Basýn Ýlan Kurumundan Prestij Kitap: Basýnýn Gözünden Ayasofya Geçmiþten Günümüze
ABONE OL

Dünyanýn en eski ve en görkemli mabetlerinden olan, Ýstanbul'un fethinden sonra insanlýk ve inanç tarihindeki müstesna yeri daha da kýymetlenen Ayasofya Camii, 1934 tarihinde ibadete kapatýlmýþ ve yüz yýla yakýn bir süre ancak müze olarak ziyaret edilebilmiþti.

Asýrlarca ibadethane hüviyetiyle dünya çapýnda bir inanç ve maneviyat sembolü olan Ayasofya Camii, 86 yýl aradan sonra, Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan'ýn kararý ve açýkladýðý müjde neticesinde 24 Temmuz 2020'de yüzbinlerce Müslümanýn meydan ve sokaklarý doldurarak kýldýðý Cuma namazýyla yeniden Ayasofya-i Kebir Camii Þerifi adýyla cami hüviyetine kavuþmuþtu.

Ayasofya'nýn geçmiþten günümüze kültürel ve manevi deðerini anlatan tarihi arþiv belgeleri, yorumlar, yazýlar ve þiirlerle birlikte yüce mabedin özellikle son yüzyýlda baþýndan geçenleri basýnýn gözünden yansýtan bir kitap projesi baþlatan Basýn Ýlan Kurumu, bir yýllýk bir çalýþmanýn sonunda "Basýnýn Gözünden Ayasofya" kitabýný okurlarýn ilgisine sundu.

Ayasofya Kitabýna Cumhurbaþkaný Erdoðan'dan Ön Söz

Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan'ýn beklenen müjdeyi verdiði ve Ayasofya'nýn tarihimizdeki yerini anlatan þu satýrlarý kitapta yer aldý:

"Ayasofya, 86 yýl aradan sonra, Fatih Sultan Mehmet Han'ýn vakfiyesinde belirttiði üzere, yeniden cami olarak kapýlarýný insanlýða açmýþtýr. Bu kararýn milletimize, ümmete ve tüm insanlýða hayýrlý olmasýný diliyorum.

Ayasofya Camii'nin tarihsel serüveni hakikaten tüm insanlýk için ibret vesikasý niteliðindedir. Ýlk yapýlýþýndan defalarca harap olmasýna, yýkýlma tehlikesi geçirmesinden Fatih Sultan Mehmed Han'ýn Ýstanbul'u fethiyle ayaða kaldýrýlarak Ayasofya Camii olmasýna ve yüzyýllarca cami olarak bütün dünyanýn ibadet merkezi olduktan sonra bir müzeye dönüþtürülmesine kadar yaþananlar, bu kutlu mabedi nezdimizde daha da anlamlý kýlmýþtýr kuþkusuz. Allah'a þükrediyorum ki yeniden cami olarak ibadete açýlmasý da bizlere nasip olmuþtur.

Ayasofya Camii'nin tekrar ibadete açýlmasýna yönelik attýðýmýz bu adýmda gönüllerimizde tek bir duygu vardý. Bu kutlu mabedin insanlarýn Allah'a yakarýþýnýn, ibadet ediþinin yeniden merkezi olmasýný ve sembolik deðeri çok büyük olan bu giriþimin, Müslümanlarýn günümüzde de yüksek deðerlerin temsilcisi olduðunu tescil etmesiydi. Ýslam'ýn ve Müslümanlarýn bugünün algý dünyasýnda nasýl bir saldýrýyla karþý karþýya olduðunu düþündüðümüzde, medeniyet iddiamýzýn, inanç ve hoþgörü sistemimizin ne kadar köklü, sarsýlmaz ve geleceðe dair umut verici olduðunu Ayasofya'yý tekrar ibadete açarak göstermiþ olduk. Bu açýlýþ, mühürlenmiþ kalplerin açýlmasýdýr. Esaret zinciri altýnda olan Ayasofya'nýn bu esaret zincirinden kurtulmasýdýr. Bu açýlýþ, Müslümanlarýn medeniyet inþa etmede ve sürdürmedeki iddiasýnýn bir yansýmasýdýr.

Ýþte bu noktada, Ayasofya Camii ile ilgili her türlü çalýþma, her eser ve her çaba çok deðerlidir. Bugün ve gelecek nesillere bu kýymetli mabedi ve onun uðruna verilen mücadeleleri anlatmak en az bu mabedi açmak kadar önemlidir nazarýmýzda.

Dolayýsýyla güzide kuruluþlarýmýzdan Basýn Ýlan Kurumu'nun hazýrladýðý bu nadide eser ile birlikte bu çaba hayat bulmuþ olacaktýr. Ayasofya Camiinin dünden bugüne nasýl geldiðini ve hangi tartýþmalara sahne olduðunu tarihsel belgeler, makaleler ve o günün gazetelerini kullanarak anlatan bu eser, çok yoðun ve titiz bir çalýþmanýn sonucudur. Bu eseri okuduðumuzda adeta o günleri tekrar yaþýyor, tarihin akýþýna þahitlik edebiliyoruz. Ayasofya Camii'nin neden önemli olduðunu bu kýymetli eseri okuduktan sonra bir kez daha anlayabiliyoruz. Zira manasýný bilmediðimiz, anlamadýðýmýz, yüreðimizde hissetmediðimiz hiçbir hadisenin, hiçbir olayýn ve hiçbir tarihi geliþmenin tamama erme ihtimali yoktur.

Bu kýymetli eseri hayata geçiren Basýn Ýlan Kurumu yöneticilerini ve emek veren tüm çalýþanlarýný tebrik ediyor, hayýrlara vesile olmasýný diliyorum. Türkiye'mizin tarihine çabalarýyla, özverileriyle, çalýþmalarýyla, inancýyla not düþen herkesi yürekten selamlýyorum."

"Kitap, Ayasofya Camii'nin tarihine, basýnýn gözünden bakmanýzý saðlayacak"

Basýn Ýlan Kurumu Yönetim Kurulu Baþkaný Prof. Dr. M. Zahid Sobacý, eser hakkýnda "Ýstanbul'un fethi nasýl tüm insanlýk için bir dönüm noktasý olmuþ ise Fethiye Camii olarak anýlan Ayasofya'nýn 10 Temmuz 2020 tarihinde yeniden ibadete açýlarak, aslýna rücu etmesi de tarihin kýrýlma anlarýndan biri olarak kayýtlara geçmiþtir.

Basýn Ýlan Kurumumuzca hazýrlanan bu kitap, Ayasofya Camii'nin tarihine basýnýn gözünden bakmanýzý saðlayacak. Nitekim Ayasofya Camii her dönem ulusal ve uluslararasý basýnýn temel konularýndan biri olmuþ, üzerine sayýsýz haberler yapýlmýþ, deðerlendirmeler ve yorumlar yayýmlanmýþtýr. Konuyla ilgili atýlan manþetlerin, yayýmlanan haberlerin ve arþiv belgelerinin derlendiði bu eser, bu büyük hikâyeyi basýn perspektifinden ortaya koymayý amaçlamýþtýr. Emeði geçenlere þükranlarýmý sunuyor, kitabýmýzýn zihinlerde tarihi tefekkürle farkýndalýk oluþturmasýný ve yeni ufuklar açmasýný diliyorum." açýklamasýnda bulundu.

"Ayasofya'yý yeniden ibadete açan Cumhurbaþkanýmýza þükran borçluyuz"

BÝK Genel Müdürü Rýdvan Duran ise Ayasofya'nýn cami olarak ibadete açýlmasý kararý için Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan'a ülke olarak þükran borcumuz olduðunu ifade ederek:

"Fetihten sonra þehrin en büyük mabedi olan Hagia Sofia Kilisesi, Fatih Sultan Mehmed tarafýndan Ayasofya adýyla fethin sembolü olarak camiye çevrilmiþ ve ilk Cuma namazý da burada kýlýnmýþtý. Kadere bakýn ki, Ayasofya müzesinin yine bir Cuma günü Ayasofya-i Kebir Cami-i Þerifi olarak ibadete açýlacaðý Cumhurbaþkanýmýz tarafýndan ilan edildi. Sonraki ilk Cuma günü de binlerce Ýstanbullunun Sultanahmet Meydanýyla birlikte Ayasofya'ya çýkan bütün yollarý doldurarak hep beraber kýldýðý Cuma namazýyla tekrar dünyanýn en büyük, en güzel, en eski ibadethanelerinden biri oldu.

Cumhurbaþkanýmýzýn cesareti ve kararlýlýðý olmasa seksen altý yýllýk hasretin daha ne kadar süreceðini bilemezdik.

Basýn Ýlan Kurumu olarak, baþta gazete ve dergiler olmak üzere yayýmlanan haberleri derleyerek bir basýn tarihi arþivi oluþturmak istedik. Sadece manþetleri bir araya toplamak için baþladýðýmýz çalýþma kendi kendini geniþletti, büyüttü. Almanak niyetiyle baþlanan eser, bu büyük mabedin inþasýndan günümüze kadar tarihini, özetin özeti halinde aktaran bir kitaba dönüþtü.

Ayasofya'nýn camiden müzeye, müzeden tekrar camiye dönüþmesi sürecini manþetlerle olduðu kadar, tarihin bilgisine ve dönemin þahitliðine sahip kalemlerin yazdýklarýyla da aktaran bu eser, gönülden yaptýðýmýz ve istifadenize sunduðumuz bir eserdir." dedi.

Kitapta kültürümüzün büyük imzalarýndan arþivlik satýrlar var

Ayasofya hakkýnda yayýmlanan haberlerin derlendiði, yerli ve yabancý medyada müzeden camiye dönüþün öncesi ve sonrasýna dair manþetlerin yer aldýðý "Basýnýn Gözünden Ayasofya"da; Ýbni Battuta, Ýsmail Hakký Uzunçarþýlý, Ýbnülemin Mahmut Kemal Ýnal, Samiha Ayverdi, Peyami Safa, Feridun Fazýl Tülbentçi, Yunus Nadi, Osman Yüksel Serdengeçti, Ahmet Kabaklý, Necip Fazýl Kýsakürek, Nihal Atsýz, Mehmed Þevket Eygi, Prof. Dr. Semavi Eyice, Prof. Dr. Halil Ýnalcýk, Prof. Dr. Ýlber Ortaylý, Murat Bardakçý, Prof. Dr. Feridun M. Emecen, Stefanos Yerasimos, Prof. Dr. A. Haluk Dursun gibi isimlerin eserlerinden yazý ve yorumlarýn yaný sýra, Nazým Hikmet, Nuri Pakdil, Ýlhan Berk, Sezai Karakoç ve Arif Nihat Asya'nýn þiirleri de bulunuyor.

Kitap, Basýn Ýlan Kurumunun Ýnternet Sitesinde Eriþime Açýldý

Mehmed Fatih Can'ýn danýþmanlýðýný yaptýðý kitabýn editörü Arzu Cihangir, konsept danýþmaný ise Cihat Zafer. "Basýnýn Gözünden Ayasofya" kitabý, Basýn Ýlan Kurumu internet sitesinde bulunan yayýnlar bölümünde PDF formatýnda eriþime açýlarak, merak edenlerin istifadesine sunuldu.