24 TV'de Murat Çiçek'in sunduğu Açık Görüş programında Sabri Uzun paralel yapı hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
KOZANLI ÖMER’İN YAPTIRIM GÜCÜ EMNİYET MÜDÜRÜNDEN DAHA FAZLAYDI
Sabri Uzun, Emniyet imamının paralel Emniyet Genel Müdürü olduğunu, hatta Kozanlı Ömer’in yaptırım gücünün Emniyet Müdürü’nden daha fazla olduğunu belirtti. Uzun Kozanlı Ömer ile ilgili açıklamalarında şunlara yer verdi:
“İlk defa 20 Eylül 2010’da Hanefi Avcı’nın kitabından sonra mülkiye müfettişleri bir soruşturma başlatmışlardı. O soruşturma sırasında bana Kozanlı Ömer’i sordular. Ben Kozanlı Ömer’i tanımadığımı ama Ankara Maltepe’deki bürosunun yerini tarif ettim. “Böyle bir şey duydum” diye söyledim. Emniyetten 51 kişinin ifadesi alınıyor, 3 kişi Kozanlı Ömer’i bildiğini, duyduğunu söylüyor. 48 kişi bunu inkar etti. O zamanki şartlarda herkes korkuyordu.
“Emniyet İmamı” diyoruz da toplum bundan bir şey anlamaz. Bu cemaatin paralel Emniyet Genel Müdürü’dür. Bunu böyle söylememiz lazım. Hatta daha ileri gidip söylememiz lazım; ne anlaşılıyor: “cemaat kendi kendine bir imam tayin etmiş, olsun ne olur bundan ki?” Hayır. O imamın yaptırım gücü Emniyet Genel Müdürü’nden daha fazla idi. Esas patron o. Herkes ondan korkuyor, herkes onun icazetini alıp terfi etmeye çalışıyor. En azından bunlarla kötü olmamaya çalışıyor.
İfademde dedim ki; Kozanlı Ömer’in (Osman Hilmi Özdil) gerçek adını bilmiyordum. Bu “valiler kararnamesinde belirleyici oluyor” dedim. “Ve bunun kayınbiraderi 2010’un son kararnamesi ile tayin oldu. Bunda Kozanlı Ömer etkili oldu” dedim. Her valiler kararnamesi Bakanlar Kurulu ve Sayın Cumhurbaşkanı tarafından imzalanarak yürürlüğe giriyor. Kozanlı Ömer’in belirleyici olduğu kararname bu makam sahipleri tarafından imzalanarak yürürlüğe giriyor. Sonuç da şu: Kozanlı Ömer o kadar etkin ki kararname düzenleyecek kadar güce erişti.”
ERDOĞAN’IN AMELİYATI GECİKİNCE MİT OYUNU BOZULDU
Hükümetin ilk fark ettiği zaman MİT Müsteşarının soruşturması başlandığı zaman olduğunu söyleyen Sabri Uzun, “Başbakan ameliyattan uyandığı zaman ülkede MİT Müsteşarı olmayacaktı” dedi. Uzun şunları söyledi:
“Hükümetin ilk uyanması MİT Müsteşarı’nın soruşturmasının başladığı zaman oldu. çünkü burada çok özel bir durum var. Sayın Başbakan ameliyat olacak. Anestezi verilmesi 15 dakika geç başlıyor. Dolayısıyla o arada ameliyat masasında olmuyor. Ama o 15 dakika gecikmeyi hiç kimse hesaba katamazdı. Bunlar bu konuda gafil avlandılar. Onlar MİT Müsteşarı’nı hemen çağıracaklardı, MİT Müsteşarı hiç bu konuda uyanmayacaktı, hemen de tutuklanacaktı.
Ve Başbakan ameliyattan uyandığı zaman ülkede MİT Müsteşarı olmayacaktı. O soruşturma başka nereye kadar gidecekti onu bilemem ama Başbakan da bu işten pek kurtarabileceğini sanmıyordum. Çünkü artık bunun adı yargı süreci olacaktı, hukuk olacaktı. Biraz masumiyet olacaktı. Yani cemaat boyutu görünmeyecekti. İlk uyanma bana göre MİT Müsteşarıyla başladı ama yine de tereddütlü bir uyanmaydı bu. Bir uyku mahmurluğu diyebiliriz. Daha sonraki 17 Aralık’taki Bakanlara yapılan olay biraz daha işi netleştirdi.”
*