Kazýlarda þu ana kadar ana tanrýça ve saðlýk tanrýsý heykelleri, tümülüs (bir mezar ya da mezarlýk içeren, toprak yýðýlarak oluþturulmuþ tepeciklere verilen ad), ilaç fýrýný ve çeþitli sikkeler bulundu.
Karaevli Mahallesi'nde bulunan kazý evinde alandan çýkarýlan eserlerin çizim, restorasyon ve deðerlendirme çalýþmalarý devam ediyor.
Bu yýl antik kentte kazý çalýþmalarýnda piþmiþ topraktan ana tanrýça heykelcikleri bulundu.
Ýstanbul Rumeli Üniversitesi Sanat, Tasarým, Mimarlýk Fakültesi Dekaný ve Arkeolojik Araþtýrmalar Ofisi Koordinatörü ve Kazý Baþkaný Prof. Dr. Neþe Atik, AA muhabirine, Traklarýn dünyanýn kültür tarihi açýsýndan önemli bir medeniyet olduðunu söyledi.
Traklarýn, milattan önce 4. yüzyýlda büyük bir krallýða sahip olduðunu belirten Atik, "Trak Krallýðý çok geniþ bir alaný kapsýyor. Bizim Trakya ile birlikte Bulgaristan, Kuzey Makedonya, Yunanistan ve Romanya'nýn bir kýsmýný kapsýyor. Devasa bir krallýk." dedi.
Atik, Traklara ait bilinen bilgilerin tamamýnýn baþka medeniyetlere mensup yazarlarca yazýldýðýný hatýrlatarak, "Traklar oldukça üst düzey zengin yaþamýþlar. Ýnanýlmaz gümüþ ve altýn kaplar kalmýþ onlardan fakat yazýlý kaynaklarý yok. Traklara hayran olan ve þaþýran, biraz da düþmaný olan Hellenler yazmýþ. Daha sonra Romalý ve Bizanslý yazarlar tarafýndan Traklarýn yaþamý yazýlý kaynaklarda anlatýlýyor. Anlýyoruz ki ataerkil bir halk ve at sýrtýnda yaþayan bir halk. Çok gururlu ve fetihlerle yaþayan bir halk. Kendilerine özgü dini yaþayýþlarý var." diye konuþtu.
- ÖLÜMSÜZLÜÐE ÝNANIYORLAR
Kazýlara þehrin akropolü denilen en yüksek kýsmýndan baþladýklarýný anlatan Atik, ana tanrýça ve saðlýk tanrýsý kutsal alanlarýný bulmalarýnýn çok önemli olduðunu dile getirdi.
Atik, Traklarýn ölümsüzlük inanýþýna sahip olduklarýný aktararak, "Trak aristokratlarýnýn krala yakýn olduðunu biliyoruz. Traklar ana tanrýçaya inanýyorlar ve ana tanrýçanýn Trak kralýyla sembolik olarak evlenerek, ona ölümsüzlük verdiðine inanýyorlar. Kral, ana tanrýça gibi ölümsüzlük daðýtabiliyor. Onun için aristokratlar da ona yakýn oluyorlar ki ölümsüzlüðe kavuþsunlar. Ýnsan kurbanlarý var. Bir Trak gönüllü olarak dikiliyor ve 3 Trak mýzrak atýyor, onu öldürüyorlar. Ölmezse kötü ruhlu oluyor, ölürse ölümsüzlüðe kavuþuyor. Deðiþik inançlarý olan ilginç bir toplum. Yazýlý kaynaklarda bildiðimiz þeyleri kazýlarla ortaya çýkardýðýmýz zaman bir yenilik oluyor." ifadesini kullandý.
Traklarýn dini inanýþlarýnda dul eþ kurbaný olduðunu vurgulayan Atik, "Trak zenginlerinin 4 ila 30 arasýnda eþleri oluyor. Erkek öldüðü zaman seçilmiþ bir eþ oluyor. Tüm akrabalarý ve halk toplanýyor. Erkeðin mezarýnda kadýn boðazý kesilerek, kurban ediliyor. Bu duruma kimse üzülmüyor herkes için gurur kaynaðý kabul ediliyor. Çünkü kurban edilen kadýnýn ölümsüzlüðüne inanýlýyor." dedi.
Atik, kazý çalýþmalarýnda ilaç yapým havuzu, ilaç saklamak için tunç ve piþmiþ toprak kaplar, kemikten yapýlmýþ ilaç ölçü kaþýklarý bulduklarýný kaydetti.
Traklarýn saðlýk alanýndaki çalýþmalarýyla önemli bir krallýk olduðunu deðerlendirdiklerini dile getiren Atik, "Kazý alanýnda henüz baþka yerde bulunmamýþ antik kaynaklardan bilinen ilaç yapým havuzlarý bulduk. Bu ilaç yapým havuzlarýnda ayak bileklerine kadar su geliyor ve gidiyor. Orada dikenli deniz salyangozu kabuklarýndan ayrýlýyor. Etleri baþka bir ilaç olarak deðerlendiriliyor, kabuklarý hemen yanýndaki fýrýnda eritiliyor." bilgisini paylaþtý.