Yaþamýmýzda önemli –belki de en önemli- olan þeylerden biri þüphesiz ki insan iliþkileri. Ýnsan iliþkilerinin temeli de þüphesiz ki iletiþim. Ýletiþim, hem kiþisel hem de toplumsal muhtevasýyla iki kiþiyi hemzemin hâle getiren psikososyal bir süreç. Ýletiþimin toplumsal yanýný bireysel davranýþlardan mülhem oluþan büyük çaplý bir etki olarak sanýrým ki deðerlendirebiliriz. Bireysel olarak sarf ettiðimiz tasarruflar etki ve baðlýlýk yönüyle bir bütünün parçalarý hâline geliyor. Kiþisel yönünü ise sosyal gerçeklik ile iliþkilendirmekte sakýnca görmüyorum. Neticede sosyal gerçeklik de hepimizi ayna formunda biçimlendiriyor. Bizden geçerek, daha doðrusu yansýyarak kendi þeklini buluyor. Bu þekil alma bir yanýyla insanýn kurduðu her iliþkide yeniden dönüþen, tanýmlanan, tanýmlanma gayreti içerisinde olan bir varlýk olduðuna delalet ediyor. Ýnsan çoðu kez ve çoðu anlamýyla kendini iliþkileri üzerinden tanýmlýyor. Kimlikler buna göre þekilleniyor. Anne ve baba arasýndaki iliþkinin sonucunda evlat olma kimliði çýkýyor ortaya örneðin, öðretmenimiz ile olan iliþkinin sonucunda ise bir öðrenci olma kimliði. Hâl böyleyken kurulan iliþkilerin niteliði de yaþam kalitemizi doðal olarak etkiliyor, belirliyor. Ýliþkilerimiz ne kadar iyi giderse yaþam kalitemiz de o oranda artýyor. “Sorunsuz” ya da “sorunsuza yakýn” bir hayat yaþadýðýmýzý söylüyoruz, “iyi” gidiyor her þey. Fakat iliþkiler iyi gitmeyince baþlýyoruz suizanda bulunmaya, sýzlanýyoruz bol bol. “Bana kaderimin bir oyunu mu bu?” sözü kulaklarýmýzda çýnlýyor. Bu durumda ne yapmalý pek bilmiyoruz, çözüm odaklý deðil sorun odaklý düþünüyoruz.
EHLÝYET PROBLEMÝ
Bunu aþmak nasýl ola ki? Erol Göka ve Murat Beyazyüz tam da bu sorunun cevabý için Geçimsizler’i kaleme aldý. Ýnsan iliþkilerindeki temel “ehliyet” problemi bu kitabýn dertleri arasýnda. Nasýl olur da bu kadar mühim bir mevzuda bu kadar lakayt davranabiliriz? Davranmamak zorundayýz. Peki bu nasýl mümkün? Göka’ya göre bu, toplumun temel psikoloji bilgisine sahip olmasý ile çözüme kavuþabilir. Bu fikir zihninde uzun süre piþmiþ ve Murat Beyazyüz ile hayata geçirmiþler.
Erol Göka, 1992’de psikiyatri doçenti, 1998’de Ankara Numune Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi Psikiyatri Kliniði Þefi oldu. Halen Ankara Þehir Hastanesi’nde Saðlýk Bilimleri Üniversitesi Týp Fakültesi kadrosunda Psikiyatri Kliniði Eðitim ve Ýdari Sorumlusu.
Murat Beyazyüz ise Zonguldak Atatürk Anadolu Lisesi’nden sonra Ýstanbul Üniversitesi Ýstanbul Týp Fakültesi’nden mezun oldu. Ankara Numune Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi’nde psikiyatri ihtisasý yaptý. 2017 yýlýnda doçent oldu. Tekirdað Namýk Kemal Üniversitesi Týp Fakültesi Ruh Saðlýðý ve Hastalýklarý Anabilim Dalýnda öðretim üyesi.
Alanýnda uzman iki isim temel psikoloji ve dili üzerine kiþilik özelliklerini ve bozukluklarýný esas aldýklarý Geçimsizler dört bölümden oluþuyor. “Bir Çevre Gezintisi Yapmadan Kiþilik Kalesine Girilmez” birinci bölüm, “Kiþiliðiniz Olgunlaþmanýn Hangi Mertebesinde?” ikinci bölüm, “Kiþilik Karþýsýnda Elimizden Gelen Nedir?” üçüncü bölüm, “Kiþilik Tipleri Bozukluklarý ve Baþ Etme Yollarý” ise dördüncü bölüm.
ARA BUL KENDÝNÝ BÝL KÝMSÝN SEN
Kitabýn bölümlendirmesi itibariyle tam olarak bir baþucu kitabý olduðunu söylemek mümkün. Ýlk bölüm akademik edasýyla okuyucuya göz kýrpsa da aslýnda yazarlarýn bahsini ettiði temel psikoloji bilgisine temel atacak nitelikte. Bir tür kavram tartýþmasý veyahut kavram sözlüðü demek bu bölüm nezdinde bizleri yanýltmaz sanýyorum. Ýkinci bölüm aynayý kendimize çevirmenin tam vakti olduðunu söylüyor bize. Kiþiliðimiz dolayýsýyla biz, bu baðlamýn neresinde duruyoruz bunu ölçebilmemiz için hazýrlanmýþ. Çünkü insan öncelikle kendini bilmeli. Ne diyor Nâbî, “Ara bul kendini bil kimsin sen”. Üçüncü bölüm ise kendimizle alakalý fikir edindikten sonra efektif olarak praksis alanýnda neler yapabileceðimiz üzerine yoðunlaþýyor. Dostça elini okurun omzuna koyuyor ve “hadi” diyor sanki. Dördüncü bölüm ise kiþilik bozukluklarýna ve bunlara dair çözüm önerilerine ayrýlmýþ. Bu bölüm için hem toparlayýcý niteliði hem de farkýndalýk noktasýný had safhaya ulaþtýran bölüm demek yerinde olur sanýyorum ki.
Bu kitabý okuduktan sonra ayný kalamayacaðýmýzý tereddütsüz söylemek gerekir. Eminim ki hayatýnýzdaki Geçimsizler’i hiç bu kadar iyi anlamamýþtýnýz.
Geçimsizler
Erol Göka, Murat Beyazyüz
Kapý Yayýnlarý