“Ateşin Düştüğü Yer” Oscar’ı yakacak
ABONE OL

Türkiye’nin Oscar adayı İsmail Güneş’in yönettiği “Ateşin Düştüğü Yer” filminin yapımcısı Baran Seyhan, 85. Akademi Ödülleri’nde yarışacak filmlerin belirleneceği süreçte Türkiye’nin temsili için hep birlikte çalışılması gerektiğini belirtti. Baran, “Eminim ilk beşe kalırsak veya yabancı dilde en iyi film seçilirsek burada krallar gibi karşılanacağız ama mühim olan bu yolda yürürken birlikte olmak” dedi.

Oscar için dişli rakipler

Yabancı film kategorisinde bu yıl 71 ülkenin başvuruda bulunduğunu kaydeden Seyhan, aday filmlerin “Yabancı Dilde Film Komitesi” tarafından izlenmesinin beklendiğini, komite üyelerinin filmleri izlemesi için de cazibe oluşturmak gerektiğini belirtti. Seyhan, “Bunun için de bir takım lansman çalışmaları yapmak gerekiyor. Aslında bu bir lobi işi. Bu saatten sonra bizim filmin yapımcıları, yönetmeni olarak yapacaklarımızdan ziyade ülke olarak hep birlikte bir şey yapmamız gerekiyor. Çünkü bu bir Türkiye temsili hadisesine dönüyor. Oscar ödülleri dünyada 225’in üzerinde ülkede canlı yayınlanan bir tören, bir milyara yakın insanın takip ettiği hesaplanıyor. Türkiye için bulunmaz bir tanıtım fırsatı. Sağolsun devlet kadememiz de bunun ziyadesiyle farkında” değerlendirmesinde bulundu. Dışişleri ve Ekonomi bakanlıklarında ilgililerle toplantılar yaptıklarını anlatan Seyhan, “Bunun topyekun bir hamle olması, hep birlikte kotarılması gerekiyor. Bunun için bir olimpiyat ruhu içinde hareket edilmeli. Sayın Başbakanımız yönetmenimiz İsmail Güneş ile görüştü, gerekli yerlere talimatları verdi. O da bize başarı dileklerini sundu. Bundan sonrası artık ortak aklı üreterek, iyi organize olarak Türkiye tanıtımını sağlayabilmek” diye konuştu. Yabancı film kategorisinde çok iyi aday filmler olduğuna dikkati çeken Seyhan, “Bazıları daha önceden dünyada gösterilmiş filmler, gerçekten 5-6 tane, benim bildiğim çok kuvvetli film var. Ama Oscar’da ön plana çıkmak, özellikle ilk beşe kalmak ve daha sonrasında Oscar heykelciğini almak aslında bir lobi faaliyetinin sonucu. Filmlerin yarışmasından çok ülkelerin kendilerini tanıtma çabasının içinden çıkan bir sonuç olacak büyük ihtimalle. Biz de elimizden geleni yapacağız” dedi. Seyhan, Amerika kıtası için büyük önem taşıyan Montreal Film  Festivali’nden aldıkları ödüllerle dikkat çektiklerini ve iyi geri dönüşler  aldıklarını da kaydetti.

Bizim de hatamız diyelim

Türkiye’nin Oscar adayı filmiyle ilgili basın toplantısına yeterince ilgi gösterilmediğinin hatırlatılması üzerine de Seyhan, şu değerlendirmeleri yaptı:

“Bizim de hatamız diyelim ama yalnızlık oldu o basın toplantısında. İnsan böyle bir çalışmanın içine girdiğinde kendi halkının da desteğini hissetmek istiyor. Böyle bir desteği hissettiğinizde de motivasyonunuz artıyor.”     

FİLMİMİZ BİR VİCDAN HİKAYESi

Filmin Türkiye’de yaşanmış gerçek bir hikayeden yola çıkarak yapıldığını ve töreyi anlattığını söyleyen Seyhan, farklı sosyo-kültürel çevrelerden gelen, bambaşka coğrafyalardan insanlarda da filmin aynı etkiyi bıraktığını gördüklerini anlattı. “Evrensel bir mesele, bir insanlık meselesi. Vicdan her insanda en az bizde olduğu kadar var” sözleriyle filmin “bir vicdan hikayesi” olduğuna işaret eden Seyhan, Montreal’deki festivalde dünyanın konuya dikkat kesildiğini vurguladı. Seyhan, bu tür olayların sadece Türkiye’de yaşanmadığını, evrensel bir mesele olduğunu söylerken, hedeflerini “Tekrar bunu gündeme koyup, tüm dünyayla paylaşmak gerektiğini düşünüyoruz” diyerek aktardı.