Selçuk Bayraktar 'çok talep var' sözleriyle duyurdu! Dünya KIZILELMA'yý bekliyor
ABONE OL

Turkcell'in katkýlarýyla hazýrlanan Anadolu Ajansý Teknoloji Masasý'nýn bu ayki toplantýsý, TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve Türkiye Teknoloji Takýmý Vakfý (T3 Vakfý) Mütevelli Heyeti Baþkaný Selçuk Bayraktar'ýn katýlýmýyla TEKNOFEST Adana'da yapýldý.

Bayraktar, TEKNOFEST'in bir festivalden çok daha fazlasý olduðunu vurgulayarak, TEKNOFEST'in dünyayý dönüþtüren, teknolojiyle bir anlamda geleceði iyilik, adalet ve hürriyet deðerleriyle inþa edecek bir kuþaðýn inþasý olduðunu söyledi.

TEKNOFEST'i bir hayal olarak ortaya koyduklarýnda, millet tarafýndan ilk yýlýnda büyük raðbet göreceðinin, bu kadar sahip çýkýlacaðýnýn öngörülemeyeceðini anlatan Bayraktar, "Hem gençliðimiz hem de milletimiz, adeta yitik bir sevdasýna kavuþur gibi TEKNOFEST'e sahip çýktý. Bilim ve teknolojide yüzyýllar boyu oluþmuþ, yitirdiðimiz öz güveni yeniden kazanmak için, havacýlýkta akamete uðramýþ serüvenimizin yeniden doðuþuyla beraber TEKNOFEST hayata geçti. Daha adil, müreffeh ve baðýmsýz bir Türkiye ile dünyayý inþa edecek nesilleri yetiþtirmek için TEKNOFEST sosyal bir misyonla kurgulandý. Alandaki bütün etkinlikler ücretsiz." ifadesini kullandý.

Bayraktar, Türkiye'nin en ücra köþelerinden buraya gelme imkaný olmayan on binlerce gencin ulaþýmýný ve festival deneyimini de üstlenecek þekilde programlar düzenlediklerini belirterek, "Özdemir Bayraktar anýsýna 'Bir Çocuk Gelsin Bir Uçaða Dokunsun' TEKNOFEST ziyaret programý düzenleniyor. Festivalin mottosu da bu. Bir çocuk gelsin, bir uçaða dokunsun, belki ülkemizin uzay programýný inþa edecek." diye konuþtu.

"TEKNOLOJÝ EN BÜYÜK DÖNÜÞÜM RÜZGARI"

Teknolojinin hayattaki en büyük dönüþüm rüzgarý olduðuna iþaret eden Bayraktar, teknolojinin bütün dünyayý deðiþtirip dönüþtürdüðünü söyledi. "Nasýl ve neden teknoloji?" sorusuna cevap vermek gerektiðini anlatan Bayraktar, "Dünyada en ileri, en yeni teknolojilerin uygulamalarýnda insanlýðýn faydasýndan ziyade, yapay zekayý düþünecek olursak, bugün yapay zeka teknolojisi bütün insanlýða büyük hizmet sunabilecek, saðlýk ve eðitim alanlarýnda ve bunun yanýnda insanlýk için çok daha geniþ zenginlik yaratabilecek bir alan. Teknolojinin kötü bir uygulamasý olarak bir soykýrýmda en fazla sivili, en etkin biçimde öldürmek için kullanýlýyor maalesef." ifadesini kullandý.

Teknolojiyi geliþtirirken gençlere "teknolojiyi sadece kendinizi zenginleþtirmek, müreffeh kýlmak için deðil, kendinden öte aileni, ailenden öte yaþadýðýn çevreyi, çevrenden öte cemiyetini, cemiyetinden öte toplumunu, toplumundan öte milletini, milletinden de öte insanlýðýn faydasýný düþünerek geliþtirmeleri gerektiðini" söylediklerini anlatan Bayraktar, gençlere "Ne yapýyorsan dünyanýn en iyisini yapmaya çalýþ, dosdoðru bir ahlakla ve düsturla yap ve insanlýðýn faydasýna yap. Bugünden, bugünün yarýþlarýna deðil, yarýnýn yarýþlarýnýn ne olabileceðini öngörerek, bugünden yarýnýn yarýþlarýna hazýrlan, dosdoðru bir düsturla insanlýðýn faydasýna, dünyanýn en geliþmiþ teknolojisini üret, insanlýða ve milletine büyük fayda sun." tavsiyesinde bulundu.

Bayraktar, dünyadaki yüksek teknoloji kapitalist ekosistemine bakýldýðýnda birinci cümlenin "Kendi giriþimini zenginleþtir, ondan sonra da insanlýða fayda saðlasýn" olduðunu aktararak, sözlerini þöyle sürdürdü:

"Düþünün ki sosyal medya, aslýna bakarsanýz muhteþem bir imkan insanlar için. Yüksek teknolojiyle geliþtirilmiþ, dünyayý siber fiziksel aðlarla sarmýþ olan internet üzerinden çalýþan bir teknoloji. Dünyanýn en ücra köþesindeki insanla fikir alýþveriþinde bulunmanýzý, duygusal paylaþýmlar yapabilmenizi saðlýyor ama firmalarýn içerik görüntüleme oranlarýný artýrma hýrsý toplumlarý kutuplaþtýrýyor. Bu da bu yeni teknolojinin insanoðlunun bu sosyal evrim sürecine ayak uyduramamasýndan kaynaklanýyor. O hýrslarla kamçýlandýðýnda teknoloji, bütün toplumlarda, dünyanýn her yerinde kutuplaþma olduðunu görüyorsunuz. Yan yana olan iki insan birbirine düþman oluyor ve bir fikri sabit üzerinde iyice derinleþiyor."

Sosyal medyanýn, hangi içeriklerden hoþlanýlýyorsa o yönde içerikleri kullanýcýlarýn önüne çýkardýðýný belirten Bayraktar, "Biz birbirimizle konuþabilecekken býrakýn konuþmayý, fikirlerimiz de iyice sabitleþmiþ, körü körüne bunlara inanýr hale gelmiþ ve düþman olmuþuz. Teknolojinin bu þekilde uygulamasý, makinanýn ve tekniðin bir þekilde medeniyetimizin iyilik, merhamet, adalet ve hürriyet duygularýyla dizginlenmemesi bir anlamda böyle sonuçlar doðuruyor. Bir anlamda toplumlar da bunun deneyi olmuþ oluyor." dedi.

"TAM TERSÝ BÝR GÖRÜNTÜ ORTAYA ÇIKMIÞ DURUMDA"

Bayraktar, TEKNOFEST kuþaðýnýn bütün bunlarýn hepsine ve tekelleþmeye olan bir itirazý temsil ettiðini vurgulayarak, "TEKNOFEST kuþaðýna biz hep þunu aþýlýyoruz. Dünyada bütün kurgu, 'nasýl olur da ben giriþimimi en hýzlý þekilde, en büyük yatýrýmý alýp en zengin hale getirebilirim.' Dijital teknoloji imkanlarý öylesine imkanlar sunuyor ki dünyanýn en ücra köþesindeki en imkansýz yerlerde bile yazýlým yazan bir çocuk, çok düþük bir yatýrýmla bunu zekasýyla gerçekleþtirebiliyor." deðerlendirmesinde bulundu.

Teknoloji imkanlarýnýn, zenginliði ve refahý yaymasý gereken dönüþümler olduðunu ancak tam tersine bir tekelleþme görüldüðünü anlatan Bayraktar, sözlerini þöyle sürdürdü:

"5-10 tane dünya devi, tekeli deðil de binlerce, on binlerce, yüz binlerce firma, giriþim olmasý gerekirdi. Tam tersi bir görüntü ortaya çýkmýþ durumda. Bir arama motoru, bir iþletim sistemi, neredeyse bir sosyal medya. Bir anlamda, bu Orta Çað'daki feodalizme de benzetiliyor. Tekno-feodalizme mi gidiyoruz? Tekno-kapitalizmden serbest piyasadan, rekabetten ve yayýlý refahtan bir anlamda feodal beylikler mi yeniden doðuyor? Bu giriþim ekosistemi, hükümetlerden, devletlerden, toplumlardan çok daha güçlü ve her þeyin üstünde yapýlar mý doðurmuþ oluyor? Köklerine baktýðýnýzda hepsinin ufacýk takýmlar olduðunu görüyorsunuz ama oyun bu þekilde oynandýðýnda insanlýðýn faydasýna deðil de sadece bir grup elitin faydasýna bir sonuç ortaya çýkýyor. Dolayýsýyla TEKNOFEST kuþaðý aslýnda bütün bunlarýn hepsine birer itiraz."

Bayraktar, dünya þu anda barýþý, huzuru, insicamý koruyacak bütün müesseseleriyle bir anlamda yýkýlmýþ durumda olduðuna dikkati çekerek, teknolojik aletlerin içinden bombalar çýktýðýný dile getirdi.

Medeniyetin ana unsuru olacak, bir arada yaþamayý saðlayacak güven duygusunu dahi yýkacak inanýlmaz olaylar yaþandýðýna deðinen Bayraktar, "Bir anlamda dijital, canlý yayýnlanan bir soykýrýmda bu gerçekleþiyor. Dünyanýn bu düþtüðü çukurdan ve yýkýldýðý yerden yeniden inþa edilmesi gerekiyor. Bu itirazýn toplumla ve o dünyayý inþa edecek gençlerle birlikte doðru deðerlerle ki biz bunu þöyle adlandýrýyoruz, medeniyetimizin adalet, iyilik, merhamet ve hürriyet deðerleriyle harmanlanmýþ bir teknogiriþim ekosisteminin yeniden inþa edilip bütün dünyaya yeni bir yolun olabildiðini göstermesi gerekiyor." dedi.

"TEKNOFEST YENÝ BÝR DÜNYA ÝNÞASINI MÜJDELÝYOR"

Bayraktar, TEKNOFEST rüzgarýnýn adeta bir iklim gibi her yýl yaþandýðýný belirterek, bu yýl 10'uncu TEKNOFEST'in düzenlendiðini ve adeta Alice Harikalar Diyarý gibi ayrý bir dünya olduðunu söyledi.

TEKNOFEST'te, dünyada olan biten her þeyden baðýmsýz bir þekilde geleceðe dair büyük bir umut ve coþku olduðunu vurgulayan Bayraktar, þu deðerlendirmede bulundu:

"TEKNOFEST yeni bir dünyanýn inþasýný müjdeliyor. TEKNOFEST Türkiye'yi kuþattýðý gibi ülkemizin sýnýrlarýný da aþtý ve dost ve kardeþ coðrafyalarda da TEKNOFEST düzenlemeye baþladýk. Bundan sonra da inþallah geniþleyerek devam edecek. Can Azerbaycan'da ilk defa yurt dýþýnda TEKNOFEST düzenledik. Yakýn komþularýmýzdan daha uzaktaki gönül coðrafyamýzdan talepler gelmeye baþladý çünkü bu festivalin estirdiði dönüþüm rüzgarýnýn toplumlar ve gelecek adýna ne ifade ettiðinin mesajý oralara dahi ulaþmýþ oldu. TEKNOFEST kuþaðý, daha adil, daha müreffeh, iyilikle, merhametle, adaletle harmanlanmýþ, yeni dünyayý insanlýðýn faydasýna teknolojiyle beraber harmanlayýp inþa edecek yeni bir kuþak projesi."

TEKNOFEST'in sosyoekonomik statüden baðýmsýz olarak toplumun her kesimine ulaþabilen bir etkinlik olduðunun altýný çizen Bayraktar, "Burada en ücra köylerden getirilmiþ çocuklar var. Çünkü biliyorsunuz insan en büyük deðer. Bizim inancýmýzda da insan eþref-i mahlukat. Yani yaratýlmýþlarýn en þereflisi. Dünyaya baktýðýnýzda ne görüyoruz? Bir tarafta tanrýsý para olanlar diðer tarafta da tanrýsý olmayanlar. Ýki yol arasýnda dünya seçim yapmak zorunda. Hayýr bunun arasý var. Ýnsanoðlu çok kýymetli. Yapay zekadan da makinelerden de kýymetli, hatta metayý satýn alan paradan da kýymetli. Dolayýsýyla insanlarýn deðeri, sahip olduðu varlýklarla veya sadece gösterebildikleri yüksek kapasiteli fonksiyonlarla deðildir. Kendinden menkul bir deðeri var insanoðlunun." diye konuþtu.

Ýnsanlýðýn bir deðer yýkýmý yaþadýðýna dikkati çeken Bayraktar, "Dünyanýn deðer eksenli olarak yeniden inþa edilmesi gerekiyor. TEKNOFEST kuþaðý ve TEKNOFEST de bir anlamda bu soruyu, bu problemi adres gösteriyor." dedi.

Bayraktar, teknolojinin hayatýn tek alaný olmadýðýný ancak geleceði inþa eden dünyadaki en büyük dönüþüm alanýn da teknoloji olduðunu vurguladý.

Teknolojinin insanlýðýn faydasýna olacak bir þekilde geliþtirilmesi gerektiðine vurgu yapan Bayraktar, sözlerini þöyle sürdürdü:

"Zira siz bunu adalet duygusuyla merhamet duygusuyla insanlýðýn faydasýna geliþtirmediðinizde þöyle sonuçlarla karþýlaþýyoruz: Birkaç sene önce dünyayý pandemi vurdu. Geliþmiþ ve zengin ülkelerde yoðun bakýmlarda insanlara solunum cihazlarý bulunamadý. Solunum cihazlarý teknolojik cihazlar ama nispeten temel seviyede bir teknolojiye sahip. Bunlar bulunamaz oldu. Ýnsanlar öldüler. Zengin dünyada oldu bunlar. Peki sonra neyi gördük? Devlet baþkanlarý firmalara emir verdiler 'þu cihazlarý üretin' diye ama bir türlü cihazlar üretilemedi. Daha fazla insan öldü. Sonra üretemediklerinde 'ben öleceksem, herkes ölsün' anlayýþýyla cihazlarýn satýþýný yasakladýlar. Daha da fazla insan öldü. Cihazlarýn satýþýný yasakladýklarý gibi sonrasýnda 'cihaz üretemiyoruz' diye parça satýþlarýný da yasakladýlar. Çok daha fazla insanýn öldüðünü gördük."

Solunum cihazlarý ile ilgili Türkiye'de yapýlan çalýþmalara deðinen Bayraktar, Baykar'ýn ASELSAN ve Arçelik ile 15 günde solunum cihazlarýný hazýr hale getirdiðini anlattý.

Bayraktar, Türkiye'deki bu üretimi Batý dünyasýnda göremediklerinin altýný çizerek, "Baþka bir medeniyet anlayýþý, iþleri yapacak mühendisleri baþka bir yere sürükledi. Instagram'da çok fazla beðenilmenizi saðlayacak, sizi güzel gösterecek filtreler yapmanýn mühendislere daha fazla para kazandýrmasý sebebiyle insanlar oralara gittiler. Ama günün birinde insanlar nefessiz kalýp ölecek olduðunda da o iþi yapabilecek ne mühendis ne de yetiþmiþ insan bulabildiler. Çünkü benim narsist duygularýmý besleyecek, çok daha fazla insanýn beni beðenmesini saðlayacak filtreler ve bunlarýn derin mühendisliði çok daha önemli hale gelmiþ durumda." þeklinde konuþtu.

Batý'daki teknoloji dünyasýnda kendilerinin neden anlamlý iþler üretemediðinin sorgulandýðýný belirten Bayraktar, "Ýnsan hayatý olmayacaksa paranýn da bir kýymeti yok. Dolayýsýyla TEKNOFEST kuþaðý aslýna bakarsanýz bir anlamda bütün dünyadaki teknoloji ekosistemine örnek teþkil edecek uygulama ve teklif sunmuþ oluyor." ifadelerini kullandý.

Bayraktar, TEKNOFEST bünyesinde gerçekleþtirilen birçok yarýþma olduðuna deðinerek, bu yarýþmalarýn hepsinin ayrý bir anlamý olduðunu söyledi.

"Ýnsanlýk Yararýna Teknoloji" yarýþmasýna vurgu yapan Bayraktar, biraz daha genç kuþaðýn bu alanlara merak ve ilgi duymasýný saðlamak için kýzýnýn da bu yýl bu yarýþmaya katýldýðýný dile getirdi.

Bayraktar, "Onlar çocuklarýn giydiði ayakkabýlarýn içine GPS alýcýsý yerleþtirerek, çocuk kaybolduðunda anne babasýna mesaj gönderen bir uygulama yaptýlar. Hatta finalist oldu ama derece yapamadýlar, hatta çok üzgündü, 'Ben Adana'ya gelemeyecek miyim acaba?' diye epey bir aðladý, ben de 'Daha siz çok ufaksýnýz, önünüzde yýllar var.' dedim. Finalist oldu ama derece yapamadý, 12'nci veya 15'inci oldular galiba. Çok ufak bunlar daha. Adana'ya gelmek için de çok aðladý, 'Bizim projemiz çok güzel.' diye ve hakikaten de insanlarýn da ailelerin de çok iþine yarayacak bir proje çocuðu kaybolursa. Ýþte onlarý da düþünmüþler, 'Saat koysanýz, saati çocuðu kaçýranlar bilirler, saati çýkartýrlar ama ayakkabýda kimse ailenin, çocuðun yerini takip edebileceði bir cihaz olduðunu düþünemez.' diye. Þimdi bu yarýþma anlamýyla çok güzel." diye konuþtu.

TEKNOFEST kapsamýnda ilmi ve bilimsel derinliði çok yüksek olan yarýþmalarýn da olduðunu anlatan Bayraktar, "Biyoteknoloji Ýnovasyon" gibi yarýþmalarda doktora seviyesinde, bilimsel seviyede çalýþmalar yürütüldüðünü kaydetti.

Bayraktar, "Bunun yanýnda 'Saðlýkta Yapay Zeka', düþünün ki radyoloji görüntülerini yapay zeka teknoloji kullanarak kanserin veya farklý hastalýklarýn erken teþhisi için bilgisayarlarla ileri teknoloji yapay zeka algoritmalarý geliþtiren yarýþmalarýmýz var. Bunlar da beni çok heyecanlandýrdýðý gibi þimdi gencecik yüreklere dokunan bu gibi yarýþmalar da çok heyecanlandýrýyor." dedi.

Bayraktar, genç kuþaktan gelen coþkunun, bir anlamda safiyane iyilik görüntüsünün kendilerini inanýlmaz mutlu ettiðini belirterek, "TEKNOFEST'in böyle bir büyülü ortamý da var. Dünya ne kadar karanlýk olursa olsun, geleceðe dair hepimize böyle bir yüksek hýzlý þarj istasyonu gibi, bir mevsim gibi bütün o bulutlar daðýlýyor ve bir anda dünya güzelleþiyor. Dünya çok daha güzel olabilir, bir tahayyülü TEKNOFEST." ifadelerini kullandý.

"KIZILELMA DEVRÝMÝN ÖNCÜSÜ"

Selçuk Bayraktar, uçuþ gösterilerinin TEKNOFEST'in ilk yýllarda en renkli tarafý olduðunu ancak yarýþmalardan çýkan eserlerin o gösterilerin de ötesine çýkmaya baþladýðýný aktardý.

KIZILELMA'nýn 20 yýllýk hayalleri olduðuna iþaret eden Bayraktar, konuþmasýný þöyle sürdürdü:

"Havacýlýkta bir anlamda yaþanacak olan o insanlý savaþ uçaklarýndan insansýz savaþ uçaklarýna geçiþi simgeleyen devrimin öncüsü bir anlamda. Muharebe sahasýnda havacýlýkta bir devrim olacak, insanlý uçaklardan insansýzlara geçilecek, KIZILELMA da bir anlamda bunun öncüsü. Þu anda da üretime, seri üretime baþlamýþ durumdayýz. Evet, insansýz hava uçaklarý neredeyse 15-20 yýldýr dünyada konuþuluyor ama üretime geçebilmiþ, seri üretime geçebilmiþ olan pek platform yok dünyada. Bu teknoloji baktýðýnýzda aynen hayatýmýzdaki diðer dijital teknolojiler gibi, akýllý telefonlar gibi sürekli kendini yenileyip geliþen bir teknoloji. Eski konvansiyonel sistemler gibi deðil de bunlar artýk yeni çaðýn dijital oyuncaklarý diyelim. Telefonlarý nasýl iki yýlda bir deðiþtirmeniz gerekiyor, deðil mi? Bir telefon alýp 10-20 yýl kullanmýyorsunuz artýk... Sürekli hýzla dönüþen bir yapý görüyorsunuz. Ýnsansýz hava araçlarý teknolojisi de böyle. Gerek üzerindeki akýllý mühimmat sistemleri gerek içindeki yüksek teknoloji ürünü ki bunlarýn hepsini kendimiz yapýyoruz. Uçuþ kontrol sistemlerinden data linklerine, yani veri baðlarýna, bunun yanýnda eyleyicilerden, üzerindeki havayý hareketlendiren eyleyicilerden mekaniklerine, aerodinamiklerine ve hatta motorlarýna, jet motoru hariç, jet motorlarý da geliyor adým adým, en geliþmiþ radar ve elektronik, elektro-optik sistemlere kadar Türkiye tarafýndan tasarlanýyor ve dünyanýn en büyük ihracatçýsý Türkiye. Baykar dünyanýn en büyük insansýz hava aracý þirketi, en fazla ülkeye ihracat gerçekleþtirmiþ. Baykar dünyadaki en büyük ihracatçý, en büyük üretici insansýz hava araçlarý alanýnda. Türkiye, dünya pazar payýnýn yüzde 65'ine sahip. Dünyada ABD'den bir rapor herhalde çýktý deðil mi? Ona göre pazar payýnda SÝHA'larda da en büyük pazar payýna sahip ülke."

"SERÝ ÜRETÝME BAÞLADIK"

Bayraktar, diðer yandan KIZILELMA ve Bayraktar TB3'in son durumlarýna iliþkin bilgi vererek, "KIZILELMA'nýn biz üretim prototipini uçurduk. Seri üretime baþladýk. Önümüzdeki sene 10'dan fazla üretmeyi ve üretimi geometrik bir þekilde artýrarak hýzlandýrmayý düþünüyoruz. Dünyadan çok talep var. Henüz herhangi bir imzaladýðýmýz sözleþme yok. Özellikle kimseyle sözleþme imzalamadýk çünkü bizim yaklaþýmýmýz bu þekilde." ifadelerini kullandý..

KIZILELMA'nýn tümüyle Baykar'ýn öz kaynaklarýyla geliþtirildiðini ve böyle bir platformu geliþtirmenin 100'lerce milyon dolarlýk yatýrým gerektirdiðine iþaret eden Bayraktar, kimseden bir kuruþ kredi veya hibe veya borç almadan ihracattan elde ettikleri gelirle yatýrýmlarý yaptýklarýný söyledi.

Bayraktar, "KIZILELMA hýzlýca üretiliyor olacak. Þu an üretiliyor. Üretim hýzýný artýrmak da kolay deðil. O da ayrý bir yatýrým gerektiriyor. Sadece nakdi imkan deðil bütün o bir anlamda zinciri de oluþturmanýz gerekiyor. O da hýzlanarak gidecek. Bayraktar TB3'ün bu yýl sonuna kadar karadan denemelerine devam ediyoruz. Gemi denemelerine baþlayacaðýz. Kara versiyonu üretime baþladý. Önümüzdeki yýl da deniz versiyonu üretime baþlar." dedi.

Bayraktar, geçen yýl savunma sanayi ihracatýnýn üçte birini Baykar'ýn yaptýðýný hatýrlatarak, "Bu, yüksek teknoloji ürünü insansýz hava araçlarýyla oldu. Biz o sayede Bayraktar Akýncý'yý da Bayraktar TB3'ü de KIZILELMA'yý da hiçbir kaynaða ihtiyaç duymadan öz kaynaklarýmýza geliþtirdik." dedi.

Ýnsansýz hava araçlarýnýn yaný sýra Baykar'ýn uzay giriþiminin bulunduðunu ifade eden Bayraktar, "Þu anda 80 kadar mühendis çalýþýyor. O kaynakla küresel konulama sistemi inþa ediyoruz. Düþünün ki bu yüksek teknoloji ihracatýndan gelen kaynakla atmosferin de ötesine bir anlamda çýkan bir teknolojiyi ve dünyada sadece bir firma daha benzer bir alanda çalýþýyor. O da bizden daha ileride deðil. Kimseden bir kuruþ almadan kendi küresel konumlama sistemimizi inþa ediyoruz." deðerlendirmesinde bulundu.

Bayraktar, Baykar'ýn ürettiði SÝHA'larda yerlilik oranýnýn yüzde 93'ten yukarýda olduðunu ve bütün katma deðerin Türkiye'de üretildiðini belirtti. Bayraktar, "Tümüyle özgün bir þekilde tasarlanan, yüksek teknoloji ürünü, içinde milyonlarca satýr yazýlým bulunan, donanýmlardan oluþan, iþte aero-dinamiklerden oluþan, uçan bir robottan bahsediyoruz. Ýçindeki sensörlere kadar hepsi Türkiye'de yapýlýyor. Hatta elektro optiklerde dünyanýn en iyisinden 2 kat daha iyisini yapmayý daha elektro optik görmesini saðlayan teknoloji." dedi.

Bayraktar, Türkiye'nin bütçesindeki savunma harcamalarýnýn son 20 yýlda giderek azaldýðýna dikkati çekerek, "Yýllar içinde, 20 senede dýþarýdan alýrken hem ihtiyacý tam karþýlamayan hem dýþarýya baðýmlý olan bir teknoloji kullanýlýyordu. Bu teknolojiler 5-10 kat daha fazla fiyatla alýnýyordu. Milli teknolojinin de geliþmesi bir anlamda engellenmiþ oluyordu. O kaynaðýn azalýp, eðitime ayrýlan kaynaðýn arttýðýný görüyoruz. Ama düþünün ki sektörün ürettiði ciro, ihracat cirosu onlarca kat artmýþ. Dolayýsýyla enteresan bir þey görüyoruz burada. Buradaki en kýymetli unsur insan yine." diye konuþtu.

TEKNOFEST ÝNSAN YETÝÞTÝRMEYÝ HEDEFLÝYOR

TEKNOFEST'in ayný zamanda bir eðitim platformu olduðunu ve insanlara en yüksek donanýmý en erken yaþta kazandýrmayý hedeflediðini kaydeden Bayraktar, "Dolayýsýyla bu yaklaþýmýn iþte milli eðitim açýsýndan da üniversite ve ötesi çalýþmalarý açýsýndan benzer þekilde devam etmesi gerekiyor. Ýnsana ve eðitimine yatýrmak aslýna bakarsanýz o yetiþmiþ insanlar bütün bu deðeri yürütüyor." ifadelerini kullandý.

Baykar'ýn dünyaya fikir ihraç ettiðini vurgulayan Bayraktar, yurt dýþýna yapýlan satýþýn kýymetinin "fikir"den kaynaklandýðýný dile getirdi.

"BÝREBÝR BENÝM TAKLÝDÝMÝ YAPABÝLECEK BELKÝ YAZILIMLAR ÇIKACAK"

Bayraktar, yapay zeka ve Türkiye'nin büyük dil modelini geliþtirme çalýþmalarý hakkýnda bilgi verdi. Kendisinin de robotik uzmaný olduðunu ve robot uçaklar inþa ettiklerini ifade eden Bayraktar, robotik alanýnýn kurucusunun da bu medeniyetten bir isim olan Cezeri olduðunu hatýrlattý.

Bayraktar, son dönemde bilgisayar teknolojilerinde bir kýrýlým yaþandýðýna dikkati çekerek, "Bilgisayar teknolojisi, ne zaman böyle çok sofistike bir þeyle önünüze gelse illüzyon gibi, büyü gibi neredeyse insaný büyüleyebilecek þeyler yapýyor. Þunu hiç unutmayýn, dönen çarklardan oluþan bir saat gibi bir þey bu ama çok fazla çark var içinde. Birebir benim taklidimi yapabilecek belki yazýlýmlar çýkacak, duygularýmý, her þeyimi, ne söyleyebileceðimi dahi tahmin edecek yazýlýmlar çýkacak." dedi.

Yapay zeka ve büyük dil modelleri açýsýndan daha büyük entelektüel kapasite gerektiren iþlerin çok daha karmaþýk iþler olduðunu anlatan Bayraktar, bunlarda son dönemde bir devrim yaþandýðýný söyledi. Bayraktar, þu deðerlendirmelerde bulundu:

"Bu gerçekten etkileyici bir teknoloji. Bir yandan biraz böyle rastgele keþfedilmiþ bir þey ama açýkçasý dünyayý da çok deðiþtirecek, dönüþtürecek bir teknoloji. Ben biraz insanlýðýn kalemi yeniden keþfetmesine benzetiyorum. Niye bu benzetmeyi yapýyorum çünkü kalemin keþfinden önce biz kulaktan kulaða bilgiyi aktarýrdýk. Þimdi biz sistematik bir þekilde bilgiyi aktarma kabiliyeti kazandýk. Biz de robotik uçaklar yapýyoruz, yapay zekayý yoðun bir þekilde kullanýyoruz. Hangi tarafta kullanýyoruz, uçaklarý çok daha emniyetli bir þekilde uçurmak için kullanýyoruz. Bunun yanýnda daha akýllý bir rota otonomisi oluþturmak için kullanýyoruz. Ne demek bu, mesela uçaðýn motoru bozuldu. Ýþte nasýl dönüp piste insin, bunu bilgisayar kendi kendine yapýyor. Ama silah angajmaný için kullanmýyoruz. Önüne meteorolojik bir engel çýktý, bunlarý tanýsýn ve onlara göre eylem alsýn diye kullanýyoruz."

Bayraktar'dan Fergani müjdesi

Yeni nesil otonominin bu dil modelleri ile insanýn doðal diline daha yaklaþmasýyla oluþacaðýný kaydeden Bayraktar, yapay zekanýn getirdiði dönüþümde Türkiye'nin konumuna dair ise "Türkiye'nin bu dönüþümünde geri kalmamasý gerekiyor. Çünkü bu dönüþüm aracýna sahip olanlar, ayrý bir dünya inþa edecekler." deðerlendirmesinde bulundu.

Bayraktar, "Türkiye yapay zeka rüzgarýný yakaladý mý" sorusuna, "TEKNOFEST kuþaðý en büyük umudumuz. Türkiye iyi bir yerde ama ara açýlabilir burada. Büyük bir güç oluþturuyor, doðru. Ben tartýþmalarý hep 'Bu teknolojiyle nasýl sonsuz bir güce ya da sonsuza yakýn bir güce kavuþuruz da dünyayý domine ederiz' üzerinden döndüðünü görüyorum." yanýtýný verdi.

"Asýl motivasyonumuz ülkemizin tam baðýmsýz, güçlü ve müreffeh yarýnlarý"

Baykar'ýn farklý alanlardaki yatýrýmlarýna dair bilgi veren Bayraktar, "Biz ülkemizi baðýmsýz, güçlü ve müreffeh kýlacak stratejik alanlara yatýrým yapýyoruz, daha çok kimsenin giremeyeceði, yapamayacaðý, inþa edemeyeceði alanlara. Eðer þayet bir alan ülkemizin ihtiyacýný karþýlayacak þekilde zaten mevcutsa biz ona hiç girmiyoruz. Uzayda da seçim yaparken öyle yaptýk. Ülkemizin uzayla alakalý çalýþmalarý var. Haberleþme uydularý var, çok daha karmaþýk bizim yaptýðýmýz uydulardan." ifadelerini kullandý.

Bayraktar, küresel konumlama sistemi (GPS) inþasý yoluna gidilmesinde de bu yöntemin izlendiðini belirterek, kimsenin bu alanda çalýþma yürütmediðini söyledi. Sivil alanda da kullanýlacaðýný ve dünyada da büyük ihtiyaç olacaðýný tespit ettiklerini bildiren Bayraktar, benzer þekilde hassas konumlama sistemlerinin Türkiye'yi baðýmsýzlaþtýracak bir uygulama olduðundan seçildiðini vurguladý.

Bayraktar, yörünge transfer aracýnýn da yeni bir kavram olduðuna, dünyada neredeyse hiç üreticisi olmadýðýna dikkati çekerek, bu araçlarýn bir anlamda uzaydaki minibüs olduðunu ve bir yörüngeden diðerine gidilmesini saðladýðýný vurguladý.

Bayraktar sözlerine þöyle devam etti:

"Benzer þekilde uzaya çýkýþ için Türkiye'de fýrlatma aracý olsaydý onu kullanýrdýk elbette ama þu an yok. Bizim inþa edebilecek kaynaðýmýz, kapasitemiz var. Baykar, 5 bin kiþilik bir aile. Kaynaðýmýz var, bunu yapabiliriz. Bu yatýrýmlarýn hiçbiri neredeyse geri dönüþü olmayan yatýrýmlar. Belki 15- 20 senede kendisini ancak fizibil hale getirebilecek yatýrýmlar. Fakat olmadýðýnda da çok büyük sýkýntýya gireceðiniz yatýrýmlar."

Selçuk Bayraktar müjdeyi verdi

Ýnternetin ve uzayýn Türkiye için neredeyse su ve elektrik altyapýsý kadar önemli olduðunu söyleyen Bayraktar, "Karalarýmýzý koruyabilmek için denizlerde varlýðýmýz olmasý gerekiyor. Ýkisini koruyabilmek için göklerde varlýðýmýz olmasý gerekiyor. Ýþte görüyorsunuz burada, göklerdeki eserlerimizi. Üçünü birden koruyabilmek için de uzayda varlýk göstermek durumundasýnýz. Dolayýsýyla asýl motivasyonumuz bir anlamda ülkemizin tam baðýmsýz, güçlü ve müreffeh yarýnlarý ve tüm dost ve kardeþ coðrafyalarýmýzýn." ifadelerini kullandý.

GENÇLERE TEKNOFEST MESAJI

Bayraktar, TEKNOFEST'i ekranlarý baþýnda izleyen gençlere yönelik ise þu mesajý paylaþtý:

"Dünya her ne kadar buhranlarla, büyük bir karanlýða doðru savruluyor olsa da bir anlamda bütün dünyanýn, medeniyetimizin ve milletimizin umudu, buradaki yüksek teknoloji eserleri ile dünyanýn geleceðine yön verecek genç kardeþlerim. Onlar bunlarý yaparken, medeniyetimizin adalet, iyilik, merhamet ve hürriyet deðerleriyle kuþanmýþ bir þekilde bu dünyayý inþa edecekler. Bu yýl 1,6 milyon gencimiz yarýþmalarýmýza baþvurdu. Yine yüz binlerce hatta milyonun üzerinde ziyaretçi ile teknolojinin þampiyonlarýnýn inþa edeceði dünyayý kutlamak için biz bir araya geldik. Ben ülkemin tüm gençlerine ve TEKNOFEST'in uzandýðý tüm coðrafyalara TEKNOFEST davetimizi yineliyorum. Daha adil, daha müreffeh, daha güzel ve iyilik dolu bir dünya için genç kardeþlerimi davet ediyorum. Gelin insanlýðýn bu büyük yýkýmdan sonra ihtiyaç duyduðu dünyayý beraber inþa edelim. Ýnsanlýðýn, medeniyetimizin faydasýna adaletle, iyilikle, merhametle kuþatýlmýþ bir teknolojiyle inþa edelim. Sizleri, tüm gençlerimizi, TEKNOFEST'in kalbinin attýðý yer olan TEKNOFEST Akdeniz'e, Adana'ya, Þakirpaþa'ya bekliyorum."

Bayraktar TB3 ile ANKA-3'ten bir ilk: TEKNOFEST Adana'da gerçekleþecek