Bakýrköy 22. Aðýr Ceza Mahkemesince adliyenin konferans salonunda yapýlan duruþmanýn öðleden sonraki oturumunda, tutuksuz sanýk doktor Þeyhmus Çelik'in savunmasý alýndý.
Çelik, 38 yýllýk hekim olduðunu belirterek, "Bu olayýn ortaya çýkmasý için þikayet eden ve teknik destek takibi yapan sayýn savcýmýzdan, emniyet mensuplarýmýzdan Allah razý olsun." dedi.
Türkiye'nin tüm bölgelerindeki devlet hastanelerinde çalýþtýðýný kaydeden Çelik, "En son Birinci Hastanesi'nde çalýþtým. Üzerime atýlý suçlamalarý kabul etmiyorum. Suçlamalar asýlsýzdýr. Hakan Doðukan Taþçý ve Hasan Basri Gök kendilerini hasta yakýnlarýna Þeyhmus Çelik olarak tanýtýp, 112'den aldýklarý hastalarý baþka hastanelere para karþýlýðý sevk etti. Fýrat Sarý savunmasýnda bana ödeme yaptýðýný söylemiþtir. Sarý, bana düzenli ödeme yapmamýþtýr. Maaþýmý hastaneden alýrdým. Þirketten maaþ almadým. Duygu Hastanesi'nden ayrýldýðýmda içerideki bir maaþýmý Fýrat Sarý'dan aldým." diye konuþtu.
Fýrat Sarý'yý Esenyurt Devlet Hastanesi'nde çalýþýrken tanýdýðýný belirten Çelik, "Fýrat Sarý tarafýndan getirilen Hakan Doðukan Taþçý, geldiði ilk günden itibaren, hastalarýn takip listesinin hazýrlanmasýný ve takibinin yapýlmasýný kasýtlý olarak engellemiþtir." iddiasýnda bulundu.
Çelik, Hakan Doðukan Taþçý'nýn yaptýklarýný ve onu istemediðini Fýrat Sarý'ya söylediðini, ancak Sarý'nýn hiçbir þey yapmadýðýný ve Taþçý'nýn iþine devam ettiðini öne sürdü.
Hiçbir hastaneden ya da aileden çýkar saðlamadýðýný savunan Çelik, "Hayatýmda hiçbir örgüt kurmadým, örgüte de üye olmadým. Hiçbir örgütün emrini de yerine getirmedim. Bu nedenle hakkýmdaki suçlamayý kabul etmiyorum. Ben mesai saatlerine uyan bir hekimim. Her sabah yenidoðan ünitesine giderek sorumlu veya kýdemli hemþirelerle vizit yapar, notlarý aldýrýrým. Daha sonra belgelere doktor kaþesi vurarak imzalarým." þeklinde konuþtu.
Çelik, geçirdiði ameliyattan ve klavyesinin kötü olmasýndan dolayý epikrizlerin hemþire tarafýndan yazýldýðýný kaydederek, "Ne SGK'yý ne baþka bir kurumu dolandýrmak için gerçeðe aykýrý hiçbir belge düzenlemedim. Ne kendime ne baþka bir kuruma çýkar saðlamadým. Resmi belgede sahtecilik suçu iþlemedim. Bunu yapmama hiçbir neden yoktur." ifadelerini kullandý.
"HEMÞÝRE TALÝMAT ALIYOR AMBULANS ÞOFÖRÜNDEN"
Çelik, Kaya bebeðin ölümüne iliþkin, Güney Hastanesi'nin muhasebecisinin bebeðin hastaneye geldiði gün kendisini aradýðýný ve baþka doktorun göreve baþladýðýný söyleyip, istifa etmesini istediðini belirterek, kendisinin de istifa dilekçesi hazýrladýðýný ve dilekçenin iþleme konulduðunu anlattý.
Bebek Kaya'nýn ne geliþini ne de öldüðünü bilmediðini savunan Çelik, "Gýyasettin Mert, Damla hemþireye, 'Prematüre bebek ölürse doktor Rýza üzerine yapmayacaðýz, doktor Þeyhmus üzerine yapacaðýz.' diyor. Hemþire talimat alýyor ambulans þoföründen." dedi.
Sanýk Çelik, hayatýný kaybeden bebek Mive Serdarova'yla ilgiliyse "Mesai saatlerimin dýþýnda, Birinci Hastanesi'nde çocuk radyoloji uzmaný olmadýðýný bildikleri halde getirip býrakmýþlar. Bu hastayý getiren Gýyasettin Mert Özdemir. Bebeðe bakýyoruz Türkmenistanlý. Ailesi fakir, para yok. Ama bir bakýyoruz ki Hasan Basri ve Hakan aileden para almýþ. Emine Avcý'nýn sayesinde bunu görmüþ olduk. Bunlarda vicdan nerede görmüþ olduk. Çocuk kardiyoloji uzmanýný çaðýrdýk. Kalp damarý açýlmasý lazýmdý, açýlmasaydý hem ciðere hem kalbe kan akýþý kesilirdi. Ýlacý yazdý. Aileye böyle bir durum olduðunu söyledik." þeklinde konuþtu.
"ALLAH RAZI OLSUN SAVCI BEYDEN"
Bebeðin ameliyat olmasý gerektiðini ancak ailenin "Paramýz yok." dediðini söyleyen Çelik, þunlarý kaydetti:
"Biz de 112'ye haber verdik. Ben aradým. Hastaneden bebeðin eko raporunu verdik. Çocuk kardiyoloji uzmaný 'Çocuða ilaç verilecek, kesilmeyecek. Ýlacý keserseniz bebek ölür.' dedi. 112 araþtýrdý, 'Hocam kimse almýyor.' dedi. Biz de aileyi konsolosluða yönlendirdik. Geri dönüþ olmadý. Bir süre sonra il saðlýk müdürlüðünden denetime geldiler. Söyledim orada yetkili bir kadýna, böyle bir durum var, ameliyat olmazsa ölecek dedim. Tamam dediler. Oradan da geri dönüþ olmadý. Bebek uzun süre kaldý. Ailenin de zaten götürecek durumu yok. Damardan sürekli ilaç almasý lazým bebeðin. Allah razý olsun savcý beyden. Duydum ki tapelerden, Hakan Doðukan diyor ki 'Fýrat Sarý demiþ ki ilgilenme çocukla býrak ölsün.' Hakan Doðukan, 'Fýrat Hoca ilgilenme boþuna býrak ölsün diye iþimi engelledi.' diyor."
Çelik, hemþirelerin iþe gelmediðine dair sözlerinin sorulmasý üzerine, "Yalan söylüyorlar. Ben arabamla gider gelirim hastaneye. Otopark kamera kayýtlarýndan giriþ çýkýþlarýma bakýlabilir. Hemþireler aðýz birliði yapmýþ yalan söylüyorlar." beyanýnda bulundu.
Mahkeme baþkanýnýn "112 nakil birimi arýyor, Hakan Doðukan kendini doktor Þeyhmus diye tanýtýyor. Sizin bilginiz yok mu?" sorusuna Çelik, "Bilgim yok, nasýl olabilir? Müdahale ederdim. Mümkün mü sayýn baþkaným?" yanýtýný verdi.
Bunun üzerine mahkeme baþkaný, "Her gelen bize soruyor 'Mümkün mü' diye. Bu nasýl oluyor? Biri sizin adýnýzý kullanýyor bu kadar kolay mý?" ifadelerini kullandý.
Çelik, Güney Hastanesi'ne adýna hasta yatýrýlmasýyla ilgili de "Ben 2 saat dýþýnda orada yokum. Ýþlemler benim üzerimden yürütülmüþ. Anlaþmam 2 saat. Hasta kabullerini ben yapmýyorum. Benim e-imzam oradaydý. Bütün yatýþlarý benim adýma yapmýþlar." bilgisini verdi.
"EPÝKRÝZLERÝ ÞEYHMUS ÇELÝK YAZMIYORDU"
Birinci Hastanesi'nde sekreterlik yapan tutuksuz sanýk Gözde Kul Yadigar ise sanýk Emine Avcý tarafýndan mobbing gördüðünü ve kendisini yenidoðan bölümüne çektiklerini öne sürdü.
Son 1,5 yýl yenidoðanda çalýþtýðýný kaydeden Yadigar, "Oraya geçmeden önce oranýn iþletme olduðunu biliyordum. Yenidoðan iþletme diyorlardý çünkü. Orada bir Whatsapp grubu vardý. Hiçbir hemþire orada hastaneden ilaç isteme sistemini bilmiyordu. Bunun benim görevim olduðunu söylüyorlardý. Beni bu gruba eklediler. Epikrizleri Þeyhmus Çelik yazmýyordu. Epikrizleri Cansu (Akyýldýrým) Haným yazýyordu. Bunlarý benim sisteme atmamý istiyordu." diye konuþtu.
Çelik'in hastaneye geldiðinde bazen alana uðramadan odasýna gittiðini ifade eden Yadigar, "Alana geldiði zaman da Cansu Hanýmla bilgi alýþveriþi yapýp, vizit atacaksa atýyordu, Cansu Haným gerek yok derse odasýna gidiyordu." ifadelerini kullandý.
"JEST OLARAK PARA GÖNDERDÝ"
Sanýk Yadigar, maaþýnýn tamamýný hastaneden aldýðýný belirterek, "Kesinlikle maddi menfaatim yoktur. Ýþletme denilen yerden para almadým. Fýrat Sarý ayda bir, iki, üç defa hastaneye geliyordu. Kendisinin insani iliþkileri iyi. Bize karþý bir kötülüðünü görmedim. Bana bir kere param olmadýðýný söylediðimde jest olarak para gönderdi. Yenidoðanda çalýþtýðým sürece Cansu Akyýldýrým bebeklerle en güzel ilgilenen, bebeklerle ilgili her þeyi bilen tek insandý." þeklinde konuþtu.
Sanýk Fehmi Alperen'i hastanede gördüðünü, kendilerine hasta yönlendirdiðini bildiðini ifade eden Yadigar, "Hasan Basri Gök, sürekli kaos yaratýyordu, 'O senin hakkýnda bunu söyledi. bu þunu söyledi' diye kýzlarý birbirine düþürüyordu. Bana geliyor, sarýyordu. Fýrat Sarý da oranýn bu kiþiyle olmayacaðýný düþünerek yenidoðan alanýna Hakan Doðukan Taþçý'yý getirdi sorumlu hemþire olarak." beyanýnda bulundu.
Yadigar, SGK'nin denetime baþladýðý süreçle ilgili, þunlarý anlattý:
"Her gün denetim oluyordu. Ben bu sürece kadar bir þey anlamadým. Sürecin iþleyiþinin bu þekilde olduðunu düþünüyordum. Doðukan kýzlarla konuþma yaparak, yapmalarý gerekenleri anlattý. Bazýlarý yapmak istiyor, bazýlarý yapmak istemiyordu. Doðukan da 'Ben bunlarý keyfimden yapýn demiyorum, birileri yapýn diyor söylüyorum.' dedi. Bazý þeylerin deðiþmeye baþladýðýný gördüm. Hastanede aþaðýda bir oda ayarlanmýþ ve burada evraklarýn yapýlacaðý söyleniyordu. Ekip kurulduðu, epikrizlerin düzenleneceði söylendi. Bir þeyler olacaðýný hissediyordum. Baþýma bir þey gelmesin diye delil toplamaya baþladým. Yazmadýk diyorlar ya, yazmadýk demeleri imkansýz. Odaya gidip baktým, kýzlar oturmuþ yeniden epikrizler yazýyorlardý. Eski çarþaflar yýrtýlýp yere atýlmýþtý. 'Gözde, sessiz sakin kalmalýsýn, SGK'yý dolandýramazsýnýz diyemezsin dedim.' Ekmek derdine düþmüþüm. Ýki evladým var, masraflara yetiþemiyorum. Daha sonra delil toplama aþamasýna geçtim. Bunlar orada iþlem yaparken çaktýrmadan delil toplamaya baþladým. Kolluk kuvvetlerine de delillerimi sundum."
Epikriz hazýrlayan ekipte tanýmadýðý kiþiler olduðunu kaydeden Yadigar, "Emine Avcý sürekli kontrole geliyordu, 'Doðukan ne yaptýnýz?' diye soruyordu." ifadelerini kullandý.
Mahkeme baþkanýnýn, "Ekip içerisinde buradaki sanýklardan biri var mý?" diye sormasý üzerine Yadigar, Fýrat Sarý'nýn asistanlýðýný yapan tutuklu sanýk Sümeyye Nur Taþçý'nýn ekip içerisinde olduðunu söyledi.
Sanýk Yadigar, Þeyhmus Çelik'in epikriz yazdýðýný görmediðini ifade ederek, "Yalan söylemeyi bile beceremedi burada." dedi.
"KEÞKE BÝR AN ÖNCE DELÝLLERÝ TOPLASAYDIM DA KONU BURALARA GELMESEYDÝ"
Delilleri topladýðý sýrada denetim gelindiðini söyleyen Yadigar, "Bir sabah telefonla uyandým, 'Vatan emniyetten arýyoruz. Fýrat Sarý ve Ýlker Gönen'e operasyon düzenlendi.' dediler. Alana geldim, kimse yoktu. Sadece Fýrat Sarý ve Ýlker Gönen'i aldýlar sanýyordum. Vatan emniyete gittim, gece 24.00'e kadar bekledim. O akþam ifademi almadýlar. Ben de eve gittim. Keþke bir an önce delilleri toplasaydým da konu buralara gelmeseydi." ifadelerini kullandý.
Sanýk Yadigar, "Ben asgari ücret altýnda bu kadar mobbing görürken asla susmayacaðýmý söylemek istiyorum. Benim kapýma polis geldi, çocuklarým gece uykularýndan uyandý, karþýlarýnda polis gördü. Ýlahi adaletin iþleyeceðine eminim. Burada neden olduðumu bilmiyorum." diye konuþtu.
Yadigar, Hakan Doðukan Taþçý'nýn hasta sevki için numarasýnýn 112'ye verildiðini belirterek, "Bir kere Doðukan'a ulaþamadýklarý için alaný aradýlar. Bende Doðukan'a, Fýrat Sarý'ya ve Þeyhmus Çelik'e ulaþamadým. Hasan Basri 'Bana yönlendir.' dedi. Ben bilmiyordum kendisini 'Þeyhmus'um diye tanýtacaðýný." ifadelerini kullandý.
Yaklaþýk 9,5 saat süren, 5 sanýðýn dinlenildiði duruþma, tutuksuz sanýklarýn savunmalarýnýn alýnmasýna devam edilmek üzere yarýn saat 09.30'a ertelendi.
Bu arada, dava kapsamýnda 22 tutuklu sanýk ile 12 tutuksuz sanýðýn savunmasý alýnmýþ oldu.