Ülke TV'de Turgay Güler'in sunduğu En Sıradışı programında konuşan Ahmet Kekeç, Gülen Cemaati'yle ilgili değerlendirmeler yaparken adeta isyan etti.
Ahmet Kekeç, paralel yapının yaptığı dinlemeleri, Fethullah Gülen'in bizzat kendi aktardığı "alüfte" hikayesini, özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiği binlerce örneği hatırlatarak, "niye bu işlerle uğraşıyorsun kardeşim, ayıp değil mi, tecessüs Kur'an tarafından yasaklanmadı mı, haram değil mi" gibi ifadelerle tepkisini dile getirdi.
Konuyla ilgili Ahmet Kekeç şöyle konuştu:
Bugün mut'a(nikahı) konuşuyoruz ya. Din hizmetleriyle ilgilenmesi gereken bir cemaatin jargonundan, lügatinden kasetler, şantajlar, alüfteler düşmüyor. Bu ne kadar utanç verici bir şeydir. Az önce o twiti atan saygısız herif kimse artık, burada kimse mut'ayı savunmuyor. Reddediyorum kardeşim ben. Lanet olsun. Ehl-i Sünnet dünyasında bir şey ifade etmiyor mut'a nikahı.
NİYE BU İŞLERLE UĞRAŞIYORSUNUZ KARDEŞİM! AYIP DEĞİL Mİ?
Kaldı ki, Türkiye Cumhuriyeti devletinde zina suç değil. Bazı kimseler zina yapıyor, bazıları da yapmıyorlar. Bilebildiğim kadarıyla zina yapanlar da bu işi kılıfına uydurmuyorlar. Ya da uyduruyorlar, bilemiyorum. Bu bilgiye siz nerden sahipsiniz? Ya da bu işlerle niye ilgileniyorsunuz? Bu nedir, bu nasıl bir kafadır?
50 YAŞINDAKİ BİR HANIMEFENDİYE BEKARET RAPORU ALDIRDILAR
Ayıptır. Söylemekten bile haya ediyorum, 50 yaşında bir bakire hanımefendiye bekaret raporu aldırıyorlar. Bu nasıl vicdansızlıktır. Bu nasıl saygısız, terbiyesiz bir davranıştır. Niye bu işlerle ilgileniyorsunuz kardeşim siz ya. Okul açın, dersane açın, insanlara okuma öğretin, iki cüz bir şey okutun, dua okutun. Bunları yapın. Nedir bu? Bu nasıl bir meraktır? Bu nasıl bir tecessüstür(belli etmeden kendini ilgilendirmeyen şeyleri öğrenmeye çalışma, başkalarının gizli hallerini araştırma)? Kur'an-ı Kerim "tecessüs haramdır" diyor.
Sen her şeyi tecessüs ediyorsun. Özel hayatını, ilişkilerini, iş ilişkilerini, her şeyini tecessüs ediyorsun. Nasıl bir mantıktır bu. Sana ne?
Şunu da düzeltmek lazım. Bu ülkede kimse cemaatlere karşı değil. Kimse cemaat mensubu diye kimseye bir şey söylemiyor. Biz diyoruz ki "kardeşim ne işiniz var sizin bunlarla ya?" Bu ayıp işlerle, İslam'ın haram kıldığı tecessüs meselesini kendisine dert edinen insanlara diyoruz ki, "bunlar ayıp şeylerdir. "
BİR DİN BÜYÜĞÜ BUNLARLA UĞRAŞIR MI? NE ÇİRKİN BİR ŞEYDİR BU
Siz alnı secde gören insanlarsınız, bir iddianın taşıyıcısısınız, Risale-i Nur diyorsunuz, Bediüzzaman diyorsunuz, Kur'an diyorsunuz. Bunların nezahatine uygun işler yapın kardeşim. Ayıp değil mi? Bir din büyüğünün bu meseleleri kendine dert etmesi ne kadar çirkin bir şeydir.
TURGAY GÜLER: ALÜFTEYİ BİLİYORSUN AMA HRANT DİNK'İ BİLMİYORSUN
Turgay Güler ise, Gülen örgütünün Türkiye'de istediği herkesi, annesinin karnındaki bebeğe kadar dinlediğini, insanların sırlarına, alüftelere vakıf olduğunu, ancak bazı faili mechulleri nedense bir türlü çözemediğini, habersiz kaldığı belirtti.
Güler şu ifadeleri kullandı:
Beşikteki değil, annesinin karnındaki bebeği dinlemişsin. Tırı görmüşsün. Falancanın alüftesini duymuşsun. Onu duymuşsun, bunu görmüşsün...
Ama Hrant Dink'i çözememişsin. Rahip Santoro'yu çözmemişsin, çözememişsin. Necip Hablemitoğlu'nu çözmemişsin, çözememişsin. Danıştay saldırısını, Zirve saldırısını çözmemişsin, çözememişsin.
Anasının karnındaki bebeği dinlemişsin. Hamuru dinlemişsin. Hamura yapılan büyü sana ulaşmış, devlet büyüğüne gidecek alüfte sana ulaşmış, o ulaşmış, bu ulaşmış... Ama o cinayetler sana ulaşmamış.
*