Nevşehir'de el emeği göz nuru üretiliyor, dünyaya satılıyor
ABONE OL

Avanos'ta 9 yaşından beri çanak atölyesinde çalışan ustalardan 44 yaşındaki Erdoğan, çıraklıktan kalfalığa ardından ustalığa adım attığı mesleğinde güncel tüketim alışkanlıklarına uygun ürünler ortaya çıkarmaya çalışıyor.

Erdoğan, AA muhabirine, Türkiye'nin yanı sıra Suudi Arabistan, Ürdün ve Lübnan'a geleneksel ebatta çanak kahve fincanı, Belçika, İngiltere, Almanya ve Avusturya'ya biraz daha büyük ebatta fincan ürettiklerini söyledi.

İstanbul'daki aracı firmalar vasıtasıyla ürünlerini ihraç ettiklerini aktaran Erdoğan, siparişlere yetişmekte zorlandıklarını belirtti.

Erdoğan, toprak ve suyu karıştırarak elde edilen çamura tezgahta şekil verdiğini, yaklaşık bir yıldır ürettiği çanak kahve setlerinin Türkiye'nin yanı sıra kahve kültürünün olduğu çeşitli ülkelerde beğeniyle kullanıldığını dile getirdi.

- "PAZARLAMA SORUNUMUZ YOK, SÜREKLİ SİPARİŞ İÇİN ÇALIŞIYORUZ"

Bir fincan setinin 60 liradan alıcı bulduğunu, aylık 15 bin adet fincan ürettiğini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Zaman geçtikçe insanların ihtiyaçları da değişiyor. 40-50 yıl evvel su testisi ve saklama kabı olarak değişik ebatlarda küpler kullanılıyordu. Günümüzde ise ustalar farklı malzemelerin üretimine yöneldi. Biz de kahve fincanı ve cezveleri üretiyoruz. Hem yurt içi hem de yurt dışından talep var. Özellikle Orta Doğu ve Avrupa'nın bazı ülkelerine gönderiyoruz. Ürünlerin yüzde 100 topraktan olması ve sır malzemesinin kalite standartlarına uygunluğu lezzetli bir kahve içimi sağlıyor. Pazarlama sorunumuz yok, sürekli sipariş için çalışıyoruz."

Fincanların yapılışı hakkında bilgi veren Erdoğan, çamura tezgahta şekil verildikten sonra ürünün kurumaya bırakıldığını belirterek, "Ardından 850 derecede pişiriyoruz. Daha sonra sırlanma dediğimiz özel renk pigmentleri ile renklendirildikten sonra tekrar 1000 ila 1050 derecede ikinci kez fırınlanıyor. Daha sonra hazır hale gelen setler paketlenip satışa sunuluyor." dedi.

Atölyede babasına yardım eden Samet Erdoğan da hazırlanan ürünlerin son pişirilme işleminin ardından paketleme çalışmasına destek verdiğini, sanatı öğrenebilmek amacıyla zaman zaman tezgah başındaki babasını izlediğini ifade etti.