Başörtüsü belgeseli Avrupa’yı dolaşıyor
ABONE OL

10 yıldır İngiltere’de yaşayan Brezilya asıllı yazar ve yönetmen Betty Martins’in son belgeseli ‘Ben Eskiden Böyle Giyinmezdim’,  dünya çapında ve Avrupa’nın birçok ülkesinde gösterime girdi. Farklı şekillerde örtünen üç Müslüman kadının hayat hikâyesinin anlatıldığı belgesel, üniversite gösterimlerinde tartışmaya açıldı. Avrupa’da başörtü ya da peçe takan kadının çoğu zaman sözlü ve fiziksel tacize uğradığını ifade eden yönetmen Betty Martins, Müslüman kadınların özellikle medya tarafından terörize edildiğini söyledi. Çektiği belgeselde Avrupa’da yaşayan ve daha sonra başını örtmeye karar veren üç kadının hayat hikâyesine yer veren Martins bu tür yapımlarla Avrupa’da çoğalan Müslüman nüfusun tanıtılması ve insanların birbirini anlaması gerektiğini anlattı. STAR’a konuşan Martins, belgeseli izledikten sonra Avrupalı kadınların başörtüsüne olan ön yargılarının kırıldığını söyledi.

Avrupalı bilgisiz

Özellikle tartışmalı bir konu olduğu için belgeselinde başörtüsünü konu edindiğini ifade eden Martins, şöyle konuştu: “Müslüman kadının örtünmesi meselesi Avrupa’da insanların hayal gücüne bırakılmış durumda. Herkes bir efsane üzerine söylem geliştiriyor. “İngiltere’de bir kadın neden başörtüsü ya da peçe takar” diye merak ettim ve araştırmaya başladım. İşin iç yüzünü görünce bugüne kadar başörtüsü hakkındaki düşüncelerim değişti. Bu konu aynı zamanda kadın hakları ile ilgili. Avrupa toplumunda hangi şekilde olursa olsun başörtüsü takan bir kadın olumsuz bir şekilde yargılanıyor. Hatta bazen sözlü ve fiziksel tacize uğruyorlar. Aynı zamanda medya tarafından terörize ediliyorlar. Beni asıl ilgilendiren kısım burası. Baktım ki her kafadan başka ses çıkıyor. Merak edip o kadınları dinlemeye karar verdim.”

Belgesel izleyicisinden olumlu tepkiler aldığını dile getiren yönetmen, Avrupa’da yükselen Müslüman nüfusa karşılık, korkuların da arttığına dikkat çekerek, bu tür yapımlara daha çok ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Martins, medyanın da katılımıyla İslamın terör dini olarak yaftalanmaya çalışıldığını dile getirdi. Medyanın bu konuda kalıplar ürettiğini anlatan yönetmen, Avrupa’da ana akım medyanın özgür olmadığını da söyledi.