Deniz Zerman26.09.2013 14:26 - Güncelleme:
Bu tesis Muratlılara 'zehir' oldu!
Tekirdağ'ın Muratlı ilçesinde yapımına başlanan Atık Su Arıtma Tesisi'nin, ilçenin içme suyu ihtiyacını karşıladığı 3 su kuyusunun ortasında kurulmasına tepki gösteren vatandaşlar eylem yaptı. 'Zehir içmek istemiyoruz!' diyen halk, projeye karşı olduklarını bildirdi. Atık Su Arıtma Tesisi'nin ilçe için büyük gereksinim olduğunu bildiren çevreciler ve Muratlılılar, tesisin su kuyularının bulunduğu mevkiide kurulmasına karşı olduklarını açıkladılar. İlçe sakinleri, ölümcül risk ile karşı karşıya olduklarına dikkat çekti.
ABONE OL
Muratlı ilçesinde kısa süre önce yapımına başlanan Atık Su Arıtma Tesisi’nin, ilçenin içme suyu ihtiyacını karşıladığı 3 su kuyusunun ortasında kurulacak olması tepki topluyor.
Muratlı'da, devam eden projeye karşı çıkan çok sayıda ilçe sakini ve çevreciler, tesisin bulunduğu mevkide toplanarak basın açıklaması yaptı.
Yapımı devam eden tesisin yerleşim yerine 30 metre, Tarihi İnanlı Çeşmesi’ne 200 metre, Hacı Rafet Gümüş Lisesi’ne ise 400 metre mesafede bulunduğunu bildiren vatandaşlar, ilçeye yapılan atık su arıtma tesisi projesini desteklediklerini, ancak seçilen yerin son derece yanlış olduğunu kaydetti.
'TESİS OLMALI ANCAK ...'
Tesisin; insan, hayvan ve doğal yaşamı tehdit edeceğini savunan vatandaşlar, ölümcül virüslerin bulaşma ihtimalinin son derece yüksek olduğuna dikkat çekti.
Çevre Dostları Derneği Sözcüsü Sosyolog İrem Oğuz, devam eden tesis projesine yönelik verdikleri tepkinin sebeplerini şu şekilde açıkladı: "Bugün burada Ergene’mizin temizlenmesi için üretilen projelerin bir parçası olan Muratlı Belediyesi Atık Su Arıtma Tesisi ile ilgili görüşlerimizi paylaşmak için toplanmış bulunuyoruz. Yapmış olduğumuz etkinlik gönüllülük esasına dayanmaktadır. Hiçbir resmi dernek, siyasi parti ya da oluşumla bağlantısı bulunmamaktadır. Amatör bir ruhla düzenlediğimiz bu paylaşım toplantısının amacı; Ergene nehrimizin bölgemiz için önemini vurgulamanın yanında inşaata başlanan alanın da Muratlımız için önemini vurgulamaktır. Ayrıca atık su arıtma tesislerinden fotoğraflarla mevcut durumu göstermek, haberlerden çeşitli emsallerle oluşabilecek durumları yerine yaşayarak görmemizi sağlamaktır."
'SEVGİ VE ÇEVRE TÜKETİLMEMELİDİR'
Dünyanın kaynaklarının hesapsızca kullanıldığını işaret eden Oğuz, dünyanın da bir sonunun olduğunun unutulmaması gerektiğinin altını çizdi.
Oğuz sözlerini şöyle sürdürdü: "İçinde yaşadığımız tüketim toplumunda tüketilmemesi gereken şeyler sevgi ve çevredir. Ergene'miz yıllardır aynı yerinden akıyor tabi dış baskılara maruz kalıyor. Nüfus artıyor, binalar artıyor, sanayileşme artıyor ve dereye yardımcı olunmuyor. Bunun yanında çevre düşüncesizce kirletilmeye devam ediyor. Ama unutmayınız ki ne ekerseniz onu biçersiniz sözü burada bir kez daha işliyor. Sevdiğiniz insanlar, ya da kendiniz bu kadar mı önemsizsiniz. Derenin kendine dönüp içinde ve çevresinde yeniden bir ekosistemin oluşması için yapılan sanayi arıtma tesisleri, denetimler ve evsel atıklarının arıtılması hayati bir önem taşır. Fakat atıksu arıtma tesisiyle ilgili bizi rahatsız eden durum yapılacağı alanın bugünümüze ve geleceğimize zarar verme ihtimalidir. Nasıl mı? Öncelikle kurulması düşünülen arazi Muratlı’nın içme suyunun sağlandığı su kuyularının ortasında bulunmaktadır. Bizler atık suların çekileceği bu bölgede kanalizasyon sularının içme suyuna karışabilme ihtimalini risk edemiyoruz. Böyle bir durum geri dönülmez sonuçlara yol açabilir. Zaten mevcut su şebekesi yenilenmiş olmasına rağmen sularda sıkıntı olduğu artan karın ağrısı ve ishal vakalarından da görülmektedir."
'TARİHİ DEĞERLER GÖZARDI EDİLİYOR'
Tesisin kurulacağı alanın yanında ruhsatlı yerleşim yerleri ile işletmelerin bulunduğuna dikkat çeken Oğuz, "Oluşabilecek kokudan dolayı buraların kullanılamaz hale gelmesi diğer bir korkumuz. Çünkü Muratlı gibi nüfusu sürekli artan bir yerde yeterli sosyal ortam, park bulunmamaktadır." diye konuştu.
DEDEOĞLU: 'TRAKYA YOK EDİLİYOR'
Oğuz'un konuşmasının ardından yapımı devam eden tesis alanı gezildi.
Çevreci Hakan Dedeoğlu ise burada yaptığı konuşmada; suyun kirletilip arıtılmaya çalışılması yerine, var olan kaynaklarının temiz tutulmaya çalışılmasının daha önemli olduğunu söyledi.
"Aslında bu yeni bir mesele değil." diyen Dedeoğlu; "19 yıldır Lüleburgaz TEMA Vakfı görevlisiydim. Bugün gençlerin çoğunlukta olduğunu görüyorum. Özellikle Trakya yıllardır çok hoyratça yok ediliyor. Bu hoyratlığın içinde 3 il 80 belediye 750 köy çerçevesinde gelişiyor. Trakya insanı eğitimi yüksek çok bilinçli bir topluluk olmasına rağmen aynı zamanda sessiz. Bu sessizlik ne yazık ki yıllardır yanlış anlaşıldı. Ancak bütün kirlilikler ve çabalarda bizi bu noktaya getirildi. Bugün gördüğünüz evsel atık tesisi olması gereken bir tesis. Ancak yerin doğru olmadığını görüyorum. Yeri doğru olsa bile bakın öncelikle şu gelir. İnsanlar yaşadıkları kentlerde bölgelerde önce mutlu edilmek zorundadırlar. Halka rağmen hiçbir şey emrivaki şekilde hangi noktada olursa olsun yaptırılamaz. Halka rağmen de zorlamalar yapılamaz. Burada hemen arkada içme suyu kuyularını görüyoruz. İçme suyu kuyularıyla aynı kirlilikleri kirleten sonrasında temizleme çabasına dönüşen bu anlayış bu kadar iç içe olamaz. Yani bunun tartışması olmaz. Özellikle bu kadar gelişmiş süreç içinde bile olsa Avrupa'da şöyle örnekleri var falan dense bilene yazık biz o doğru örnekleri ülkemizde doğru bir şekilde gerçekleştiremiyoruz. Bugüne kadar olan kanaatim bu şekilde olmuştur." diye konuştu.
'BİZE ZEHİR İÇİRMESİNLER'
Atık su arıtma tesisinin yapıldığı alana yaklaşık 10 metre uzaklıkta bulunan Çay Bahçesi'nin işletmecisi Refiye Karakuş da, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: "İnalı çeşmesinin yanında, 3 su deposunun ortasında kurulacak olan filtresiz, açık, bol koku yayan arıtma tesisi kurulacak. Müteahhitler kapalı olmayacağını bildirdi. Muratlı Belediyesi’nce onay verildi. Hiç kimsenin bilgisi yok. Muratlı yerleşim merkezine 30 metre arası olan bağ evlerinin ortasına yapılıyor. Muratlı’nın yıllardır mesire yeri olan tarihi İnanlı Çeşmesi’nin yanında yapılıyor. Burada 3 metreden su çıkıyor. Yakınında halkın gittiği çay bahçesi var. Çay Bahçesi sahibi olarak biz ve bir kişi daha mahkemeye müracaat ederek durdurma kararı aldık. Edirne DSİ’den gelen yetkililer koku yapmayacağını, kapalı olduğunu belirtmişler. Bu tesis buraya değil, örneğin Kuşar Köprü veya Taşlık mevkiine kurulabilir. Neden burası seçildi anlamadık? Belediye Başkanı onay vermiş ama biz razı değiliz. Muratlı halkı olarak arıtma tesis yapılmasın demiyoruz; doğru yere yapılsın diyoruz. Yer seçiminin yanlış olduğunu söylüyoruz. Kum ocağının yerini ağaçlandırdım. Halk burada alay ve düğününü yapıyor. Belediye başkanı arıtmayı buraya yapma kararını neden aldı anlamış değilim. Bize zehir içirmesinler."
Muratlı'da, devam eden projeye karşı çıkan çok sayıda ilçe sakini ve çevreciler, tesisin bulunduğu mevkide toplanarak basın açıklaması yaptı.
Yapımı devam eden tesisin yerleşim yerine 30 metre, Tarihi İnanlı Çeşmesi’ne 200 metre, Hacı Rafet Gümüş Lisesi’ne ise 400 metre mesafede bulunduğunu bildiren vatandaşlar, ilçeye yapılan atık su arıtma tesisi projesini desteklediklerini, ancak seçilen yerin son derece yanlış olduğunu kaydetti.
'TESİS OLMALI ANCAK ...'
Tesisin; insan, hayvan ve doğal yaşamı tehdit edeceğini savunan vatandaşlar, ölümcül virüslerin bulaşma ihtimalinin son derece yüksek olduğuna dikkat çekti.
Çevre Dostları Derneği Sözcüsü Sosyolog İrem Oğuz, devam eden tesis projesine yönelik verdikleri tepkinin sebeplerini şu şekilde açıkladı: "Bugün burada Ergene’mizin temizlenmesi için üretilen projelerin bir parçası olan Muratlı Belediyesi Atık Su Arıtma Tesisi ile ilgili görüşlerimizi paylaşmak için toplanmış bulunuyoruz. Yapmış olduğumuz etkinlik gönüllülük esasına dayanmaktadır. Hiçbir resmi dernek, siyasi parti ya da oluşumla bağlantısı bulunmamaktadır. Amatör bir ruhla düzenlediğimiz bu paylaşım toplantısının amacı; Ergene nehrimizin bölgemiz için önemini vurgulamanın yanında inşaata başlanan alanın da Muratlımız için önemini vurgulamaktır. Ayrıca atık su arıtma tesislerinden fotoğraflarla mevcut durumu göstermek, haberlerden çeşitli emsallerle oluşabilecek durumları yerine yaşayarak görmemizi sağlamaktır."
'SEVGİ VE ÇEVRE TÜKETİLMEMELİDİR'
Dünyanın kaynaklarının hesapsızca kullanıldığını işaret eden Oğuz, dünyanın da bir sonunun olduğunun unutulmaması gerektiğinin altını çizdi.
Oğuz sözlerini şöyle sürdürdü: "İçinde yaşadığımız tüketim toplumunda tüketilmemesi gereken şeyler sevgi ve çevredir. Ergene'miz yıllardır aynı yerinden akıyor tabi dış baskılara maruz kalıyor. Nüfus artıyor, binalar artıyor, sanayileşme artıyor ve dereye yardımcı olunmuyor. Bunun yanında çevre düşüncesizce kirletilmeye devam ediyor. Ama unutmayınız ki ne ekerseniz onu biçersiniz sözü burada bir kez daha işliyor. Sevdiğiniz insanlar, ya da kendiniz bu kadar mı önemsizsiniz. Derenin kendine dönüp içinde ve çevresinde yeniden bir ekosistemin oluşması için yapılan sanayi arıtma tesisleri, denetimler ve evsel atıklarının arıtılması hayati bir önem taşır. Fakat atıksu arıtma tesisiyle ilgili bizi rahatsız eden durum yapılacağı alanın bugünümüze ve geleceğimize zarar verme ihtimalidir. Nasıl mı? Öncelikle kurulması düşünülen arazi Muratlı’nın içme suyunun sağlandığı su kuyularının ortasında bulunmaktadır. Bizler atık suların çekileceği bu bölgede kanalizasyon sularının içme suyuna karışabilme ihtimalini risk edemiyoruz. Böyle bir durum geri dönülmez sonuçlara yol açabilir. Zaten mevcut su şebekesi yenilenmiş olmasına rağmen sularda sıkıntı olduğu artan karın ağrısı ve ishal vakalarından da görülmektedir."
'TARİHİ DEĞERLER GÖZARDI EDİLİYOR'
Tesisin kurulacağı alanın yanında ruhsatlı yerleşim yerleri ile işletmelerin bulunduğuna dikkat çeken Oğuz, "Oluşabilecek kokudan dolayı buraların kullanılamaz hale gelmesi diğer bir korkumuz. Çünkü Muratlı gibi nüfusu sürekli artan bir yerde yeterli sosyal ortam, park bulunmamaktadır." diye konuştu.
DEDEOĞLU: 'TRAKYA YOK EDİLİYOR'
Oğuz'un konuşmasının ardından yapımı devam eden tesis alanı gezildi.
Çevreci Hakan Dedeoğlu ise burada yaptığı konuşmada; suyun kirletilip arıtılmaya çalışılması yerine, var olan kaynaklarının temiz tutulmaya çalışılmasının daha önemli olduğunu söyledi.
"Aslında bu yeni bir mesele değil." diyen Dedeoğlu; "19 yıldır Lüleburgaz TEMA Vakfı görevlisiydim. Bugün gençlerin çoğunlukta olduğunu görüyorum. Özellikle Trakya yıllardır çok hoyratça yok ediliyor. Bu hoyratlığın içinde 3 il 80 belediye 750 köy çerçevesinde gelişiyor. Trakya insanı eğitimi yüksek çok bilinçli bir topluluk olmasına rağmen aynı zamanda sessiz. Bu sessizlik ne yazık ki yıllardır yanlış anlaşıldı. Ancak bütün kirlilikler ve çabalarda bizi bu noktaya getirildi. Bugün gördüğünüz evsel atık tesisi olması gereken bir tesis. Ancak yerin doğru olmadığını görüyorum. Yeri doğru olsa bile bakın öncelikle şu gelir. İnsanlar yaşadıkları kentlerde bölgelerde önce mutlu edilmek zorundadırlar. Halka rağmen hiçbir şey emrivaki şekilde hangi noktada olursa olsun yaptırılamaz. Halka rağmen de zorlamalar yapılamaz. Burada hemen arkada içme suyu kuyularını görüyoruz. İçme suyu kuyularıyla aynı kirlilikleri kirleten sonrasında temizleme çabasına dönüşen bu anlayış bu kadar iç içe olamaz. Yani bunun tartışması olmaz. Özellikle bu kadar gelişmiş süreç içinde bile olsa Avrupa'da şöyle örnekleri var falan dense bilene yazık biz o doğru örnekleri ülkemizde doğru bir şekilde gerçekleştiremiyoruz. Bugüne kadar olan kanaatim bu şekilde olmuştur." diye konuştu.
'BİZE ZEHİR İÇİRMESİNLER'
Atık su arıtma tesisinin yapıldığı alana yaklaşık 10 metre uzaklıkta bulunan Çay Bahçesi'nin işletmecisi Refiye Karakuş da, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: "İnalı çeşmesinin yanında, 3 su deposunun ortasında kurulacak olan filtresiz, açık, bol koku yayan arıtma tesisi kurulacak. Müteahhitler kapalı olmayacağını bildirdi. Muratlı Belediyesi’nce onay verildi. Hiç kimsenin bilgisi yok. Muratlı yerleşim merkezine 30 metre arası olan bağ evlerinin ortasına yapılıyor. Muratlı’nın yıllardır mesire yeri olan tarihi İnanlı Çeşmesi’nin yanında yapılıyor. Burada 3 metreden su çıkıyor. Yakınında halkın gittiği çay bahçesi var. Çay Bahçesi sahibi olarak biz ve bir kişi daha mahkemeye müracaat ederek durdurma kararı aldık. Edirne DSİ’den gelen yetkililer koku yapmayacağını, kapalı olduğunu belirtmişler. Bu tesis buraya değil, örneğin Kuşar Köprü veya Taşlık mevkiine kurulabilir. Neden burası seçildi anlamadık? Belediye Başkanı onay vermiş ama biz razı değiliz. Muratlı halkı olarak arıtma tesis yapılmasın demiyoruz; doğru yere yapılsın diyoruz. Yer seçiminin yanlış olduğunu söylüyoruz. Kum ocağının yerini ağaçlandırdım. Halk burada alay ve düğününü yapıyor. Belediye başkanı arıtmayı buraya yapma kararını neden aldı anlamış değilim. Bize zehir içirmesinler."
