Reis Çelik: İstanbul’a pencereden girdim! 
ABONE OL

Çelik “İstanbul’a 1974 yılında pencereden girmiş gibi hissediyorum” derken, İstanbul’a ilk gelişinin anısını şöyle anlattı: “Ardahan’dan İstanbul’a geldik amcamla, 36 saat süren yolculuğun ardından otobüsten indik çamurda yürüyoruz. Belime kadar çamur oldum. Donmuşuz. Bir kahve gördük. İttik kapıyı. Eşik yüksek. Güç bela içeri girdik. Kapının önünde masa var. Onu da ittik. Karşımızda bir garson. Elindeki çayların dumanı tütüyor. Donmuşuz. Amcam ‘Bir çay ver de ısınalım. Bir de adres soracağız’ dedi. Adam ‘Tamam da kapı dururken niye pencereden girdiniz?’ dedi. Meğer girdiğimiz yer pencereymiş. Nereden bileyim. Eşik niye yüksek diye düşünüyorum. Çünkü bizde iklim koşulları gereği pencere tepede olur, biz ‘baca’ deriz. İki tane küçük deliktir. Biz böyle pencere görmemiştik. Onun için ben İstanbul’a pencereden girmiş oldum.” Kendisini yönetmen değil anlatıcı olarak tanımladığını belirten Reis Çelik afişlerinde de “Bir Reis Çelik Anlatısı” yazdığını belirtti.