Ýstanbul Ýl Saðlýk Müdürlüðü tarihindeki en büyük operasyon olarak addedilen "Yenidoðan bebek çetesi' soruþturmasýnýn baþlamasýný saðlayan denetimleri gerçekleþtiren dönemin Ýl Saðlýk Müdürlüðü Özel Hastaneler Denetim Birimi Uzmaný ve þu anda Taksim Ýlkyardým Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi'nde Baþhekim Yardýmcýsý olarak görev yapan Dr. Malik Türkan Esin, detaylarý DHA'ya anlattý. Dr. Esin, "SGK'nýn dolandýrýlmasý" þüphesiyle baþlanan incelemelerden, bebek ölümlerine uzanan sürecin, Ýstanbul Ýl Saðlýk müdürlüðü bünyesinde kurulan komisyonla çok titiz ve gizli bir þekilde yürütülen araþtýrmalar sayesinde ortaya çýkarýldýðýný söyledi. Bakýrköy Cumhuriyet Baþsavcýlýðý'nca 22'si tutuklu 47 þüphelinin yer aldýðý "Yenidoðan çetesi" hakkýndaki iddianamede, "bilgi sahibi' sýfatýyla ifadelerine yer verilen Dr. Esin, dönemin Ýl Saðlýk Müdürü Prof. Dr. Kemal Memiþoðlu'nun talimatýyla kurulan komisyonun, Ýstanbul Emniyeti'ni de sürece dahil ettiðini ve çete üyelerinin bu sürecin ardýndan tutuklandýðýný kaydetti. Dr. Esin, "Ýþin içinde olmasam, yapýlan dinlemelerin kayýtlarýný dinlemesem, bunun bir korku filmi ya da kasýtlý olarak saðlýk camiasýný kirletmek amacýyla yapýlabilecek bir iþ olduðunu düþünürdüm. Bir bebeðe bunun yapýlabilmesini aklýnýz kabul etmiyor" dedi.
Dr. Esin, Ýstanbul Ýl Saðlýk Müdürlüðü Özel Hastaneler Denetim birimi olarak Ýstanbul'da bulunan diþ hekimliðinden hastanelere, dispanserden polikliniklere kadar tamamýný yýl içinde düzenli olarak denetlemekle görevli olduklarýný kaydederek, bu rutin denetlemelerin dýþýnda, CÝMER þikayetlerini de dikkate alarak denetimler gerçekleþtirildiðini söyledi. Dr. Esin, þu bilgileri verdi: "2023 yýlý denetimleri baþladýðýnda biz, hastane ve dispanserlere ekiplerimizle denetimlere gitmeye baþladýk. Her saðlýk kuruluþunu senede 2-3 defa, farklý sebeplerle denetliyoruz. Yýlbaþý sonrasý biz normal denetimlerimizi yaparken, üçüncü ayda gelen bir CÝMER þikayetinde bir hastane ismi verilerek burada çalýþan doktorun daha önce bir terör örgütü ile irtibatlý olmasý nedeniyle cezai iþleminin olduðu ve bu kiþinin bir organizasyonla yenidoðan bebeklerle ilgili yoðun bakýmlarda organize bir þekilde SGK'yý dolandýrmak amaçlý iþlemler yaptýðý yönünde bilgiler vardý. Hem hakkýnda ihbarda bulunan hastane, hem diðer hastaneleri bu gözle de denetlemeye baþladýk. Ayrýca o güne kadar tutanak tuttuðumuz, cezai iþlem baþlattýðýmýz veya yasal iþlemleri devam eden kurumlarla ilgili geriye dönük tekrar inceleme yaptýk. Ýþin ciddiyetini öðrendiðimizde, o dönemki görevim gereði dönemin Ýstanbul Ýl Saðlýk Müdürü Kemal Memiþoðlu'na çýkarak 'Efendim böyle bir CÝMER þikayeti var. Bizim yaptýðýmýz denetim ve araþtýrmalar da bu ihbarý doðruluyor. Bununla ilgili özel bir çalýþma yürütmek istiyoruz' dedik. Kendisi 'Sonuna kadar gidin' diyerek destek oldu"
Bunun üzerine özel bir ekip talebinde bulunduklarýný ve Prof. Dr. Memiþoðlu'nun bu konuda her türlü desteði vermesiyle, içinde farklý kurumlardan yenidoðan yoðun bakým doktorlarýnýn da yer aldýðý bir komisyonla, yenidoðan yoðun bakýmlarý markaja aldýklarýný vurgulayan Dr. Esin, "SGK dolandýrýlýyordu ama bebeklerin de zarar görmesi söz konusuydu. Para için bebeklere zarar veren bir yapý, bazý bebeklerin daha fazla zarar görmeden bu iþin önüne geçebilmek için yaptýðýmýz (belge ve gözlemlere dayalý) denetimler yeterli olmayacaktý. Bu kiþilerin kendi aralarýndaki konuþmalarý, kayýtlarý, mesai sonrasý görüþmeleri ve takipleri gerekiyordu. Bunun için de polisle çalýþmaya ihtiyaç vardý. Bize buradan bir yol açýlmasý gerekli diyerek elimizdeki evraklarla beraber Ýl Saðlýk Müdürlüðü'nün de yazýsýyla, Ýstanbul Emniyet Müdürlüðü'ne müracaat ettik. Onlar da özel bir ekip kurdular. Hemen bizim isimlerini verdiðimiz, þüphelendiðimiz kiþilerle ilgili bugüne kadar tuttuðumuz tutanaklarýn incelemesini yaptýlar ve belli kiþilerin telefonlarýný dinlemeye, takiplerini yapmaya, harcamalarýný kontrol etmeye baþladýlar. Zaten olayýn ondan sonraki kýsmý tamamen emniyet ayaðýnda devam etti" diye konuþtu.
Soruþturmanýn selameti açýsýndan yapýlan takip ve incelemelerin dýþarý sýzmamasý için, sürece çok fazla kiþinin dahil edilmediðini de vurgulayan Dr. Esin, olayýn asýl vahametinin emniyetin sürece dahil olmasýyla ortaya çýktýðýný söyledi. Esin, bir kiþiyle baþlanan dinlemeler sonucu, adý geçen diðer isim ve hastanelerin de emniyetin markajýna girdiðini, soruþturmanýn bugünkü aþamaya gelmesini sabýrla ve gizlilikle sürdürülen bu takiplerin saðladýðýný belirterek sözlerini þöyle sürdürdü: "Biz, bu aþamadan sonra emniyete sadece dinlemeler veya incelemelerinde danýþmanlýk hizmeti vererek süreçte yer aldýk. Yani konuþma ya da yazýþmalarda bazý teknik terimler ve týbbi bilgiler konusunda polise yardýmcý olduk. Yaklaþýk 6-7 aylýk titiz bir araþtýrma sonucunda 2024 yýlýna geldik. Emniyet bir gece vakti þüphelileri gözaltýna almaya baþladý. Olayda daha aðýr olan kýsým, aslýnda emniyetin aldýðý ifadeler ve bu ifadelerde yapýlan itiraflardý"
Emniyetin aldýðý ifadelerin tamamýný tüm soruþturma bitip savcýlýk aþamasýna gelene görmediklerini de kaydeden Esin, "Bizim yaptýðýmýz daha çok, saðlýk sisteminin yasal cezalarý ile ilgili incelemeler, kurumsal cezalar, kapatma cezalarý ya da hastanedeki ilgili servisin boþaltýlmasý gibi cezalarý içeriyorduö dedi. Dr. Esin, bu korkunç olaya karýþan doktor ve saðlýk personelinin birkaç kiþi düzeyinde bir yapý olduðunu belirterek "Öyle 50-100-500 gibi bir rakam deðil söz konusu olan. Yenidoðan bebekleri sabahlara kadar bakýp kurtaran hekim ve saðlýk çalýþanlarýný göz önüne alýrsak, her sektörde çýkabilecek çürük elmalar gibi. Ayný kurumu senede 5-6 defa denetliyorsunuz, birinci denetimden kaçmayý baþarsa bile, ikinciye üçüncüye mutlaka takýlýyor. O yüzden ben bütün saðlýk camiasýnýn bu konuda bir kabahati ya da problemi olduðunu düþünmüyorum" dedi.
Yenidoðan olup yoðun bakýmda takip edilmesi gereken bebeklerin çok riskli bir grup olduðunu da belirten Dr. Esin, "Yoðun bakýma giren bebeklerin çok ciddi bir kýsmý, hele ki 3'üncü seviye yoðun bakýmda olan bebeklerin çok ciddi bir kýsmý, kaybedilme ihtimali olan, çok aðýr vakalar da olabiliyor. Bu yüzden, 'Evet bu bebek ihmalden, evet bu bebek kendiliðinden, ya da doðumsal anomalisi nedeniyle vefat etti' diye sýnýrlarý net bir þekilde çizemiyorsunuz. Bu ancak yapýlacak otopsiden sonra ortaya çýkýyor" dedi.
"Kayýtlarý dinlemesem, görmesem, bunun bir korku filmi kasýtlý ya da olarak saðlýk camiasýný kirletmek amacýyla yapýlabilecek bir iþ olduðunu düþünürdüm. Bir insan olarak bunun yapýlabilmesi hakikaten ciddi bir patoloji. Hele bir de bebeðe yapýlmasýný aklýnýz kabul etmiyor" sözleriyle yaþadýðý dehþeti ifade eden Dr. Esin, sözlerini þöyle noktaladý: "Bu kiþilerin saðlýkçý, doktor, yenidoðan camiasýnýn içinden bile sayýlmamasý gerekiyor. Hele ki kurtardýklarý bebekler göz önüne alýndýðýnda, bu olaydan dolayý birkaç iki kiþinin yaptýðýný, bütün bir saðlýk camiasýna atfetmek, ciddi büyük bir haksýzlýk olur. Ýstanbul'da her gün yüzlerce bebek doðuyor ve bunlar kurtarýlýyor. Ýçinden patolojik bir yapý çýktý diye bunu tüm camiaya mal etmek maalesef olabilecek en kötü þey"