Türkiye, Paris Ýklim Anlaþmasý'ný onaylayarak iklim deðiþikliði ile mücadelesine devam edecek
ABONE OL

Paris Anlaþmasý, Aralýk 2015'te Birleþmiþ Milletler Ýklim Deðiþikliði Çerçeve Sözleþmesi (BMÝDÇS) 21. Taraflar Konferansý'nda kabul edildi.

Türkiye'nin 22 Nisan 2016'da 175 ülkeyle birlikte imzaladýðý anlaþma, 4 Kasým 2016'da yürürlüðe girdi. BMÝDÇS'e taraf 197 ülkenin imzasý bulunan anlaþmaya Eritre, Irak, Ýran, Libya, Yemen ve Türkiye taraf olmadý.

Türkiye'nin BMÝDÇS'in geliþmiþ ülkeler kategorisini oluþturan Ek-1 listesinden çýkarýlmayý ve geliþmekte olan ülkeler kategorisinde yer almayý talep etmesi, anlaþmanýn bugüne kadar onaylamamasýnýn nedenlerinden biri olarak görüldü.

Dünyanýn ilk kapsamlý iklim anlaþmasý olarak tarihi önem taþýyan Paris Anlaþmasý'ný onaylayan ülkelerin, küresel sýcaklýk artýþýný 1,5 dereceyle sýnýrlandýrmak ve 2050'ye kadar sera gazý emisyonlarýný sýfýrlamak için taahhütlerini hayata geçirmesi gerekiyor. Bu hedef petrol, kömür gibi fosil yakýt kullanýmýnýn azaltarak, yenilenebilir enerjiye yönelmeyi de beraberinde getiriyor.

Geliþmiþ ve geliþmekte ülkelerin ulusal katký beyanlarý ile emisyon azaltým ve sýnýrlama hedefleri koymasýnýn istendiði anlaþma çerçevesinde, kararlarýn uygulanmasý gözden geçiriliyor ve tüm taraflarýn çalýþmalarý izleniyor.

- GLASGOW 26. TARAFLAR KONFERANSI'NDA EKSÝK KONULARIN TAMAMLANMASI BEKLENÝYOR

Türkiye, ulusal katký niyetini 30 Eylül 2015'de BM Sözleþme Sekretaryasýna sundu. Türkiye'nin ulusal katký niyetinde, sera gazý emisyonlarýnýn 2030'da yüzde 21 oranýna kadar artýþtan azaltým yapmasý öngörülüyor.

Paris Ýklim Anlaþmasý'nýn uygulama kurallarýnýn büyük çoðunluðu belirlenmekle birlikte bazý önemli konular üzerinde uzlaþý saðlanamamasý nedeniyle halen düzenlenemediði kaydediliyor.

Ýskoçya'nýn Glasgow kentinde 30 Ekim-12 Kasým 2021 tarihleri arasýnda düzenlenmesi planlanan 26. Taraflar Konferansý'nda (COP26) Paris Ýklim Anlaþmasý'ndaki eksik konularýn tamamlanmasý bekleniyor. Böylece COP26, Paris Anlaþmasý sonrasý genel deðerlendirmenin yapýlacaðý ilk zirve olacak. Zirvede, Türkiye beklentilerini ve taleplerini yenileyecek.

- EK-2'DE YER ALMAYAN TÜRKÝYE YEÞÝL ÝKLÝM FONU'NDAN FAYDALANAMAYACAK

Anlaþmanýn Ek-2 listesinde yer almadýðýndan Yeþil Ýklim Fonu'ndan yararlanamayan Türkiye, taraf olmasý durumunda, iklim finansmaný saðlayan diðer fonlar ve çok taraflý bankalara eriþimde sýkýntý çekmeyecek ve yeni oluþan uluslararasý emisyon piyasalarýnda ticaret yapabilme imkanýndan yararlanacak.

Öte yandan tüm bunlarla birlikte Paris Anlaþmasý hükümlerine uyulmamasý halinde, herhangi bir yaptýrým bulunmuyor.

- "TÜRKÝYE, TAAHHÜDÜNÜ EN ÝYÝ ÞEKÝLDE YERÝNE GETÝRÝYOR"

Boðaziçi Üniversitesi Ýklim Deðiþikliði ve Politikalarý Uygulama ve Araþtýrma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, AA muhabirine yaptýðý açýklamada, atmosfere salýnan sera gazýnýn azaltýmýný saðlamak amacýyla yapýlan Paris Ýklim Anlaþmasý'nýn, 2020-2030 yýllarý arasýnda geçerli olacaðýný bildirdi.

Bu anlaþmaya göre 2015 yýlýnýn eylül ayýnýn sonuna kadar bütün dünya devletlerinin 2020-2030 yýllarý arasýnda bu konuya iliþkin ne yapmak istediklerini BM'ye bildirdiklerini anýmsatan Kurnaz, þöyle devam etti:

"Bildirdiðimize göre, 2030 yýlýnda 1175 milyon ton sera gazý salacaðýmýzý söyledik ve eðer uluslararasý finans kaynaklarýndan faydalanabilirsek bunu yüzde 21'e kadar azaltabileceðimizi beyan ettik. Bunun dýþýnda bir taahhüdümüz yok. Türkiye, taahhüdünü en iyi þekilde yerine getiriyor. 2015-2030 yýlýna kadar ne kadar sera gazý salacaðýmýzý ve ne kadar azaltým yapacaðýmýzý da bildirdik BM'ye. Þu anda söylediðimiz her þeyi yerine getiriyoruz. Türkiye'de zaten bu taahhüde göre üstüne düþeni yapýyor. Özellikle bir gecede 5-10 kömürlü termik santrali hizmete sokmadýðýmýz müddetçe, biz sözlerimizi 2030'a kadar yerine getireceðiz. Aynen bu þekilde devam ediyor olmamýz yeterli."

- "'YENÝ BÝR KÖMÜRLÜ TERMÝK SANTRAL YAPMAYACAÐIZ' DEMEK DEV BÝR ADIMDIR"

Kurnaz, Paris Ýklim Anlaþmasý kapsamýnda, iki önemli nokta olduðuna iþaret ederek, Anlaþmanýn verilen taahhütleri her beþ senede bir iyileþtirmek zorunluluðu getirdiðini ama Türkiye'nin taahhüdünü henüz yenilemediðini, anlaþmayý onayladýðý anda eskisinden daha iyi olan bir taahhüt vermesi gerektiðini söyledi.

Kurnaz, "Biz, 'sera gazý emisyonunu yüzde 21'e kadar düþüreceðiz.' demiþtik, 'yüzde 25'e kadar düþüreceðiz' diyebiliriz. Bir öncekini iyileþtirmiþ oluruz. Bunun için özel, aðýr bir çaba göstermemize gerek yok. AB, bize, 'Eðer siz Paris Anlaþmasý'ný Meclisten geçirmeyecek olursanýz, AB ile yapacaðýnýz ticarette zorlanacaksýnýz.' diyor. Bizim bu Anlaþmayý Meclisten geçirmemiz ileride karþýmýza çýkabilecek sorunlara karþý kendimizi biraz daha güvence altýna almamýz anlamýna geliyor." deðerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin Ek-1 listesinden çýkmasýnýn anlaþmaya taraf olan tüm devletlerin oy birliðine baðlý olduðunu belirten Kurnaz, "Tüm dünya bizim dostumuz olmadýðýndan buna itiraz eden ülkeler olacaktýr. Bizden çok daha önemli þeyler isteyecektir bu konu karþýlýðýnda. Þu an için Ek-1'den çýkmamýz mümkün görünmüyor." dedi.

Prof. Dr. Kurnaz, kömür ve fosil yakýtlarýn azaltýmý konusuna da deðinerek, "En azýndan yeni kömüre moratoryum koyabiliriz. Eski kömüre bir þey yapmýyor olsak bile 'Yeni bir kömürlü termik santral yapmayacaðýz' demek çok önemli, hatta dev bir adýmdýr. Bunu yapabiliriz, çünkü kömürlü termik santraller þu anda pahalý. Güneþ, rüzgar hatta doðalgaz çok çok daha ucuz." diye konuþtu.

- "SANAYÝCÝYE ULUSLARARASI DESTEK BULMAKTA ZORLANIYORDUK"

Ýklim Deðiþikliði Politika ve Araþtýrma Derneði Baþkaný Dr. Baran Bozoðlu da Türkiye'nin sera gazý salýnýmýnýn yüzde 72'sinin sanayi ve enerji sektöründen kaynaklý olduðunu belirterek, anlaþmanýn Mecliste onaylanmasýndan sonra sanayicinin enerjide dönüþüme gitmesi gerektiðine dikkati çekti.

Bozoðlu, taahhüdün yerine getirilmesi için gerekli olan yenilenebilir enerjiye yönelik dönüþümün, AB Yeþil Mutabakat çerçevesinde zaten yapýlmak istendiðinin altýný çizerek, AB Yeþil Mutabakatýnýn zaten Paris Ýklim Anlaþmasý'na dayandýrýlarak hazýrlandýðýný anýmsattý.

Bozoðlu, þunlarý kaydetti:

"Paris Ýklim Anlaþmasý'na taraf olunmadýðý zaman, sanayiciye uluslararasý destek bulmakta zorlanýyorduk. Taraf olarak daha çok desteði bulabileceðiz. Anlaþma kapsamýnda, Yeþil Ýklim Fonu kuruldu ama Türkiye, Ek-1'de yer aldýðýndan yararlanamayacak. Geçtiðimiz günlerde de bunun için çalýþýldý Türkiye'nin bu listeden çýkarýlmasý noktasýnda. Çevre ve Þehircilik Bakanlýðýnýn yaptýðý müzakerelerle, Almanya ve Fransa Kalkýnma Bankalarý ile yapýlan görüþmelerde 3 milyar dolarlýk kredi desteðinin alýnmasý araþtýrýlýyordu. Alternatif iklim finansman kaynaklarý var. Bu noktada Paris Ýklim Anlaþmasý'na taraf olmak önemliydi."