24 TV'nin her bölümü merakla beklenen programı Arafta Sorular'ın bu haftaki konuğu Sanatçı Murat Kekilli oldu.
"BU ŞARKIYA OLUMSUZ TEPKİ VERENLER İÇİMİZDEKİ İSRAİLLİLERDİR"
' 2013 gibi parçayı yaptım. Ama parçanın yarısı vardı. Ne hikmetse her Ramazan ayında, kadın ve çocukları öldürüp, çıkıyorlar. Cinnet geçirmemek elde değil. Ne istiyorsunuz bunlardan, ne istiyorsunuz bu gariplerden diye hep düşünmüşümdür. Sonra da baktım kimseden çıt çıkmıyor. Bu konuda bir sorumluluk alayım dedim. Yaptım parçayı. Dörtlük zaten vardı. Aradan zaman geçti. Hamza Er diye İHH'dan bir abimiz sözlerin devamını yazdı. Parçanın devamını da yaptım, bitirdim. Paylaştım. İnsanlar da sağ olsun duyarlılık gösterdiler. Karşılık verdiler. Amin dediler. Dua niyetine oldu. Ya çıban başı gibi herkesi zehirliyorlar orada. Bu konuyla alakalı alınabilecek en üst düzeyde sorumluluk aldığımı düşünüyorum. Çekinmeden paylaştım. Olumsuz tepkiler de almadım değil, teklif de geldi. İçimizde de İsrailler var. İsrail olarak düşünmüyorum onu. İsrail orada, sembolik. Asıl kara tahtada olan şey, hedefte olan, çıban başı, Siyonizm. Mesela bazen 'İsrail'in içinde de iyi insanlar yok mu?' diyorlar. Geçen mesela bir milletvekili 'Sen ne yapmaya çalışıyorsun bizi dünyada rezil ettin.' diyerek Netanyahu'ya çok kötü çıkıştı. Görünce şok oldum. Acaba bilinçli mi yapıldı, bilinçsiz mi yapıldı onu da bilemiyorum tabi. Orada da insanlar varmış diye düşündüm.'
"KÖTÜ OLDUĞUNUN FARKINDA OLMAYAN İNSANLAR VAR"
'Kötü olduğunun farkında olmayan insanlar var. Veya kötü kendisi ve arkadaşları kötü olduğunun farkında olmayan, yaptığı şeyi doğru zanneden insanlardır. İnsanlar ölüyor. Yani güç dengesi yok. Karşısında dengeli güç yok. Caydırıcı bir şey yok. Orantısız güç işte. Çocukluğumdan beri hep böyle zavallıların yanındaydım. Yani karakterim o zaman oturmuş olmalı ki hep ben mazlumların yanında olmaya çalıştım. Garip bir şekilde bana mutluluk veriyor. Yaşanan olaylar kalbimin derinliklerinde beni çok üzüyor Doğru yerde olduğumu hissetmenin verdiği mutlulukta var. Yanlış insanları da takip ediyor olabilirdim. Şu anda sessiz kalanlar gibi olabilirdim. Barış Manço'yu takip etmeseydim öyle olurdum. Cem Karaca'yı takip etmeseydim öyle olurdum. Fikret Kızılok gibi duyarlı insanları, Cem Karaca gibi, Neşet Ertaş gibi duyarlı insanları takip etmeseydim, başka insanları takip etseydim ben de onlardan birisi olacaktım.'