Bir Modernizm Meselesi Olarak: Baþörtüsü
ABONE OL

“Ýnancýn gizli nedeni bizden hareket eder ve yine bize döner, ancak bizzat bu durum, inanmak için bir baþka ve belki de en iyi nedendir.” Marcel Gauchet epigrafýyla baþlýyor, Didem Arvas Balta’nýn “Modern Ýçinde Bir Ýnanç Deneyimi; ÖRTÜNME” adlý kitabý.

Kitap, Balta’nýn Bilgi Üniversitesi’nde hazýrlamýþ olduðu yüksek lisans tezinin yayýmlanmýþ hali. Baþörtüsü gibi uzun yýllar az gidilen uz gidilen ama bir arpa boyu mesafe kat edilemeyen, toplumsal gerilim mevzuu olmuþ bir alanda yazýlmýþ sosyolojik analizler ve karþý duruþlar içeriyor. Toplumun her kesiminin farklý algýlayýp soðan metaforunda olduðu gibi katman katman anlam yüklediði bu netameli alanda yapýlan her ciddi çalýþma meseleye katký sunuyor. Dini inançlarýn, Kemalizmin, feminist bakýþ açýsýnýn, sýnýfsal ayrýþmalarýn, sekülerizmin ekseninde irdelenen ve farklý sonuçlara ulaþýlan bu alanda Didem Arvas Balta’nýn çalýþmasý, çok yönlülüðü olduðu kadar toparlayýcýlýðý açýsýndan da ehemmiyetli bir yer tutuyor.

Tezin tetikleyici ve itici gücünü, yazarýn “ikinci nesil” olarak nitelediði eðitimli, kentli, örtünen kadýnlarý araþtýrma konusu yapan ve birbirine benzer sonuçlara ulaþan üç seküler kadýn araþtýrmacýnýn çalýþmalarý oluþturuyor. Nilüfer Göle, Feride Acar ve Özlem Avcý’nýn sýrasýyla Modern Mahrem, Türkiye’de Ýslamcý Hareket ve Kadýn, Ýki Dünya Arasýnda adlý çalýþmalarýndaki yaklaþýmlarýný ve ana argümanlarýný sorunlu bulan Arvas, sosyolojinin bireysellik, kendilik gibi kavramlarý içinde deneyimleri de önceleyerek analizlerini gerçekleþtiriyor. Modernizm ile din arasýnda kendiliðinden kurulan karþýtlýk kuramýný irdeleyerek çürütüyor.

DÝNDAR KADININ ALÝ BULAÇ SORUNSALI

Kitap, üç ana bölümden oluþuyor. Birinci bölüm, Örtünme Meselesinin Farklý Veçheleri. “Kamusal alan” ifadesinin dünyada ve ülkemizde nasýl kavramsallaþtýrýldýðý incelenerek Türkiye’de örtünmenin hukuki bir sorun olarak algýlanmaya baþlandýðý ilk kamusal mekân olan üniversitelerde yürütülen yasaklar, mahkemeler ve mahkeme kararlarýndan oluþan hukuki süreç kronolojik bir biçimde aktarýlýyor.

Bu bölümde eðitim almayý seçerek kamusal alanda bir kimlik talebiyle ortaya çýkan örtünen öðrencilere karþý, “laik ama demokratik” devlet erkinin yasalar ve kanunlarý yorumlayarak keyfi verdiði kararlara dikkat çekiliyor. Zaman zaman yasakçý, akabinde özgürlükçü,  sonra tekrar yasakçý tavýrlarýndaki tutarsýzlýklar, çeliþkiler ve bocalamalarýn semptomatik yönü üzerinde duruluyor.

Ýkinci bölüm; Ýslami Kesimin Kendi Ýçindeki Farklýlýklar ve Çatýþmalar üst baþlýðýný taþýyor. Bu bölümde, örtünen kadýnlarý içeriden anlama kaygýsýyla, gelenek ve Ýslam’ý, kendi lehine yorumlamaya alýþmýþ ataerkilliðe karþý bu kadýnlarýn verdikleri iç mücadeleye deðiniliyor. Yine burada ilginç bir alt baþlýk dikkati çekiyor: Ýkinci Nesil Örtünen Kadýnlarýn Ali Bulaç ile Ýmtihaný adýný taþýyan bu alt bölüm, yazar Ali Bulaç’ýn farklý dönemlerde Müslüman kadýnlarýn sosyal durumu ve yaþam tarzý üzerine özellikle gazete sütunlarýndan yaptýðý deðerlendirmelere yer veriyor. Ali Bulaç’ýn ifadelerinin genel olarak dindar erkeklerin düþüncelerini dillendirmesi açýsýndan önemli bulduðunu vurgulayan Didem Arvas Balta, Ali Bulaç’a dindar kadýnlarýn verdikleri tepkileri de tezine taþýyor. 

Modern Kendilik Kavramsallaþtýrýlmalarý baþlýðýný taþýyan üçüncü bölümde ise kantitatif sosyolojinin genel olarak es geçtiði “kendilik” ya da sosyal araþtýrmalardaki aktörün yokluðunun, insani deneyimleri anlamayý nasýl imkansýzlaþtýrdýðýna dair örnekler ortaya koyuluyor. Balta, kamusal alan sýnýrlarý, baþörtüsü yasaklarýnýn yasal zemini ve tarihsel süreç hakkýnda analiz ettiði araþtýrmalardan yola çýkarak ilginç bilgilere de yer veriyor:

“… Anadolu kadýný kamusal alan yasaklarý ile ilk kez, ürünlerini satmak için geldiði merkezdeki Pazar yerlerinde karþýlaþmýþtýr. 1882’de dönemin sultaný Abdülhamid Han tarafýndan çýkarýlan bir ferman ile ferace giymeleri emredilmiþ, kadýnlarýn yasaða tepkisi ise geleneksel giysilerinden vazgeçmektense, þehre gelmeyerek bu yasaðý boykot etmek þeklinde olmuþtur.”

YASAKLAR AVRUPA KÖKENLÝ

Kamusal alanda baþörtüsü uygulamalarýnda Fransa örneðine de deðinen yazar, özgürlükçü ve kiþi hak ve hürriyetlerine saygý iddiasýndaki Avrupa’nýn dahi baþörtüsü mevzuunda çifte standardýný görmezden gelemiyor. “Fransa, 2003 yýlýnda baþörtüsünü üniversiteler haricindeki devlet okullarýnda yasaklama kararýný alýrken, bu kararýna emsal olarak, Türkiye’de laiklik ilkesine dayandýrýlarak uygulanan baþörtüsü yasaðýný göstermiþti. Ne var ki bu durum oldukça paradoksaldýr; zira Türkiye’deki örtünme yasaklarý zaten Avrupa kökenlidir. Ayrýca bir Avrupa ülkesi olmayan ve Avrupalý devletler tarafýndan insan haklarý konusunda en aðýr eleþtirilere uðrayan Türkiye’nin eleþtirildiði bir konuda emsal kabul edilmesi en hafif tabiriyle gülünçtür.” 

“Örtü Avrupalýnýn kolektif hafýzasýndan öyle güçlü bir itkiyle atýlmýþ ve ötekileþtirilmiþtir ki, bugün bile örtülü Doðu kadýný çeþitli biçimlerde soyarak nesneleþtiren ve bir bakýma aþaðýlayan yapýtlara rastlanmaktadýr. Olaf Metzel adlý heykeltýraþa ait “Türk Lokumu” heykeli þarkiyatçý kadýn temsillindekinin aksine cinsel çaðrýþýmlardan arýndýrýlmýþ bir iþçi ve göçmen kýlýðýndadýr. Baþörtülü ve çýplak bir biçimde tasvir edilen heykelde o zamandan bu zamana deðiþen tek þey aþaðýlamanýn sýnýfçý bir kýlýða bürünmüþ olmasýdýr.”

Didem Arvas Balta’nýn bu önemli çalýþmasý meseleye ciddi akademik katkýsýnýn yanýnda oryantalist tavrý aþamamýþ Türk aydýnýnýn nasýlda önkabuller ve öznel yargýlar üzerinden meseleyi deðerlendirdiðini detaylý bir þekilde anlatýyor. Kitap, meselenin künhüne vakýf olmak isteyenlerin kütüphanelerinde mutlak surette yer almasý gereken bilimsel bir kaynak deðeri taþýyor.

Modern Ýçinde Bir Ýnanç Deneyimi; ÖRTÜNME

Didem Arvas Balta

Bilgi Üniversitesi Yayýnlarý