Necip Fazýl Ödülleri 10 yaþýnda. Onuncu yýla özel olarak mükâfat sayýsý da 10 olarak artýrýldý. Bu baðlamda yeni bir alan olarak Çocuk Edebiyatý'nda Figen Yaman Coþar ödüle layýk görülen isim oldu.
Çocuklar için kaleme aldýðý çok sayýda eserin yaný sýra, televizyonlar için hazýrladýðý çocuk programlarý, yürütmekte olduðu çocuk projeleri ve çocuðun dünyasýný kavrayýþ ve onlarýn ilgisine sesleniþteki özenli çalýþmalarý ile takdir toplayan Coþar, Akþam Gazetesi'nden Bedir Acar ile Necip Fazýl'ýn dünyasýnda kýsa bir zaman yolculuðu yaptý.
■ Okuma maceranýz nasýl baþladý; Necip Fazýl'la tanýþmanýz?..
Ortaokulda þiir ve kompozisyon alanýnda aldýðým ödüller, müdür yardýmcýmýzýn dikkatini çekmiþ. Bir gün koridorda beni yakalayýp elime bir defter tutuþturdu ve "Yaz!" dedi. "Ne yazacaðým?" Aklýma ne gelirse yazmamý istedi. Ama bir þartý vardý. Yazdýklarýmý ona götürecektim ve üzerine mütalaa edecektik. Çankýrý'da o yýllarda Milli Eðitim Yayýnevi dýþýnda kitap satan bir yer neredeyse yok. Müdür Yardýmcýmýz Mehmet Ülgünar Beyefendi'nin evinin duvarlarý ise kütüphaneden farksýz. Bana kitaplar getirir, okumamý ve deðerlendirmemi isterdi. Bir yandan okuma diðer yandan yazma talimi yaptýrýrdý. Necip Fazýl'ý bana tanýtan Ülgünar Hocamdýr. Yazýlarýmý deðerlendirirken altýna muhakkak Üstad'dan bir alýntý notu býrakýr, konuþurken ondan bahseder, kitaplarýný okutur, þiirlerini ezberletirdi. Hayatým ve kelimelerimi yapýlandýran temele, Ülgünar Hocam vesilesiyle Necip Fazýl harcý konuldu diyebilirim.
■ Necip Fazýl'ýn kendinden sonrakilere söylediði nedir?
Necip Fazýl'ýn Çile ve davasý yalnýzca onun zatýna özel bir þey olsaydý, bize en fazla baþarýlý bir edebiyatçý ve mütefekkir kadar tesir ederdi. Halbuki Üstad, Adem Aleyhisselam ile baþlayan ve Efendimiz Aleyhisselam'ýn örnekliðinde kýyamete kadar sürecek bu yolculukta, insan kalma þerefine talip olanlarýn davasýný güder.Hani Cibril hadisi þerifinde "Allah'ý görüyor gibi" kulluktan bahis vardýr ya. Üstad'ýn kulluk dairesinde kendisine verilen özel emaneti, tefekkürün meyvesi kelimelerdir. Sözü, hadisi þerifteki hassasiyeti gözeterek söylediði için kalemi keskin, duruþu nettir. Necip Fazýl'ýn davasý bizim davamýzdýr ve Anadolu kýtasý büyüklüðündeki bu dava taþýný gediðine koymamýz için bize teslim ederken, bunu konfor alanlarýmýzda çürüyerek yapamayacaðýmýzý, davasý büyük olanýn çilesinin de büyük olacaðýný þiiri kadar hayatýyla da bize hatýrlatýr.
■ Necip Fazýl Ödülleri'nin sizin duygu dünyanýzdaki manevi karþýlýðý nedir?
Ýnsanýn adýnýn sevdiðiyle beraber anýlmasý iki alemde sevinç sebebi. La ilahe illallah kelimeyi tevhidini Muhammedun Rasulullah ile tamamlýyoruz. Bekliyoruz ki bizim isimlerimiz de kulluk ve ümmet olma yönünden Efendimiz Aleyhisselam'ýn listesine girsin. Aþýk olduðumuzda sevdiðimizin adýný kendimizinkinin yanýna yazmakta ruhumuz lezzet buluyor. Çocuðumuz olduðunda onun anne babasý olarak anýlmak, adýmýzýn söylenmesinden daha anlamlý hale geliyor. Þairlerin Sultaný unvanýna sahip Üstad adýna verilen bu ödülde de iþte böyle bir lezzet olduðunu düþünüyorum. Tanýmanýn bir adým ötesine geçilmiþ ve tanýþ olunmuþ gibi...
Necip Fazýl Ödülleri, fikir, edebiyat ve sanat alanýnda eser üretenler için en üst seviyede bir takdir olduðu gibi bu alanlarda yetenekli gençlere de þevk verecek bir güzel vesile diye düþünüyorum.
■ Çocuklar için yazýyorsunuz ve yazdýklarýnýzla Necip Fazýl Ödülleri'ne layýk görüldünüz; nasýl bir sorumluluk hissediyorsunuz?
Çocuklar için yazmanýn sorumluluðu aðýr. Cümleleriniz tertemiz zihinlere birer tohum gibi ekiliyor ve onlarýn hayat hakkýndaki görüþlerine, inançlarýna, yaklaþýmlarýna tesir ediyor. Hatta bunlarý inþa ediyor. Þimdi yük daha da aðýrlaþtý. Dilerim, "Oku kitabýný!" diye hitap edildiði o gün, bu dünyada takdir gören eserlerimizi, Hakk'ýn huzuruna mahcup olmadan çýkarabiliriz.