Henüz 22 yaşında ama dünyaca ünlü markaların aranılan yüzü, Juju Ivanyuk. Chloe, Elie Saab, Alexander McQueen, Lanvin, Miu Miu ve Coco Chanel gibi isimlerin defilelerinde baş manken olarak podyuma çıkan ünlü top model, şimdiye kadar pek çok moda dergisinin kapağında da yer aldı. Geçtiğimiz haftalarda GIZIA markasının çekimleri için İstanbul’a gelen Ukraynalı Ivanyuk ile konuştuk.
-Model olmaya nasıl karar verdiniz?
Küçük yaşlardan beri hayalimdi. Cindy Crawford ve Claudia Schiffer’ı hayranlıkla izliyordum. Hatta aileme de büyüdüğümde model olmak istediğimi söylüyordum. Yıllar sonra bir ajansa yazıldım ve okula başladığım dönem evimizin olduğu bölgeyi kapsayan bir modellik yarışmasının olduğunu duyunca hemen başvurdum. Yarışmada derece aldıktan sonra 13 yaşımda, New York’taki Trumph Model Ajansı ile ilk sözleşmemi imzaladım.
-Çok genç olmanıza rağmen defilelerin aranılan isimlerinden birisiniz...
Evet şanslıydım ve şu an hayallerimi yaşıyorum. Bugüne kadar hayal ettiğim tüm markalarla çalıştım. Kendi deneyimlerimi geliştirmeyi ve kim olduğumu bulmayı tercih ettim. Nasıl Cindy Crawford ve Claudia Schiffer benim için bir ikon ise belki günün birinde ben birileri için bir ikon veya örnek olabilirim diye düşünüyorum. Bunu da ancak iyi bir hayat yaşayarak başarabilirim.
-Şimdiye kadar en çok hangi tasarımcının kıyafetleri içinde kendinizi rahat hissettiniz?
Modellik, bütün gözler üzerinizdeyken rahat olmanın başka bir adı. Rahat değilseniz bu bakışınız, duruşunuz ve yürüyüşünüzden hemen fark edilir. Ve podyum bu rahat olmayan tavrı sevmez. Modellik kariyeri için hiçbir tasarımcı ya da markayı ayırt etmeden, kıyafetlerin içinde kendini rahat hissetmek çok önemli.
-En sevdiğiniz modacı kim?
Coco Chanel’in hayatı beni derinden etkiler. Erkek egemen toplumda kendi markasını yaratması ve bugün bile en iyi markalardan biri olan Chanel’in kurucusu olduğu için... Tek bir cevap hakkım varsa bu kesinlikle Coco Chanel’dir.
-Modellikte de bir yaş sınırı var. Sonrasında ne yapmak istiyorsunuz?
Gelecekte bir restoran zinciri kurmak istiyorum. İlk şubeyi nerede açabileceğimi şimdiden düşünüyorum. Restoranın iç dizaynı nasıl olmalı? Nasıl bir mutfakla servis vermeli? Şimdiden bu soruların yanıtlarını bulmaya çalışıyorum. Belki de üniversite eğitimimi bu alanda tamamlamalıyım diye düşünüyorum. Çünkü iyi bir işletmeci ya da yönetici olabilmek için bir işin detaylarına hakim olunması gerektiğine inanıyorum. Bunun dışında oyuncu olmayı da düşündüm ama bu beni biraz korkuttu. Ne var ki oyunculuk konusunda ders almayı istiyorum.
İstanbul Boğazı’nın bağımlısıyım!
-Peki GIZIA markasıyla nasıl bir araya geldiniz?
GIZIA’nın 2013-14 sonbahar-kış kampanyasının yüzü oldum. Markayla ilk kez çalışıyorum ama daha önce ismini duymuştum. Teklif gelince de tereddüt etmeden kabul ettim. Tabii bir de İstanbul’a gelecek olmak beni çok heyecanlandırdı. Çünkü İstanbul’u ve sıcakkanlı Türk insanını çok seviyorum.
-O halde daha önce de geldiniz İstanbul’a?
Üç-dört kez İstanbul’a geldim ancak hepsi iş içindi... Etrafı gezip görmek için hiç fırsatım olmadı. Buranın muhteşem bir yer olduğunu çok fazla kişiden duydum ve İstanbul’a ait etkileyici fotoğraflar gördüm. İstanbul Boğazı’nın manzarasına bağımlı olduğumu söyleyebilirim.