Müftü Sıla bebekten helallik istedi: Bizi affet seni koruyamadık
ABONE OL

Tekirdağ'da cinsel istismara uğraması ve darbedilmesi sonucu kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden 2 yaşındaki Sıla bebek, son yolculuğuna uğurlandı.

Tedavi gördüğü hastanede dün yaşamını yitiren Sıla bebeğin cenazesi, sabah saatlerinde morgdan alınarak Altınova Mahallesi'ndeki yakınlarının evine helallik için götürüldü.

Daha sonra bebeğin cenazesi aynı mahalledeki Yeni Cami'ye getirildi.

Burada Sıla bebeğin teyzeleri tabuta sarılarak uzun süre ağladı. Cenazede fenalaşan bebeğin akrabalarını sağlık ekipleri sakinleştirdi.

Törene katılan Kadın Dayanışma Platformu üyesi kadınlar ellerinde "Sıla bizim kızımız" dövizleri taşıdı.

- "SILA BEBEĞİMİZ BİZİ AFFET SENİ KORUYAMADIK"

Bebeğin cenaze namazını kıldırmak üzere gelen İl Müftüsü Mustafa Soykök, namaz öncesi yaptığı konuşmada kıldırdığı cenazenin çok farklı olduğunu, yüreklerinin dağlandığını belirtti.

Sıla bebekten helallik isteyen Soykök, "Ben hepiniz adına helallik isteyeceğim. Sıla bebeğimiz ne olur bizleri affet, seni koruyamadık. İnşallah senin için döktüğümüz gözyaşları iyiliklere, merhametin çoğalmasına vesile olur. İnsani değerlerimizi daha fazla kuşanmayı, güzellikleri, merhameti çoğaltmak için sorumluluklarımızın farkında olmayı Rabbim nasip eylesin." dedi.

Kılınan cenaze namazının ardından Sıla bebeğin cenazesi Yenişehir Mezarlığı'nda toprağa verildi.

Cenazeye, Sıla bebeğin dedesi Latif Güler, teyzeleri Aslı Tatar ve Elif Akyüz, ailenin yakınları ile Tekirdağ Valisi Recep Soytürk, CHP Milletvekili İlhami Özcan Aygun, DEVA Partisi Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, Büyükşehir Belediye Başkanı Candan Yüceer, İl Emniyet Müdürü Ahmet Metin Turanlı, Tekirdağ Baro Başkanı Egemen Gürcün da katıldı.

- "SILA'NIN ANNESİNİ KARDEŞİMİZ OLARAK KABUL ETMİYORUZ"

Aslı Tatar, gazetecilere yaptığı açıklamada derin bir üzüntü içerisinde olduklarını söyledi.

Yeğeni Sıla'nın kaybının tarif edilemez acı verdiğini ifade eden Tatar, "Acımız çok büyük. Allah kimseye yaşatmasın. Yaşamayan bu acıyı bilmez. Rabbim düşmanımın başına vermesin. Yanımızda olan herkese teşekkür ederiz. Artık bizim rahmetli Sıla bebeğimizin annesi B.Y. diye bir kardeşimiz yok. Öyle kanı bozuk kız kardeşimiz yok daha doğrusu. Bırakın bu ailede bu sülalede yok öyle biri." dedi.

- "AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASINI GEREKTİRİYOR"

Ailenin avukatı Ahmet Berksoy da, son güne kadar Sıla bebeğin hayata döneceği ümidini taşıdıklarını belirtti.

Sıla'nın vefatının ülke gündemini sarsan bir olay olduğunu ifade eden Berksoy, 5 tutuklunun 2'sinin çocuk olduğunu hatırlattı.

Suçluların en ağır cezayı alacaklarından şüphesinin olmadığını ifade eden Berksoy, "Cinsel istismar sonucunda çocuğun bitkisel hayata girmesi ve ardından ölümün vuku bulması durumunda kanun kurucunun iradesi açık, net bir biçimde ortada. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiriyor. Çocuklar özelinde her ne kadar yaş küçüklüğü indirimi gündemi olsa bile biz üst sınırdan cezalandırılması için hukuki yönden elimizden geleni yapacağız." diye konuştu.

- OLAYLA İLGİLİ BEBEĞİN ANNESİNİN DE ARALARINDA OLDUĞU 5 KİŞİ TUTUKLANMIŞTI

Malkara ilçesinde yaşayan anne B.Y, 8 Eylül'de kızı Sıla'nın uyanmadığını belirterek, Malkara Devlet Hastanesi'ne götürmüştü. Yapılan muayenede bebek, beyin kanaması teşhisi ve cinsel istismar şüphesiyle Tekirdağ Dr. İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi'ne sevk edilmiş, polise bilgi verilmişti.

Bebek, beyninden ameliyat edilerek entübe halde yoğun bakıma alınmıştı.

Soruşturma kapsamında anne B.Y. (25), birlikte yaşadığı S.Ö. (57), komşuları K.A. (32) ile 13 yaşındaki oğlu K.A. ve 14 yaşındaki G.K. gözaltına alınmış, şüpheliler çıkarıldıkları hakimlikçe tutuklanmıştı. Sıla bebeğin 5 yaşındaki kardeşi A.Y. ise devlet korumasına alınmıştı.

Tekirdağ Baro Başkanı Gürcün, darp nedeniyle hastaneye getirilen ve yoğun bakımda tedavisi süren 2 yaşındaki kız bebeğe cinsel istismarda bulunulduğunun adli tıp raporuyla belirlendiğini ifade etmişti.

Sıla bebek, dün Tekirdağ Dr. İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi'nde bir aydır tedavi altında tutulduğu yoğun bakım ünitesinde hayatını kaybetmişti.