İlk dört tekerlekten çekişli Octavia Combi’nin yollara çıktığı 1999 yılından bu yana tüm Octavia Combi satışlarından yüzde 20 pay alması markanın 4x4 versiyonuna önem vermesine neden oluyor. Bir stationwagon olmasına karşın, 4x4 çekiş sistemiyle hobi amaçlı kullanımlara olanak tanıyan Octavia Combi 4X4, hareketli yaşam tarzının yanı sıra çocuklu ve evcil hayvan sahibi aileler için de ideal. Octavia Combi 4X4, özellikle şehir dışında, zorlu yol şartlarına sahip bölgelerde yaşayanlara hitap ediyor. 588 litrelik standart yükleme kapasitesi arka koltukların yatırılmasıyla 1.718 litreye kadar çıkabiliyor ve yükleme alanına ihtiyacı olanların beklentilerini karşılıyor. Aracın bagaj kapağının 1070 mm’lik yükleme yüksekliği de kolaylık sağlıyor. Önceki nesline göre 102 kg hafifleyen, yeni Octavia Combi bu sayede yüzde 17’ye varan yakıt tasarrufu sağlayabiliyor. Türkiye’de, Elegance donanım paketi, ekonomik 1.6 litrelik dizel motor ve 6 ileri manuel vites kutusuyla satılan Octavia Combi 4x4, 100 kilometrede ortalama 4.5 litre yakıt tüketimiyle dikkat çekiyor. Tabi ki bu tüketim değeri İstanbul trafiğinde pek de geçerli olmuyor. Bir hafta boyunca kullandığım araç ile ortalama 6.3 litrelik bir tüketim değerine imza attım.
Maksimum yol tutuşu
Octavia Combi 4x4’te kullanılan 5. nesil Haldex kavrama sistemi, ani kalkışlar ve hızlanmaların yanı sıra, yüksek süratli seyir ve kaygan zemin gibi güvenliği tehdit eden durumlarda çekiş sistemini ve tork dağılımını yöneterek maksimum yol tutuşu sağlıyor. Elektronik Haldex kavrama sistemi, aracın ön tekerlekleri çekiş kaybı yaşadığında, arka tekerleklere tahriki çok hızlı şekilde aktararak, zor durumlardan çabucak kurtulma imkanı sunuyor. Bu da onu rakiplerinin bir adım ötesine taşıyor. Sistemi özellikle hızlı girilen virajlarda hissediyorsunuz. Araç adeta rayda gider gibi hissettiriyor.
Özellikle VW çatısı altına girdikten sonra büyük bir atılım içine giren Çek marka, her 6 ayda bir yenilik sözünü tutmayı sürdürüyor. Piyasaya sürdüğü modeller, motor ve şanzıman seçenekleriyle Türkiye’de satış adetlerini artırıyor.
Nissan geçen yılı rekor satışla kapadı
12 ayda 12 yeni modele imza atan Japon otomotiv devi Nissan; 2014 yılında Avrupa’da 724 bin 613 adet araç satışı gerçekleştirerek tarihinin en yüksek değerine ulaştı. Nissan böylelikle Avrupa’daki yüzde 4’lük pazar payını, 0.3 artırmış oldu. Nissan’ın Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Avrupa Başkan Yardımcısı Guillaume Cartier konuyla ilgili: “Nissan olarak ürün gamımız, tarihimizde hiç olmadığı kadar güçlü, çeşitli ve heyecan verici. 12 ayda 12 yeni model piyasaya sunarak bir bakıma kendi sınırlarımızın dışına çıktık. Nissan olarak araç kullanıcılarına bol seçenekle birlikte; daha fazla değer, daha çok yenilik ve daha çok heyecan sunmaya devam edeceğimize dair söz verdik. Bu sözümüzü yerine getirmek için; 2014’te ikinci elektrikli aracımız olan e-NV200’ü satışa sunduk, X-Trail ve Juke gibi iki yeni modelle crossover gamımızı genişlettik, performans ve modifiye markamız NISMO’yu da dünya genelinde daha tanınır bir hale getirdik” dedi.
KADJAR, Renault’nun ilk C-segment crossover modeli
Renault, C segmentindeki ilk crossover modeli KADJAR’ın lansmanı ile crossover dünyasındaki atılımını sürdürüyor. KADJAR, prömiyeri öncesi, sosyal medya aracılığı ile tüm dünyaya tanıtılıyor. KADJAR ismi, KAD- ve -JAR hecelerinin bir oyunu. KAD ilhamını güçlü ve etkili arazi araçlardan alıyor. JAR ‘çevikliği’ ve ‘atılımı’ simgeliyor. KADJAR ismi egzotik bir ses çağrıştırırken, maceraya ve yepyeni ufukları keşfetmeye davet ediyor. ‘K’ harfi modelin sağlamlığını ve gücünü vurgularken KADJAR, Renault’nun Crossover dünyasında, Captur ve Koleos modellerinin yanında kendinden emin olarak yerini alıyor. 2 Şubat’ta KADJAR’ın yüzünün gözler önüne serilmesi beklenirken Renault, her gün yeni fotoğraflar ve videoları sosyal medyada paylaşacak.
Mitsubishi, Attrage ile sedan pazarında kendine yer arıyor
MItsubIshI kısa bir süre önce pazara sunduğu Attrage ile B Sedan segmentinde pazar payı elde etmeye çalışacak. Ancak Attarage düşük yakıt tüketimine sahip küçük hacimli ve otomatik vites seçeneği sunan bir sedan olmasına karşı tasarımıyla pek de etkileyici gözükmüyor. Mitsubishi Attrage 1.2 CVT Intense birçoklarının beklentisini karşılarken tasarım odaklı müşterilere uzak kalıyor. Mitsubishi Attrage 1.2 CVT Intense’in benzinli ve otomatik vitesle gücünü yere aktaran sessiz bir motoru var. Otomobili kullanırken bu sessiz motor dikkat çekiyor. Test aracımız benzinli olmasına rağmen küçük hacmi ve Mitsubishi mühendislerinin başarılı çalışması sonucu düşük yakıt tüketim değerlerine sahip. Şehir içi yakıt tüketimi 5.6 litre iken şehir dışında ise bu rakam 4.4 litrelere kadar iniyor. 42 litrelik yakıt tankına sahip aracın tüketiminin, sınıfındaki araçlarla kıyaslandığında başarılı olduğunu söyleyebilirim.
Mıtsubıshı Attrage 1.2 CVT Intense’in 1.2 litrelik motoru 80 beygir güç üretebiliyor ve maksimum tork değeri 106Nm. Aracın maksimum sürati 174 km/s. Bu verilerle performans konusunda beklentileri karşılayacak düzeyde değil ama aracın ekonomi odaklı olduğunu da unutmamak gerek. Yine de daha iyi veriler bekliyor insan. Araçta vitesteki B konumu motor frenini kullanmak için ve çok dik yokuşlarda inip ve çıkmak için kullanılıyor. Sedan tipi bu aracın 450 lt büyüklüğünde ki bagajı çoğu kişiyi tatmin edecek büyüklükte. Mitsubishi Attrage 1.2 CVT Intense vergisi ve bakım masrafları düşük bir araç. Markanın sorunsuz motorları da artılar arasında. Konfor bakımından koltuklarının ve süspansiyon sisteminin pek de rahat olmadığı dikkat çekiyor. Donanımlarına bakacak olursak; ABS, EBD, ESP, yokuş kalkış sistemi, lastik basınç uyarı sistemi ve yol bilgisayarı gibi özelliklere sahip. Arkadaki diz mesafesi oldukça iyi ve rahat ettirebilir nitelikte.