Şuurlu öğretmenler şuurlu müfredat istiyor
ABONE OL
"Eğitim sistemimizde şekil yönünden güzel gelişmeler olmuş ancak ruh ve mana bakımından değişen bir şey olmamıştır" diyen Okutan müfredatta Müslüman-Türk kültürüne aykırı bilgiler tespit ettiklerini söyledi. Okutan ilköğretim okulu 8. sınıf Türkçe ders kitabında yer alan "Meraklı Pandora ve Konuşan Sandık" adlı okuma parçasının öğrencileri küfür ve şirke teşvik ettiğini ileri sürdü.

İŞTE OKUTAN'IN O AÇIKLAMASI:

Eğitim sistemimizde şekil yönünden güzel gelişmeler olmuş ancak ruh ve mana bakımından değişen bir şey olmamıştır. Tüm umut ve iyi niyetlere rağmen görülüyor ki eskiden olduğu gibi eğitim sistemine hala temelden ve derinden bir batıcılık anlayışı hâkim olmaya devam etmektedir. Avrupa Birliği hedefleri doğrultusunda bin yıldan beri coğrafyamıza saldırıp duran, milletimize büyük savaşlar, acılar ve dramlar yaşatan batılıların istediği mantıkla büyüyen, direniş ruhunu kaybeden bir nesil yetiştirilmeye çalışılmaktadır. Batı ülkelerinin menfaatleri ve dünya hedefleri için herhangi bir şekilde sorun çıkartmayacak, uysallaştırılmış, koyunlaştırılmış ya da ehlileştirilmiş bir nesil yetiştirilmeye çalışılmaktadır. Din kültürü ve Ahlak Bilgisi ders kitaplarına baktığımız zaman bunu rahatlıkla söyleyebiliyoruz.



Değişen Eğitim sistemine rağmen program hep aynı batılı mantıkla hazırlandığı için din kültürü dersi programları bile Avrupa Birliği hedeflerine hizmet etmektedir. Nitekim 6. Sınıflar Din Kültürü Kitabında 1. Ünitenin konusu : “Peygamberlere ve ilahi kitaplara inançtır. Bu ünitede peygamberlere gelen mesajların ortak amacından bahsedilmiş ancak son peygamberde hepsinin toplandığından bahsedilmemiştir. Sanki diğer peygamberlere gelen mesajların diğer dinlerde geçerliliği sürüyormuş izlenimini uyandırmaktadır. Bunun en önemli delili; ilahi kitap ve ilahi kitaplara iman konusunda sayfa 24’te “Tevrat Hz. Musa’ya verilen ilahi kitabın adıdır ve onun konuştuğu dil olan İbranice’yle indirilmiştir. Günümüzde diğer dinler de çevrilmiştir.” Yine “İncil Yüce Allah tarafından Hz. İsa’ya verilmiştir. Bugün Hıristiyanların çoğunun kabul ettiği inciler dört tanedir. Bunlar Matta, Markos, Luka, Yuhanna incileridir. Tevrat’ta sıklıkla dini kuralara vurgu yapılırken, İncil’de bu kuralların daha çok ahlaki boyutuna öncelik verilmiştir.” diyerek bu kitapların geçerli hak kitap olduğu izlenimi açık bir şekilde verilmiştir. Aynı sayfanın devamında Kuran’ın son ilahi kitap olduğundan bahsedilmiş ancak bu ibareler diğer dinlerin de hak din olduğu izlenimi ortadan kaldırmamıştır.

7.Sınıflar Din Kültürü kitabının 4. Ünitesinde İslam Düşüncesinde Yorumlar bölümünde tassavufi yorumlar başlığı doğru olmakla beraber, Yesevilik, Nakşibendilik kısa geçilip, Alevilik ve Bektaşilik konusuna ayrıntılı yer verilmiş, önemli ritüelleri anlatılmıştır. Ancak Türkiye’de en büyük tasavvufi grubu oluşturan Nakşiliğin ritüellerinden bahsedilmemiştir. Kadirilik ve Yesevi’likten ise çok az bahsedilmiştir. Aynı ünitenin 105. Sayfasında cami, kilise ve sinagog bir arada gösterilerek dinlerin eşitliğine vurgu yapılmış, din ve vicdan hürriyetinden bahsedilerek laiklik ilkesinin Türk toplumu için ne kadar önemli olduğu vurgulanmıştır. Oysaki laiklik türk toplumu için yeni bir olgudur ve batıdan getirlmiş bir olgudur. Toplum hayatımızda da ciddi bir karşılığı bulunmamaktadır. Din dersi kitabında buna vurgu yapılması çok manidardır.

8. Sınıflar kitabında Dinler ve Evrensel Öğretileri Ünitesinde, Günümüzde Yaşayan Dinler konusunda Hinduizm ve Budizm anlatılmış, Yahudilik eleştirel bir yaklaşımla anlatılmadığı gibi Kudüs’te bulunan Ağlama Duvarı’nın Yahudiler için çok önemli olduğu vurgulanarak ağlama duvarına meşruiyet kazandırılmıştır. Kudüs’teki ağlama duvarına meşruiyet kazandırmak Din kültürü dersinde işlenmesi son derece yanlış olmuştur. İslam dini anlatılırken, İslam’ın temel inanç esası tevhit denilmiş ve arkasında Nisa suresi 136. Ayet koyularak burada diğer kitaplara da imanın inanç esaslarından olduğu vurgulanmakla beraber bunun şu andaki tahrif olmuş kitaplara m ı, yoksa geldikleri dönemdeki orijinal hallerine mi konusu muallâkta kalmıştır.

Şuurlu Öğretmenler Derneği Samsun Şubesi olarak, inanç özgürlüğünden yana bir sivil toplum kuruluşu olarak ezici bir çoğunluğu Müslüman olan ülkemizde her şeyden önce okullarda çocuklarımıza inançları, dinleri konusunda doğru ve yeterli bilgiler verilmesini istiyoruz. Din sadece kuru bilgiler topluluğundan ibaret olmadığından aynı zamanda din eğitimine de yer verilmesi gerektiğine inanıyoruz. Müfredatın bu yönde bilgi-davranış bütünlüğünü sağlayacak şekilde geliştirilmesinin önemli bir görev olduğuna inanıyoruz.