Yere düşen son fotoğraf
ABONE OL
Yılların gazetecisi ve Star Gazetesi'nin Spor Müdürü Aydın Bayram; "Yere Düşen Son Fotoğrafı" düştüğü yerden kaldıracak yürek arıyor. Bayram; ilk roman denemesini, sade bir dil, ama akıcı bir Türkçe ile sürdürüyor. Çetrefil bir kurgu içermeyen eser, aşina olduğumuz yaşam detayları içinde, ilginç bir farklılık yaratıyor. Kendimiz olmasak bile, bir yakınımız mutlaka içinde...  

Hiçbir yaşam sıradan değildir. Herkesin kendine göre duygusal dehlizleri, çıkışı olmayan ya da çıkışı çok zor labirentleri vardır. Burada ilk ve en önemli şey; ne zaman dışarı çıkılacağı değil, bu dehliz ya da labirentler içinde nasıl dayanıklılık göstereceğindir. Direniş yoksa kurtuluş da yok.



Romanın kahramanı Arda, yaşamının tüm med-cezirlerindeki ruhsal dalgalanmaları, daha baştan kabullenmiş biri. Bu nedenle, sorunlarından ciddi bir travma almadan sıyrılmayı becerebiliyor. Ama nereye kadar?

Fotoğrafın yere düştüğü ana kadar!

Romanı okurken zaman zaman kelimeler boğazınıza düğümlenecek.

Arda, abisi ile köyünden İstanbul'a dönmek ister ama annesi izin vermez. Abisinin bindiği otobüs, uçuruma yuvarlanır. Olay yerine koşarken, abisinin ölüm haberini alır. Ne annesine, ne babasına, ne de yengesine söyleyemez. Ölümün soğuk yüzünü ilk kez iliklerine kadar hisseder.

İhaneti bir kaç kez yaşar. Severken, yeri göğe koyamadıklarının nasıl darbe üstüne darbe vurduğunu anlatırken, belki de kendi başınızdan geçenleri hatırlayacaksanız. Romanda insanın içini ısıtan, kelebekler gibi uçuşturan aşk da var. Arda'nın Simay'a olan aşkı. Kara gözlüsüne, aşkını anlatan sözcüklerinde belki de kendinizi bulacaksanız.

Sevdiklerinize koşarsınız ya. Beklediğini bilirsiniz. Ama çaldığınız zili duymaz, kapıyı açmaz. Merak ederseniz, bir şey mi oldu diye! Arda, kapıyı kırıp içeri girer ve biricik aşkının cansız bedenini yerde bulur, kan gölünün içinde. Gündüzler kararırken, yüreğinde de kıyametler kopar.

Biricik kızıyla kalır Arda, tek başına. İmam, evin önünde cenaze için helallik isterken, "Herkes ölümü tadacak..." sözleriyle "Ruhuna El fatiha" der. O sessizlikte minik yavrusu, daha konuşmayı bilmeyen bebeği, cenaze arabasında bekleyen tabuta dokunur. Ağzından tek bir kelime dökülür:

Anne…

Aydın Bayram; ilk roman denemesini, sade bir dil, ama akıcı bir Türkçe ile sürdürüyor. Çetrefil bir kurgu içermeyen eser, aşina olduğumuz yaşam detayları içinde, ilginç bir farklılık yaratıyor. Kendimiz olmasak bile, bir yakınımız mutlaka içinde...

Yılların gazetecisi ve Star Gazetesi'nin Spor Müdürü Aydın Bayram; "Yere Düşen Son Fotoğrafı" düştüğü yerden kaldıracak yürek arıyor.

Kim bilir, belki de o yürek sizsiniz!