Dayısına 'sela şakası' yaptı hapis cezası yedi
ABONE OL
Altınova'da çiftçilik yapan Mehmet Pınar, geçen yıl Kasım ayında emekli olan eski muhtar dayısı Cemil Atlay'a şaka yapmak istedi. Pınar, arkadaşı Alim Karık'a mahalle camii imamı Muharrem Sevim'i cep telefonuyla aratarak, "Babam Cemil Atlay, kalp krizi sonucu vefat etti. Selasını okur musunuz?" dedirtti. İmam Muharrem Sevim'in aynı zamanda mahallenin eski muhtarı olan Cemil Atlay'ın öldüğüne dair selasını okumasının ardından Cemil Atlay'ın eşi ve kız kardeşi bayıldı, çocukları ve torunları da ağlamaya başladı. Bazı akraba ve tanıdıkları da Atlay'ın evine başsağlığı ziyaretine gitti.


EVE DÖNÜNCE ŞAŞIRDI

Bir işi dolayısıyla kent merkezinde bulunan ve hiçbir şeyden haberi olmayan Cemil Atlay'a yakınları telefonla ulaştı ve nerede olduğunu sordu. Selasının verildiğini böylece öğrenen Cemil Atlay, hemen evine geldi. Evde başsağlığına gelen kalabalığı görünce daha da şaşırdı. İşin aslı kısa süre içinde anlaşıldı. İmam Muharrem Sevim, kendisine gelen bir telefon üzerine sela okuduğunu söyledi.


Cemil Atlay'ın şikayeti üzerine başlatılan soruşturmada, imam Sevim'e telefon eden kişinin Alim Karık olduğu belirlendi. Karık ise, Atlay'ın yeğeni Mehmet Pınar'ın kendisini yönlendirdiğini savundu. Yeğen Mehmet Pınar, "Dayıma şaka yapmıştım. Ancak, biz gerçeği söyleyemeden olay bu noktaya geldi. Suç işleme kastım yoktu" dedi.

CEZA DAVASININ ARDINDAN TAZMİNAT DAVASI

Cemil Atlay'ın şikayetçi olması üzerine açılan ve Antalya 3'üncü Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanıklar suçlu bulundu. Mehmet Pınar ile Alim Karık, 'Kişilerin sükun ve huzurunu bozmak' suçundan 2.5 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme hakimi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.


Dayı Cemil Atlay, mahkeme kararının ardından yeğeni Mehmet Pınar ile arkadaşı Alim Karık hakkında 20'şer bin lira manevi tazminat istemiyle yeni bir dava açtı. Tazminat davası önümüzdeki günlerde görülmeye başlanacak.

"ÇARŞIYA GİTMİŞTİM, TELEFONDAN ÖĞRENDİM"

Eski muhtar Cemil Atlay, yeğeni ve arkadaşını bu yaptığını asla affetmeyeceğini söyleyerek olayı şöyle anlattı:


"O gün bir işim için çarşıya gitmiştim. Oğlum telefon etti, nerede olduğumu sordu. 'Ya baba senin selanı verdiler' dedi. 'Ya nasıl olur' dedim, muhtarı aradım. Hocaya selanın yanlışlıkla verdirildiği söylenmiş. İkinci bir sela verilerek yanlış olmuş denmiş. Eve geldim. 30- 40 kişi taziye için kapının önünde bekliyordu. Sonra bana şaka ettiklerini öğrendim. Benim kız kardeşim sela üzerine evimizin kapısına gelmiş. Kapı da kapalı olunca öldüğümü zannederek düşmüş bayılmış. Böyle tatsızlık olunca şaka yapanı bulmak için karakola gittim. Polisler de dilekçe vermemi söyledi. Sonra savcılık çağırdı. 'Eşek şakası yapmışlar neyini araştırıyorsun?' diye sordular. Ben de 'Hasmımı bilmem lazım' dedim. Sonra savcı araştırdı buldu. İmamı arayan telefonun yeğenimin arkadaşı olduğunu, birlikte olduklarını öğrendim. Sonrasında yeğenim benden özür diledi ama iş işten geçmişti. Dava açtım. Bugün dava bitti. Avukatlarım maddi tazminat davası açtılar."


"OLAYIN BU HALE GELMESİNE ÜZÜLDÜM"

Cemil Atlay'ın yeğeni Mehmet Pınar ise "Arkadaşımla oturuyorduk. Aklıma dayıma şaka yapmak geldi. Arkadaşım caminin imamını aradı. Dayımın öldüğü için sala verilmesini istedi. Hoca da telefon üzerine salayı verdi. Sonrasında dayım beni mahkemeye vermiş. Ben olayın bu duruma gelmesine üzüldüm. Dava açacağını düşünmemiştim. Dava bitti, yeniden dava açmış. Kendisinden tekrar özür diliyorum" diye konuştu.