Yedinci Gün'ün Hatalarını Görmezden mi Gelelim?
ABONE OL
ihsan Oktay Anar’ın beş yıl aradan sonra yayınladığı Yedinci Gün, beklentileri karşılayabiliyor mu, roman hangi yönleriyle eleştiriliyor? İşte, Murat Yetkin, Ömer Erdem, Metin Celal ve Ömer Türkeş’in romana yönelik eleştirileri... Yedinci Gün’ün Anar’ın kalem kıvraklığını ve bilgi derinliğini konuşturduğu bir lisan ziyafeti niteliğinde olduğunu belirten Yetkin, “kendi hikâyesini anlatmadığından mıdır, önceki romanlarında malumatfuruşluk olarak durmayan bilgi derinliği ve enişliği, Yedinci Gün’de sanki yirminci yüzyılın başında okutulmuş ders kitaplarının, jurnallerin değerli nüshalarından seçilmiş ayrıntılar toplamı izlenimi veriyor. Yine etkileyici, ama o yükseltilmiş beklentiyi karşılamıyor.” diyor. Yetkin bir noktaya işaret ediyor: “Ancak yazarın kitabın sonunda kurduğu şu cümleyi nasıl anlamak gerektiği açık değil. ‘Yazdırırken muhterisleri de düşündü ve bu kitabındaki kusurları, rastlayınca sevinip tatmin olsunlar diye onlara sadaka olarak verdi.’ Bu cümle yazarın okura tepeden bakmasını, kibrini açığa vurmuyorsa ne anlama geliyor? Kitabı okurken gözümüzün içine giren hataları Anar’ın sadakası hatırına görmezden gelmek mi gerekecek?” Anar’ın Yedinci Gün’de her zamanki diliyle ve tarzıyla öyküyü anlattığını belirten Metin Celal ise ‘Bu ilginç ve eğlenceli ayrıntıları okur seviyor ancak, bu durumun yazarın, anlatmanın keyfine kapılıp, yan hikayelerin gereğinden fazla uzamasına neden olduğunu söylemeliyim” diyor.

Ömer Erdem, romanı, tecrübeli bir mimarın maketi olarak değerlendiriyor. Yedinci günün yaratımın bitip hayatın başladığı gün olduğunu hatırlatan Erdem, “İnsanla yeterince doldurulmayan bölümler, malzeme ve moloza boğulur. Dil maket kurgusu içinde hareket etmekten çıkamayan Yedinci Gün meselesiz, hatta meselesini gizleyen bir romandır.” değerlendirmesini yapıyor.

Ömer Türkeş: “Yedinci Gün”ün bir roman olarak “Suskunlar”ın, hatta “Puslu Kıtalar Atlası”nın ve dahi “Amat”ın başarısını yakalayamadığını düşünüyorum. Anlatma şehvetinin kurbanı olmuş demeyelim, ama biraz mağduru olduğu da çok açık’’ şeklinde konuşuyor.