Eski Cami civarındaki ve sonradan bu bölgeye nakledildiği belirtilen "Asker Çeşmesi" olarak da bilinen çeşmenin Osmanlıca yazılı kitabesi, Türk doktorlarının ve sağlık çalışanların her zorlu dönemde en önde mücadele ettiğininin kanıtı gibi duruyor.
Osmanlı Devleti'nin ilk radyoloji mütehassısı ve tarihçi Dr. Rifat Osman Tosyavizade'nin imzasının olduğu çeşme üzerindeki kitabede, Edirne'de Temmuz 1911'de kolera, humma ve lekeli tifo salgını meydana geldiği belirtiliyor.
Yaklaşık 10 ay süren salgın nedeniyle koleradan 581, tifodan 344, hummadan (dönek ateş) 72 kişinin öldüğü salgında göz doktoru Cevat Sami, kimyager tabip Mustafa Kazım ve cerrah Mustafa Ethem'in de şehit düştükleri ifade ediliyor.
Bu çeşmenin şehit düşen 3 doktor anısına inşa edildiği belirtilen kitabede "Cenab-ı Allah, gerçek temiz toprağı Osmanlı vatanını bütün belalardan muhafaza eylesin. Amin" diye bir de dua yer alıyor.
Edirne Kültür ve Turizm Müdürlüğünce tespiti yapılan ancak akar halde olmayan çeşmeyle ilgili İl Müdürü Kemal Soytürk, Edirne Valisi Ekrem Canalp'i bilgilendirdi. Canalp da mülkiyeti belediyeye ait olan çeşme için Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan'la görüştü.
Gürkan, çok önemli bir eserin yeniden akar hale getirilmesi için ekiplere talimat verdi.
Edirne Valiliği ve belediye ekiplerinin vakit kaybetmeden akar hale getirdiği Bedesten Çarşısı yakınındaki çeşme, hem geçmişte hem de günümüzde salgınla mücadele eden doktorların anısına akmaya devam edecek.