Cumhurbaþkaný Erdoðan: Türkiye Yüzyýlý vizyonuyla Üstad'ýn hayalini hayata geçiriyoruz
ABONE OL

Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan, Star Gazetesinin düzenlediði "Necip Fazýl Ödülleri 2022" töreninde açýklamalarda bulundu.

Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen Necip Fazýl Ödülleri programýnda konuþan Cumhurbaþkaný Erdoðan, kültür, sanat, edebiyat, ilim ve medya temsilcilerini selamladý.

Necip Fazýl Kýsakürek'i rahmetle ve hasretle yad ettiðini belirten Erdoðan, "Eserleri ve mücadelesiyle nesillerin ruhunu beslediði için Rabb'im ondan razý olsun. Zor zamanlarda dik duruþ sergilemek öyle bir babayiðidin ama her babayiðidin harcý deðil. Siz bugün tatlý su mücahitliðine soyunanlara, romantik devrimcilik oynayanlara, rüzgarý baþka yerden alarak esip savuranlara bakmayýn. Bunlarýn hiçbiri zalim karþýsýnda konuþamaz, zulüm karþýsýnda direnemez. Gerektiðinde hayatý pahasýna davasýný sahiplenip, çilesini çekemez. Üstat, iþte bunu baþarmýþ bir þahsiyet olduðu için milletimizin gönlünde bu derece güçlü yer etmiþ, bu derece derin iz býrakmýþtýr." ifadelerini kullandý.

"BÝRÝLERÝ ÜLKEMÝZÝN ÜZERÝNÝ KÜL KATMANIYLA ÖRTMEK ÝSTESELER DE BAÞARAMAYACAKLAR"

Milletlerin dirayetli liderler ve üretken ilim kültür, sanat insanlarýna sahip oldukça yükseleceðini kaydeden Cumhurbaþkaný Erdoðan, sözlerini þöyle sürdürdü:

"Bazý dönemlerde üzeri küllense de bu vasýflarý bünyesinde barýndýran bir millet önünde sonunda o beklenen þahlanýþý gerçekleþtirir. Üstat, bu küllerin en yoðun þekilde üzerimize çöktüðü bir dönemde milletimizin özündeki közü eserleri ve mücadelesiyle canlý tutarak, harlayarak bugün yaþadýðýmýz büyük atýlýma zemin hazýrlamýþtýr. Ýnþallah bu mirasý hem sahiplenecek hem zenginleþtirecek bir yolda giderek daha hýzlý bir þekilde ilerliyoruz. Her ne kadar birileri yaydýklarý karamsarlýk havasýyla ülkemizin üzerini tekrar emperyalist emellere hizmet eden bir kül katmanýyla örtmek isteseler de Allah'ýn izniyle baþaramayacaklar. Bilhassa son on yýlda yaþadýðýmýz, aralarýnda 15 Temmuz'un da olduðu her hadise bize, milletimizin istiklali ve istikbali uðrunda neler yapabileceðini tekrar tekrar göstermiþtir."

Üstadýn ömrünü adadýðý davasýnýn tüm bu mücadelede kendilerine moral verdiðini, güç kaynaðý olduðunu dile getiren Cumhurbaþkaný Erdoðan, "Ýnþallah daha asýrlar boyunca da üstadýn ateþini yaktýðý meþalenin ýþýðý yolumuzu aydýnlatmaya devam edecektir. Bugün burada ülkemizin ilim, sanat ve kültür hayatýna yön veren, eserleriyle ruhumuza dokunan siz kýymetli dostlarýmla bir kez daha buluþmanýn bahtiyarlýðý içindeyim. Necip Fazýl Ödülleri'nin dokuzuncusunun edebiyat ve fikir dünyamýz için hayýrlara vesile olmasýný diliyorum." diye konuþtu.

Cumhurbaþkaný Erdoðan, Necip Fazýl Ödülleri'nin ilim ve kültür açýsýndan bir Türkiye klasiðine dönüþmesinde emeði geçenlere þükranlarýný sundu.

Jüride yer alan kýymetli hocalarýn belirlediði ödülleri takdim edeceði 7 kiþiyi tebrik ettiðini kaydeden Cumhurbaþkaný Erdoðan, kendilerine bereketli ömürler dilediðini söyledi.

Erdoðan, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen Necip Fazýl Ödülleri programýnda yaptýðý konuþmada, jürinin bu yýlki Necip Fazýl Ödülleri'nde farklý dallarda 7 kýymetli ismi belirlediðini söyledi.

Bu yýlki Necip Fazýl Þiir Ödülü'nün takdim edileceði Mehmet Can Doðan'ýn dizelerini okuyan Erdoðan, þöyle devam etti:

"Edebiyat dünyamýzýn hemen her programýnda, her yayýnýnda emeði bulunduðunu bildiðim Mehmet Can Doðan kardeþimizi özellikle tebrik ediyorum. Bu yýl hikaye ve roman ödülünü, eseriyle ülkemizin edebi iklimini zenginleþtiren Ayþegül Genç Hanýmefendi'ye takdim edeceðiz. Hazreti Mevlana'nýn 'Yar neredeyse baþ köþe orasýdýr.' sözünden aldýðý ilhamla eserlerinde mutlak güzel ve mutlak hakikat arayýþýný baþ köþeye oturtan kardeþimizi tebrik ediyorum. Mustafa Özel hocamýza Allah þifalar versin. Ýktisat ilmine karþý ilgi ve sevgi uyandýran yazýlarýyla zaten yakýndan takip ediyoruz. Onun eserlerinden ve sohbetlerinden aldýðý cesaretle giriþimcilik yoluna giren ve ilerleyen müteþebbislerimiz bugün üretim, istihdam ve ihracat destanlarý yazýyor. Hocamýzýn çok yönlü araþtýrmacý kimliði, onun son yýllarda roman diliyle siyaset, iktisat, iþ hayatý baþlýklarýyla verdiði eserlerinde kendini bir kez daha gösterdi. Hocamýz bu sahaya olan ilgisinin sebebini 'Romana uzak duran ne tarihi ne de toplumu anlar.' diyerek ifade ediyor. Bu yýlki fikir araþtýrma ödülünü takdim edeceðimiz Mustafa Özel hocamýzý tebrik ediyorum.

Üstat, Büyük Doðu neslinin üç temelini; ehli sünnet inancý, tasavvufi gelenek ve Türk kimliði olarak sýralýyor. Bu neslin sahip olmasý gereken vasýflarý da fedakarlýk, disiplin, merhamet, samimiyet, güzel ahlak zarafet, estetik sahibi olmak diyerek belirtiyor. Biz de onun adýna düzenlenen bu törende her yýl verdiðimiz ilk eser ödülleriyle genç kardeþlerimizi cesaretlendiriyor, teþvik ediyoruz. Bu yýl ilk eser alanýnda iki genç kardeþimiz ödüle layýk görüldü. Okuyucularýyla, 'Düþünsene Hýzýr Bendim' adlý eseriyle buluþan Elif Genç ve 'Demirin Demiri Kesme Sesi' adlý eseriyle tanýþan Can Acer kardeþlerimi de ayný þekilde tebrik ediyorum."

Cumhurbaþkaný Erdoðan, Türkiye'nin bereketli topraklarýnda filiz veren genç yetenekleri tebrik ederek, nice eserler sunmalarý temennisinde bulundu.

Necip Fazýl Uluslararasý Kültür Sanat Ödülü'nün Azerbaycan'ýn önde gelen yazarý Elçin Ýlyasoðlu Efendiyev'e verildiðini anýmsatan Erdoðan, "Az önce kendisini dinledik. Pek çok dile çevrilmiþ hikaye, roman ve senaryo türü eserleriyle gönüllere taht kuran Efendiyev kardeþimiz, ayný zamanda siyaset ve aksiyon adamý olarak da tebarüz etmiþtir. Türkiye-Azerbaycan dostluðunun samimiyeti, dayanýþmasý, hasbiliðiyle dünyada örnek gösterildiði bir dönemde verdiðimiz bu ödülü ayrýca anlamlý buluyorum. Efendiyev kardeþimizin eserleri ve duruþuyla bu dostluðun kültürel ve ilmi alandaki sancaktarlarýndan biri olmayý sürdüreceðine inanýyor, kendisini tebrik ediyorum." diye konuþtu.

Erdoðan, Necip Fazýl Saygý Ödülü'nün verileceði Ýlhami Atalay'a da deðinerek, þunlarý söyledi:

"Ýlhami Atalay kardeþimiz, resim sanatýmýza yýllarca büyük emekler vermiþ, birbirinden kýymetli talebeler yetiþtirmiþ, mümtaz bir isimdir. Kendisi asýrlara sari milli birikimimizi modern sanatýn imkanlarýyla harmanlayarak, bu alanda manevi hassasiyetlerimizi de gözeten bir duruþun önde gelen temsilcisidir. Ýlhami Atalay'ý da tebrik ediyorum. Biliyorsunuz büyüklerimiz, 'Marifet iltifata tabidir, iltifatsýz mal zayidir.' derler. Biz bu tür ödül törenlerini hak teslimi olarak görüyoruz. Ýlim ve sanat insanlarýmýzýn marifetlerini ehli hünerin kadrini bilmenin de bir hüner olduðu anlayýþýyla ödüllendirerek, ayný yoldan yürüyecek gençlerimizi de cesaretlendiriyoruz. Medeniyetimizin yeniden yükseliþi yolunda diðer alanlarla birlikte fikirde, sanatta, kültürde de maziden atiye köprüler kurarak, üstat gibi fikir çilesi çekerek, üreterek eser ortaya koyan, gayret gösteren herkese tekrar þükranlarýmý sunuyorum."

Necip Fazýl Kýsakürek'in edebiyatýn her sahasýnda verdiði eserlerle, siyasi, içtimai ve tarihi konulara dair yazdýklarýyla yaþadýðý dönemin gündemini belirleyen bir isim olduðuna dikkati çeken Cumhurbaþkaný Erdoðan, "Yahya Kemal'deki tarih þuuru, Ahmet Haþim'deki beþeri endiþe ve Mehmet Akif'teki Ýslami hassasiyet Necip Fazýl'da en yetkin, en etkin, en çarpýcý ifadeye kavuþmuþtur. Hiç þüphesiz üstadýn þiirde de nesirde de tamamen kendi þahsýna münhasýr bir tarzý vardýr. Tercih ettiði orijinal kelimeler, kurduðu özgün tamlamalar, yeri gelir öfkeyi, yeri gelir hicvi bir arada kullanmaktaki mahareti, ünlemi bol hitaplarla ritmini kah artýrýp kah düþüren tarzý muhataplarýný adeta baþka bir iklime taþýrdý. Ama hepsinden öte ondaki yürek yürek... Ondaki cesaret... Yargýda girdi çýktý, girdi çýktý ama üstat yýlmadý. Yeri geldi hakimler kendisine, 'Artýk býktýk senden.' dediklerinde, 'Siz hancý, ben de bu davada yolcu oldukça ben bu hana daha çok uðrarým.' diyerek cevaplamýþtýr." diye konuþtu.

Cumhurbaþkaný Erdoðan, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen Necip Fazýl Ödülleri programýnda yaptýðý konuþmada, Necip Fazýl Kýsakürek'ten aldýklarý ilham ile bu yolda devam edeceklerini söyledi.

Kýsakürek'in, muasýrý olduðu yazarlarla kýyaslandýðýnda, onun okurlarýyla kurduðu baðýn da çok farklý olduðunu vurgulayan Erdoðan, "Bilhassa baský dönemlerinde sesini siyaset alanýna yansýtmaktan mahrum kalmýþ kitleler, onun gür sedasýnda kendi iç seslerinin yankýsýný bulmuþtu. Þahit olduklarý çalkantýlar karþýsýnda vakarlý bir sükutu tercih eden milyonlar, hayranlýk uyandýran bir üslupla hislerine tercüman olan üstadý davalarýnýn en önemli temsilcilerinden biri olarak görüyordu. Üstat da bu aðýr sorumluluðun þuuruyla bir yandan savunduðu deðerlere sahip çýkarken, diðer taraftan da dil devrimcilerinin milletimize dayattýðý uydurukça yerine kadim kelime hazinemizi kullanmakta ýsrar ediyordu." dedi.

Necip Fazýl Kýsakürek'in, siyasi ve entelektüel krizlerin birbiri peþi sýra vuku bulduðu o dönemlerde Türkçenin tabii akýþýndan koparýlarak kýlýktan kýlýða sokulmaya çalýþýldýðýný gayet iyi bildiðini ifade eden Erdoðan, tek parti zihniyetinin inatla ve ýsrarla yürüttüðü sözde dilde sadeleþtirme faaliyetlerinin yaþanan alt üst oluþun en önemli araçlarýndan biri olduðunu belirtti.

"NECÝP FAZIL'IN DÝL HASSASÝYETÝ ÇOK BÜYÜK BÝR ÖNEM ARZ EDER"

"Türkçemizi güya yabancý kelimelerden arýndýrma bahanesiyle asýrlardýr benliðimize þekil veren nice kavram, lisanýmýzdan sökülüp atýlmaya çalýþýlýyordu." diyen Erdoðan, konuþmasýna þöyle devam etti:

"Dilimizin musiki kudreti kazanmasý, kelimelerimizin birer naðme güzelliði almasý için verilen onca emeðin, elde edilen onca birikimin üzeri sinsice örtülüyordu. Asýl gaye, devletimizin müesseselerine ve milletimizin gönlüne kazýnan ecdadýn izlerini silmekti. Necip Fazýl'ýn dil hassasiyeti bu bakýmdan çok büyük bir önem arz eder. Üstat, tarihi hakikatleri dile getirme hususundaki tavizsiz tutumunu, 'Dilden daha büyük, dilden daha aziz, dilden daha gerçek, dilden daha müdafaalý vatan yoktur' diyerek, Türkçenin savunuculuðunu yaparken de sergilemiþtir.

Büyük Doðu'nun yayýnýnýn defalarca durdurulmasý ve hakkýnda onlarca dava açýlarak hapisle tehdit edilmesi onu yolundan döndürmeye yetmemiþtir. Üstadýn ülkemizin sýkýntýlý dönemlerini anlattýðý ve çýkýþ yolunu gösterdiði þu sözleri adeta bugün verdiðimiz mücadelenin de tarifidir. 'Su, elektrik, telefon, gaz, ilaç yok. Ýman, ahlak, insaf, idrak lügatlerde bile yok. Mektep, kitap, disiplin, bilen, yazan, aldýran yok. Umumi manzara; her sahada mecnun kemiyet, mazlum keyfiyet, mahkum fazilet, maðrur rezalet, mestur sefalet, mezun hiyanet, meþ'um akibet; heceleyen yok. Ama bir þey var, Büyük Türkiye hayali.'"

Cumhurbaþkaný Erdoðan, bugün "Türkiye Yüzyýlý" diyerek milletin önüne yeni bir vizyon koyarken ayný zamanda üstadýn da hayalini hayata geçirdiklerini söyledi.

"ÜSTATLARIMIZIN YOLUNDAN YÜRÜMEYÝ SÜRDÜRECEÐÝZ"

Cumhurbaþkaný Erdoðan, konuþmasýný þöyle sürdürdü:

"Davasýný, 'Ceplerde kaybedilmiþ bir güneþ' olarak tarif eden üstat, þayet bugün yaþasaydý herhalde 'Müjdeler olsun size, doðdu batmayan güneþ.' sözünü çok daha gür bir seda ile tekrar söylerdi. Yine üstat, nesillerin mücadelesi uðruna hayatlarýný adadýklarý Ayasofya'nýn ibadete açýlmasýndan bile etkilenmeyenleri gördüðünde hiç þüphesiz ahlaký olmayanýn her mücadeleyi yanlýþ bulan tavrýný hatýrlatýrdý. Ve bunu bize defalarca Sultanahmet Meydaný'nda hatýrlatmýþtýr. Defalarca Caðaloðlu'nda, Milli Türk Talebe Birliðinin konferans salonunda hatýrlatmýþtýr. Az önce de ifade edildiði gibi 'Ayasofya bir gün açýlacak, Ayasofya bir gün açýlacak.' derken hep bunu ifade etmiþtir. Rabb'ime hamdolsun onun o ideali, onun o hedefi gerçekleþtiði gibi, onu icra da bize nasip oldu."

"Biz, kutlu davamýzýn ve asýrlardýr kesintisiz bir þekilde onun taþýyýcýsý olan ecdadýmýzýn, büyüklerimizin, üstatlarýmýzýn yolundan yürümeyi sürdüreceðiz." diyen Erdoðan, "Üstadýn 'Zaman bendedir ve mekan bana emanettir.' þuuruyla özetlediði gençlerimizin özgürlük, hak, adalet, kýsacasý insaný insan yapan deðerler konusundaki hassasiyetini gördükçe geleceðimize olan güvenimiz de artýyor. Allah'a hamdolsun. Karþýmýzdaki tabloya baktýkça rüzgarýn ne yandan estiðine aldýrmaksýzýn biz de hamdetme makamýnda olduðumuza inanýyoruz." diye konuþtu.

Vefatýnýn üzerinden 39 yýl geçmiþ olmasýna raðmen hala kendilerini ayný heyecanla, azimle, kararlýlýkla bir araya getiren Necip Fazýl Kýsakürek'i rahmetle yad eden Erdoðan, ödül alan ilim ve sanat erbabýný tebrik edip, kendilerini bu vesileyle bir araya getiren Star gazetesi yöneticilerine teþekkür etti.

ÖDÜLLER SAHÝPLERÝNÝ BULDU

Prof. Dr. M. Fatih Andý, Prof. Dr. Hicabi Kýrlangýç, Prof. Dr. Turan Karataþ, Dr. Ahmet Murat Özel ve Necip Tosun'dan oluþan jüri tarafýndan Necip Fazýl Þiir Ödülü'ne Mehmet Can Doðan, Necip Fazýl Hikaye-Roman Ödülü'ne Ayþegül Genç, Necip Fazýl Fikir-Araþtýrma Ödülü'ne Mustafa Özel, Necip Fazýl Uluslararasý Kültür Sanat Ödülü'ne Azerbaycan edebiyatý ve kültürünün önemli isimlerinden, yazar ve siyasetçi Elçin Ýlyasoðlu Efendiyev, Necip Fazýl Saygý Ödülü'ne Ýlhami Atalay, Necip Fazýl Ýlk Eserler Ödülleri'ne ise Elif Genç ve Can Acer layýk görüldü.

Ödüllerin Cumhurbaþkaný Erdoðan tarafýndan takdim edilmesinin ardýndan hatýra fotoðrafý çekildi.

Törene, Kültür ve Turizm Bakaný Mehmet Nuri Ersoy, Cumhurbaþkanlýðý Ýletiþim Baþkaný Fahrettin Altun, AK Parti Ýstanbul Ýl Baþkaný Osman Nuri Kabaktepe, Anadolu Ajansý Yönetim Kurulu Baþkaný ve Genel Müdürü Serdar Karagöz, Star Gazetesi Genel Yayýn Yönetmeni Nuh Albayrak ve çok sayýda medya kuruluþunun temsilcisi katýldý.