz. Komik birþeyler oldu. Bunu anlatýn.

RKK: Birçok siyasetçi hakarete uðruyor maalesef. Eleþtirinin baþýmýn üstünde yeri var. Bazen farklý mecralardan tanýmadýðým insanlardan geliyor. Sosyal medyadan cevap verdiklerim oluyor. Ama hakarete tahammülüm yok. Birçok insanýn yok. O Kadar çok hakaret geliyor ki iftira haberle ilgili. Haber tekzip edildi. Cumhuriyet Gazetesi iki sütundan tekzip yayýnladý. Onun davasý devam ediyor. Ama o süreçte hakaretler yaðmýþ. Burada tekrarlayamayacaðým geçmiþime ve geleceðime dair temenniler ifade eden hoþ olmayan þeyler. Bunlarla alakalý bir þey yapalým mý? Yapmayalým mý? Avukatlarýmla düþündük. Söylenenler çok aðýr þeyler. Bu konuyla ilgili bir þey yapmamanýn da bir vebal olduðuna karar verdik. Hakaretleri eden evinin konforundan insanlarýn gelmiþ ve geçmiþlerine hakaretler yaðdýran insanlarýn bunun bir bedeli olduðunu öðrenmesi lazým. Karþýlýksýz olmadýðýný öðrenmeleri lazým. Bazý çok uç ifadeler taþýyanlarý dava etmeye karar verdik. Bunun da siyasi bir bedeli olduðunu bilerek. Bu mahkemelerden bir tanesinde bir karar geldi. Bir hakime haným bir karar vermiþ. Yapýlan ifadenin ilk manasý TDK’nýn ifade ettiðinden çok daha farklý anlamlar çýktý karþýma. Biz bilmeyiz bu kelimeleri. Temiz dil taraftarý bir aileyiz. Her alanda küfürsüz. Köpekleri çok severim. Köpek tasviri üzerinden bir hakaretin aslýnda köpeklerin bizim çok sevdiðimiz arkadaþlarýmýzý olduðunu, evcil hayvanlarýmýz olduðunu, hayat kurtarýcý olduðunu, polise destek verdiðini, arama kurtarmada destek verdiðini, bir insaný köpekle mukayese etmenin hakaret kabul edilmesinin köpeðe de hakaret olacaðýna dair detaylý bir açýklamayla sanýðý suçsuz bulmuþ. Böyle bir karar geldi .Aslýnda karar ilk geldiðinden ben çok reaksiyon göstermedim. Yani bana 28 Þubat kararlarýný hatýrlattý. Ablamla alakalý ‘hak etmiþtir.’ Kararlarýný…. Bu karikatürleri, bu edepsiz sözleri, bu saygýsýzlýðý hak etmiþtir cümlelerini . Hatta Meclis bahçesinde protesto etmek yasaktýr. Kanuna aykýrýdýr. Orada o dönemin bakan eþlerinin yaptýðý protestoyu baþka bir vatandaþ þikayet ettiðinde Hakim ‘’Ben onlara ceza veremem. Alkýþlarým ben de onlarý’’ diyen hakimler vardý. Benim aklýmýn kodlarý orada kalmýþ herhalde. Ben çok umursamamýþtým. Ama avukatlarýmla birlikte karara itiraz etmeye ve HSK’ya baþvurmaya karar verdik. Böyle bir süreç oldu. Tabi toplumda çok infial oldu. Çok büyük toplumsal bir destek oldu. Ve süreç öyle devam ediyor.

EE: Fikrin kadar CHP’lisin diyeceðimiz Fikri Saðlar yakýn zamanda þöyle bir söz kullandý. ‘’Baþörtülü hakimin beni nasýl yargýlayacaðýyla ilgili þüphem var. ‘’ Ben de buradan mülhem þöyle bir soru sormak istiyorum. Biz de bundan çýkýþla þöyle mi demeliyiz. ‘O hakime hanýmýn baþörtüsüzlüðünü mü konuþalým? O zaman biz bu yargýyý Fikri Bey’in o saçma sözüne mütekabilen nereye koyalým?

RKK: O da bayat bir ifadeydi. Biz bunlarý tartýþtýk. Bir Meclis Baþkaný’nýn eþinin baþörtülü olup olamayacaðýný tartýþýyorduk. Bundan çok deðil 10 sene evvel. Bir Baþbakan’ýn baþörtülü eþi olabilir mi? Eþ kontenjanýndan devlet kademesinde baþörtülü olabilir mi? Ahmet Necdet Sezer insanlarý davet edeceði zaman, özel hayatlarýný gözetlercesine ona göre davetiye gönderiyorlar. Onu bile beceremiyorlar. Eþi baþörtülü olmayanlara da tek davetiye gidiyor. Böyle bir beceriksizlik. Çankaya Köþkü’nde devletin evinde milli günlerde verilecek davetlerde baþörtülü eþler konuþuluyordu. O günlerden bugünlere geldik. Fikri Bey o günlerde kalmýþ. Biz o tartýþmalarý yapalý çok oldu. Söylediði söz kadýna karþý ayrýmcýlýk. Feminist söylemden asla hoþlanmam ama bu kadýna karþý bir ayrýmcýlýk. Erkekler ne olursa olsun, düþüncesi ne olursa olsun çok adil, sadece baþörtülü kadýnlar adil deðil. Biz bunlarý konuþalý çok oldu. Bu karar onun için bana 28 Þubat’ý hatýrlattý. Biri demiþ ki niye hakimin kadýn olduðunu ön plana çýkarýyorsunuz. Kadýnlarýn empati becerileri daha yüksektir. Duygusal zekalarý daha yüksektir. Bu bilimsel olarak kanýtlanmýþ bir gerçek. Bir de bir kadýn böyle bir sözden daha çok rahatsýz olur diye düþündüm. Ben utanýyorum burada tekrarlamaya. Bazen öyle þeyler oluyor ki. Avukata ne demiþler diye soruyorum. Göndermeyelim size diyorlar. Utanýyorum insan olarak okuduðumda. Bir insan bunlarý nasýl zikreder diye utanýyorum. Böyle bir ayrýmcý tutum insaný hayrete düþürüyor. Bir kadýnýn daha duyarlý olmasýný beklerdim. Kadýn hakim olduðunu duyunca daha çok þaþýrdým. Hakareti eden kadýn, uðrayan kadýn, hakim kadýn. Hakim baya bir uðraþmýþ TDK’dan bir þeyler bulmuþ. Ýnsan eþrefi mahlukattýr. Birbirimizi sevmeyebiliriz. Saygýsýzlýk yapmaya hakkýmýz yok. Ben hakime hanýmýn neden böyle bir karar aldýðýný bilmiyorum. Ama ben bu hakareti tüm kadýnlar, baþörtüsüz kadýnlar adýna da kabul etmiyorum.

EE: Programýmýza devam ediyoruz. Reklam arasýndan sonra Ravza ablamýzla. Ravza abla sana Ravza abla dememde sýkýntý olmuyor deðil mi?

RKK: Teyze demediðin sürece problem deðil. Teyze dersen ben giderim (gülüþüyorlar)

EE: Teyze deðilsin ya sen teyze olmazsýn hep böyle kalacaksýn.

RKK: Esra ben onlardan birisi olacaðýmý bilmiyordum bu yaþ problemi olan kiþilerden. Allah herkese hayýrlý uzun ömür versin. O 40’dan sonra söylemekte biraz zorlanýyorum onun için genelde 35. Yaþýmýn 13. Senesindeyim deyip yaþ 35 þiirine bir selam veriyorum. Lütfen hesaplayýp söyleme. Eminim matematiðin çok iyidir, ben rakamý biliyorum. Yarým asra da 2 kaldý.

EE. Ne konuþuyorduk? Dava da kalmýþtýk. En son suçsuz olduðuna karar verildi…

RKK. Evet. Ýstinat mahkemesi var. Ýstinat mahkemesine gideceðiz. Tabi bu karar taraflý bir karar. HSK’ ya da baþvuruda bulunduk, biz hukuk sürecine devam edeceðiz. Baþta söylediðim gibi eleþtiriye eyvallah hakarete hayýr. Kimseye yapýlmasýn.

EE. Bir de þöyle bir þey var ülkede ifade özgürlüðü tartýþýlýyor ama aslýnda insanlarýn istediði þey ifade özgürlüðü deðil hakaret etme özgürlüðü istiyorlar deðil mi?

RKK. Tabi. Orda bir ince çizgi var. Eleþtirebilirsiniz, olumlu olumsu bir þey söyleyebilirsiniz þöyle yapalým diyebilirsiniz, ne kadar güzel. Ama hakaret yani kendini tatmin etmek için baþkalarýna hakaret etmek. Yani mantýðýný çok iyi bilmiyorum yaptýðým bir þey olmadýðý içinde ne mantýkla yapýldýðýný da bilmiyorum. Ne amaçla ne iþe yarar onu da bilmiyorum. Acaba rahatlýk mý? Bir de þöyle bir þey var herhalde bakýlýyor bu belki kumar gibi bir þey görüyorum ve arttýrýyorum diyor. Sen þunu söylemiþsin ben onun daha kötüsünü söyleyeyim. Daha da sýnýrlarý zorlayan ne olabilir? O üzücü bir þey…

EE. Ayný zamanda Ravza abla senin görevin TBMM Uluslararasý…

RKK. Evet, Parlamentolar Arasý Birlik Komisyonu Baþkanýyým Esracým. Bu komisyon 1989 da kurulmuþ. Birleþmiþ milletlerden seneler evvel kurulmuþ, 179 üye ülkesi var ve dünya parlamentolarýnýn bir çatý altýnda temsili. Senede 2 sefer genel kurulu oluyor. Çok güzel bir organizasyon çünkü bütün parlamentolular hem iktidar hem de muhalefetten temsilcilerle orda bir araya geliyorlar, bir çatý altýnda oluyorlar. Farklý ülkelerin ne gündemleri var, ne dertleri var, ne iktidar mücadeleleri var onlarý görmüþ oluyoruz. Heyet olarak orda ülkemizi temsil ediyoruz.

EE. Peki, tamda buna matuf, isabetli bir soru olduðunu düþünüyorum. “Amerika’yý biraz daha karýþtýrýn dibi tutmasýn” dediðimiz oluyor mu? Yani þunu söyleyeceðim þu anda Amerika’nýn iç siyasetteki durumu çok malum oradaki seçimden sonra bir karýþýklýk söz konusu. Þimdi oradan alalým, hem oradaki karýþýklýðý sen bize yorumlar mýsýn? Ondan sonrasý da Türkiye'de kendi içimizde sabah kalktýðýmýzda lütfen iki yüzünüzü de yýkayýn diyeceðimiz siyasilerin ruh hallerini de tahlil eder misiniz?

RKK. Evet, çok güzel bir soru. Amerika’da farklý bir süreç yaþandý. Amerika ne üzerine kurulu;

Amerikan Rüyasý, bir evi bir arabasý olmasý, insanlarýn mutlu bir hayat yaþamasý, dünyevi manada maddi manada birçok insan için birçok fýrsat vermesi. Amerika’nýn tabi ki özelliði dibi tutmasýn diyordun, Amerika için eskiden tencere kelimesi kullanýlýrdý çorba tenceresi halbuki tencereden ziyade sonradan o benzetme uygun görülmediði için salata, karýþýk bir salatanýn içinde diyelim ki farklý þeyler var marul var, zeytin var artýk badem konuyor farklý bir salata… O salatanýn içinde bir çok þey var hepsi kendi özelliðini koruyor ama salata sosundan da almýþ tek baþýna bir badem deðil salatanýn içindeki bir baden olmuþ der gibi. Bir þey var farklý ülkelerden, farklý toplumlardan, farklý göçmen kültürlerinden insanlar Amerika’ya gelip “Amerikalýlýk baþlýðý” altýnda o kocaman salata kâsesinde büyük bir salata kâsesinde var olabiliyorlar, özelliklerinin de kaybetmeden. Yani Amerika öyle “özgürlükler ülkesi” olma iddiasý üzerinden, Amerikan Rüyasý üzerinden herkes için fýrsatlar veriyor iddiasýyla Amerika var olmuþ bir ülke. Trump’ýn seçilmesiyle beraber Amerika’da çok farklý bir süreç oldu. Amerika’da, Amerikan kültüründe, politik olarak doðru konuþmak, siyaseten doðru konuþmak, konuþtuðunu tartarak konuþmak çok önemlidir. Mesela her yerde kadýna karþý ayrýmcýlýk vardýr ama kimse açýk açýk kadýna karþý ayrýmcýlýk yapýyoruz diyemez. Tam tersini söyler. Her yerde siyahilere karþý ayrýmcýlýk hal devam eder, her yerde demiyim de birçok yerde kurumsal manada ýrkçýlýk, ayrýmcýlýk ama bu söylenemez. Trump’ýn seçilmesiyle beraber bu bütün siyaseten söylenmesi uygun olmayan þeyler pat pat söyleyen bir insan geldi. Normalde hep Chicago makinasý derler.  Þikago'dan gelir, Cumhurbaþkanlarý da Amerika’da önemli siyasetçiler Chicago okulundan çýkar. Ama Trump oradan da deðil bir iþ adamý. Son derece aslýnda elitist, zengin. Ama birçok insanýn Amerika’nýn %99'dayýz diyen fakir halkýn da desteðini alýp geldi. Ve pat pat birçok þeyi söyleyen bir lider oldu. Sosyal medyadan, Twitter üzerinden Cumhurbaþkanlýðýný idare eden bir lider oldu. Obama ile Trump arasýnda ya da Müslüman ülkeler açýsýndan çevre ülkeler açýsýndan çok fark var mýydý belki þu fark vardý Obama yapýcam dediði birçok þeyi yapmamýþtý, zulüm yine devam etti. Amerika’nýn yurt dýþýnda, birçok ülkede yaptýðý zulüm o dönemde de devam etti. Trump döneminde belki biraz daha açýktý, açýk ve netti. Bazen saðý solu belli olmuyordu ama bugüne geldik. Neyse. Trump tabi seçimleri kaybettiðinde Amerika’nýn zaten bu seçim sistemi bana orda eðitim belirli dönemlerde eðitim almýþ olmam dolayýsýyla, doktora dolayýsýyla da çalýþma fýrsatý buldum. Çok acayip geliyor, seçicilere üye veriyor insanlar her eyaletin bir oyu var %50den daha fazlasýný alanlar seçicilere kendi adýna temsilci kabul ediliyor. Popüler oyun daha fazlasýný alan Cumhurbaþkaný olamayabiliyor. Birçok örnekte olduðu gibi, bu seferde ayný þey oldu. Tabi Trump’ýn Amerika herkese ders verirken, demokrasi dersleri verirken, Trump karþýtý bir dünyada ki algýyla beraber Trump’ýn seçim neticesini kabul etmemesi, 3 Ocak’ta ilk kongre yemin etmekle beraber hizmete baþladý, temsilciler meclisi ve senato görüþmelerine baþladý, seçim sonucunu onaylayacakken 6 Ocak’ta bir iþgal hareketi oldu. Tabi Amerika bu noktada son derece karizmasý yerle bir oldu. Amerikan Kongresi “terörist” olarak nitelendirilen, ilk defa da bu kadar çabuk, kendi vatandaþýna ve beyaz insanlarý terörist olarak niteleyen bir tavýr alýndý. Böyle bir süreç yaþandý. Türkiye’de bakýyoruz tabi Türkiye’de öncelikle Sayýn Meclis Baþkanýmýzýn, Cumhurbaþkanýmýzýn, Dýþ Ýþleri Bakanlýðýmýzýn yapmýþ olduðu açýklamalar çok net ve bunlarda haberlerde yer aldý. Amerika’nýn herkes için kullandýðý o tepeden dili ayný þekilde yansýtan parlamentolar arasý birlik, AB’de böyle bir açýklama yaptý sonra. Açýk bir süreç oldu. Oda oldukça güzel kendi iðnesini kendine batýrmayý belki öðrenir bundan sonra Amerika diye öyle bir ümide kapýlýyorum, kapýlmak istiyorum. Böyle bir süreç yaþandý. Ýlginç bir süreç. Farklý bir süreç. Bakalým yarýn Amerika’da kongre iþte tekrar aziz sürecini baþlatacak mý ki Trump baþlatýrsa o Biden’ýn göreve baþlamasýný da etkiliyor ertelemiþ oluyor. Böyle bir ilginç süreç. Tabi bizden giden tepkiler çok ilginç. Þöyle bir örnek vermek istiyorum Esra. Birkaç sene evvel Arap Baharý baþladýðýnda o bazý ülkelerde, bazý þehirlerde protestoculara polisin kötü muamelesi ile alakalý Obama’nýn yaptýðý bir konuþmayý o dönemde ayný zamanda Amerika da ………. iþgal et, biz %99uz zengin olan %1 deðiliz asýl olan Amerika’nýn surlarý biziz protestosu esnasýnda polisin protestoculara yaptýðý kötü muamelenin görüntüsünü göstererek Obama’nýn baþka bir ülke için olan konuþmasýný vermiþlerdi. Bu bana onu hatýrlatýyor. Yani baþka ülkede, halbuki Amerikan polisi öyle hani biz polis þiddeti gibi iddialar oluyor siyahilere yaptýklarýndan öncesini söylüyorum. Siyah beyaz tanýmýyor orda da insanlarý kadýn erkek demeden yaþlý demeden yerlerde nasýl sürüklediðinin görüntüleri var. Yani Amerika her zaman bunu yapýyor. Þimdi bakýyoruz birden bire demokrasiye saygýya teþvik etmeler, Boðaziçi Üni. O kadar karmaþýklýklar oluyorken, orda seçilmiþ bir rektöre önceki dönem mesela Kemal Alemdaroðlu’nun eski o rektörün 28 Þubatçý kafatasçýlarýn hiçbiri hesap vermemiþken bu ülkede þimdi ayný sistemle göreve gelmiþ rektörün meþruiyeti tartýþýlýrken bizim arkadaþlarda gelmiþ diyor ki bu protesto, kýnýyoruz olmamasý gerekir Amerika'yý itidale davet ediyoruz. Ýlginç. Ýlginç. Þaþýrmamak lazým ama ben þaþýrýyorum, þaþýrdýðýma da þaþýrýyorum. Öyle bir haleti ruhiye içindeyim. Bilmiyorum anlatabildim mi?

EE. Peki sen Ravza ablacým konu açýlmýþken Boðaziçi Üniversitesindeki bu öðrencilerin, eylemcilerin diyeyim… Nasýl deðerlendiriyorsun bu tutumu? Bir taraftan siyasetçi istemiyoruz derken bir taraftan da oradaki eylemcilerin terör örgütü mensubu olduklarýný içlerinden sadece bir tanesinin öðrenci olduðu da zaten tespit edildi falan filan. Bir taraftan siyasetçi istemiyoruz ama bir taraftan da o eylemcileri gaza getiren bir mobese, militan var. O zaman o siyasi olmuyor mu ?

RKK. Yani bu þey insanýn canýný sýkýyor. Yani uluslararasý alanda yapýlan söylemlerle alakalý da bir þey bu. Benzer bir þey. Bana oluyor sana olmuyor. Hani biz mesela demokrasi istiyoruz yok benim istediðim gibi istiyorum ben bana istiyorum. Ben seçimde çýkarsam sandýktan istiyorum. Yani bu aslýnda Amerika da yaþanan süreçte, ben bunu 10 sene evvel bir konferansta sormuþtum. “ Gezi olaylarýndan sonra çok kýymetli bir akademisyenlerin olduðu bir Bilgi Üniversitesi’nde bir konferansta dedim ki o zaman burada tartýþýlmamýz gereken demokrasi eðer bizim istemediðimiz daha doðrusu sizin istemediðiniz birisini çýkartýrsa sandýktan ne yapacaðýz? Hani Amerika birçok ülkede bunu yapmadý mý? Þimdi mesela her yere demokrasi daðýtan Amerika baþka birisi sosyal medyada paylaþýmda bulunmuþ mesela Mýsýr’a hiçbir þey söylemiyor. Ama baþka ülkelerin demokrasisine müdahale edebiliyor. Yani benim istediðim, benim kabul ettiðim çerçeve mantýðýyla bakýyor. Eðer bir yerde bir þey demokrasi çerçevesinde oluyorsa bir standart varsa, insan dümdüz olmalý. Ona baþka ona baþka olmamalý. Her zaman öyle açýk ve net olmalý, eðilip bükülmemeli. Ama maalesef biz bir bakýyoruz bir orda öyle bir burada böyle yoksa mesela Boðaziçi Üni. Bende yüksek lisansta Boðaziçi Üniversitesindeydim. Birçok alanda çok kýymetli hocalarýn ders verdiði bir üniversite. Demokrat bir üniversite. Gerçi ben gittiðim dönemde de kapýdan giriþte sýkýntýlar yaþanýyordu. Bazý bölümlerde de gerçekten çok zorluk çekenler vardý, baþörtüye hiç tahammül edemeyen hocalar vardý. Onu da biliyorum. Ama üniversiteye dýþardan müdahale edip istemiyoruz, bide rektör hocanýn gençlerle kýsa bir sohbetini gördüm diyor ki “Ben Boðaziçi’ni ilk 5 üniversitenin, dünya sýralamasýnda üst düzeye çýkartmak istiyorum, onlarýn arasýnda olmasýný istiyorum “ diyor “istemiyoruz” diyorlar. Yani bu çocuklar ne istiyor o zaman ? O zaman gitsin. Gidince ne olacak? Onlarýn canýnýn istediði gelene kadar mýzýkçýlýk mý yapacaklar ? Yani tamam beðenebilirsin, beðenemezsin protestonu yaparsýn, tamam gidersin. Ama bu bir protesto deðil. Ayný o manada belki baðlantýyý herkes çok doðru buluyor, bulmuyor bilmiyorum ama Gezideki talepler geldi aklýma. Onlarý hatýrlattý bana. Gezide kimse ilk günler hariç aðaçtan baþka bir þeyden bahsetmedi. Mesele aðaçtan fazlasýydý. Çünkü mesele 3.Havalimanýydý ve açýldý 3.Havalimaný. 3.Köprüde açýldý. Türkiye uzaya Türksat 5A uydusuda gönderdi, uydumuzda var.

EE. Ama mesele Türksat 5A uydusunu Halkalýda bekleyenler varmýþ?

RKK. Ýþte vardýr. Onlar beklemeye devam etsin. Bu insaný gerçekten üzüyor. Birde Esra bizde hepimiz kendimizi geliþtirmek istiyoruz. Ama ayný böyle geri kafalý söylemlerle, yok baþörtülünün kafasý ayný þekilde çalýþýr mý, baþörtülü baþörtüsüz ayný mý? Bu geri kafalý, çað dýþý, irtica ürünü yobazca düþüncelerle karþý karþýya kalýnca… Yeni bir þeyler söyleyemiyorsun. Takýlýp kalýyorsun.

EE. Birde þöyle bir þey var, son zamanlarda bir þey gördüm Ravza abla. Ýsmini vermeyeceðim bir tane sanatçý þöyle bir þey yazmýþ; 20 yýlda naptýnýz ? Sizin sanatçýnýz var mý? Yazarýnýz var mý ? Þairiniz var mý? Sizin þuyunuz var mý, besteciniz var mý? Yani çok enteresan. Niye böyle Ravza abla. Niye biz sürekli savunmadayýz, bu insanlara bir þey ispat etmek zorundayýz? Ben þöyle söyliyeyim inþallah yani kafamda böyle bir þeyde var Yasin Börü’nün filmini çekmek istiyorum. Ben Yasin Börü’nün filmini çekecek olursam o senaryoyu yazarsam senin zaten gözünde bir senarist olmayacaðým. Çünkü sen baþka bir sey arýyorsun bunun altýnda. Dolayýsýyla biz niye bu insanlarýn sürekli sanki bide bunlara bir þey ispat etmek, kendimizi anlatmak, çetele vermek sonra iþte bizim aslýnda þunlarýmýz var. Bu ne kadar enteresan bir þey. Fazla mý ciddiye alýyoruz? Yada ti ye almayý mý bilmiyoruz?

RKK. Hepside olabilir. Bu tabi bizim neslimizin maakesef bir sýkýntýsý. Bir problemi. Duygusal yük diyoruz. Ama gelecek nesiller için ben gençlerle konuþurken çok mutlu oluyorum onlardan enerji alýyorum. Gençler davet ettimi bazen çok terleten sorular da sorduklarý için mutlulukla koþarak gidiyorum. Gençlerin avantajý þu;

Onlarýn önünde çok büyük fýrsatlar var ve önceki nesillerin yaþadýklarý tramvalarý yaþamadýklarý için daha özgürler. O travmalar herhalde bizi bazen geri çekebiliyor. Ama tabi ki en güzeli yapýlabilir. Þeye benzeþiyor biraz, Boðaziçi'nde ilk öyle bir ortamda ders alýrken hocaya sormuþtum. Hocam dedim bu çaðdaþlýk nasýl bir þey dedim. Yani Mozart, Beethoven dinlemekse bende dinliyorum ve seviyorum. Ama bu beni Orhan Gencebay dinleyenden, Müslüm Baba dinleyenden niye üstün kýlýyor? Kim söyledi onlarýn daha farklý olduðunu ? Ya da Klasik Türk Musikisi dinleyenden niye avantajlý oluyorum 3 tane þey biliyorum diye? Batýlý.

EE. Niye siz onu dinleyince elit oluyorsunuz mesela? Çok komik.

RKK. Ben iyi bir opera takipçisiyim mesela ama ayný zamanda Klasik Türk Musikisini de takip ediyorum. Ýkisini de seviyorum. Yani bu neden olamýyor mesela ,yada niye illa da biraz evvel bir kelimeyi yanlýþ yazdým diye Arapça yazmak istediniz herhalde, yani keþke Arapçam iyi olsa da Arapça tweet atabilseydim. Ama o kadar yeterli deðil.

EE. Aslýnda Ravza Haným çok enteresan bir konuya geldik. Bu arada müzikle ilgilendiðini bilmiyordum. Ýyi bir repertuvarýn var anladýðým kadarýyla. Mesela paralel evrende ne söyleyebilirsin batý müzik ilgini bu tarafa koyduðumuz zaman. Orhan Gencebay dinliyorsun.

RKK. Seviyorum. Dede Efendi’nin bazý parçalarý iþte Itri’nin. Bir kýsýmda þöyle Belkýs Özener’i çok severim Belkýs Özener’in benim hayatýmda çok önemli bir yeri vardýr. Kendisiyle tanýþýp, kendisine ifade etmek de mümkün oldu. O Türk filmi þarkýlarýný. Onlar çünkü Doktora çalýþýrken, Tez yazarken gece sabahlara kadar çalýþýrken belirli bir saatte Belkýs Özener, belirli bir saatte enstrümantal, belirli bir saatte daha hard rock türü þeyler, belirli saatte klasik Türk sanat musikisi.

EE. Belkýs Özemer’in nasýl özel bir yeri var?

RKK. Þarkýlarýný dinlediðimde onlar beni rahatlatýyordu, duygulandýrýyordu. O zaman daha iyi yazabiliyordum.

EE. Peki ben þeyi merak ediyorum Ravza Abla, siz mecliste konuþuyorsunuz ya aralarda müzik falan dinlemiyor musunuz? Daha böyle hani cep telefonlarýnýzdan müzik açýp Orhan Baba dinleyeyim falan olmuyor mu ?

RKK. Mecliste Genel Kurul çalýþmalarý esnasýnda maalesef bazý arkadaþlarýmýz çok güzel konsantre oluyor da ben onu beceremiyorum . Bazen ama içimden geliyor müzik açýp müzikle dinlemek olaylarý. Ben yapamadým yok yapmýyorum ama aklýma geliyor.

EE. Mecliste en sevdiðiniz hoca ?

RKK. Ben tüm hocalarýmý seviyorum diyip hemen öðrenci moduna geçiyorum.

EE. Sen ama galiba çok baþarýlý ve yaramazda bir öðrenciymiþsin. Aldýðým bilgiler bu yönde. Yaramaz derken meraklý ve muzip.

RKK. Muzipliðim var ama kendimi hep tutuyorum. O bastýrýlmýþ olarak kaldý, seneler sonra 40 yaþýndan sonra meydana çýkmaya baþladý. Bazen düþünüyorum öyle çok ciddi, resmi toplantýlarda deðil ama bazen düþünüyorum aklýmdan geçen yaramazlýklarý düþünseler acaba diyorum herhalde bana hemen köþede tek ayak üstünde dur derlerdi. Ama Allahtan akýl okunmuyor, insan aklýndan geçenlerden mesul deðil. O benim için büyük bir nimet. Çok muziplikler geliyor aklýma.

EE. Ne geliyor mesela aklýnýza mesele böyle çok gergin olduðunuz anda?

RKK. Meclis usulünde kürsüdeki konuþmacýya müdahale edilmez. Bir gün, bir konuþmacý benim de baþkanlýðýný yaptýðým komisyonla alakalý bir þey söyledi. Ben de ayaða kalktým itiraz ettim, böyle bir usul var. Kürsiye gitmiyorsunuz ama sýralarýn en önüne gelip itiraz ediyorsunuz. Konuþmacý hanýmefendi beni kavgaya davet etti. O anda bana bir gülme geldi, diyor ki “Hadi gel” diyor. O anda aklýmda birçok þey geldi de yapmadým. Ýlk defa hayatýmda böyle bir davet aldým…

EE. Kimdi Ravza abla?

RKK: HDP’den Meral Danýþ Beþtaþ'tý. Hadi gel diye davet etti beni. Davete icabet etme sünnetine uyayým mý, uymayayým mý diye orda bir muziplik geçti aklýmdan da yani zaten öyle bir þey yapmak istedim.

EE. Çocuk olsaydýn belki giderdin Ravza abla

RKK. Çocukken de Esra þöyle bir þey Esra onun için içimde kaldý diyorum. Derste mesela yaramazlýk gelirdi aklýma bazý hocalarýmýzýn, çok kýymetli hocalardan ders almak nasip oldu ama bazý hocalarýmýz ne bileyim mesela bir hocam sözüme inanmamýþtý. Bizde de yalan ne olursa olsun bir þey olursa ben yaptým dersin, yalan söylenmez. Öyle bir þey söz konusu olmaz. Onun için hocam sözüme inanmadýðýnda çok sinirlenmiþtim. Kapýyý çarpýp çýkayým demiþtim. Ama o anda mantýðým devreye girdi, kapýyý çarpýp çýkarsam disipline giderim, annem babam çok üzülür yani o açýdan içimde kalmýþ bazý muziplikler vardý. Kaldý öyle.

EE. Seni son zamanlarda en çok sevindiren?

RKK. Yani Ayasofya’nýn açýlýþý, aslýnda çok çok sevindiren þeyler var. Siyasi olarak söylemiyorum da þu heyecanýma mümkün olsa, ifade edebilsem, herkese hissettirebilsem. Benim için en heyecan verici þeylerden bir tanesi bu süreçte yani 2015’ten itibaren milletvekilliði sürecimde Türkiye’de ki dönüþümü görmüþ olmak. Yani benim çocukluðumun Türkiyesi, yani çocuk Ravza’nýn gözünde devlet çok acýmasýzdý. Devlet anneme kötü davranandý. Uçaða bindiðimde baþörtülü olduðum için hakarete uðrayandý ya da anneannemi babaannemi götürdüðümde hep sen diye hitap ederlerdi, senin büyüðün siz diye hitap ediyorsun senin büyüðün ama sen. Sende de bir þey vardýr ifade de aþaðýlama vardýr. Yani bir çok farklý þeyler vardýr, uluslararasý alanda Türkiye bilinen bir ülke deðildi, özgüven sýkýntýsý vardý, pasaportumuzu kimse tanýmýyordu. Þimdi bir gidiyoruz mesela parlamentolar arasý birlik toplantýsýna gidiyoruz herkes Türkiye konuþacaðý zaman bir bakýyor. Ne söyleyeceðimizi merak ediyorlar. Bazen toplantýlarý da karýþtýrýyoruz. Onu da yapýyoruz. Neden çünkü uluslararasý toplantýlarda biz bu milleti temsil ediyoruz. Meclisi temsilen gitmiþiz, TBMM'ye. Milletimizin hoþuna gitmeyecek bir þeyi söylemeyiz. Böyle bir özgüven. Baktýðýnýzda uluslararasý bir alanda itibarý olan bir ülke. Benim büyüdüðüm Türkiye'de televizyondan baktýðýmda bir ülkenin lideri baþbakana selam verse, günlerce haber olurdu. Þimdi bizim Cumhurbaþkanýmýz, telefon ediyor, davet ediyor Vahdettin Köþkü'nde Merkel, Putin... Kimse isimleri önemli deðil ABD lideri, kimse davete icabet ediyorlar. Böyle bir Türkiye var. Uluslararasý alanda bilinen bir ülke. Dostu çok düþmaný çok, sevmeyeni de çok ama, güçlü bir aktör Türkiye. Ben bunlarý görebileceðimi düþünmüyordum. Ayný þekilde Allah öyle þeyleri içinde olarak görmeyi nasip etti. Mecliste bulunmak onun için büyük bir þeref. Hadi makamlar mevkiler onlar geçici. Kabre girdiðinde kimse sormuyor sana buyurun protokoldeki sýranýz neydi ? Tam tersine öyle bir vazifen mi vardý sen dur bir kenarda. Sýrat köprüsünden insanlar geçerken sen dur bir senin iþ uzun. Bunun vebalini, bilincini, korkusunu yaþayanlardan birisiyim. Yani yaþýyorum. Allah unutmayý naip etmesin. Dua dilencisi halinde herkesten dua istiyorum. Allah doðru yolda sabit eylesin rýzasýný almayý nasip etsin. Beni en mutlu eden þeylerden, çok þeylerden bir tanesi Ayasofya’nýn açýlmasýydý. Cumhurbaþkanýmýzýn dünya 5’ten büyüktür konuþmasýný BM salonundan dinlemekti. Baþka bir þey olmasa bunlar bana yeter. Bir de TBMM’ye girip baþörtüsüyle yemin eden ilklerden olmak. Sevinecek çok þey var.

EE: Merve Kavakcý, þu an çok güzel bir yerde ve çok mutlu. Ama beni Meclis’te görmek isterdim.

RKK: Benim için o yemin törenim. Hayatýmýn en mutlu günü olmasý gerekirken en gergin, en üzüntülü, içimin hem mutluluk hem öfkeyle içimde fýrtýnalar koptuðu bir gündü. Çünkü ben dahil herkes ‘Merve Kavakcý olmalýydý. Devam eden süreçler vardý. Milletvekilliði düþürülenler ve seçilenler listesinde bile adý yoktu. Cumhurbaþkanýmýzýn onunla alakalý bürokratik süreci takip etme iþin bana verdi. Bunu çoðu insan bilmez. Refah Partisi döneminde ablam Genel Merkez Dýþ Ýliþkiler Baþkanýydý. Ben de Ýstanbul Dýþ Ýliþkiler Baþkanýydým. Benim ayrý siyasi çalýþmalarým vardý. Ama genelde bu süreçte Merve’nin kardeþi olarak bilinmek benim için büyük nimet oldu. Çünkü beni görünmez kýldý. Bir çok siyasetçinin farklý hallerine de þahit oldum. Onlar þimdi ayrý ayrý yerlerdeler. Bana Rabbim o zaman gerçek yüzlerini görmeyi nasip etti. Sabýrla beklemek gerekiyor bazen.

EE: Gerçek yüzleri derken?

RKK: Farklý tarzlarýný, farklý tarzlarýný…

EE: Bu konuyu konuþmak istemiyorsun galiba seni üzüyor.

RKK: Hasbiyle hesabiliði diyeyim. Cumhurbaþkanýmýz çok söyler. ‘’Hasbi olalým hesabi olmayalým’’ Hesabiysen dersin ki; ‘’Ben bugün Ravza ablayla görünürsem yarýn öbür gün siyasette bir deðiþiklik olur. Benim baþýma dert olur.’’ O manada Merve Kavakcý örneði benim için turnusol kaðýdýydý. O zaman vazife ve makam sahibi insanlar senelerce yurtdýþýnda olmayý tercih etti. Gelebilirdi Türkiye’ye. Bazý þeyler ahirete kalsýn diyoruz ya. Elhamdulillah sevinecek çok þeyimiz var. Bunlar yeter Allah’ýn büyük bir lütfu.Türkiye’nin ilerlemiþ olmasýný görmek benim için büyük bir nimet. Anneannem görseydi keþke. Öyle güzel bir insandý. Nuh Mete Yüksel’in kapýya geldiðini gördü. Torununa yapýlanlarý gördü. Ýnþallah Allah þehadet nasip etmiþtir.

EE: Nuh Mete Yüksel’e ne oldu? Yaþýyor mu?

RKK: Bilmiyorum. Ne insanlar geçti. Gençlerle konuþurken þunu söylüyorum. Kendisini dünyanýn en önemli insaný gören, bu dünyanýn kendisi olmadan dönmeyeceðini düþünen insanlar vardý. Ne oldular? Onun için kimse vazgeçilmez deðildir. Þu an Allah’ýn vermiþ olduðu nimetler, makamlar dünyevi açýdan güzel gözüken ne varsa hiçbirinin manasý olmayacak bir güne hazýrlanýyoruz. Onun için Rabbim yolundan ayýrmasýn. Rabbime ne kadar þükretsem az. Bu süreçleri Türkiye’nin yaþadýðýný görmüþ olmak büyük lütuf.

EE: Program baþýnda demiþtin ya ‘’Vekil olmak gibi bir hayalim yoktu.’’ Ne olmak isterdin?

RKK: Her zaman insanýn bir hedefi olmasý lazým. En son býraktýðým yerde belediyede çalýþýyordum.

EE: Pilot olmak gibi bir hayalin var mýydý?

RKK: Aslýnda çok isterdim ama yoktu. Gözlük kullandýðým için yapamazdým. F-16 ile uçma hayalim var. Ben hýzý seven bir insaným. Ýnsanýn yaþý biraz ilerleyince korkular baþlýyor. Karanlýktan ve yalnýzlýktan korkmam. Bir süre sonra hýzdan korkmaya baþlayabilirim. Ama öyle bir hayalim var. Bunge jumping, motorsiklet listemde var. Araba kullanmayý seviyorum. Trafik kurallarýna uymamýz lazým. Ama çok güzel yollar yapýlmýþ. Onlarýn hakkýný vermek lazým. Adrenalinli þeyleri seviyorum. Güney Afrika’da safari yapmakla ilgili hayalim var. Dostlarým çaðýrdý ama gidemedim. Hayvanlarý çok seviyorum. Onun için aslanlarla kaplanlarla birlikte olmak isterdim.

Benim hayalim üniversitede öðretim üyesi olma hayalim var. En son 2009 – 2013 arasý doktora yapmýþtým. Onun üzerine birþeyler koyup üniversitede gençlerle olmak istiyorum. Onlardan çok þey öðreniyorum. Devamlý insanlarýn kendini yenilemesi gerekiyor. Öyle bir hayalim var.

EE: Oðuzhan Asiltürk ile Sayýn Cumhurbaþkanýmýzýn görüþmesini nasýl yorumluyorsunuz?

RKK: Cumhurbaþkanýmýzýn en önemli özelliklerinden biri vefalý bir insan olmasý. Kendisi de açýklama yaptý. Siyasi bir cevap vereyim. Bir ziyaret, büyüðü ziyaret… Siyasetin zor taraflarýndan biri þu; adeta takým tutar gibi.. Siyaseten çok farklý düþündüðümüz arkadaþlarým var. Ama aramýzdaki muhabbet devam eder. Sadece ben onlarý siyasi kimliklerinden baðýmsýz düþünürüm. Siyasi kodlarla düþünürsem yakýþtýramýyorum. Belki onlar kendileri tercih etmediler. Ama oradalar. Öyle bir oyun oynuyorum kendi kendime. Benim de farklý partilerden olan dostlarým var. Zorlu zamanlarý olursa, ihtiyaç olursa birbirimize koþarýz. Ama onun haricinde hepimiz kendi yolumuzda mücadelemize devam ederiz. Sayýn Cumhurbaþkanýmýzýn ziyareti bende bu duyguyu uyandýrdý. Ama güzel bir ziyaret. Çünkü seneler öncesine dayanan bir tanýþýklýk, bir hukuk var. Çok güzel bir þey.

EE: Öðretim görevlisi olmak istediðini söyledin.

RKK: Ama ÝBB’de mecburi hizmetim var. Onu tamamlayacaðým. O konuda iftiraya maruz kaldým. Onu oradaki herkes de biliyor. Cumhuriyet Gazetesi’nde hakkýmda iftiralar çýktý. Ýstanbul Metro A.Þ.’den de maaþ alýyor. Çift maaþ alýyor. Dediler. Öyle bir þey hukuken mümkün deðil. Bir milletvekili baþka maaþ alamaz. Ben Metro A.Þ.’den burslu olarak doktoraya gittim. Kendi imkanlarýmla gidemiyordum. 100 kiþi kadar personeli doktora ve yüksek lisansa göndereceklerini söylediler. 48 kiþi kadar tamamlayýp döndük. O kiþilerden birisiyim. Bunun karþýlýðýnda çalýþarak ödenecek bir mecburi hizmet süresi vardý. Benim milletvekilim araya girince süreç askýya alýnmýþ oldu. Onun için inþallah milletvekilliðim Metro A.Þ.’de mecburi hizmetimi tamamlayacaðým.

EE: Gençlerle aranýz çok iyiymiþ.

RKK: Ben seviyorum gençleri. Enerji alýyorum. Farklý görüþlerdeki gençlerle olmayý çok seviyorum. Seçim zamanlarý yoðun oluyor. Biz seçim zamanlarý kapý kapý teþkilat çalýþmalarý yapýyoruz. Gençlerle buluþuyoruz. Esnaf ziyaretleri yapýyoruz. Ama koronadan dolayý en son seçimde en yoðun þekilde yapmýþtýk.

EE: Pazara gidiyor musunuz?

RKK: Pazara gitme fýrsatým çok olmuyor. Marketten bile alýþveriþ yapma fýrsatým olmuyor. Ama Erenköy pazarýný çok severim. Metroya ve vapura binmek. Bu süreçte koronadan dolayý yapamadým. Ama onlarý gözlem yapmak için çok seviyorum.

EE: Dýþarýda seni tanýyorlar. Hayranlarýn da var. Ama sevmeyen de var. Ne tarz eleþtirler alýyorsun sokakta?

RKK: Günlük hayatýn içinde olumsuz bir þeye rastlamadým. Seçim çalýþmalarýnda oluyordu. Nezaket kuralarýna dikkat etmeye çalýþýyorum. Kafe restoran ziyaretlerinde önce iþyeri sahibinden izin alýrýz. Sonra ben gittiðim masalarda izin alýrým. ‘’Size selam verebilir miyim? Diye. Çünkü insanlar yemek yiyor, konuþuyor. %99 olumlu cevap almýþýmdýr. Ben hanýmlarla tokalaþýyorum. Erkeklerle tokalaþmýyorum. Elini vermek istemeyen ve tepki veren çok az insan olmuþtur. Olumsuz þeyler olunca da teþekkür edip devam ediyorum. Metroda beni görünce yalnýz dolaþtýðýma inanmýyorlar. Evet yalnýz dolaþýyorum. Yalnýz olmayý da seviyorum. Kalabalýklar içinde yalnýz olup gözlem yapmak çok hoþuma gidiyor. Ýstanbul’u çok özlüyorum. Meclis çalýþtýðý zaman Ankara’dayýz. Bir süredir gelememiþtim. Çocukken eski Ýstanbul’u anlatan bir tiyatroya gitmiþtik. Tek kiþilik bir oyundu. Hocam benim onun doðru söylemediðimi düþünmüþtü. Tiyatroya gidip rapor hazýrlayacaðýz. Ben çok sýkýlmýþtým. Ama annem bayýlmýþtý. O bir Ýstanbul hanýmefendisi… Simit anlatýyor. Vapur anlatýyor. Lise talebesiyim çok sýkýlmýþtým. Þimdi olsa o oyunu seyretsem çok severim. Hoca sordu. Þu oyuna gittik dedim. Hoca inanmadý. Ertesi gün annem not yazdý. ‘’Kýzým doðruyu söyler, yalan söylemez. Oyun ona hitap etmedi. Ama oyuna gitti’’ Þimdi o oyundaki gibi bir bardak çay ile simitim olsa cennetteyim. Vapurda biraz gözlem yapýp, biraz nabzý takip edip, þiirleri düþünüp…

EE: Korktun mu programa gelirken? Heyecanlandýn mý?

RKK: Gelirken biraz heyecanlandým.

EE: Araf; insanlara korkutucu geliyor. Halbuki ben hiç zor soru sormuyorum.

RKK: Ben senden deðil kendimden. Burada ýþýklar var. Ben kameralar olduðunu unutuyorum bazen. Bu siyasetçi için tehlikeli bir þey.

EE: Güzel bir insansýn, zor zaman dostusun. Kalbi kir tutmayan bir insansýn. Hepimizin korktuðu kibir.. Ama sende kibir hijyeni var sende. Ben iyi insanlara iyi olduklarýný söylemek istiyorum. Bu övgü deðil gerçek. Yazarken yazabiliyorsak söylerken de bunu çok güzel söylemeyiz. Seni seviyoruz.