Türkiye'den AB'ye Yunanistan uyarısı!
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell Doğu Akdeniz'deki gerilime ilişkin yeni açıklamalar yaptı. Doğu Akdeniz'de Türkiye karşıtı politikalarını sürdüren Yunanistan, AB'den beklediği ilgiyi göremedi. Atina'nın Türkiye'ye yaptırım talebini reddeden Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Doğu Akdeniz'deki durumun çözüme kavuşturulması için Türkiye ile diyaloğa şans vermek istediklerini söyledi. Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, 'AB'yi Yunanistan'ın hukuka aykırı taleplerine destek olmamaya davet ediyoruz. AB'nin, ülkemizin yaptığı hidrokarbon faaliyetlerini eleştirmesi ve bunları durdurmamızı talep etmesi, haddine değildir'' denildi.
Yarattığı Doğu Akdeniz geriliminde beklediği desteği göremeyen Yunanistan, AB'li müttefiklerinden de istediğini alamadı. Atina yönetimi bir kez daha yalnız kalırken, Güney Kıbrıs ile ittifakı güçlendirme kararı aldı. AB Dışişleri Bakanlarının Almanya'nın başkenti Berlin'deki toplantısı sürerken, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Doğu Akdeniz'deki durumun çözüme kavuşturulması için Türkiye ile diyaloğa şans vermek istediklerini söyledi. Borrell, Türkiye’ye tek taraflı eylemlerden kaçınma çağrısında bulunarak, " Diyaloğa hazırız" mesajı verdi.
ATİNA'NIN YAPTIRIM ÇAĞRISI DESTEK GÖRMEDİ
Yunanistan, gerginlik nedeniyle Türkiye'ye yaptırımlar uygulanmasını talep ederken, Başbakan Angela Merkel, Almanya’nın Yunanistan ve Türkiye arasında arabuluculuğu sürdüreceğini belirtti.
MERKEL'DEN "UZLAŞMACI" TUTUM
Öte yandan başkentte medya mensuplarıyla yıllık basın toplantısında biraraya gelen Almanya Başbakanı Angela Merkel, bir soru üzerine, "Bütün Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, Yunanistan’ın haklı hukuki itirazlarını ciddiye almak ve Atina ile dayanışma göstermekle yükümlü. Ancak buna rağmen gerilimin tırmanmamasına da özen göstermemiz gerekiyor. Bunun da çözümü, her iki tarafla görüşmelerin sürmesi. Konuşulması gereken bir diğer konu, her iki ülkenin bölgedeki ekonomik alanları nasıl paylaşabilecekleri. Almanya bu bağlamda bir çözüm bulunması için aracı olmaya devam ediyor" dedi.
TÜRKİYE'DEN AB'YE YUNANİSTAN TEPKİSİ!
Avrupa Birliği (AB) dışişleri bakanları zirvesi ve Almanya Başbakanı Angela Merkel'in bugün Türkiye'yi hedef alan açıklamalarına, Ankara resmi yanıt verdi.
Dışişleri Bakanlığı, "AB’nin, ülkemizin yaptığı hidrokarbon faaliyetlerini eleştirmesi ve bunları durdurmamızı talep etmesi, haddine değildir" dedi.
Dışişleri Bakanlığı internet sitesinde yayımlanan açıklamanın tamamı şöyle:
"Doğu Akdeniz’de gerginliğin müsebbibi, maksimalist ve uluslararası hukuka aykırı eylem ve talepleriyle Yunanistan ve GKRY’dir. Ülkemizin ve Kıbrıs Türklerinin Doğu Akdeniz’deki meşru hak ve çıkarlarını yok saymaya çalışan bu ikiliye AB’nin birlik dayanışması bahanesiyle koşulsuz destek vermesi gerginliği daha da tırmandırmaktadır.
AB’nin ülkemizin kendi kıta sahanlığı içinde yaptığı hidrokarbon faaliyetlerini eleştirmesi ve bunları durdurmamızı talep etmesi haddine değildir. Zira AB Adalet Divanı’nın da teyit ettiği üzere AB’nin bu konuda bir yetkisi yoktur. Bu talep AB’nin hem kendi müktesebatına hem de uluslararası hukuka aykırıdır.
AB ve AB üyesi ülkeleri, birlik dayanışması bahanesiyle Yunanistan’ın uluslararası hukuka aykırı maksimalist taleplerine destek olmamaya davet ediyoruz.
Yunanistan bir takımada devleti değildir. Meis başta olmak üzere, Anadolu’ya yakın Yunan Adalarının kıta sahanlığına sahip olmaları uluslararası hukuka ve içtihata aykırıdır.
Türkiye her zaman diyalog ve diplomasiye vurgu yaparken AB’nin yaptırım diline başvurması mevcut sorunların çözümüne yardımcı olmadığı gibi ülkemizin kararlılığını daha da artırmaktadır. Türkiye, karşısında kurulan tüm hukuksuz ittifaklara rağmen, kendisinin ve Kıbrıs Türkleri’nin çıkarlarını korumaya kararlılıkla devam edecektir.
Meseleye samimiyetle bir çözüm bulunması isteniyorsa, Yunanistan ve GKRY’nin bu durumun artık sürdürülemez olduğunu görmesi ve arkalarındakilerin yanlış hesaplarıyla hareket etmemeleri gerektiğini anlamaları lazımdır. Sonuç olarak, AB Doğu Akdeniz’de çözüm arzu ediyorsa tarafsız davranmalı ve dürüst bir arabulucu olmalıdır."
