Yalova'da cuma namazını Diyanet İşleri Başkanı Erbaş kıldırdı
ABONE OL

Erbaş, Hazreti Muhammed'in buyurduğu üzere cumanın güneşin doğduğu en hayırlı gün olduğunu söyledi.

Bugünün, müminlerin haftalık bayramı olduğunu belirten Erbaş, şöyle devam etti:

"Bugün, Rabbimize olan kulluk sözünü tazelediğimiz mübarek bir gün. Bugün, kardeşliğimizi pekiştirdiğimiz, birlik ve beraberliğimizi sağlamlaştırdığımız bereketli bir gün. Aziz müminler hutbeme başlarken okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: 'Ey iman edenler. Cuma günü namaza çağrıldığınızda Allah'ı zikretmeye koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.' Ayet-i kerimeden de anlaşılacağı üzere kendilerine cuma namazı farz olan kimselerin, ezan okunduktan sonra yaptıkları alışveriş ve elde ettikleri kazanç helal değildir. Evet, bugün en önemli vazifemiz, bütün işlerimizi bir tarafa bırakarak cuma namazı için camilerde buluşmaktır. Maddi ve manevi kirlerden arınmak için neşe ve sevinç içerisinde Rabbimizin emrine uymaktır. Yanımızdaki kardeşimize rahatsızlık vermeden, tertemiz bir şekilde omuz omuza saf tutmaktır. Peygamber Efendimiz bir hadislerinde bizlere şu müjdeyi vermektedir: 'Cuma namazı vaktinde öyle bir an vardır ki insan o anda Allah'tan bir şey dilerse Allah dilediğini ona mutlaka verir.' Bir başka hadisinde ise Sevgili Peygamberimiz bizleri şöyle uyarmaktadır: 'Her kim önemsemediğinden dolayı cuma namazını üç defa terk ederse kalbi mühürlenir.' Bu hadislerdeki müjde, ne güzel bir müjde, uyarı ise ne büyük bir uyarıdır. Bu müjdeyi ve uyarıyı işiten bir mümin, cuma namazını kasten terk edebilir mi hiç?"

Erbaş, hutbe olmadan cuma namazının olamayacağını vurguladı.

Hutbenin tıpkı namaz gibi Allah'ı zikretme olduğunu dile getiren Erbaş, hutbenin adabının bulunduğunu, minberdeki hatibin can kulağıyla dinlenilmesi gerektiğini bildirdi.

Erbaş, hutbe sırasında asla konuşulmaması, telefonla ya da başka şeylerle meşgul olunmaması gerektiğine işaret ederek Erbaş, şunları kaydetti:

"Allah Resulü, hutbe adabı hususunda bizi şöyle uyarmaktadır: 'Cuma günü imam hutbe okurken konuşan arkadaşına 'sus' bile desen, hatalı bir iş yapmış olursun. Aziz kardeşlerim, cuma gününün bereketinden, sevincinden, maddi ve manevi kazanımlarından kendimizi mahrum bırakmayalım. Günde 5 defa eda ettiğimiz namazlarımızı cuma namazıyla taçlandıralım. 'Sen yine de öğüt ver. Çünkü öğüt müminlere fayda verir' ilahi hitabına kulak vererek cuma namazını birbirimize hatırlatalım. Gençlerimizi, çocuklarımızı sevgiyle, muhabbetle, güzel bir üslupla camiye teşvik edelim. Kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla Allah'ın evlerine koşalım. Çalışanlarımızın ve öğrenci kardeşlerimizin en önemli farz ibadetlerinden biri olan cuma namazını eda edebilmelerine yardımcı olalım. İş yerlerimizdeki mesai saatlerini, okullarımızdaki ders programlarını cuma namazının vaktine göre düzenleyelim. Unutmayalım ki ibadet özgürlüğü ve insan haklarına riayet bunu gerektirir. Bu hususta hassas davranmayanlar büyük bir vebal altına girmektedir."