Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar Sri Lanka'daki saldırıları değerlendirdi
ABONE OL
Sri Lanka Devlet Başkanı Maithripala Sirisena, patlamalar nedeniyle şoke olduğunu belirterek, sükûnet çağrısında bulundu. Sri Lanka’da gerçekleşen eşzamanları saldırıları aksam.com.tr’den Ezgi Aşık’a değerlendiren Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, “Sri Lanka hem dini hem mezhebi hem meşrebi hem de etnik hassasiyetleri var. Bu anlamda tam bir laboratuvar bir ülke. Bu tür profesyonel terör örgütleri karşısında bu tür saldırılara maruz kalmamış ülkelerin fiziki güvenlik manzumesiyle buna tedbir alabilmeleri çokta mümkün değil.” ifadesini kullandı.
 
Dünyada istikrarsızlık üzerine etki oluşturmaya çalışan güç odakların olduğunu belirten Abdullah Ağar, “Sri Lanka’da Müslüman, Hristiyan, Budist ve Hindu’nun birlikte yaşaması söz konusu fakat bununla birlikte ülkenin Tamil Kaplanları üzerinden etnik ayrımcılığı var. Paskalyanın üçüncü gününde Hristiyanların ibadetlerini yaparken üç kilise ve üç lüks otele saldırı düzenlendi. Dünyada hedef ve menfaatlerini kollamaya çalışan güç odaklarının terör örgütlerini kullanması yeni bir savaş türü oldu.” ifadesini kullandı.
 
Sri Lanka’da 2009 yılından beri Tamil Kaplanları sorunu olduğunu hatırlatan Ağar, “Son 10 senedir kendilerini çok belli etmiyordu ama sorun varlığını devam ettiriyordu. Şu anda saldırıyı üstlenen olmadı ama Hristiyanlar hedef alındığı için dini bir düşmanlık üzerinde İslamofobinin derinleştirmeye çalıştığı eylem manzumesi olduğu ifade edebiliriz.” dedi.
 
Dördüncü nesil savaşın vekalet oyuncularının terör üzerinden ortaya çıkardığını söyleyen Ağar, “Kaostan, karmaşadan, etnik, dini, meşrebi ve siyasi farklılıklardan beslenerek düşmanlık ve çatışma üreten, dünyayı kendi hedef ve menfaatleri doğrultusunda yönetmeye ve yönlendirmeye çalışan iradelerin terör üzerinden oynadıkları oyunlar olduğunu düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
 
Dünyada intihar saldırılarını en çok ve en yoğun şekilde gerçekleştiren örgütün Tamil Kaplanları olduğunu belirten Ağar, “Hatta diğer intihar saldırılarını düzenleyen İslami gözüken terör örgütleri Tamil Kaplanlarından esinlenmiştir.” dedi.
 
Sri Lanka’nın Myanmar’daki aynı oyunla karşı karşıya kalabileceğini dile getiren Ağar, “Yeni Zelanda’da Müslümanlara saldırılmıştı daha sonra DEAŞ gibi birtakım örgütler bunun karşılığını vereceğine dair cümleler kurmuştu. Terör örgütü özelinde karşılıklı yumruklar atarak sorunu e dini düşmanlığı derinleştirme olarak okuyabiliriz. Myanmar’da benzeri saldırılar yaparak Müslümanları oradan çıkartılmasıyla ilgili toplu katliamları görmüştük. Müslüman orjinli bir saldırı algısı üretip o coğrafyadaki Müslümanların kazanımları ya da elleri altında bulundurdukları nüfus alanları ortadan kaldırabilir.” diyerek sözlerini tamamladı.