Tuzla Piyade Okulu iddiası sonrası yeni gelişme! Sıralı amirlerin görev yerleri değiştirildi
Tuzla Piyade Okulu iddiasına ilişkin açıklama yapan MSB kaynakları, 'Söz konusu olayda gözetim ve denetim sorumluluğunu tam olarak yerine getirmeye sıralı amirlerin görev yerleri değiştirilmiştir. Olaya ilişkin idari soruşturma tamamlanmış, adli ve disiplin süreci devam etmektedir' ifadelerini kullandı.
MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, bakanlıktaki basın bilgilendirme toplantısında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) terörle mücadelesinin kararlılıkla devam ettiğini belirtti.
Aktürk, 60 yıl önce bugün Kıbrıs Türklerine yönelik, Rum terör örgütü EOKA tarafından yapılan ve Kanlı Noel olarak bilinen katliamlara ilişkin, "Kanlı Noel'i bir kez daha kınıyor, barbarca ve vahşice cinayetlerle insanlık suçu işleyenleri lanetliyoruz." ifadesini kullandı.
Gazze ile ilgili ilk günden bu yana sergilenen insani ve adaletli tutumun bugün de sürdüğünü belirten Aktürk, bu çerçevede Filistin'de vahşete dönüşen şiddet eylemlerini ve İsrail'in uyguladığı mezalimi asla kabul etmediklerini ve etmeyeceklerini ifade etti.
Tuğamiral Aktürk, Türkiye olarak, yapılan ateşkes ve barış çağrılarının dikkate alınması ve sivillere yönelik saldırı ve operasyonların derhal durdurulmasına yönelik çağrı yapıldığını anımsatarak, şunları kaydetti:
"Türkiye, insani yardım konusunda üzerine düşeni yapmaya devam edecektir. Ülkemizin Gazze'ye yönelik insani yardımları kapsamında ilgili kurumlarla koordineli olarak, 18 Aralık'ta bir A400M ve bir C-130 uçağımız ile 3,5 ton tıbbi malzeme ve 21 sağlık personeli bölgeye ulaştırılmış, çoğunluğu acil tedaviye ihtiyaç duyan 101 hasta ve 106 refakatçiden oluşan toplam 207 Gazzeli kardeşimiz daha ülkemize getirilmiştir. Gazze için bugüne kadar Hava Kuvvetlerimize ait 15 uçakla 228 tondan fazla insani yardım malzemesi bölgeye sevk edilmiş, ülkemize getirilen Gazzeli kardeşlerimizin sayısı ise 524 olmuştur."
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, halihazırda yürüttüğü tüm operasyonları ve görevlerinin yanı sıra, ulusal ve uluslararası eğitim ve tatbikat faaliyetlerini de aralıksız sürdürdüğüne dikkati çeken Aktürk, 26 Aralık'ta Antalya Körfezinde TCG PREVEZE denizaltısı tarafından ilk milli torpidoAkya ile torpido atışının planlandığını belirtti.
- SAVUNMA SANAYİİ
Aktürk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliği ve teşvikiyle geliştirilen yerli ve milli savunma sanayii ürünü silah sistemleriyle TSK'nın imkan ve kabiliyetlerinin her geçen gün daha da arttığını anlattı.
Tuğamiral Aktürk, bu çerçevede, Kara Kuvvetleri Komutanlığınca çeşitli miktarlarda, "Mini/Mikro İHA'lara Karşı Karıştırma ve İmha Sistemi", "Küresel Konumlama Cihazı" ve "Seyyar Havan Tespit Radarı"nın muayene ve kabul faaliyetlerinin tamamlandığını belirtti.
Operatif İHA Projesi kapsamında TUSAŞ tarafından üretimi tamamlanan son AKSUNGUR İHA'nın, 15 Aralık'ta Dalaman Deniz Hava Üs Komutanlığında icra edilen törenle Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın envanterine alındığını aktaran Aktürk, "Ayrıca, Bakanlığımıza bağlı ASFAT ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü arasında imzalanan '8 adet Liman Kontrol Botu Projesi' kapsamında, yerli ve milli asayiş ve emniyet botu ASBOT'un dördüncüsü 16 Aralık'ta teslim edilmiştir." dedi.
- HUDUT GÜVENLİĞİ
Tuğamiral Aktürk, son bir haftada yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 346 kişinin yakalandığını, bunlardan 5'inin FETÖ, 3'ünün PKK/YPG'li olmak üzere, 8'inin terör örgütü mensubu olduğunu söyledi.
Aktürk, 4 bin 70 kişinin ise hududu geçemeden engellendiğini belirterek, "Böylece, yıl içerisinde hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 13 bin 502'ye yükselmiştir. Bu şahıslardan 415'i FETÖ mensubu olmak üzere toplam 598 terör örgütü mensubu kolluk kuvvetlerine teslim edilmiştir. Hududu geçemeden engellenen kişi sayısı da 203.968 olmuştur." şeklinde konuştu.
- TERÖRLE MÜCADELE
Aktürk, başta PKK/KCK/PYD-YPG, DEAŞ ve FETÖ olmak üzere tüm terör örgütlerine karşı yurt içinde ve sınır ötesinde icra edilen operasyonlarla Irak ve Suriye'nin kuzeyi dahil, son bir haftada 45 teröristin etkisiz hale getirildiğini, böylece yıl içerisinde etkisiz hale getirilen terörist sayısının 2 bin 120'ye ulaştığını söyledi.
Tuğamiral Zeki Aktürk, Irak'ın kuzeyindeki Gara, Hakurk ve Kandil'de bulunan terör hedeflerine yönelik 20 Aralık'ta düzenlenen hava harekatlarıyla içerisinde sorumlu düzeyde teröristlerin de bulunduğu değerlendirilen mağara, sığınak, barınak ve depolardan oluşan toplam 14 hedefin başarıyla imha edildiğini aktardı.
Suriye'de, operasyon bölgelerindeki güvenlik ve huzur ortamının sürdürülmesi amacıyla gerekli tüm tedbirlerin alınarak, teröristlerin saldırılarına misliyle karşılık verildiğini belirten Aktürk, "Yıl içerisinde birliklerimize yönelik gerçekleştirilen 488 taciz ve saldırıya gerekli karşılık verilerek 21'i son bir haftada olmak üzere 1475 terörist etkisiz hale getirilmiştir." dedi.
- SORULAR
Bakanlık kaynakları, Tuzla Piyade Okul Komutanlığı'nda meydana gelen olay ve sonrasındaki iddialara ilişkin soru üzerine, Cumhuriyetin kurucusu ve ebedi başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, sonsuzluğa uğurlanışının 85'inci yıl dönümünde Piyade Okul Komutanlığında gerçekleşen olayla ilgili derhal idari ve adli soruşturma başlatıldığının 23 Kasım'da Haftalık Basın Bilgilendirme Toplantısında duyurulduğunu, 16 Aralık'ta da Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler tarafından gerekli açıklamaların yapıldığını anımsattı.
Son olarak, dün Bakanlık resmi sosyal medya hesapları ve internet sitesinden de açıklama yapıldığını hatırlatan Bakanlık kaynakları, "Bir kez daha vurgulamak istiyoruz ki, önceliği müesses disiplini muhafaza etmek olan Türk Silahlı Kuvvetlerimizde temel değerlerini sarsacak, disipline aykırı ve askeri hiyerarşiyi bozan, bozabilecek hiçbir kişi, olay ve duruma müsamaha gösterilmeyeceğinden en ufak bir şüphe duyulmamalıdır." ifadelerini kullandı.
- "TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNDEN AYIRMA CEZASI VERİLMİŞ PERSONEL BULUNMAMAKTADIR"
Bakanlık kaynakları, şöyle devam etti:
"Bahse konu olayda, milli anma ve kutlama günleri, tören ve bayramlarda ilgili mevzuat çerçevesinde günün anlam ve önemine uygun şekilde davranmamak, Atatürk'ün aziz hatırasına saygısızlık içeren söz ve davranışlar, diğer personeli hedef göstermek suretiyle kişileri suç işlemeye teşvik etmek, ağır hakaret ve tehdit gibi hususlar tespit edilmiştir. Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından yürütülen idari soruşturma kapsamında, inceleme ve araştırmanın emniyetli ve sıhhatli olarak devam etmesi amacıyla olaylara sebebiyet veren personel, TSK Disiplin Kanununun 29. Maddesi gereği geçici olarak görevden uzaklaştırılmış ve Yüksek Disiplin Kuruluna sevk edilmiştir. Ayrıca, söz konusu olayda gözetim ve denetim sorumluluğunu tam olarak yerine getirmeyen sıralı amirlerin görev yerleri değiştirilmiştir.
Olaya ilişkin idari soruşturma tamamlanmış, adli ve disiplin süreci devam etmektedir. Adli soruşturma kapsamında, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) 157. Maddesinde belirtildiği üzere, soruşturma evresi, kural olarak kamuya karşı gizli bir şekilde yürütülür. Dolayısıyla, adli süreç sonuçlanana kadar bilgi verilmesi uygun değildir. Ayrıca, kamuoyunda iddia edildiği gibi henüz Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayırma cezası verilmiş personel bulunmamaktadır."
Türk Silahlı Kuvvetlerinin her olayda olduğu gibi bu olayda da hukuk çerçevesinde hareket ettiğini vurgulayan Bakanlık kaynakları, Yüksek Disiplin Kurulu tarafından gerekli inceleme/araştırmanın tamamlanmasını müteakip en doğru ve objektif karar verileceğini ve kamuoyuyla paylaşılacağını bildirdi.
Olayla ilgili Türk Silahlı Kuvvetleri ve Bakan Güler hakkında haksız, yakışıksız ve mesnetsiz eleştiriler yapıldığını belirten Bakanlık kaynakları, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve Bakan Güler'in Atatürk sevgisini ve Atatürk'e olan bağlılığını sorgulamaya çalışmanın kimsenin haddi olmadığını kaydetti.
Bakanlık kaynakları, sosyal medya platformlarında TSK içerisinde tarikat yapılanmaları olduğuna ilişkin dile getirilen iddialar hakkında da "Türk Silahlı Kuvvetleri tüm faaliyetlerini Anayasa ve yürürlükteki mevzuat çerçevesinde yürütmektedir. Anayasa ve mevzuata aykırı eylem tespit edilirse tavizsiz ve anında işlem yapılmaktadır." ifadelerini kullandı.
- İSRAİLLİ GEMİLERE SALDIRILARI ÖNLEMEK İÇİN ABD'NİN "MÜTTEFİKLERDEN YARDIM İSTEYECEĞİZ" AÇIKLAMASI
Kızıldeniz'deki gemilere saldırılara karşı ABD'nin öncülüğünde oluşturulacak "Çok Uluslu Güvenliği Sağlama Misyonu"na Türkiye'nin bakışının nasıl olduğuna dair soru üzerine Bakanlık kaynakları, "Milli hak ve menfaatlerimiz doğrultusunda değerlendirerek hareket edeceğiz." yanıtını verdi.
Bakanlık kaynakları, Irak Savunma Bakanının Ankara ziyaretinin ardından Hava Kuvvetlerinin Irak'ın kuzeyindeki terör hedeflerini güçlü şekilde vurduğunun hatırlatılması ve önümüzdeki dönemde terörle mücadele kapsamında yeni bir mekanizmanın olup olmayacağıyla ilgili soruyu şöyle yanıtladı:
"Biz Irak'ın toprak bütünlüğüne saygılıyız. Bizim tek hedefimiz, terör örgütleridir. Irak ile işbirliği içerisinde terörle mücadeleye devam edeceğiz. Son dönemde Irak ile terörle mücadeledeki ilişkilerimiz daha da gelişiyor. Onlar da terör örgütü PKK'nın Irak topraklarında yuvalanmasından rahatsız. Önümüzdeki dönemde terörle mücadele konusunda olumlu gelişmeler olmasını da bekliyoruz."
- İNGİLTERE'NİN UKRAYNA'YA 2 MAYIN AVLAMA GEMİSİ VERECEĞİNİ AÇIKLAMASI
İngiltere'nin, Ukrayna'ya 2 mayın avlama gemisi vereceğine ilişkin haberlerin çıktığının hatırlatılması üzerine bakanlık kaynakları, "Birleşik Krallık ve Norveç'in kurucu ülke olarak başlattığı Ukrayna Deniz Yetenek Koalisyonunun 11 Aralık 2023 tarihinde icra ettiği toplantı sonrasında, Birleşik Krallık tarafından Ukrayna'ya 2 adet mayın avlama gemisi verileceği açıklanmıştı. Ancak bu konu, Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesinden önce başlayan Birleşik Krallık'ın deniz desteği paketinin bir parçasıdır. Bahse konu teçhizatın ne zaman gönderileceğine ilişkin bir takvim henüz açıklanmadı." ifadelerini kullandı.
Bakanlık kaynakları, konuyla ilgili şunları kaydetti:
"Türkiye, Karadeniz'in barış ve istikrarının devamına yönelik üzerine düşen görevleri yerine getirmektedir. Montrö Sözleşmesi de buna katkı sağlayan en önemli araçtır. Türkiye savaşın başında Montrö'ye dayanarak boğazları savaşan taraf gemilerine kapatarak süregelen savaşın denize yayılmasını önlemiştir. Savaşın sonuna kadar da Montrö Sözleşmesini titizlikle uygulamak görevimizdir."
