Sahaflýðýn hafýzasýný kaydetti
ABONE OL

Osmanlýlarda Sahaflýk ve Sahaflar üzerine bilgi ve belgeye dayalý sistemli bir çalýþma yapma fikri nasýl ortaya çýktý?

Osmanlýlarda Sahaflýk ve Sahaflar, daha önce çalýþtýðým Osmanlý kütüphaneleri tarihini tamamlayan bir çalýþma olarak ortaya çýktý. Sahaflýk tarihine olan ilgim uzun zamandýr devam ediyordu. Araþtýrmalarýmýn belli bir aþamaya gelmesi sonucunda bu konuda “Osmanlýlarda Sahaflýk ve Sahaflar” baþlýðýyla Osmanlý Araþtýrmalarý dergisinde bir makale yazdým. Eserin ortaya çýkmasýnda bu makale bir baþlangýç noktasý teþkil etti. Makaleden sonra araþtýrmalarýma devam ettim ve baþta Ýstanbul olmak üzere Bursa ve Edirne’ye ait mahkeme sicillerini inceledim. Bu sicillerde vefat eden sahaflarýn geride býraktýklarý eþyalarýnýn yanýsýra kitaplarýnýn da kaydedildiði tereke adý verilen kayýtlarý tespit ettim. Kitabýn ana malzemesini de bu tereke kayýtlarý oluþturdu.

-Ne zamandýr bu kitap üzerinde çalýþýyordunuz?

Osmanlý sahaflýðý ve sahaflarý üzerine son on beþ senedir araþtýrmalarýmý sürdürmekteydim. Sahaflar konusunda yapýlmýþ mevcut çalýþmalar çoðunlukla birbirinin tekrarýdýr ve sahhaflarýn tarihiyle ilgili olarak verdikleri bilgi birkaç satýrý geçmez. Bu sebeple bu konuya eðilme ihtiyacý hissettim ve uzun süre malzeme topladým.

-Osmanlýda sahaflýk nasýl baþlýyor, zaman içersinde Cumhuriyet'e kadar ne gibi dönüþümler/deðiþimler geçiriyor?

Osmanlýlarda sahaflýk Bursa Edirne ve Ýstanbul gibi büyük þehirlerde medreselerin kurulmasýyla ortaya çýktý ve medreselerin artýþýna baðlý olarak da sahaflarýn sayýsý arttý. Mesela XV. yüzyýlýn ilk yarýsýnda Bursa’daki medrese sayýsý 21’e ulaþmýþtý. Bu medreselerin etrafýndaki dükkanlarda kitap ve kýrtasiyenin yanýsýra kitaplar da satýlmaktaydý. II. Murad döneminde devletin baþkentliðini yapan Edirne’de ilim hayatýnda büyük bir inkiþaf görüldü. Þeriye Sicilleri ile diðer bazý kaynaklardan görüldüðü üzere Edirne bir dönem Balkanlara kitap temin eden canlý bir sahaflýk merkezi haline geldi. Bu bölgedeki sahaflar medrese  öðrencilerine kitap sattýklarý gibi, serhad illerinde de kitaplarýn nüshalarýný çoðaltýp, ahali tarafýndan okunmasýný saðlamýþlardýr. Bu da sahaflýðý cazip hale getirmiþtir. Ýstanbul’da sahaflýk Ýstanbul’un fethinden sonra Kapalýçarþý’nýn kurulmasýyla  geliþti ve ilk sahaf dükkanlarý burada açýldý. Bedesten’in içindeki bazý dükkanlar sahaflara tahsis edilmiþti. Evliya Çelebi bu çarþýdaki sahaf dükkanlarýnýn sayýsýnýn 60’a çýktýðýný iþaret etmektedir.

-Kitabýn sonunda geniþ bir 'belgeler' bölümü var; bu belgelere eriþme süreci nasýl geçti?

Eserde Baþbakanlýk Osmanlý Arþivi, Topkapý Sarayý Arþivi ve Þeriye Sicilleri Arþivlerinde tespit ettiðim sayýsýz arþiv malzemesi kullanýldý. 1604-1909 tarihleri arasýnda, baþta Ýstanbul olmak üzere Bursa ve Edirne’ye ait 3000 civarýnda mahkeme defterini tarayarak 200’e yakýn sahaf terekesi tespit ettim. Sicillerin dýþýnda bir çok arþiv vesikasý da kullandým.

-Kýymetli çalýþmanýz Necip Fazýl Fikir Araþtýrma Ödülü'ne layýk görüldü... Bu size neler hissettirdi?

Edebiyat ve kültür dünyamýzýn 20. yüzyýldaki önemli þahsiyetlerin biri olan Necip Fazýl Kýsakürek adýna verilen bir ödüle layýk görülmem beni çok memnun etti. Gençlik ve öðrencilik yýllarýmýzda onun konferanslarý ve yayýnlarýyla içiçeydik. Bir nesil, onun eserleriyle yetiþti. Bu açýdan onun adýna bir ödülün verilmiþ olmasý benim için ayrýca önemlidir. 

Hakiki sahaf nasýl biridir?
 
-Bugünkü seri üretim ve büyük maðazalar 'kitaplar ile okuyucu' arasýndaki iliþkiyi ve kitaplara ilgi gösterenleri, sahaf dükkanlarýnýn kitaplara eriþmek için birincil kaynak olduðu döneme göre nasýl biçimlendiriyor? 
 
Osmanlýlarda Sahaflýk diðer mesleklere benzemez. Hem sahaf hem de onun dükkaný bambaþka bir alemdir. Hakiki bir sahaf, bir kitabý satmanýn peþinde deðildir. Belki baþka hiçbir meslekte olmadýðý kadar bu ikili arasýnda adeta manevi bir bað belki duygusal bir münasebet vardýr. Hiçbir ticaret erbabý satmýþ olduðu bir þeyden dolayý üzüntü duymaz. Fakat sahaflarýn içinde öyleleri vardýr ki deðer verdiði  bir kitaptan ayrýlmak onun için kimi zaman bir ýstýraptýr. Bazý sahaflar ise deðerli bir kitaba en yüksek fiyatý kim ödeyecek diye deðil belki kime emanet edilecek diye endiþe içindedirler. Günümüzde ise kitap ticari bir meta haline gelmiþ ve kitaba olan saygý büyük ölçüde yitirilmiþtir. Ýnternet üzerinden kitap satýþýnýn baþlamasý eski sahaflýk geleneðini artýk yavaþ yavaþ yok ediyor. Bu durumda eski sahaflýk geleneðinin yaþatýlabilmesinden söz etmek de mümkün deðil.
 
Ýyi bir arþivci Osmanlýca bilmeli
 
-Yalnýzca sahaflýk baðlamýnda deðil; Osmanlý döneminden kalmýþ bilgilere, belgelere, arþivlere eriþmek; eriþilse dahi belli bir sistem içersinde bunlarý yorumlamak kolay deðil... Cumhuriyet'e geçiþ süreci ve inkilaplar bu durumu nasýl etkiledi?
 
Osmanlý döneminden kalmýþ belgelere eriþmek her zaman kolay olmuyor. Özellikle Osmanlýca bilgisinin yeterli olmadýðý durumlarda arþivlerde araþtýrma yapma imkaný bulunmamakta. Harf devriminin bu eriþimi güçleþtirdiði de bir gerçektir. Osmanlý tarihçiliði güçlü bir Osmanlýca bilgisinin yaný sýra pek çok alanda uzmanlýk gerektirdiðinden Osmanlý arþivlerinde araþtýrma yapmak uzun süreli bir eðitim altyapýsýný zorunlu kýlmaktadýr.