'Uygunsuz kýyafet' gerginliði... Bakan Tekin: Gerekli iþlemleri yapacaðýz
ABONE OL

Tekin, Etimesgut Þehit Yasin Kendircioðlu Ortaokulunda, karne daðýtým töreninin ardýndan "Yýllýk Deðerlendirme Basýn Toplantýsý"nda konuþtu.

Bir yýl boyunca sergilenen çabalarýn meyvelerinin alýndýðý ve herkes için heyecan verici bir gün olduðunu belirten Tekin, herkesin saðlýklý ve mutlu bir tatil geçirmesi temennisinde bulundu.

Bakanlýk olarak, bu süreci tatil olarak deðil eðitim öðretim sürecinin bir alaný olarak tanýmladýklarýný ifade eden Tekin, çocuklarýn okul dönemini daha verimli geçirebilmesi için okul dýþý dönemde enerji topladýklarýný ve bu nedenle bu süreci en az eðitim-öðretim dönemi kadar dolu dolu geçirilmesi gereken bir dönem olarak gördüklerini söyledi.

Tekin, "Bizim gençlerimizden, çocuklarýmýzdan istediðimiz þey, kendilerini çok fazla yormadan, yýl içerisinde elde ettikleri kazanýmlarý kaybetmeden bir tatil dönemi geçirmeleri. Bunu yaparken bol bol kitap okumalarýný, hatta okuduklarýný kaleme almalarýný, yazmalarýný, yazmaya çalýþmalarýný temenni ediyorum." diye konuþtu.

Velilere de seslenen Tekin, tüm ülkelerde ebeveynlerin de eðitim-öðretim sürecinin bir parçasý olduklarýný belirterek 12 yýllýk zorunlu eðitimini tamamlayan bir öðrencinin ailesiyle okulda geçirdiði vakitten daha fazlasýný geçirdiðine dikkati çekti.

Ailelerin, çocuklarýnýn eðitim sürecinde kendilerine destek olmalarý gerektiðini ifade eden Tekin, þöyle devam etti:

"Tatile girerken velilerimizden isteðim þu, çocuklarýmýzýn, gençlerimizin nasýl yetiþmesini istiyorsanýz, nasýl bir genç ve çocuk yetiþsin istiyorsanýz, tatil aylarýnda çocuklarýnýz yanýnýzdayken onlara en güzel þekilde örnek olarak iyi bir ebeveyn profili çizebilirsiniz. Ben velilerden bunu talep ediyorum. Çocuklarýmýza 'Okuyun' demek yerine gelin, beraber her gün yarým saat, bir saat kitap okuyalým. Çocuklara, 'Evladým cep telefonunla, bilgisayarýnla, televizyonla çok vakit geçiriyorsun' diyeceðimize kendimiz de ayný tür etkinliklerimizi azaltalým. Saatlerce televizyon seyreden bir anne ya da babanýn çocuðuna 'televizyon seyretme' demesi, hiç kitap okumayan, evinde kitap olmayan bir ailenin çocuklarýna 'kitap okuyun' demesi biraz tuhaf kaçýyor."

- GEBZE'DE BAZI ÖÐRENCÝLERÝN KIYAFETLERÝNDEN DOLAYI MEZUNÝYET TÖRENÝNE ALINMADIÐI ÝDDÝASI

Tekin, açýklamasýnýn ardýndan basýn mensuplarýnýn sorularýný yanýtladý.

Gebze'de bir lisedeki mezuniyet törenine bazý öðrencilerin kýyafetlerinin uygun olmadýðý gerekçesiyle alýnmadýklarý yönünde çýkan haberlere iliþkin soru üzerine Tekin, bakanlýk bünyesinde yaklaþýk 76 bin okul, 1 milyon 100 bin öðretmen ve 100 binin üzerinde okul idarecisi bulunduðunu söyledi.

Tekin, þunlarý kaydetti:

"Ben þundan çok büyük üzüntü duyuyorum, bu kadar büyük bir ailenin emeklerinin takdir edildiði, onlara teþekkür edeceðimiz bir hafta içerisinde bir günün, bir haftanýn bütün bu emeklerin üstünü örtüp, tartýþmalarý baþka bir yere evirmesinden dolayý gerçekten huzursuzum ve mutsuzum. Medya, siyaset, sivil toplum örgütlerinden de bir þey rica ediyorum, bu kadar büyük bir ailenin içerisindeki bir tane olumsuzluðu bu kadar gündem yapacaðýnýza þuradaki öðretmen arkadaþlarýmýzýn yýl boyunca yaptýðý fedakarlýklarý keþke ayný samimiyetle, gayretle medyatik hale getirseniz, onlara þükran borçlarýmýzý keþke bu þekilde ödesek."

Medyada bu tür olaylarýn speküle edilerek servis edildiðini belirten Tekin, geçtiðimiz hafta Ýstanbul'da yine bir mezuniyet töreninde otizmli bir çocukla ilgili yaþanan olayý hatýrlattý.

Medyaya düþen olaylar üzerinden ilgili öðretmeni linç etmenin ve bütün öðretmenleri zan altýnda býrakmanýn doðru olmadýðýný ifade eden Tekin, bu tür konularda herkesi daha sorumlu davranmaya davet etti.

- "ÖÐRENCÝLER LÝSTEDE YAZDIÐININ ÝKÝ KATI KADAR MÝSAFÝRLE GELÝNCE TARTIÞMA BAÞLIYOR"

Gebze'de yaþanan olayla ilgili konuþan Tekin, þu ifadeleri kullandý:

"Olayýn baþlangýç noktasýnda okul müdürü, öðrencilere mezuniyet töreninin yapýlacaðý alanýn büyüklüðü kadar kontenjan veriyor. Burada formu da var, her öðrenciye 4 kontenjan veriyor ve 'Kiminle beraber geleceksin' diye soruyor. Baþlangýçta listede ismi olmayan öðrenci arkadaþlarýmýz, listede yazdýðýnýn iki katý kadar misafirle gelmek isteyince okul müdürü doðal olarak 'Biz bu listedeki isme göre bir organizasyon yaptýk. Önce listedeki isimleri alalým. Yer kalýrsa sizi de alýrýz' dedi diye tartýþma baþlýyor ve arzu etmediðimiz bir boyuta ulaþýyor. Olay duyulur duyulmaz Ýlçe Milli Eðitim Müdürümüz 7-8 dakika içerisinde olay yerine intikal ediyor ve problemi çözüp çocuklarýmýzýn mezuniyet törenine katýlmasý saðlanýyor. Okul müdürümüzün olay artýk yönetilemez boyuta geldikten sonra 'yönetmelik ifadesi' diye söylediði þey normal okulumuzun eðitim öðretim kýsmýyla ilgili yönetmelik. Yani madde, onunla ilgili madde. Mezuniyet törenlerini ya da benzeri etkinlikleri bu çerçevede deðerlendirmek doðru deðil. Nitekim Ýlçe Milli Eðitim Müdürümüz de geldikten sonra sorunu çözüyor."

Bu olayýn yaþanmasýný arzu etmedikleri bir olay olduðunu yineleyen Tekin, "Bakanlýk olarak, bu konuda ihmali, yanlýþý olan kiþilerle ilgili gerekli iþlemleri, incelemeleri yapacaðýz." dedi.

Tekin, olayýn detayý yeterince araþtýrýlmadan öðretmen ve okul idarecilerinin toplum nezdinde linç edilmesinin kendisini üzdüðünü belirterek bunu yýl boyunca sergilenen emeðe, çabaya saygýsýzlýk olarak gördüðünü ifade etti.

- "SINIF TEKRARI KONUSUNDA ÇOK MARJÝNAL BÝR TABLOYLA KARÞI KARÞIYA DEÐÝLÝZ"

9'uncu sýnýflarda sýnýf tekrarýnýn geri getirilmesiyle birlikte kaç öðrencinin tekrara kaldýðý ve bu yýl YKS'ye katýlan ancak devamsýzlýk nedeniyle tekrar yapacak kaç öðrencinin olduðuna iliþkin sorular üzerine Tekin, karnelerin daðýtýlmasýnýn telafi niteliðindeki süreçlerin tamamlandýðý anlamýna gelmeyeceðini belirterek sýnýf tekrarýyla ilgili iþlemlerin henüz tamamlanmadýðýný ve bayram sonrasý net rakamlarý göreceklerini söyledi.

Tekin, genel olarak çok marjinal bir tabloyla karþý karþýya olmadýklarýný belirterek þöyle devam etti:

"Bütün attýðýmýz adýmlar öðretmen arkadaþlarýmýzýn bizlerden eðitim öðretim sürecinin daha ciddi þekilde yürümesi, öðretmenlerimizin emeklerinin karþýlýðýnýn daha saðlýklý þekilde alýnabilmesi, öðretmen arkadaþlarýmýzýn itibarlarýnýn korunmasý açýsýndan alýnmasý gereken tedbirlerdi. Öðrenciler açýsýndan da baþarýsýnýn arttýrýlmasý için aldýðýmýz tedbirlerdi. 9'uncu sýnýflar açýsýndan da yönetilemeyecek bir süreç yok. Medyada speküle edildiði gibi, 'çok ciddi sayýda sýnýf tekrarý olacaðý için önümüzdeki yýl 9'uncu sýnýflara kayýtlarda sýkýntý yaþanacak.' þeyi doðru deðil. Bunun hesabýný zaten yapýyoruz."

Devamla ilgili aldýklarý kararý da çok önemsediklerini bildiren Tekin, þu ifadeleri kullandý:

"Özellikle 12'nci sýnýflar açýsýndan söyleyeyim, çocuklarýmýzýn üniversite hazýrlýk anlamýnda en çok faydalanabilecekleri alanýn okullarýmýz ve öðretmenlerimiz olduðuna inanýyoruz. Dolayýsýyla çocuklarýmýz devamsýzlýk yapýp merdiven altý kurslarda, kaçak eðitim veren kurslarda ya da çok farklý yapýlarýn organize ettiði kurslarda eðitim öðretim adý altýnda sýnava hazýrlýk kurslarý almasýný arzu etmiyoruz. Çocuklarýmýzýn okullarda zaman geçirmesini istiyoruz. Öðretmenlerimizle birlikte bu süreci yürütmesini istiyoruz. Bunun için de daha önce defaten söyledik, ÖSYM ile çok saðlýklý bir süreç yürütüyoruz. ÖSYM, soru hazýrlama havuzundaki kiþilerin yarýya yakýnýný Milli Eðitim Bakanlýðý bünyesindeki öðretmen arkadaþlarýmýzdan oluþturdu. Ayný þekilde ÖSYM Baþkanýmýzla da konuþtuk, üniversite sýnavý için çýkan sorularýn tamamý kazanýmlarýmýz, müfredatýmýz ve kitaplarýmýz odaklý. Hal böyle olunca çocuklarýmýzýn dýþarýda deðil okulda bu süreci tamamlamalarýný arzu ediyorduk. Bunu saðlamak için de baþka tedbirler almýþtýk. Devamla ilgili aldýðýmýz kararýn önemli bir gerekçesi de buydu. Biz bu anlamda doðru bir iþ yaptýðýmýza inanýyoruz. Devamsýzlýkla ilgili herhangi bir af ya da benzeri düzenleme yapmayý düþünmüyoruz."

- "ÇOCUKLARIMIZIN ÖRGÜN ÖÐRETÝMDE EÐÝTÝM ALMASINI ARZU EDÝYORUZ"

Tekin, açýk liseye geçiþle ilgili soruya Milli Eðitim Temel Kanunu'nun, örgün öðretimi esas kabul ettiðini hatýrlattý.

Tekin, "Yani asli iþimiz, çocuklarýmýzýn örgün öðretime devam etmesini saðlamak. Açýköðretim aslýnda örgün öðretim çaðýnýn dýþýna çýkmýþ ya da insani sebeplerle örgün öðretim alamayacak olan çocuklarýn yönlendirildiði bir mekanizma. Yani bir zorunluluk durumunda baþvuracaðýmýz bir þey. Dolayýsýyla bu tür bir durum olmadýðýnda çocuklarýn açýk öðretime yönlendirilmesi, Milli Eðitim Bakanlýðýnýn da kendisi açýsýndan bir zaafiyeti teþkil eder. Çocuklarýmýzýn örgün öðretime gelip, örgün öðretimde öðretmenlerimizden eðitim almasýný arzu ediyoruz. Yaz aylarýnda yaptýðýmýz düzenlemenin sebebi de buydu." yanýtýný verdi.

Çocuklarýn üniversiteye hazýrlýk dahil olmak üzere bütün eðitim-öðretim ihtiyaçlarýný giderebilecek kadar büyük bir aile olduklarýný ifade eden Tekin, çocuklarýn varsa eksikliklerini, destekleme ve yetiþtirme kurslarýyla giderebileceklerini bildirdi.

Tekin, "Öbür taraftan baktýðýmýzda, çocuklarýmýzýn devam ettiðini iddia ettiði yapýlar yani dershane dediðimiz þeyler, bizim zaten örgün öðretim çaðýndaki çocuklarýmýzýn devam edeceði bir yapý yok. Yani bunlar demek ki illegal. Onlarýn niteliðiyle ilgili bakanlýk olarak kefil olmadýðýmýz, denetlemediðimiz bir süreç var orada. Çocuklarýmýzýn oralara gitmesini o yüzden istemiyoruz. Gitmemeleri için de elimizden gelen tedbirleri alacaðýz." diye konuþtu.

Özel sektör öðretmenlerine iliþkin soru üzerine Tekin, bu konunun da çok fazla speküle edildiðini söyledi.

Özel okullarýn salgýn döneminde öðrenci kaybýndan dolayý irtifa kaybettiklerini dile getiren Tekin, bu okullara artýk salgýn döneminin geride kaldýðýný ve artýk normalleþmeleri gerektiðini kendileriyle paylaþtýklarýný belirtti.

Özel okul yöneticilerinin "Pandemi koþullarýnda yaþadýðýmýz sýkýntýlar sebebiyle küçüldük. Bazý tedbirler almak durumunda kaldýk. Bunu düzeltmeye biz de varýz." dediklerini ve bunun üzerine kendileriyle masaya oturup konuþtuklarýný anlatan Tekin, þunlarý kaydetti:

"Nihayetinde þu noktaya gelmiþtik. Bize dediler ki, doðrusu da bu zaten, 'Öðrenci kayýtlarýný her takvim yýlýnýn baþýnda yani ocak, þubat aylarýnda, mayýs, haziran aylarýnda da öðrenci kayýtlarýna ve kontenjan doluluk oranlarýmýza göre öðretmen sözleþmelerimizi yapýyoruz.' Onlarýn bazý taleplerini yerine getirdik. Dolayýsýyla ocak, þubat aylarýndaki kayýt sürecinde yaþadýklarý sýkýntýlarý aþmýþ olduk. Bunun karþýlýðýnda da onlara, mayýs ve haziran aylarýnda öðretmen arkadaþlarýmýzla yaptýklarý yýllýk sözleþmelerde öðretmenlerinin hukukunu koruyacak mali tabloyu kendilerine sunmalarý gerektiðini söylemiþtik. Onlar da bize bu yýl için yani 2024-2025 eðitim öðretim yýlý için bunu çözeceklerini deklare etmiþlerdi. Mayýs ve haziran aylarýnda yeni sözleþmelerini yapýyorlar. Yasal bir düzenlemeyi ben þahsen doðru bulmuyorum. Bunun ikili görüþmeler üzerinden yürüyeceðine ve özel okul temsilcilerinin, sahiplerinin bu hukuka riayet edeceklerine inanýyorum. Anlaþmamýz öyle kendileriyle. Buna riayet etmeyen özel okul varsa bu hem Türkiye'deki özel okulculuk faaliyetini sýkýntýya sokar hem de kamuoyundaki itibarlarýný zora sokar. O yüzden öðretmen arkadaþlarýmýz gerekli baþvurularý bize yaparlarsa biz de özel okul gruplarýyla bunlarý konuþup, herhangi bir maðduriyet yaþamamalarýný, hak ettikleri özlük haklarýný elde etmelerini saðlamak için ilgili okullarla gerekli görüþmeleri yaparýz."

Muhalefetin, Atatürk ile ilgili dersin seyreltildiðine dair eleþtirileriyle ilgili sorusuna Tekin, "Bunlarý medyada tartýþmak yerine nerede seyreltildiðine dair veya hangi hususlarýn seyreltildiðine dair net raporlarý bizimle paylaþýrlarsa biz de arkadaþlarýmýzla konuþuruz. Seyreltmekten kastettikleri þey, müfredatýn dýþýna çýkartmaksa katýlmýyorum." diye konuþtu.

Eðitim öðretim sürecinin tepeden týrnaða gözden geçirilerek bazý kazanýmlarýn farklý sýnýflara kaydýrýldýðý realitesinden hareket edildiðinde bu eleþtirilerin çok doðru olmadýðýnýn görüleceðini ifade eden Tekin, "Bu konuda bir eleþtirisi olan varsa televizyon ekranlarýnda konuþmak yerine bize hazýrladýklarý metinleri getirirler, biz de kendilerine gerekli cevaplarý veririz, eksiðimiz varsa düzeltiriz." ifadelerini kullandý.

- "HEM LGS ÝÇÝN HEM DE ÜNÝVERSÝTEYE GÝRÝÞ SINAVLARI ÝÇÝN BÝZÝM KÝTAPLARIMIZ ESAS"

Bakan Tekin, yeni müfredat kapsamýndaki ders kitaplarýnýn basýmýna iliþkin soruya, okul öncesi, 1, 5 ve 9. sýnýflarda yeni müfredata göre hazýrlanmýþ kitaplarýn okutulacaðýný söyledi.

Bunun dýþýndaki sýnýflarla ilgili kitap basým sürecinin devam ettiðini belirten Tekin, "Onun ihalesi yapýldý ve tamamlanmýþ olacak. Bizim iþ yükümüz zaten dörtte bir oranýnda kalmýþ durumda yeni kitaplar, yeni müfredatlar için. Onunla ilgili de müfredatlarý hazýrlayan ekipler yani özel sektörden bu konuda kitap almadýðýmýz için sadece bakanlýk tarafýndan hazýrlanan ders kitaplarý, materyaller hazýrlanmýþ durumda. Talim ve Terbiye Kurulu Baþkanlýðýmýzýn onayýna sunulacaklar ve sonra da biz onlarýn basým sürecini yürüteceðiz. O sürecin 9 Eylül'e kadar yetiþeceðini öngörüyoruz, bir sýkýntýmýz yok." dedi.

Tekin, "Özel okullar için gelecek sene Bakanlýk tarafýndan ücretsiz daðýtýlacak ders kitaplarýný okutma zorunluluðu getirildi. Ancak bazý özel okullarýn velilerden talep ettiðine iliþkin de bilgiler geliyor, bu konuda deðerlendirmeniz ne olacak?" sorusuna Tekin, þöyle yanýt verdi:

"Özel okullardaki öðretmen arkadaþlarýmýzýn özlük haklarý örneðinde olduðu gibi özel okullarla ilgili biz karþýlýklý bir paydaþlýk iliþkisi yürütüyoruz. Ýyi bir iliþki yürüttüðümüze inanýyorum. Bu kararýmýzý alýrken de özel okullarla konuþarak aldýk. Þunun altýný çizerek söyleyeyim, çocuklarýný özel okula gönderen velilerimiz için söylüyorum, Bakanlýðýmýzýn ders kitaplarýný okutmuyor ise eðer özel okullar, çocuklarýnýzýn ciddi bir sýkýntý yaþayabileceðini uzun vadede görmeniz gerekiyor. Çünkü hem LGS için hem de üniversiteye giriþ sýnavlarý için bizim kitaplarýmýz esas kabul ediliyor. Bunun takibini biz ÖSYM üzerinden yapacaðýz. Velilerden fahiþ fiyatlarda ders kitabý için ücret talep eden özel okullarla ilgili biz gerekeni yapacaðýz. Yani bize bu anlamda þikayetler ulaþýrsa bu okullarla ilgili genel müdürlüðümüz ve Teftiþ Kurulu Baþkanlýðýmýz tedbirlerini alacaktýr."

- "POPÜLARÝTELERÝNÝ DEVAM ETTÝRME KAYGISI OLARAK GÖRÜYORUM"

Bakan Tekin, öðretmen atamalarýnýn yeni eðitim öðretim yýlýna yetiþip yetiþmeyeceðine yönelik soru üzerine, yetiþtirmeyi arzu ettiklerini söyledi.

"Zafer Partisi Genel Baþkaný Ümit Özdað'ýn size yaptýðý liyakatsiz eleþtirisi hakkýnda ne düþünüyorsunuz?" sorusuna karþýlýk Tekin, bu tür tartýþmalara hiç girmediðini aktardý.

Demokratik kültür ve siyasi kültürün vatandaþlar tarafýndan doðru anlaþýlmasý için siyasetçilerin örnek olmalarý gerektiðini ifade eden Tekin, bu anlamda siyasetçilerin de eðitim öðretim sürecinin bir parçasý olduðuna inandýðýný kaydetti. Tekin, "Kaldý ki Ümit Özdað benim tanýmadýðým birisi de deðil. Yani bunu bana da söyleyebilir. Sonuçta ikimiz de akademisyeniz ve ayný alanda çalýþan akademisyenleriz. Siyasetçilerin bu tür þeyleri kamuoyunda þov malzemesi haline dönüþtürmelerini kendi popülaritelerini devam ettirme kaygýsý olarak görüyorum ve o yüzden cevap vermemeyi tercih ederim." diye konuþtu.

Bakan Tekin, Öðretmenlik Meslek Kanunu'nu (ÖMK) bazý sendikalarýn öðretmenleri baský altýna alan kanun olarak deðerlendirdiði yönündeki soruya þu cevabý verdi:

"Biz bu sendikalarýn hepsini bakanlýða davet ettik. Bakanlýkta gelip 'ya bu çok doðru olmuþ, güzel olmuþ' diyen bir sendikanýn sokaða çýkýp baþka türlü eleþtirileri yapmasýný ahlaki olarak doðru bulmuyorum. Bakanlýða geldiklerinde bahsi geçen eleþtirdikleri maddenin ne anlama geldiði kendilerine anlatýldý. Öðretmenlerin mesleki güvencesini niye ellerinden almak gibi bir kaygýmýz olsun? Fakat kanun maddesini de okuduklarý zaman bunu bu þekilde yorumlamak için okuma yazma bilmemek gerekiyor. Okuma yazma bilen insan kanunda maddeyi doðru okur. Maddede bizim öngördüðümüz þey þu; belli sebeplerle saðlýk ya da benzeri sebeplerle eðitim öðretim sýnýflarýnýn dýþýnda baþka sýnýflara geçmek isteyen öðretmenlere böyle bir inisiyatif alaný tanýyoruz. Yani burada öðretmene böyle bir þey yapacaðýmýzý nasýl düþünebilirler? Kaldý ki çok da talep var bizde. Yapamadýðýný, yapamayacaðýný ve genel idare hizmetleri sýnýfýna geçmek istediðini bize belirtmesine raðmen hukuken yapamadýðýmýz, talebini gerçekleþtiremediðimiz öðretmenler var. Þimdi biz kendileriyle böyle paylaþtýðýmýzda 'ya çok doðru yapýyorsunuz' deyip kamuoyunun karþýsýna çýkýp bunu bu þekilde yorumlamak ahlaki olarak tutarsýzlýk anlamýna gelir. Bunun ikinci açýklamasý da okuma yazma bilmemek, yazýlaný anlayamamak anlamýna gelir."