Dededen kalma tarým arazisini, Avrupa'da tüketimi yaygýn kuþkonmaz bitkisiyle deðerlendirmek isteyen Ali Eren ve ortaðý Murat Uðuz, çevresinden "Diksen de tutmaz, verim alamazsýn, satýþý çok zor" gibi olumsuz yorumlar aldý.
Buna raðmen, dikimlerini iki yýl önce yaptýklarý bitkinin, hedefledikleri geliþimi ve verimi saðlamasýyla ilk mahsullerini almaya baþardý.
Ürünlerinin pazarlanmasý için iç ve dýþ piyasaya satýþ yapan bir firmayla anlaþarak sözleþmeli üretime baþlayan giriþimciler, üretimi artýrmak için yeni tarým alaný arayýþýna girdi.
Eren, AA muhabirine, aklýnda kuþkonmazla ilgili hiçbir fikir yokken, Hollanda'da yaþayan ortaðýnýn önerisiyle üretim için araþtýrma yapmaya baþladýðýný söyledi.
Üretiminin az olmasý ve ihracat potansiyeli dolayýsýyla kuþkonmazý tercih ettiklerini aktaran Eren, "Araþtýrdýk, ihracat için yüksek potansiyel taþýdýðýný gördük. Amerika'da ve Avrupa'da çokça tercih edilen bir bitki. Tohumlarý aldýðýmýz firmayla sözleþmeli tarým anlaþmasý yaptýk. Ürünlerimiz Antalya'dan, yurt içine ve dýþýna gidecek. Konya'da üretilen kuþkonmaz Avrupa'da sofralarý süsleyecek." diye konuþtu.
Eren, bölgede bilinmeyen bir bitki olmasý nedeniyle ilk zamanlar hiç destek göremediklerini belirterek, "Kuþkonmaz yetiþtirmeye karar verdikten sonra sürekli olumsuz tepkiler alýyorduk. 'Olmaz, yapamazsýnýz, biriniz Hollanda'da, biriniz Türkiye'de, yaptýðýnýz masraflara yazýk olur, Konya'da olmaz, Akören'de kuþkonmaz yetiþtirilir mi' gibi yaklaþýmlarla karþýlaþtýk. Sonuçta gayet güzel de yetiþti. Çevremizdekilerin fikri, tarladaki sonucu görünce tamamen deðiþti." ifadelerini kullandý.
Eren'in ortaðý Uðuz ise Avrupa'da hemen hemen her markette kolayca bulunabilen ancak oldukça zahmetli üretim süreci nedeniyle deðerli olan kuþkonmazý, öncelikle ihracat için düþündüklerini söyledi.
Hiç yapýlmayan veya az yapýlan bir bitkinin üretimini yapmayý istediklerini anlatan Uðuz, "Üretmeyi baþarabilirsek ihracatta baþarýlý olacaðýmýza emindik. Ýlk mahsulleri aldýk. Bitki geliþimi iyi, fire yok denecek kadar az. Sözleþmeli tarýmla da ürettiðimizin satýþýný garantiye aldýk." dedi.
Baba Murat Eren de baþlarda, tadýný bile bilmediði bir bitkinin ekilmesinin risklerinden endiþe ettiklerini dile getirdi.
Oðlu ve arkadaþýnýn kararlý tutumu sonrasý aile ve akrabalar olarak yardýmcý olmaya karar verdiklerine deðinen Eren, þunlarý kaydetti:
"Diðer ürünlerle kýyaslandýðýnda çok emek isteyen, zahmetli bir ürün. Her hafta sulanýyor, aralarý çapalanýyor. Bilmediðimiz biri ürün olunca 'Olmaz, emeðiniz boþa gitmesin.' dedik. Onlar 'Ekeceðiz, deneyeceðiz' dediler. Geldiði son haliyle umutlarýmýz arttý. Artýk güveni aldýk, 'olur' diyoruz. Ýlk çýkan mahsullerden yedik, hoþumuza da gitti. Zeytinyaðýyla kýzarttýk ve lezzetli."