24 TV'nin her bölümü merakla beklenen programý Arafta Sorular'ýn bu haftaki konuðu Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan oldu.
"GAZZE'DE SOYKIRIM YAPANLARI DESTEKLEYEN KÜRESEL ÇETEYLE, LGBT'YÝ DESTEKLEYEN KÜRESEL ÇETE AYNI."
2019'da Oxford, Harvard, Toronto ve Avustralya'dan bir üniversite 477 bin kiþi üzerinde bir genetik çalýþma yaptý. Tarihte bilinen en büyük genetik çalýþmadýr. Üçüncü cinsiyet var mý diye araþtýrýldý. Çünkü çok büyük bir küresel sermaye bunu destekliyor. Gazze'de ki soykýrýmý yapan destekleyen küresel çetelerle LGBTQ'yu destekleyen çeteler ayný. Çok önemli bir þey bu. Bilim bizim rehberimiz. Bizim bilimsel saðlamlýkla gitmemiz gerekiyor. Gördük ki o çalýþma 2019'da Nature dergisinde yayýnlandý. Bu çalýþmada bazý olumsuz sonuçlar gözükmeye baþladýktan sonra Ýngiltere bütün cinsiyet deðiþtirme merkezlerini kapatýyor. Bununla ilgili Ýngiltere tecrübesi bir kitap haline geldi.
"BATI'NIN ÜRETTÝÐÝ CÝNSÝYET POLÝTÝKALARINI DESTEKLEYEN KÝÞÝLERÝN ÇOÐUNDA ÇOCUKLUK ÇAÐI TRAVMASI VAR"
Muhafazakar denilen kiþilerin bile beyni yýkanmýþ durumda. Hatta ben onlara yeþil feminist diyorum. Bir toplantýda bana karþý çýktýlar. Araþtýrdým kiþileri ve çocukluk çaðý erkek zulmü görmüþ kiþiler çýktýlar. Gördükleri baba, abi zulmüne karþý tepki olarak bunu destekliyorlar. Bunu delice ve ölçüsüzce savunan kiþilerin arka planýnda kadýna yönelik þiddet adý altýnda cinsiyetsizliði, batýnýn ürettiði cinsiyet politikalarýný destekleyenlerin çoðunda çocukluk çaðý travmasý var. Hem de erkekler tarafýndan yapýlmýþ. Kadýnlara yönelik; abiler, kardeþler, babalar tarafýndan yapýlmýþ zulüm var. Ama onlar da tepki olarak muhafazakarlýðý koruyorlar ama yeþil feminist oluyorlar. Bu acý gerçek ve yüzleþmemiz gerekiyor. Bu konuda farkýndalýðý en yüksek olmasý gereken kiþiler bile gaflet içerisinde ve bununla ilgili çalýþmalara önyargýyla yaklaþýyorlar. Er geç anlaþýlacak ama bir kuþak gidiyor.
"TOPLUMDA ÞU AN CÝDDÝ BÝR ÇÜRÜME VAR"
Toplumda þu an ciddi bir çürüme var. Bunun arka planýnda ahlaki çöküþ yatýyor. Bu durum aþaðý-yukarý 100-200 yýldýr var. Hatta 1580'de baþladý. Bu çöküþ Osmanlý'nýn en güçlü olduðu dönemlerde yavaþ yavaþ baþladý. Osmanlýlarýn o dönemde sahte bir özgüveni oluþtu. O özgüvenin etkisiyle birçok gerçekten uzaklaþmalar oldu. Fakat kendi bir sistemini kurduðu için korudu Osmanlý'yý. Ama özellikle son 200 sene yoksullaþtý. Osmanlý ekonomik sistemi ayakta tutmak için otoriterleþmek zorunda kaldý. Otoriterleþmek zorunda kalýnca adaletten uzaklaþtý, yolsuzluklar, zulümler ve hukuksuzluklar arttý. Osmanlý'yý ayakta tutmak için, kötülükleri hýzla cezalandýrmak için hukuku rafý kaldýrýlmýþ. Böyle olunca da birikti ve patladý. 31 Mart olayý öyle oldu.