Star Gazetesi tarafýndan düzenlenen 10. Necip Fazýl Ödülleri, 30 Aralýk'ta görkemli törende sahipleriyle buluþacak.
Selahattin Yusuf, kendisine derinlikli bir roman evreni oluþturabilen genç edebiyatçý kuþaðýnýn önde gelen yazarlardan biri... Bu yargý cümlesinin saðlamasýný yapabilmek için onun popüler kimliðinin ötesine geçip bizzat eserlerine bakmak gerekiyor. Bir baþka deyiþle 'popüler olana serin duran' edebiyatseverlerin peþin yargýdan kurtulup kendilerini bekleyen iyi bir yazarla tanýþmalarý gerekiyor. Bir maraton koþucusu nefesiyle uzun süredir modern edebiyatý gözlemleyen, sentez okumalarý gerçekleþtiren Selahattin Yusuf bu seneki Necip Fazýl Hikaye-Roman Ödülü'nün sahibi oldu. Bu vesileyle, Akþam Gazetesi'nden Bedir Acar, Yusuf ile Necip Fazýl hakkýnda kýsa bir ufuk turuna çýktý.
■ Aksiyoner yönüyle büyük kitleleri etkilemiþ olan Necip Fazýl'ýn fikir planýnda yeterince anlaþýldýðýný düþünüyor musunuz?
Necip Fazýl Kýsakürek de bütün klasikleþmiþ sanatçýlarýn kaderini paylaþýr aslýnda. Þöyle bir þey. "Necip Fazýl mý, aa tabii tabii" peþin kabulünün yol açtýðý bir bilinmezlik. Fazla görünür olmakla fazla görünmüþ olmak arasýnda fark yoktur bu bakýmdan. Dolayýsýyla sanatçýnýn üzerindeki toz tabakasýný almadan onun gerçek kimliðini, dünyasýný anlamak zordur. Necip Fazýl üzerinde zamanla oluþmuþ ön ve son yargý birikimini kaldýrýp bir yana býraktýðýmýzda, aslýnda bir ateþ topuna ulaþýrýz. Anadolu'yu baþtan baþa kat eden, bu coðrafya üzerinde bir ateþ topu gibi yuvarlanmýþ, yanmýþ yýkýlmýþ bir serüvendir o. Kiþisel hikayesi bana þahsen eserlerinden daha büyük ilhamlar verir bu yüzden.
■ Necip Fazýl'daki memleket duygusu hakkýnda neler söylersiniz?
Aristokrat bir ailenin çocuðu olan Necip Fazýl, ailesiyle birlikte kendinin de kefaretini ödemek ister gibi bir hal içindedir. Anadolu denilen þeyi bir sanat eseri halinde deðerlendirmiþtir. Kendisi gibi "harika çocuk" kontenjanýyla Avrupa'ya gönderilen ve "Anadolu" imgesini sadece söylem olarak dillerinde gezdirmekten baþkaca "harika" bir özellikleri bulunmayan sanatçýlarýn aksine; büyük bir ruhsal atýlganlýk göstererek Anadolu'yu gerçekten sevmeyi, anlamayý ve onun sesi olmayý içtenlikle istemiþti. Bu bakýmdan istisnaidir Necip Fazýl. Memleket (veya aslýnda daha doðru ifadeyle 'Yurt') duygusunu, neredeyse tek baþýna metafizik bir mertebeye taþýmýþ, ulaþtýrmýþtýr.
■ Necip Fazýl adýna ödül verilmesini nasýl deðerlendiriyorsunuz?
Bu ödül (kendisi 'mükafat' demeyi tercih ederdi) eðer Necip Fazýl'ýn dünyasýný ve meselelerini daha yaygýn bir dikkatin konusu haline getirebilecekse güzel bir giriþim elbette.
■ Ödülün size verildiði haberini aldýðýnýzda neler hissettiniz?
Ben sevindim. Layýk gören edebiyat ve sanat heyetine müteþekkirim. Bu geliþmenin, yazmayý umut ettiðim þeyler konusunda beni bir dikkat daðýnýklýðý içine sokmamasýný, bilakis þevk ve heyecanýmýn bana daha iyisini kotarabilmek için cesaret vermesini dilerim.