Türkiye'de 30 milyon kullanıcısı var... Bilim insanları TikTok kullanıcılarını araştırıyor
ABONE OL

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümünden Dr. Öğretim Üyesi Derya Gül Ünlü, Araştırma Görevlisi Dr. Oğuz Kuş ile Gaziantep Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz Göksu tarafından "Videolarda Gerçek Hayattaki Gibi Değilim, Rol Yapmaktayım : TikTok Kullanıcılarının Benlik Performansları Üzerine Bir İnceleme" isimli araştırmada, Türkiye'de 30 milyon indirme sayısına ulaşan platformun bireyin benlik sunumuna yaptığı etkiler incelendi.

Doç. Dr. Göksu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu çalışma ile katılımcıların kişisel TikTok hesapları üzerinden yayınladıkları video içeriklerini, hedefledikleri dijital benlik sunumları doğrultusunda yapılandırdıklarını söyledi.

Sosyal medyanın benlik sunumu sergileyebilecek dijital sahneler sunduğunu, bireye dikkati çekecek, beğenilecek ya da takdir edilecek içeriği yayınlama imkanı verdiğini belirten Göksu, "TikTok, hem Türkiye'de hem de küresel ölçekte önemli bir kullanıcı kitlesine ulaşmış olmasına rağmen, bu yeni mecrada benlik performanslarını ele alan bir çalışmanın bulunmaması dikkatimizi çekti. Bu alanda gerçekleştirilecek bir araştırmaya ihtiyaç duyuluyordu. Çünkü TikTok, kullanıcılarına videoları düzenleme, ses efektleri, filtreler, etiketler ile daha ilgi çekici kılma, diğer kullanıcılarla etkileşime girme gibi olanaklar sağlayan ve böylelikle dijital benlik sunumunun efektif bir şekilde gerçekleştirilmesini mümkün kılan güçlü bir teknik altyapı sunuyor." dedi.

Göksu, çalışma için 9 kullanıcı ile yüz yüze derinlemesine görüşmeler gerçekleştirildiğini belirtti.

Sosyal medyada bireyin kendisini tanımlayan bir profil sayfası oluşturarak sosyal ağlara katılımıyla başlayan bu süreçte, hayal ettiği izleyiciye hitaben kendi profilini düzenlediğini ve karşı tarafa aktardığını dile getiren Göksu, "YouTube, Snapchat, Vine, TikTok gibi video paylaşım ortamları, kullanıcısına gerçekleştirdiği paylaşımın içeriğini, süresini belirleme olanağı sunarak, bireye kendisini dilediği gibi ifade edebilme özgürlüğü tanıyor. Söz konusu dijital ortamların kullanıcıya sunduğu bu avantajın dijital benlik inşası ve sunumu için önemli bir altyapı sağladığını söylemek mümkün. Paylaşılan bir videonun süresi, çekim açıları, kullanılan mekan, müzik, görsel, sözel ve yazılı içerik gibi çok sayıda faktörün bireyin hedeflediği dijital benlik sunumunun birer parçası olarak kullanılabileceği düşünüldüğünde, paylaşılan videoda tercih edilen her bir unsurun bireyin performansına katkı yapacak parçalara dönüştüğünü söylemek yanlış olmaz." ifadelerini kullandı.

- "ETİKETLER İŞLEVSEL ORGANİZE ETME ROLÜNE SAHİP"

Göksu, araştırmalarda Youtube, Instagram ve Snapchat kullanıcılarının vücutlarının görünümü hakkında daha fazla kaygı belirttiklerinin ortaya çıktığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Çin'de Douyin, uluslararası bağlamda ise TikTok olarak bilinen uygulama bu ülkede 300 milyondan fazla, dünya çapında 800 milyon aylık aktif kullanıcıya sahip. Uygulamayı Vine, Snapchat ve Musical.ly uygulamalarının bir karışımı olarak betimlemek mümkün. TikTok, bir başka kullanıcı ile düet videosu yaratma veya bir başka kullanıcıya video ile yorum yapma gibi yeni iş birlikçi ve kapsayıcı kullanıcı deneyimleri de teşvik ediyor. Bu bakımdan, platformun alışılagelmiş sosyal medya kullanım pratiklerine yeni perspektifler kazandırdığını söylemek gerek. Platformda önemli bir role sahip olan etiketler (hashtag) işlevsel bir organize etme rolüne sahip. Bunlar genellikle meydan okumalar (challenge), şakalar ve tekrar edilebilir formatlar gibi TikTok'tan başka hiçbir yerde popüler olmayan etkinliklerin organize edilmesinde kullanılıyor. Bu etkinlikler platformda popüler olan bir şarkıya 'playback' yapmak, belirli dans figürlerini hatasız gerçekleştirmek veya soru-cevap etkinliklerine katılmak gibi örnekler içeriyor."

Görüşmelerde TikTok kullanıcılarına paylaşım yapmadan önce hangi kriterlere dikkat ettiklerine, içeriği neye göre seçtiklerine ilişkin çeşitli sorular yöneltildiğini ifade eden Göksu, kullanıcıların paylaşımlarda içeriğin güncel ve popüler olmasına dikkat ettiklerini belirlediklerini anlattı.

Göksu, katılımcıların paylaşmayı seçtikleri popüler ve güncel içeriklerin, ileride kendilerini utandırmayacak olmasına özen gösterdiklerini vurgulayarak, "Video içeriği oluşturulduktan ve düzenlenerek son halini aldıktan sonra, söz konusu içeriğin hangi zaman aralığında, hangi sıklıkta ve hangi başlıkla paylaşılacağı da katılımcıların gözettikleri unsurlar arasında yer alıyor. Buna göre, katılımcıların daha çok etkileşim alabilmek amacıyla TikTok'un en çok kullanıldığı zaman aralığı olduğunu düşündükleri akşam saatlerinde, saat 18:00-20:00 arasında video paylaşmaya özen gösterdiklerini söyleyebiliriz." değerlendirmesini yaptı.

Paylaşılan videolarda çok fazla metin eklemekten kaçınıldığını, sık sık etiket ya da emoji eklendiğini dile getiren Göksu, Tiktok kullanıcılarının kişisel bilgilerini vermekten ve kendilerine uygun olmadığını düşündükleri içeriklerden kaçındıklarını ifade etti.

Göksu, videoların buradaki güncel ve popüler konulardan seçildiğini, içeriklerin yayınlanma aşamasına gelene kadar sahne arkasında bir düzenleme sürecinden geçtiğini aktararak, kamera açısını ayarlama, arka planı kontrol etme, şarkı sözlerini ezberleme ve deneme çekimi gibi çeşitli düzenlemelerin yapıldığını bildirdi.

-"TİKTOK VİDEOLARINDA KONSEPTE BAĞLI ROLE GİRİLİYOR"

Paylaşılacak içeriğin niteliğini arttırmak için deneme çekiminin yapıldığına dikkati çeken Göksu, şöyle devam etti:

"Bu çerçevede değerlendirildiğinde, video içeriği yayınlanmadan önce, kullanıcıların TikTok'un kendilerine sunduğu yüksek kontrol imkanından yararlandıklarını ve bu kontrol sürecinde sahneye sunacakları içeriğin her parçası üzerinde düşündüklerini söylemek mümkün. Hatta öyle ki kullanıcıların hazırladıkları videonun son halini yakın çevrelerine göndererek, içeriğin uygunluğuna dair onay aldıkları görülüyor. Bireyler, sosyal ağlarda paylaşım yapmadan önce çevresindekilerin görüşüne başvurarak, üzerinde fikir birliğine varılan en fazla beğenilme potansiyeline sahip içeriği paylaşmayı tercih ediyor. Katılımcıların sahne arkasında hazırlayarak, sahne önüne taşıdıkları içerikler incelendiğinde TikTok videolarının konseptlerine bağlı olarak bir role büründükleri görülüyor. Üstlendikleri roller dolayısıyla çevrim dışı hayattaki benliklerinden tamamen farklılaştıkları anlaşılıyor. Benimsenen bu roller arasında takipçiye sempatik ve eğlenceli gelecek görünümler ön plana çıkıyor. Bunun tercih edilmesinin nedeni, kullanıcıların bu izlenimlere sahip olduklarında takipçileri nezdinde daha fazla etkileşim alacaklarını düşünmeleri."

Doç. Dr. Göksu, kullanıcıların kişisel bilgileri ile benlik sunumlarına uygun olmadığını düşündükleri içeriklerden kaçındığını, istedikleri izlenimlere uygun olduğunu düşündüğü içeriği etkileşim oranına bağlı olarak şekillendirdiklerini bildirdi.

Kullanıcıların videolarında yer alacak kişileri de kendi benlik performanslarına katkı sağlayacağına inandıkları bireyler arasından seçtiklerini kaydeden Göksu, "Kullanıcılar, yeterince etkileşim almadığını düşündükleri videoları zaman içerisinde siliyor. Bu bakımdan, bireylerin TikTok hesaplarını hedefledikleri dijital benlik sunumlarına uygun olarak, sürekli güncellenen ve benlik performanslarını olumsuz etkilediğine inandıkları içerikleri kaldırıyor." değerlendirmesini yaptı.

Göksu, etkileşim oranı, beğeni ve yorum sayısının TikTok içerik üreticileri için çok önemli olduğunu belirtti.

Bürünülen rolün başarısının etkileşim oranıyla ölçüldüğüne dikkati çeken Göksu, "Kullanıcıların, hem sosyal medyanın kimlik keşfi ve inşasına olanak tanıyan yapısal özelliğinden hem de TikTok'un sunduğu olanaklardan yararlanarak, kendilerine dair olumlu yönleri ortaya çıkaran içerikleri daha çok sergilemeyi hedeflediklerini, bu içerikler üzerinden aldıkları etkileşim oranına bağlı olarak içerik üretim pratiklerini yapılandırdıklarını söylemek mümkün." şeklinde konuştu.