Gürbüz Azak: Dökülüyoruz be kardeşim! 

Gazeteci, yazar Gürbüz Azak, Türk sinemasının zayıf bir dönemden geçtiğini ifade ederek, “Bir, iki yönetmeni ancak alkışlayabiliriz. Dökülüyor sinemamız. Kendimize dönmemiz şart. Din alimlerimiz, sanatkarlarımız neden dizi, film olarak ele alınmaz? İnşallah bunları yapan biri çıkar” dedi. 

“37. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı” etkinlikleri kapsamında Damla Yayınevi tarafından “Türrkiye’de Tefrika Romancılık” başlıklı oturum düzenlendi. Yönetimini M. Nuri Yardım’ın üstlendiği oturuma yazar Üstün İnanç ve Gürbüz Azak konuşmacı olarak katıldı. Konuşmacılar, eskiden gazetelerin çok satmasını sağlayan tefrikaların yerini bugün televizyon dizilerinin aldığını söyledi.     

VURDULU-KIRDILI NEREYE KADAR!

Diziler için Anadolu’nun bitmez, tükenmez bir hazine olduğunu dile getiren Gürbüz Azak ‘’Böyle vurdulu, kırdılı, hasetli, kaçmalı, kovalamalı kolay diziler yerine defalarca seyredilebilecek, her seferinde zevk alınabilenecek, biyografik diziler yapmak lazım. Söz gelimi ressam İbrahim Çallı’nın hayatı sinematografiktir. Dünya çapında bir dizi olabilir. Ege’de Kurtuluş Savaşı sırasında efelerin yanında kahraman hanım efeler de vardır. Bunların da filmini yapmak lazım. Cazibeleri vardır bu hikayelerin seyirci mutlaka bulur. Yeter ki sağlam bir rejisör, aklı başında bir senarist olsun” şeklinde konuştu.