Sözleri ayakta alkýþlandý! Necip Fazýl Ödülleri'ne katýlan Baþkan Erdoðan: Üstad'ýn en büyük hayali Ayasofya'yý açma þerefine eriþtik

Cumhurbaþkaný Erdoðan Milli Ýradenin Sesi Star Gazetesi'nin Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlediði Necip Fazýl Ödülleri'nde, Necip Fazýl Kýsakürek'in manevi mirasýný yaþatma amacýyla verdikleri ödüllerin 10'uncusunda üstadýn hatýrasýna sahip çýkýldýðý için herkese teþekkür etti.

Erdoðan, bu yýl Kýsakürek'in vefatýnýn 40'ýncý yýl dönümü olduðunu, büyük þair, mütefekkir, dava ve aksiyon adamý Necip Fazýl Kýsakürek'i bir kez daha rahmetle yad ettiðini söyledi.

Kaleme aldýðý eserleriyle zor zamanlarda verdiði mücadelesiyle ömrü boyunca sergilediði dik ve dirayetli duruþuyla merhum Kýsakürek'in mümtaz bir þahsiyet olduðunu belirten Erdoðan, "Necip Fazýl 'Büyük Doðu Davasý' için fikir çilesi çeken, þiirden nesire, tiyatrodan hikayeye, romandan denemeye, edebiyatýn her alanýnda eserler veren velut, yiðit, yürekli bir münevverdi." ifadelerini kullandý.

Erdoðan, bu vesileyle iki ay önce ebediyete yolcu ettikleri üstadýn emaneti Mehmet Kýsakürek'i de burada rahmetle andýðýný dile getirerek, Mehmet Kýsakürek ile son olarak haziran ayýnda yine burada düzenlenen "40 Yýl, 40 Eser" etkinliðinde bir araya geldiklerini belirtti.

"YENÝ YETÝÞEN GENÇLER ÜSTATLARINDAN DEVRALDIKLARI EMANETÝ DAHA DA YÜCELTECEK"

Geçmiþ yýllarda Necip Fazýl Ödülleri takdim edilen ve hayatýný kaybeden Nuri Pakdil, Prof. Dr. Teoman Duralý, Rasim Özdenören, Ahmet Özalp, Prof. Dr. Nevzat Atlýð'ý da rahmetle yad eden Erdoðan, "Ýlim, edebiyat, kültür ve sanat alanlarýnda ekol haline gelmiþ deðerlerimizin vefatlarý, geride doldurulmasý çok güç boþluklar býrakýyor. Biraz önce isimlerini saydýðým kültür sanat erbabýmýzýn kýymetini onlarýn yokluðunda daha iyi anlýyoruz, daha net görebiliyoruz. Yeni yetiþen gençlerimizin üstatlarýndan devraldýklarý emaneti hakkýyla taþýyýp daha da yücelterek kendilerinden sonrakilere en güzel þekilde teslim edeceklerine inanýyorum." diye konuþtu.

Cumhurbaþkaný Erdoðan, Necip Fazýl Ödülleri'nin bu noktada çok önemli bir rol üstlendiðini vurgulayarak, þunlarý kaydetti:

"Bu ödüllerle sadece büyük þairimize vefa borcumuzu ödemekle kalmýyor ayný zamanda Türkiye'nin deðerlerine de sahip çýkýyoruz. Ödüllendirilen her baþarýnýn daha büyük baþarýlarýn müjdecisi olacaðýnýn inancýyla hüner sahibini takdir ve taltif etmeye çalýþýyoruz. Necip Fazýl Ödülleri ilk gündeme geldiðinde Star gazetesinden ödül programýnýn geliþtirilerek mutlaka devam ettirilmesini istemiþtim. TürkMedya Grubu'muz ödüllerin kurumsallaþmasýný saðlayarak gerçekten baþarýlý bir sýnav verdi. Kendilerini hem bizi mahcup etmedikleri hem de bize mahcup olmadýklarý için gönülden tebrik ediyorum."

Cumhurbaþkaný Erdoðan, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen Necip Fazýl Ödülleri programýnda, yarýþma nedeniyle bu yýl da ülkenin geniþ insan hazinesinden titiz bir çalýþmayla, yine birbirinden kýymetli, yetkin, velut isimlerin tespit edildiðini söyledi.

Star gazetesi, Kültür ve Turizm Bakanlýðý ve ödül jürisinin üyelerine teþekkür eden Cumhurbaþkaný Erdoðan, "Necip Fazýl Ödülleri'nin 10. yýlý vesilesiyle bu seneki ödüllerimizi 10 farklý kategoride tevcih ediyoruz. Birazdan ödüllerini takdim edeceðimiz bilim, kültür ve sanat erbabýmýzý tek tek kutluyor, þahsým, ülkem ve milletim adýna her birine en kalbi þükranlarýmý sunuyorum." diye konuþtu.

"TÜRK SÝYASETÝNÝN TÜM DÖNÜM NOKTALARINA ÞAHÝTLÝK ETTÝ"

Cumhurbaþkaný Erdoðan, üstat Necip Fazýl Kýsakürek'in siyasi, sosyal ve kültürel bakýmdan Türkiye'nin en sancýlý, en zor döneminde yaþadýðýný aktararak, sözlerini þöyle sürdürdü:

"79 yýllýk ömründe, iki cihan harbi dahil nice savaþ, iþgal, darbe, ekonomik ve siyasi darboðazlar gördü. Osmanlý'nýn yýkýlýþýndan Cumhuriyet'in ilanýna, tek parti sultasýndan çok partili demokrasiye geçiþe kadar, Türk siyasetinin tüm dönüm noktalarýna bizzat þahitlik etti. Asýrlardýr günde beþ vakit semalarýmýzý süsleyen Ezan-ý Muhammediye'lerin binlerce yýlýn yabancýsý garip bir sesle deðiþtirilmesine tanýk oldu. Fatih'in emaneti, Ayasofya'nýn kapýsýna vurulan zincirler en çok da kendisi bir Ayasofya meftunu, Ayasofya aþýðý olan üstada aðýr geliyordu."

"BÜYÜK BÝR ÝMAN VE DAVA ADAMIYDI"

Cumhurbaþkaný Erdoðan, Kýsakürek'in, yüzyýllar boyunca i'la-yi kelimetullahýn sancaktarlýðýný yapmýþ bir milletin ruh köküyle baðýnýn zayýflamasýný hiçbir zaman kabullenmediðinin altýný çizerek, "'Yol onun, varlýk onun, gerisi hep angarya; Yüzüstü çok süründün, ayaða kalk, Sakarya.' derken milleti yeniden ayaða kalkmaya davet ediyordu. 'Sen bir devsin, yükü aðýrdýr devin; Kalk ayaða, dimdik doðrul ve sevin.' mýsralarýndaki çaðrýnýn da muhatabý topyekun milletimizdir." ifadelerini kullandý.

Erdoðan, üstadýn mücadelesinin, Türk milletini ruh köküyle yeniden buluþturmak olduðunu vurgulayarak, þöyle devam etti:

"Üstadýn, Anadolu'nun ruh kökü dediði þey ise bizi biz yapan, vataný vatan kýlan, milletimizi millet yapan kadim hasletlerin bütünüydü. Harcýný, dini ve felsefi bir olgunlukla, sancýlý ürperiþlerle, sevinçlerle ve Doðu'nun batmayan güneþiyle kardýðý tüm eserlerinde üstadýn öncelikli gayesi iþte buydu. O, zaman ve mekan þuuruna sahip, büyük bir iman ve dava adamýydý. O gümrah bir ýrmak misali akan þiirleriyle, tiyatrolarýyla, tenkit ve inceleme yazýlarýyla bir hakikat yolcusuydu. Üstat, merhum Yahya Kemal'in, 'Aðzýmda annemin ak sütü gibidir.' dediði Türkçeyi en mahir, en müessir þekilde kullanan ediplerimizden biriydi. 'Ýþgalcilerin' diye tabir ettiði devrinin tatsýz tuzsuz, renksiz, ahenksiz lisan dayatmalarýna asla itibar etmemiþtir. 'Dilden daha büyük, dilden daha aziz, dilden daha gerçek, dilden daha müdafaalý vatan yoktur.' diyerek, Türkçeyi savunmuþtur."

"ÞÝÝRLE MUTLAK HAKÝKATÝ ARAMIÞTIR"

Cumhurbaþkaný Erdoðan, üstat Kýsakürek'in, þiir ve nesirdeki hikmetli sözlerini keskin bir zeka, derinlik, ustalýk, mecaz ve nükteyle tezyin ettiðini vurgulayarak, "Sanatlarýn sultaný olarak tarif ettiði þiirle, mutlak hakikati aramýþtýr. Necip Fazýl'a göre mutlak hakikat Allah'týr. Þiir, Allah'ý sýr ve güzellik yolunda arama iþiydi. Þiire ve Allah'ýn mahrem ülkesi meçhuller aleminin derbeder seyyahý olarak gördüðü þaire çok önemli görevler yüklüyordu." dedi.

Üstat Kýsakürek'in, gerçekleþtirmek için bütün bir ömrünü vakfettiði ideallerini ancak ve ancak genç kuþaklarýn gerçeðe dönüþtürebileceðine inandýðýna dikkati çeken Cumhurbaþkaný Erdoðan, þunlarý söyledi:

"Bu gençliðin maya tutmasý için de üstat, kendi ifadesiyle, 30 yýl boyunca uðraþtý, didindi, bu uðurda zindanlara atýldý. Tüm yasaklara, tüm engellemelere raðmen, 35 yýl boyunca neþrettiði Büyük Doðu Dergisi ve kurucusu olduðu Büyük Doðu Cemiyeti ile özellikle gençlere ilham aþýlamanýn, öz güven ve cesaret vermenin gayretindeydi. O, mücadelesini, fildiþi kulelerde deðil, milletin içinde, milletiyle, bilhassa gençlerle birlikte yürüttü. Anadolu'yu karýþ karýþ gezerek, binlerce kiþinin katýldýðý konferanslar tertip etti. Sayýsýz takibata uðradý."

"GENÇLÝKTEN ÜMÝDÝNÝ HÝÇBÝR ZAMAN KESMEDÝ"

Cumhurbaþkaný Erdoðan, Kýsakürek'in, defalarca hapse girdiðine, birçok haksýzlýða maruz kaldýðýna fakat inandýðý yoldan asla geri adým atmadýðýna iþaret ederek, "Birisinde, Hakim bey, 'Artýk býktýk senden.' ifadesini kullanýnca verdiði cevap çok manidardýr. 'Siz hancý, ben bu yolda yolcu olduðum müddetçe ben buraya daha çok uðrarým.' Geleceðin fikir yükünü sýrtlayacaðýna inandýðý gençlikten ümidini hiçbir zaman kesmedi. Rabb'im bizlere de gençlik yýllarýmýzda üstadýn bu samimi mücadelesine omuz vermeyi bahþetti. Necip Fazýl Kýsakürek'in 50. muharrirlik ve 40. mücadele yýlý jübilesinin takdimini yapmak bu fakire nasip oldu." deðerlendirmesinde bulundu.

"AYASOFYA CAMÝ-Ý KEBÝR ASLINA RÜCU ETTÝ"

Üstat Kýsakürek'in hayattayken takdimini yapma bahtiyarlýðýný yaþadýðýný belirten Erdoðan, þunlarý kaydetti:

"Vefatýndan 37 yýl sonra ise en büyük hayali olan Ayasofya'yý açma þerefine de eriþtik. Allah'a hamdolsun 80 yýllýk hasretin ardýndan zincirleri hep birlikte kýrdýk ve Fatih'in vasiyetine uygun olarak Ayasofya'yý asli kimliðine tekrar kavuþturduk. Ayasofya Cami-i Kebir aslýna rücu etti. Birlikte bu baþarýldý. Üstadýn hayalini kurduðu þekilde týpký bir kitap gibi, týpký mukaddesatçý Türk gençliðinin kalbi gibi bu yüce mabedi açmayý baþardýk. Rabb'ime bir kez daha bizlere bu onuru, bu þerefi, Ayasofya'nýn esaretine son verme bahtiyarlýðýný bahþettiði için sonsuz hamdediyorum."

Cumhurbaþkaný Erdoðan, Ayasofya'yý asli kimliðine tekrar kavuþturduklarýný söyledi.

Erdoðan, "Ayasofya'yý yeniden açan Cumhurbaþkaný olarak anýlmak, bizim gönül dünyamýzda þereflerin en büyüðüdür. Ayasofya'nýn yanýndaki birçok müktesebat rahmetli Kadir Bey zamanýnda yenilendi, fakat þu andaki zat, oradaki birçok eseri kaldýrarak boþaltýlmýþ bir harabeye döndürdü." ifadelerini kullandý.

Þimdi orayý yeniden restore ettiklerinin altýný çizen Erdoðan, þöyle konuþtu:

"Bunlara hiçbir þey býrakýlmaz, inanýn öyle. Bunlar ülkeyi bile çýrýlçýplak hale getirirler. Geldiðimiz zaman çöp, çukur, çamurdu Ýstanbul. Öyle almýþtýk. Ama kendilerine nasýl bir Ýstanbul teslim ettik, ortada. Onlar þimdi yine ne yaptýlar? Ayný hale dönüþtürdüler, dönüþtürüyorlar. Onun için 31 Mart çok önemli. Yeniden Ýstanbul'umuzu, Türkiye'mizi aslýna rücu ettirmek için 31 Mart çok önemli."

Ayasofya'yý kendilerinin açtýðýný ama onu koruyacak olanlarýn elbette gençler olduðunu dile getiren Erdoðan, sözlerini þöyle sürdürdü:

"Gençlerimizin bu mukaddes emanete layýkýyla sahip çýkacaðýna yürekten inanýyorum. 'Zaman bendedir ve mekan bana emanettir.' diyen, 'Kim var?' diye seslenilince saðýna ve soluna bakýnmadan fert fert 'Ben varým.' cevabýný veren bir gençliðin karþýmda olduðunu görüyorum. Böyle olduðu müddetçe Allah'ýn izniyle Ayasofya'nýn kubbelerinden Kur'an sesi, minarelerinden ezan sesi hiçbir zaman eksilmeyecektir. Ayasofya-i Kebir Cami-i Þerifi, Türkiye Yüzyýlý'nýn sembolü olarak ebediyete kadar mümin yürekleri selamlamaya devam edecektir."

Necip Fazýl'ýn izini süren düþünce ve edebiyat damarýnýn, Türkiye'de halen yazý, þiir ve fikir pýnarlarýný beslemeye devam ettiðine dikkati çeken Erdoðan, "Üstadýn geride býraktýðý ilim, kültür ve sanat birikiminin özellikle günümüzün genç kalemleri tarafýndan sahiplenildiðini görüyoruz. Ödül takdim edeceðimiz kardeþlerimizin arasýnda gençlerimizin de olmasýndan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Biz de üstadýn adýna verdiðimiz 'Ýlk Eserler' ödülüyle genç kardeþlerimizi destekliyor, cesaretlendiriyoruz." diye konuþtu.

- ÖDÜLE LAYIK GÖRÜLENLERÝ TEK TEK AÇIKLADI

Cumhurbaþkaný Erdoðan, bu yýlki Necip Fazýl Ýlk Eserler Ödülü'ne "Vakitsiz Ölüler Yurdu" isimli kitabýyla Sema Bayar ile "Ýnsansýn ve Akþam" adlý ilk þiir kitabýyla Rýdvan Tulum'un layýk görüldüðünü belirterek, "Kendilerini canýgönülden tebrik ediyorum." dedi.

Necip Fazýl Hikaye Roman Ödülü'nü ise bu yýl Selahattin Yusuf'a takdim ettiklerini belirten Erdoðan, "Romanlarýnda ele aldýðý meseleleri saðlam bir zemine oturtan Selahattin Yusuf kardeþimizi tebrik ediyor, yazý ve düþünce hayatýnda kendisine muvaffakiyetler diliyorum." ifadelerini kullandý.

Cumhurbaþkaný Erdoðan, Necip Fazýl Þiir Ödülü'nün Ali Günvar'a tevcih edildiðini aktararak, "Þiir desenlerini, geleneðimizi ihmal etmeyen yenilikçi bir tavýrla ören Ali Günvar, geniþ okuyucu kitlesinin kalbine de ses ve mýsralarýyla dokunuyor. Hazreti Mevlana'dan, Yunus Emre'den, Niyazi Mýsri'den, Nabi'den, Baki'den, Þeyh Galip'ten ve Taþlýcalý Yahya'dan aldýðý ilhamla bezediði þiirlerini dünya edebiyatýyla irtibatlandýrýp geniþ bir yelpazenin parçasý haline getiriyor. Yayýncýlýk faaliyetleriyle edebiyatýmýza yýllardýr hizmet eden þair Ali Günvar'ý tebrik ediyorum." diye konuþtu.

Necip Fazýl Fikir Araþtýrma Ödülü'nü bu sene Ahmet Ayhan Çitil'e takdim ettiklerini kaydeden Erdoðan, "Son derece kýymetli akademik çalýþmalarýnda din, metafizik, matematik, ahlak, yapay zeka ve hukuk gibi konularý ele alan Prof. Dr. Ahmet Ayhan Çitil hocamýz, Kant felsefesi üzerine yaptýðý inceleme ve araþtýrmalarla ilim ve düþünce dünyamýzda önemli bir boþluðu dolduruyor. Ahmet Ayhan Çitil hocamýza teþekkür ediyor, bundan sonraki araþtýrmalarýnda baþarýlar diliyorum." dedi.

Necip Fazýl Uluslararasý Kültür Sanat Ödülü'nün bu yýlki sahibinin deðerli yazar ve yönetmen Nacer Khemir olduðunu dile getiren Erdoðan, "Ýslam kültür ve medeniyetini tüm güzellikleriyle yansýtmaya çalýþan kitaplarý ve filmleriyle modern insaný sarsýp ona yüceleri, öteleri iþaret eden Nacer Khemir, kültür ve sanat dünyamýzda uluslararasý bir yer tutmaktadýr. Nacer Khemir'i de kutluyor, yeni çalýþmalarýnýn hayýrlý, faydalý ve bereketli olmasýný temenni ediyorum." ifadelerini kullandý.

Cumhurbaþkaný Erdoðan, Necip Fazýl Çocuk Edebiyatý Ödülü'nün sahibinin Figen Yaman Coþar olduðunu belirterek, "Ýstikbalimizi emanet edeceðimiz çocuklarýmýza dönük duru bir Türkçeyle mayaladýðý metinlerle, incelikle hazýrladýðý çocuk programlarý ve projelerle destek olan Figen Yaman Coþar'ý canýgönülden tebrik ediyorum." dedi.

Necip Fazýl Görsel Sanatlar Ödülü'nü ise Selahattin Sancaklý'ya takdim ettiklerini dile getiren Erdoðan, "Geçtiðimiz günlerde 87'nci vefat yýl dönümünde rahmetle andýðýmýz Mehmet Akif'in çileli hayatýný ve zorlu mücadelesini 13 bölümlük baþarýlý bir diziyle milyonlara ulaþtýran Selahattin Sancaklý'yý tebrik ediyorum." diye konuþtu.

Cumhurbaþkaný Erdoðan, bu yýl ilk kez tevcih edecekleri Necip Fazýl Mimarlýk Ödülü'nü ise 6 isme birden verdiklerini belirterek "Þehrin ve mekanýn hafýzasýna sahip çýkarak Samsun Üniversitemize yepyeni bir eser kazandýran Ýbrahim Düzenli, Asým Divleli, Selçuk Taþar, Ahmet Yýlmaz, Hakký Yiðit ve Sami Ateþçi'ye teþekkürlerimi sunuyorum." dedi.

Yine ilk kez takdim edilen Necip Fazýl Müzik Ödülü'ne genç piyanist Büþra Kayýkçý'nýn layýk görüldüðünü açýklayan Cumhurbaþkaný Erdoðan, "Ýlk albümünü 2019 yýlýnda çýkaran Büþra Kayýkçý yerel ve uluslararasý müzik çevrelerince büyük bir ilgi ve övgüyle karþýlandý. Genç yaþýna raðmen kendisine beynelmilel bir yer açýp ülkemizi baþarýyla temsil eden Büþra Kayýkçý kardeþimizi kutluyor, daha nice güzel eserlere imza atmasýný yürekten temenni ediyorum." diye konuþtu.

Cumhurbaþkaný Erdoðan, Necip Fazýl Saygý Ödülü'nü bu yýl Prof. Dr. Hüsrev Hatemi'ye takdim ettiklerini belirterek, þöyle konuþtu:

"Týp alanýndaki araþtýrma ve incelemelerinin yaný sýra gerçekten deðerli þiirler, denemeler ve hatýra kitaplarý kaleme alan, bir yandan da yetiþtirdiði talebeler eliyle ilim, kültür ve sanat hayatýmýza yeni soluklar kazandýran Prof. Dr. Hüsrev Hatemi hocamýzý tebrik ediyorum. Kendisine saðlýklý, huzurlu ve bereketli ömürler diliyor, þahsým, ülkem ve milletim adýna teþekkürlerimi iletiyorum."

Cumhurbaþkaný Erdoðan, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen Necip Fazýl Ödülleri programýnda yaptýðý konuþmada, velisinden delisine, esnafýndan evliyasýna kadar þiirle yaþamýþ, hayatý þiir, þiiri hayat tarzý haline getirmiþ bir milletin mensuplarý olduklarýný dile getirdi.

Yunus Emre'den Karacaoðlan'a, Yahya Kemal'den Ziya Paþa'ya, Þeyh Galip'ten, Necip Fazýl'a, Nazým Hikmet'ten, Abdurrahim Karakoç'a tek solukta yüzlerce birinci sýnýf þairi saymanýn mümkün olduðunu ifade eden Erdoðan, "Kanuni Sultan Süleyman'ýn divanýnda dört bin civarýnda gazel vardýr. Necip Fazýl'ýn sadece otel odalarý þiirindeki her beyit nasýl bir þaheserse, Muhibbi Divaný'ndaki, Fatih Divaný'ndaki gazeller de ayný þekilde, eþsiz birer sanat eseridir." diye konuþtu.

Erdoðan, bu hazineden yeterince istifade edemediklerini dile getirerek, "Elbette bunda dilde yaþanan keskin ve ani kopuþun çok büyük tesiri var. Milletimizin binlerce yýllýk beslenme kaynaklarýyla baðýný zayýflatan bazý hamlelerin açtýðý boþluðu belki de hiçbir zaman tam manasýyla telafi edemeyeceðiz. Kültür sanat hayatýmýzýn serpilip büyümesine ket vuran bir diðer husus, varlýðýný halen devam ettiren ideolojik al gülüm ver gülüm iliþkileridir." deðerlendirmesinde bulundu.

- "SÝYASETTEKÝ VESAYET SÝSTEMÝNÝ HAMDOLSUN BÝTÝRDÝK"

Sinemadan tiyatroya, romandan müziðe kadar birçok alanda iç içe geçmiþ çok katmanlý bu iliþkilere rastladýklarýný anlatan Erdoðan, bu iliþkilerin, ülkede yeni özgür seslerin, yeni kabiliyetlerin çýkmasýna da engel teþkil ettiðini söyledi.

"Burada þu hususu açýk yüreklilikle ifade etmek istiyorum" diyen Erdoðan, "Hükümet olarak son 21 yýlda attýðýmýz kararlý, cesur ve dirayetli adýmlarla siyasetteki vesayet sistemini hamdolsun bitirdik. Türk siyasetini, tarihinin en çoðulcu, en renkli, temsil kabiliyeti en yüksek yapýsýna kavuþturduk ama kültür sanat alanýndaki vesayeti sona erdirmekte henüz muvaffak olamadýk." þeklinde konuþtu.

Cumhurbaþkaný Erdoðan, kaliteden, nitelikten, baþarýdan ziyade, ideolojik akrabalýðý referans alan vesayet düzeninin kültür sanat camiasýnda varlýðýný halen sürdürdüðüne dikkati çekerek, þöyle konuþtu:

"Türkiye'ye dair pek çok tartýþmada bu zihniyetin tarafgir ve karanlýk yüzüne þahit oluyoruz. Örneðin, sýrf kendi dünya görüþlerinden olduðu için katillere, tacizcilere, teröristlere, ülke ve millet düþmanlarýna leke kondurmuyorlar. Müzik kutusu misali parasýný verenin plaðýný çalan bu çevrelerin temel özelliði, her seferinde ülkenin ve milletin karþýsýnda konumlanmalarýdýr. Lafa gelince demokrasiyi kimseye býrakmazlar. Ancak 27 Mayýs ve 28 Þubat darbecilerini alkýþlamaktan da geri durmazlar. Hak ve özgürlükler konusunda ahkam keserler fakat baþörtüsü yasaðýný savunmakta hiçbir beis görmezler. Sürekli barýþtan, yaþamdan, bir arada yaþamaktan bahsederler ama bölücü terör örgütünün kalemþorluðunu yapmaktan gocunmazlar."

"TÜRKÝYE'NÝN KÜLTÜR SANAT ÝKLÝMÝ, MUTLAKA HAK ETTÝÐÝ SEVÝYELERE ULAÞACAKTIR"

Erdoðan, sözlerini þu þekilde sürdürdü:

"Ýnsan haklarýnda mangalda kül býrakmazlar ama Gazze'de üç aydýr devam eden Ýsrail vahþeti karþýsýnda çýkýp bir kelime etmezler. Hatta, Hamas bahanesiyle Ýsrail'in devlet terörünü günümüzün Führeri Netanyahu'nun soykýrým politikasýný meþrulaþtýrmaya çalýþýrlar. Bunlarý ülkenin, milletin menfaatine, demokrasimizin hayrýna olan hiçbir meselede ortalýkta göremezsiniz. Ama vesayetçiler adýna gazete köþelerinden, darbeciler adýna televizyon ekranlarýndan saða sola ayar verirken mutlaka görürsünüz. Hasýlý, nerede Türkiye'ye ve Türk milletine karþý bir eylem hazýrlýðý varsa bunlarýn tekmili hepsini birden ön safta muhakkak bulursunuz. Son dönemde bu çevrelerin giderek artan pervasýzlýklarýný, kendileri dýþýnda herkese hakaret ederek susturmaya çalýþmalarýný ülkemizin kültür sanat, spor ve medya camiasýnda kurduklarý ahbap çavuþ düzeninin artýk daðýlmaya baþladýðýnýn iþaretleri olarak deðerlendiriyoruz."

Necip Fazýl Kýsakürek'in ömrünün "Batý mukallidi" olarak tarif ettiði, kendi halkýna karþý nobran ama Batý karþýsýnda ezik bu çevrelerle mücadeleyle geçtiðini aktaran Erdoðan, "Biz de son 21 yýlýmýzý burada yaþadýðý halde bize Paris'ten, Londra'dan, Washington'dan, hatta ve hatta Kandil ve Pensilvanya'dan seslenen Batý'nýn gönüllü lejyonerleriyle mücadeleyle geçirdik. Diðerleri gibi inþallah bu mücadelemizden de zaferle çýkacaðýz. Türkiye'nin kültür sanat iklimi, mutlaka hak ettiði seviyelere ulaþacaktýr. Ýnþallah bunu da sizlerle birlikte baþaracaðýz." ifadelerini kullandý.

"SPORUN GÜNLÜK SÝYASÝ REKABETÝN MEZESÝ HALÝNE GETÝRÝLMESÝ YANLIÞTIR"

Cumhurbaþkaný Erdoðan, dün Galatasaray ile Fenerbahçe arasýnda Suudi Arabistan'da oynanmasý planlanan Turkcell Süper Kupa maçýnýn ertelenmesine deðinerek, þunlarý söyledi:

"Sözlerime son vermeden önce dün gece yaþanan hadiselerden duyduðumuz üzüntüyü burada altýný çizerek vurgulamak istiyorum. Biz futbol baþta olmak üzere Türk sporunun tartýþmalarla deðil, baþarýlarla gündeme gelmesini arzu ediyoruz. Hangi sebeple olursa olsun sporun günlük siyasi rekabetin mezesi haline getirilmesi yanlýþtýr, hatalýdýr, sporumuza hiçbir faydasý yoktur. Dün geceden itibaren muhalefet partilerinin yaptýðý açýklamalarý istismar siyasetinin yeni örnekleri olarak görüyoruz. Cumhuriyet 85 milyonun ortak deðeridir. Gazi Mustafa Kemal, bu ülkenin banisidir. Daha düne kadar, affýnýza sýðýnarak söylüyorum 'Siz Atatürk'ün askeri deðil, itlerisiniz.' diyenlerle el ele, kol kola yürüyenlerin bugün söylediklerinin bizim nazarýmýzda hiçbir kýymetiharbiyesi yoktur. Türkiye'nin ve Türk milletinin onurunu, haysiyetini, þerefini bizim nasýl savunduðumuzu CHP bilmese de tüm dünya çok iyi biliyor. Ülkemizin itibarýný, bizim nasýl koruduðumuzu muhalefet bilmese de tüm insanlýk gayet iyi biliyor. CHP ve þürekasý ders vermeyi býraksýnlar, þayet samimiyseler gitsinler önce bölücü örgütün uzantýsý ittifak noktalarýndan hesap sorsunlar.

Dünkü olayýn mecrasýndan çýkarýlarak þov ve provokasyon malzemesi yapýlmasýna müsaade edemeyiz. Hele hele müessif bir olay üzerinden milletin inancýna ve mukaddesatýna ahlaksýzca dil uzatýlmasýný hiçbir þekilde mazur göremeyiz. Bu konuda yapýlmasý gereken ne varsa, hangi adým atýlmasý gerekiyorsa onu yapmaktan çekinmedik, çekinmeyiz. Dünkü hadiseden dolayý futbolseverlere, 20 yýlým futbolla geçti, bunlar gibi tribünden seyretmedik ve spor camiasýna geçmiþ olsun dileklerimi iletiyorum. Tüm kulüplerimizden, sporun barýþý, dayanýþmayý, iþbirliðini temsil eden fair play ruhuna samimiyetle sahip çýkmalarýný bekliyorum."

Cumhurbaþkaný Erdoðan, bu yýl ödül alan edebiyat, sanat, ilim erbabýný tebrik ederek, Star ailesine bu güzel organizasyon için teþekkürlerini sundu.

Törende, "Doðdu Batmayan Güneþ" temasýyla hazýrlanan film, davetlilere izletildi.

ÖDÜLLER SAHÝBÝNÝ BULDU

Cumhuriyet tarihinin en önemli edebiyatçý ve fikir adamlarýndan Necip Fazýl'ýn manevi ve kültürel mirasýný yaþatmak amacýyla bu yýl 10'uncusu düzenlenen Necip Fazýl Ödülleri sahiplerini buldu.

Geçen yýllardan farklý olarak Çocuk Edebiyatý, Görsel Sanatlar, Mimarlýk ve Müzik dallarýnýn eklenmesiyle birlikte 10'uncu yýla özel 10 ayrý dalda 11 isim ödüle layýk görüldü.

Prof. Dr. M. Fatih Andý, Prof. Dr. Hicabi Kýrlangýç, Prof. Dr. Turan Karataþ, Doç. Dr. Ahmet Murat Özel ve Necip Tosun'dan oluþan jürinin aldýðý karar neticesinde 2023 Necip Fazýl Ödülleri'ne layýk görülen isimler þunlar oldu:

"Necip Fazýl Þiir Ödülü: Ali Günvar, Necip Fazýl Hikaye-Roman Ödülü: Selahattin Yusuf, Necip Fazýl Fikir-Araþtýrma Ödülü: Ahmet Ayhan Çitil, Necip Fazýl Ýlk Eserler Ödülü: Sema Bayar, Necip Fazýl Ýlk Eserler Ödülü: Rýdvan Tulum, Necip Fazýl Uluslararasý Kültür Sanat Ödülü: Nacer Khemir, Necip Fazýl Çocuk Edebiyatý Ödülü: Figen Yaman Coþar, Necip Fazýl Görsel Sanatlar Ödülü: Selahattin Sancaklý, Necip Fazýl Mimarlýk Ödülü: Samsun Üniversitesi Ballýca Kampüsü'nde Tütün Depolarýnýn Mimarlýk ve Tasarým Fakültesi'ne Dönüþümü (H. Ýbrahim Düzenli, A. Asým Divleli, E. Selçuk Taþar, Ahmet Yýlmaz, Ý. Hakký Yiðit, B. Sami Ateþçi), Necip Fazýl Müzik Ödülü: Büþra Kayýkçý, Necip Fazýl Saygý Ödülü: Hüsrev Hatemi"

Programýn sonunda ödül kazananlara ödüllerini veren Cumhurbaþkaný Erdoðan, daha sonra ödül alanlarla hatýra fotoðrafý çektirdi.

CUMHURBAÞKANI ERDOÐAN'DAN NECÝP FAZIL ÖDÜLLERÝ PAYLAÞIMI

Cumhurbaþkaný Erdoðan, katýlým saðladýðý Star Gazetesi'nin bu yýl onuncusunu düzenlediði Necip Fazýl Ödülleri programýna iliþkin yayýmladýðý mesajda, "Bu ödüllerle sadece büyük þairimize vefa borcumuzu ödemekle kalmýyor, ayný zamanda Türkiye'nin deðerlerine de sahip çýkýyoruz." ifadelerine yer verdi.

Bu akþam Necip Fazýl Ödülleri'ni takdim ettiðimiz ilim, kültür ve sanat erbabýmýzý tebrik ediyor; þahsým, ülkem ve milletim adýna her birine en kalbî þükranlarýmý sunuyorum.... pic.twitter.com/MaJjdM3Lpa

— Recep Tayyip Erdoðan (@RTErdogan) December 30, 2023