4.11.2012 17:46 - Güncelleme:
Sırrı Sakık'tan tehdit gibi sözler: Azdan az gider, çoktan çok gider
İZMİR'de biraraya gelen yaklaşık 1500 BDP'li, açlık grevlerine destek vermek için yürüyüş düzenledi. Yürüyüşe katılan BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, Bursa'daki olaylara değinerek, 'Aklınızı başınıza alın, Kürtler 1915'lerdeki Ermeniler değil ki katledesiniz, Kürtler 6-7 Eylül'ü yaşayan Rumlar, Yahudiler değil ki zulüm edesiniz. Kürtlerin sözü vardır; Azdan az gider, çoktan çok gider' dedi.
ABONE OL
Başbakan Erdoğan'ın, 'birçok kişinin idamın geri getirilmesini istediği' sözlerine de yanıt veren Sakık, "Kürtler, Cumhuriyet'in kuruluşundan bu güne ataları idam edilerek geldi. Kürtler size boyun eğmediler. Bugün Kürtler'i idamla tehdit etmek abesle iştigaldir" diye konuştu.
Türkiye'deki çeşitli cezaevlerinde 54 gündür devam eden açlık grevlerine destek vermek için İzmir'de de BDP'nin öncülüğünde yürüyüş düzenlendi. BDP İl Başkanlığı binası önünde toplanan grubun yürüyüşüne, polisle yapılan görüşmeler sonrasında izin verildi. İl binasından Basmane Meydanı'na kadar yürüyen yaklaşık 1500 kişiye BDP Milletvekili Sırrı Sakık da destek verdi.
Meydanda sık sık bölücübaşı Abdullah Öcalan ve açlık grevlerindekilere destek sloganları atan gruba ilk olarak halen cezaevinde bulunan ve geçen seçimde İzmir'den bağımsız milletvekili adayı olan Erdal Avcı'nın mektubu okundu. İl Başkanı Fuat Mikayiloğlu'un da konuşmasının ardından BDP Milletvekili Sırrı Sakık gruba seslendi.
'DEVLET GELENEĞİ DEĞİŞMEDİ'
Cezaevinde açlık grevi yapanların bedenlerini 54 gündür ölüme yatırdığını söyleyen Sırrı Sakık, şöyle konuştu:
"Bu kişiler, 54 gündür kanın durması için, barışın sağlanması için Türk ve Kürt çocuklarının ölmemesi için bedenlerini ölümü yatırmışlar. Cezaevlerinin koşulları için talepleri yok, kanın durması için talepleri var, canlarının halka feda ediyorlar. Siyasi iktidar bu mesajı alması gerekirken, 'İçerdekiler şov yapıyor' diyor. Bir tek şey doğru evet Kürt tutsaklar ölümünün önünde ölümle dans edip şov yapıyorlar. Siz ölümün önünde bu kadar diz çökerken, Kürt çocukları da ölümün önünde kendi dilleri için asla diz çökmüyorlar. 12 Eylül'ün yöneticileri, 1984 yılındaki açlık grevlerinde 'Gizli gizli yiyorlar' dediler, 4 kişi hayatını kaybetti. Yıl 1996, Başbakan'ın geldiği gelenek Refah Partisi iktidar. O dönemin Adalet Bakanı Şevket Kazan, Diyarbakır'daki açlık grevi için `kantinden stok yaptıklarını yiyorlar' dedi, 16 insan yaşamını yitirdi. Yıl 2001 DSP, MHP ve ANAP koalisyonu vardı. O dönemin Adalet bakanı Hikmet Sami Türk, aynı açıklamayı yaptı, 112 devrimci yaşamını yitirdi. Şimdi yıl 2012 başbakan Tayyip Erdoğan. Devlet geleneği değişmiyor, aynı şeyi söylüyor."
'KÜRTLERİ İDAMLA TEHDİT ETMEK ABESLE İŞTİGALDİR'
Sırrı Sakık, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, partisinin Kızılcahamam'daki toplantısında, birçok kişinin idam cezasının geri getirilmesini istediğiyle ilgili sözlerine de değinip, "Kampta 'İdam gelebilir' diyorsun. Kürtler, Cumhuriyet'in kuruluşundan bu güne kadar ataları idam edilerek geldi. Şeyh Sait, Öcalan'ın atasıdır, bizim atamızdır, Seyit Rıza, Öcalan'ın atasıdır, bizim atamızdır. Saidi Nursi, Öcalan'ın atasıdır, bizim atamızdır. İstiklal Makemeleri'nde binlerce Kürdü astınız, onlar bizim atamızdır. Kürtler size boyun eğmediler. Hele bugün Kürtleri idamla tehdit etmek abesle iştigaldir. Ama sayın Başbabakan, daha birkaç ay önce üçüncü yargı paketinde siz MHP ile birleştiniz ve 7 tane TİP'li devrimciyi öldüren katilleri affettiniz. Geçen gün 89 yıllık Cumhuriyet'in kuruluşunu kutladınız ama bu cumhuniyet, Kürtlere ve bütün muhaliflere zulüm yaptı" diye konuştu.
BURSA TEPKİSİ
Bursa'da son günlerde yaşanan gerilime de değinen Sakık, "Bizim biraraya gelmemizi engellemeye çalışıyorsunuz. Halka gözdağı veriyosunuz. Bursa'da faşişt odaklar, onlar güvenlik güçlerinden güç olarak Kürt mahallelerine girip evleri yerle bir ettiler. İşte AKP'nin adaleti budur. Biz buradan söylüyoruz. Aklınızı başına alın. Kürtler 1915'lerdeki Ermeniler değilki katledesiniz, Kürtler 6-7 Eylül'ü yaşayan Rumlar, Yahudiler değilki zulüm edesiniz. Kürtlerin sözü vardır; Azdan az gider, çoktan çok gider. Hiçbir dönem kan ve şiddet üzerinden politika yapmadık, kimsenin burnunun kanamasını istemedik. Ölümler cezaevlerinden çıkarsa sokaklar tetiklenir. İnsanlar bunu içlerine sindiremez, biz de sindiremeyiz. Onun için sizi duyarlı olmaya davet ediyoruz" dedi.
Sırrı Sakık konuyşmasının ardından alandan ayrıldı. Yürüyüşe katılanlar ise 10 dakikalık oturma eyleminin ardından olaysız dağıldı.
Türkiye'deki çeşitli cezaevlerinde 54 gündür devam eden açlık grevlerine destek vermek için İzmir'de de BDP'nin öncülüğünde yürüyüş düzenlendi. BDP İl Başkanlığı binası önünde toplanan grubun yürüyüşüne, polisle yapılan görüşmeler sonrasında izin verildi. İl binasından Basmane Meydanı'na kadar yürüyen yaklaşık 1500 kişiye BDP Milletvekili Sırrı Sakık da destek verdi.
Meydanda sık sık bölücübaşı Abdullah Öcalan ve açlık grevlerindekilere destek sloganları atan gruba ilk olarak halen cezaevinde bulunan ve geçen seçimde İzmir'den bağımsız milletvekili adayı olan Erdal Avcı'nın mektubu okundu. İl Başkanı Fuat Mikayiloğlu'un da konuşmasının ardından BDP Milletvekili Sırrı Sakık gruba seslendi.
'DEVLET GELENEĞİ DEĞİŞMEDİ'
Cezaevinde açlık grevi yapanların bedenlerini 54 gündür ölüme yatırdığını söyleyen Sırrı Sakık, şöyle konuştu:
"Bu kişiler, 54 gündür kanın durması için, barışın sağlanması için Türk ve Kürt çocuklarının ölmemesi için bedenlerini ölümü yatırmışlar. Cezaevlerinin koşulları için talepleri yok, kanın durması için talepleri var, canlarının halka feda ediyorlar. Siyasi iktidar bu mesajı alması gerekirken, 'İçerdekiler şov yapıyor' diyor. Bir tek şey doğru evet Kürt tutsaklar ölümünün önünde ölümle dans edip şov yapıyorlar. Siz ölümün önünde bu kadar diz çökerken, Kürt çocukları da ölümün önünde kendi dilleri için asla diz çökmüyorlar. 12 Eylül'ün yöneticileri, 1984 yılındaki açlık grevlerinde 'Gizli gizli yiyorlar' dediler, 4 kişi hayatını kaybetti. Yıl 1996, Başbakan'ın geldiği gelenek Refah Partisi iktidar. O dönemin Adalet Bakanı Şevket Kazan, Diyarbakır'daki açlık grevi için `kantinden stok yaptıklarını yiyorlar' dedi, 16 insan yaşamını yitirdi. Yıl 2001 DSP, MHP ve ANAP koalisyonu vardı. O dönemin Adalet bakanı Hikmet Sami Türk, aynı açıklamayı yaptı, 112 devrimci yaşamını yitirdi. Şimdi yıl 2012 başbakan Tayyip Erdoğan. Devlet geleneği değişmiyor, aynı şeyi söylüyor."
'KÜRTLERİ İDAMLA TEHDİT ETMEK ABESLE İŞTİGALDİR'
Sırrı Sakık, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, partisinin Kızılcahamam'daki toplantısında, birçok kişinin idam cezasının geri getirilmesini istediğiyle ilgili sözlerine de değinip, "Kampta 'İdam gelebilir' diyorsun. Kürtler, Cumhuriyet'in kuruluşundan bu güne kadar ataları idam edilerek geldi. Şeyh Sait, Öcalan'ın atasıdır, bizim atamızdır, Seyit Rıza, Öcalan'ın atasıdır, bizim atamızdır. Saidi Nursi, Öcalan'ın atasıdır, bizim atamızdır. İstiklal Makemeleri'nde binlerce Kürdü astınız, onlar bizim atamızdır. Kürtler size boyun eğmediler. Hele bugün Kürtleri idamla tehdit etmek abesle iştigaldir. Ama sayın Başbabakan, daha birkaç ay önce üçüncü yargı paketinde siz MHP ile birleştiniz ve 7 tane TİP'li devrimciyi öldüren katilleri affettiniz. Geçen gün 89 yıllık Cumhuriyet'in kuruluşunu kutladınız ama bu cumhuniyet, Kürtlere ve bütün muhaliflere zulüm yaptı" diye konuştu.
BURSA TEPKİSİ
Bursa'da son günlerde yaşanan gerilime de değinen Sakık, "Bizim biraraya gelmemizi engellemeye çalışıyorsunuz. Halka gözdağı veriyosunuz. Bursa'da faşişt odaklar, onlar güvenlik güçlerinden güç olarak Kürt mahallelerine girip evleri yerle bir ettiler. İşte AKP'nin adaleti budur. Biz buradan söylüyoruz. Aklınızı başına alın. Kürtler 1915'lerdeki Ermeniler değilki katledesiniz, Kürtler 6-7 Eylül'ü yaşayan Rumlar, Yahudiler değilki zulüm edesiniz. Kürtlerin sözü vardır; Azdan az gider, çoktan çok gider. Hiçbir dönem kan ve şiddet üzerinden politika yapmadık, kimsenin burnunun kanamasını istemedik. Ölümler cezaevlerinden çıkarsa sokaklar tetiklenir. İnsanlar bunu içlerine sindiremez, biz de sindiremeyiz. Onun için sizi duyarlı olmaya davet ediyoruz" dedi.
Sırrı Sakık konuyşmasının ardından alandan ayrıldı. Yürüyüşe katılanlar ise 10 dakikalık oturma eyleminin ardından olaysız dağıldı.
