Star Gazetesi tarafýndan düzenlenen 10. Necip Fazýl Ödülleri, 30 Aralýk'ta görkemli törende sahipleriyle buluþacak.
90'lý yýllarda, mesleðe yeni baþlamýþ bir gazeteciyken mide kanamasý geçirdiðimde bir týp doktoru olarak ilk temasa geçilen isimdi Prof. Dr. Hüsrev Hatemi... Kendisi hatýrlamaz, zira hastalardan bir hastaydým onun için ancak benim için o doktorlardan bir doktor olmanýn ötesine geçecekti. 'Hocam niçin yavaþ konuþuyorsunuz' diye soranlara 'Ben yavaþ konuþmuyorum ki siz hýzlý konuþuyorsunuz' diyen nüktedanlýðýyla, tadýna doyum olmayan edebiyat ve sanat sohbetleriyle, beþeri münasebetlerdeki özeniyle, unutulmaz hatýrat kitaplarýyla ýþýldayan bir deniz feneriydi Hüsrev Hatemi... Ýhtisas alaný olan hekimlikteki araþtýrma ve incelemeleriyle önemli bir konuma sahip olmakla birlikte, edebiyatýmýza nevi þahsýna münhasýr bir ses ve renk getiren þiirleri, denemeleri, hatýra kitaplarý, sohbetleri ve yetiþtirdiði talebeleriyle medeniyet dünyamýzda unutulmaz bir yer edinen Hüsrev Hatemi bu yýlki Necip Fazýl Saygý Ödülü'nün sahibi oldu.
Akþam Gazetesi'nden Bedir Acar, 'Þiirlerinizi nasýl yazýyorsunuz' diye sorulduðunda 'Doðan þiirler vardýr, ilhamla, fýþkýran þiirler bir de inþaat þiirleri' diyen Hatemi hocamýzla Necip Fazýl üzerinden geçmiþe kýsa bir yolculuk yaptý.
■ Necip Fazýl ismi sizin dünyanýzda ilk ve nasýl yer etti?
Necip Fazýl adýný benim lise eðitimim sýrasýnda edebiyat öðretmenleri atlarlar kötü veya iyi bir þey söylemezlerdi. Eski bir edebiyat ders kitabýnda "Kedim ayak ucumda" þiirini görmüþ, bizim edebiyat kitabýndan neden çýkarýldýðýný anlamamýþtým. Sorduðum, öðretmen olmayan iki büyüðüm «muhalif sayýlýyor» diye açýklamýþtý. Halbuki ben 1950'de ilkokulu bitirmiþtim. Lise yýllarým 1950-1956 yýllarý arasýna rastlamýþtý. Yani Menderes'in Baþbakanlýk yýllarý... Basýndan izlediðim kadarýyla Kýsakürek ile Menderes arasýnda bir ihtilaf yoktu. Bu soruyu araþtýrmayý lise sonrasýna býraktým. Üniversite yýllarý baþlayýnca Necip Fazýl'ý seven arkadaþlar tanýdým. Onlardan biri ile Eminönü öðrenci lokalinde bazý toplantýlara gittim ve Necip Fazýl Kýsakürek'in çekinilecek bir isim olmadýðýný anladým.
GERÝCÝ DÝYENLERE KULAK ASMA!
Týp Fakültesinden 1962 de mezun oldum. Çapa'da benim üst kýdemlim Prof. Dr. Süleyman Yalçýn o yýllarda (1962) kadrosuz doçent idi. Onun üst kýdemlisi Prof. Ýlhan Ulagay idi. Bir gün mesai bittikten sonra rahmetli Süleyman Yalçýn, bir köþeye çekerek ayaküstü 15 dakika beni tanýmaya çalýþtý. Bu konuþmada eðer edebiyata meraklý isem Necip Fazýl'ýn da þiir ve düzyazýlarýný tanýmam, ona gerici diyenlere hiç kulak asmamam gerektiðini söyledi. Bu konuþma benim üzerimde olumlu etki yaptý.
AÐLATAN 'ÞOL CENNETÝN IRMAKLARI'
Aradan 30 yýl geçecek AKM de bir Klasik Türk Müziði korosu dinlerken Süleyman Yalçýn hoca ile yan yana düþecek ve koro "Þol Cennetin Irmaklarý" ilahisini söylerken Süleyman Yalçýn'ýn gözlüðünü çýkarýp gözlerine mendil bastýrarak aðladýðýný görünce Hocanýn samimi duygusallýðýndan yine etkilenecektim. 1962'den sonra Haseki Tedavi Kliniði'ne geçtim. Yýllarca birbirimizi çok az gördük.
■ Tanýmaya baþladýðýnýzda nasýl bir Necip Fazýl ile karþýlaþtýnýz?
1974'te askerlik görevim bitince Caðaloðlu'na çýkarak Necip Fazýl kitaplarýyla tanýþtým. Bu tanýþmayla da Necip Fazýl Kýsakürek'in sadece bohem bir genç þair iken Abdülhâkim Arvâsi etkisiyle Ýslam inancýna baðlanmýþ bir kiþi olmadýðýný, Osmanlý tarihi, Fransýz Ýhtilalý, Ýslam tarihi ve güncel siyasi olaylar hakkýnda da düþünmüþ ve düþünce eseri yazýlar ortaya koymuþ olan bir þair-yazar olduðunun bilincine eriþtim. Sultan Abdülhamid'in beceriksiz bir müstebid, Vahdettin'in ise hain olduðuna inandýrýlmýþ bir gençlik kitlesinin hiç deðilse yarýsýna Abdülhamid'in sýnýrlarý korumak için elinden geleni yaptýðýný ve Vahdettin'in de hain deðil, sadece talihsiz olduðunu öðreten yazarlarýn baþýnda Necip Fazýl vardýr. Abdülhakim Arvasi'nin bir soruya cevabý ve etkileyici bakýþlarý Necip Fazýl'ý nasýl etkilemiþse, onu inancýna çekmiþ ise Necip Fazýl da bu mýknatýs etkisini milletin baþka fertlerine geçirmiþtir. Bu sebeple Necip Fazýl'dan etkilenenler Arvasi'den de etkilenmiþ sayýlýrlar.
ÖDÜLLERÝN YILLAR BOYU DEVAMINI DÝLERÝM
■ Necip Fazýl Saygý Saygý Ödülü'nü nasýl karþýladýnýz?
TürkMedya'nýn Necip Fazýl ödülleri tesis etmesi çok etkili olmuþ bir yazarý unutturmamak gibi önemli bir gayeye yönelik çok olumlu bir davranýþtýr. Bu ödüllerin yýllar boyu devam etmesini dilerim. Bu ödüllerden birinin de bana verilmesi ömrümün son devrinde bana da mutluluk sebebi olmuþtur. TürkMedya'ya ve ödül jürisine çok teþekkür eder, Necip Fazýl Kýsakürek ve Süleyman Yalçýn'ýn ruhlarýna rahmet dileklerimle hürmetlerimi sunarým.