''Peygambere Dokunmak'' belgesel filmi izleyiciyle buluþtu

Yönetmenliðini ve metin yazarlýðýný Ali Murat Güven, yapýmcýlýðýný ise MFV Vakfýnýn üstlendiði 3 saatlik filmin gala gösterimi, Fatih Belediyesine ait Zübeyde Haným Kültür Merkezi'nde gerçekleþtirildi.

Güven, yaptýðý açýklamada, galanýn beklediklerinden çok daha fazla ilgi görmesinden büyük bir memnuniyet duyduklarýný belirterek, "Ýlk kez 9 Kasým 2021'de Ankara'da motor dedik, üç zorlu yýl geride kaldý. Üç yýl boyunca 12 þehir ve bir o kadar ilçede gerçekleþtirilen çekimlerde 150'ye yakýn insan görev yaptý. Bu insanlarýn hatýrý sayýlýr bir bölümü filmde simgesel ücretlerle çalýþtý. Çalýþmalarýmýz sýrasýnda iþbirliði yaptýðýmýz çevrelerden de göz yaþartýcý bir sevgi ve destek gördük." dedi.

"MATERYALÝST BÝR ÇAÐIN ÝÇÝNDE KAYBOLMUÞ ÝNSANLARI ESASLI BÝR ÞEKÝLDE TUTUP SARSMAYI ÝSTEDÝK"

Filmin modern zamanlarda yaþanmýþ tüyler ürpertici bir mucizeyi anlattýðýna iþaret eden Güven, sözlerini þöyle sürdürdü:

"Filmin yapým þirketinin adýný da öncelikle bundan dolayý 'Mucize Film' koyduk. Mucize Film'in ilk belgesel projesi oldu. Fakat iþin gerçeði bizim filmin çekimleri boyunca yaþadýðýmýz þaþýrtýcý olaylar da apayrý birer mucizeydi. 3 saat 18 dakikalýk bu uzun hikayede anlatýlanlarýn bütün izleyicileri derin düþüncelere sevk edeceðini, hayatlarýný yeniden sorgulamaya teþvik edeceðini umuyorum. Bu filmin içerdiði alt okumayý, izleyiciye aktarmaya çalýþtýðý insancýl mesajlarý dosdoðru þekilde görüp deðerlendirebilenler için artýk hiçbir þey eskisi gibi olmayacak. Materyalist bir çaðýn içinde kaybolmuþ insanlarý esaslý bir þekilde tutup sarsmayý istedik. Bunu da sanýrým büyük ölçüde baþardýk."

Ali Murat Güven, filmin yapým serüveni boyunca, yaþanan gizemli olaylarý kanýtlayýp belgeleyecek somut belgelere ulaþabilme noktasýnda çok ciddi sýkýntýlar yaþadýklarýný aktararak, gizemli taþýnma olayýna ve cenaze törenine iliþkin hiçbir kimsede görsel bulunmadýðýný söyledi.

Bu yüzden de profesyonel ya da amatör oyuncularýn katýlýmýyla yeniden canlandýrma bölümleri çektiklerini belirten Güven, anlaþtýklarý iki usta illüstratörün kendisinin anlatýmlarý doðrultusunda 130 kare illüstrasyon çizdiðini, araþtýrmalarýný iyice derinleþtirdikten sonra zorlukla da olsa bir miktar yazýlý belge ve gerçek görsele ulaþmayý baþardýklarýný, böylelikle anlattýklarý olaylar zincirini belgeselde ancak bu gibi somut takviyelerle görselleþtirebildiklerini anlattý.

Bir belgesele yapýlabilecek en aðýr eleþtirinin "belge eksikliði" olacaðýný vurgulayan yönetmen, filmin bu yönüne iliþkin þunlarý kaydetti:

"1995 yýlýnýn Türkiye'si, baþta terör olmak üzere bir dizi ciddi sorunla boðuþuyordu. Hatta ne kadar acýdýr ki Güneydoðu Anadolu Bölgesi'nde saha hakimiyeti neredeyse PKK'nýn eline geçmiþ durumdaydý. O yüzden de anlattýðýmýz olay ne kadar ilginç ve heyecan verici olursa olsun, o zor günlerin zorlu koþullarýnda olayýn dokümantasyonu neredeyse hiç yapýlamamýþ. Bu ciddi eksikliði izale edebilmek için elimden geleni yaptým. Fakat emin olunuz, yabancý bir televizyon ekibi de olsa, bu kiþilerin ellerinde 5 milyon dolar bütçe de bulunsa, hemen hemen tarihe gömülmek üzere olan bu olay hakkýnda bundan daha fazla bilgi ve belge toparlayamazdý. Bizler üzerinden bir 10-15 yýl daha geçse tek bir tanýðý bile kalmayacak olan þok edici bir olayýn son anda ucundan yakalayýp, onu zor bela anlatmayý baþardýk. Dediðim gibi, bu artýk son þanstý ve taþ çatlasýn 20 yýl sonra böyle bir belgesel hiç çekilemeyecekti, mutlaka kayýtlara geçmesi gereken bu nakil hikayesi de tarihin derinliklerine öylece gömülecekti. Çünkü aradan geçen 29 yýlda olayýn birinci derece þahitlerinden pek çok kiþi vefat etti, hayatta kalan son þahitlerle yapýlan röportajlar ve onlarýn katkýlarýyla yaptýðýmýz anlatým da belgeleme eksikliðini belli bir ölçüde toparlamayý baþardý."

"HEPÝMÝZÝ ÇOK HEYECANLANDIRAN BÜYÜK BÝR GÝZEMÝN PEÞÝNE DÜÞTÜK"

Oyuncu Yaþar Karakulak, filmin yeniden canlandýrma sahnelerinde Eðil ilçesinde yaþayan bir kasabý oynadýðýný belirterek, "Filmi izledikten sonra fark edeceksiniz ki hepimizin heyecanlandýðý bir sýrrýn peþindeyiz." dedi.

Belgeselin hayatýn içinde yaþanan gizem dolu bir olayý ele aldýðýný ifade eden Karakulak, "Memleketin bir köþesindeki bir sýrrýn aslýnda tüm dünyaya nasýl mal olabileceðini, küçücük þeylerin ne kadar büyük olduðunu ancak izledikten sonra fark edebilirsiniz. Küçük küçük ögeler hep bir þeylerin iþareti sanki. Belgesel de bunlardan birini içeriyor. Ýnanýlmaz bir sýrrýn peþinde." deðerlendirmesini yaptý.

Karakulak, filmde oynamanýn kendisini çok etkilediðini vurgulayarak, "Çok ruhani þeyler duyuyorsunuz. Gerçek hayatta hissedemeyeceðiniz, pek anlaþýlmayan bir duygu içine girebiliyorsunuz. Hem büyük bir þaþkýnlýk ve þaþkýnlýktan öte mucizelerin hala var olduðuna dair bir inanç oluþmaya baþlýyor. Bu sýrrýn peþine izleyicimizin de düþmesini isterim." þeklinde konuþtu.

"HEM ÇOK ÝBRETLÝK HEM DE ETKÝLEYÝCÝ"

Yazar Süleyman Ragýp Yazýcýlar, belgeselde dönemin Eðil Kaymakamý Selim Çapar'ýn canlandýrmasýný yaptýðýný dile getirerek, "Kýymetli yönetmenimiz Ali Murat Güven, 'Bu film çok önemli, çok hassas ve böyle bir projede senin de yer almaný istiyorum' diyerek böyle bir görevi teklif ettiler. Doðrusu heyecanlandým, merakým arttý ve seve seve tamam dedim, kabul ettim." ifadesini kullandý.

Belgeseli izlediðinde duygulandýðýný söyleyen Yazýcýlar, "Çünkü sýra dýþý bir belgesel oldu. Hem çok ibretlik hem de etkileyici." þeklinde konuþtu.

Hazreti Peygamber'in "Allah topraða, peygamberlerin bedenlerini/cesetlerini çürütmeyi haram kýlmýþtýr." anlamýndaki hadisine iþaret eden Yazýcýlar, "Bu beyanýn hakikatini tecrübe eden canlý þahitleri dinlemek her açýdan sarsýcý, 1995 senesinde iki Peygamberin kabrini açan o insanlar, canlý þahitlikleriyle o döneme ýþýk tutuyorlar. Böyle bir gerçeðin bir parçasý olmak, kendi adýma bahtiyarlýk sebebi. Ýnþallah bu filmin bahtý açýk olur. Nice gönüle dokunur. Nice insan için ilham verici hikayelerin baþlangýcýna vesile olur." deðerlendirmesini yaptý.

Gösterimin ardýndan, filmi finanse eden MFV Vakfýnýn Baþkaný avukat Muhammet Fatih Vural, yapýmda emeði geçen oyuncularý ve teknik ekibi sahneye davet ederek, emekleri nedeniyle þükran plaketi sundu.

"Peygamber'e Dokunmak" belgeselinin gösterimine iliþkin halen çeþitli yayýn platformlarýyla görüþmelerin sürdüðü, filmin yakýn bir zamanda Türkiye'de hizmet veren dijital platformlardan birinde genel gösterime sunulmasýnýn planlandýðý açýklandý.

Dicle Barajý'nýn yapýmýnýn tamamlanmasýnýn ardýndan 1995'te Diyarbakýr'ýn Eðil ilçesinde, sular altýnda kalacaðý öngörülen bölgedeki Hz. Elyesa ve Hz. Zülkifl peygamberlere ait türbelerin yine ayný bölgedeki daha güvenli bir tepeye taþýnmasý esnasýnda yaþanan gizemli olaylarý beyaz perdeye aktaran belgeselin galasýna, sinema, sanat ve ilahiyat dünyasýndan çok sayýda davetli katýldý.