ABD başkanlarının sabıka kaydı
ABONE OL

Tarihi boyunca kendisine ait olmayan topraklarda çeşitli sebeplerle hak iddia eden ve iç karışıklık çıkararak milyonlarca masum sivilin katledilmesine, sürgününe neden olan ABD, yıllardır sürdürdüğü savaşçı politikalarından vazgeçmiyor. ABD’nin başkanları değişse de dış politikadaki tutumları değişmiyor. 44 başkan eskiten ABD’nin son başkanı Trump da verdiği kararlarla ABD’nin sabıka kaydını kabartıyor.

1776’da kurulan ABD’nin karanlık tarihi topraklarını gaspettiği Kızılderililere yönelik kıyımlarla başlıyor. Ortadoğu bölgesinde bir kaos ortamı oluşturmaya çalışan ABD, demokrasi götürmek iddiasıyla askeri müdahaleleri meşrulaştırıp pek çok ülkenin iç işlerine karışıyor ve kendi hükmedeceği yeni yönetimler kurmaya çalışıyor. Suriye, Irak, Afganistan, Lübnan, Mısır, Libya’nın yaşadığı pek çok siyasal krizin arkasında da ABD’nin olduğu biliniyor.

Donald Trump

ÇILGINLIKLARIYLA DÜNYAYI EKONOMİK SAVAŞA GÖTÜRÜYOR

8 Kasım 2016 tarihinde yapılan ABD başkanlık seçimlerini kazanarak 20 Ocak 2017’de göreve başlayan Trump’ın karnesi bayağı bir kabarık. Donald Trump verdiği kararlar ve attığı tehdit içerikli Tweetlerle ile adından sıkça söz ettiriyor. Müslüman coğrafyasına olan düşmanlığı ile bilinen Trump, Pakistan’daki savaşı sürdürürken Suriye’deki askerlerini de bölgeden çekmedi. Son dönemlerde Türkiye düşmanlığı da artan ve ekonomik ambargolar uygulamaya çalışan Trump’ın Türkiye’nin Ortadoğu’nun liderliğine soyunmasına tahammül edemiyor. Trump’ın 6 Aralık 2017 tarihinde İsrail tarafından işgal edilen Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması ve Tel Aviv’deki büyükelçiliğini Kudüs’e taşıması dünyada büyük tepkilere yol açtı. ABD’nin kararının ardından Filistinliler tarafından düzenlenen protesto gösterilerinde, İsrail askerlerinin müdahalesinde birçok Filistinli yaralanırken, can kayıpları da yaşanmıştı. Olaylar bugün de hala devam ediyor. ABD yönetiminin hedef aldığı tek ülke elbette Türkiye değil. Trump’ın, başta Çin’e açtığı ticaret savaşı olmak üzere aldığı ekonomi kararların küresel ticarete darbe yapacağından endişe ediliyor. Bu savaşın nereye kadar gideceği ve bundan Amerika’nın ne derece etkileneceği merak konusu. 

Barack Obama

ORTADOĞU PROJELERİNİ DEVAM ETTİRDİ 

4 Kasım 2008’de ABD’nin 44. Devlet Başkanı seçilen Barack Obama, 20 Ocak 2009’da görevi George W. Bush’tan devraldı. 6 Kasım 2012’de seçimleri yeniden kazanan Obama, ikinci kez başkan seçildi. ABD tarihindeki ilk siyahî devlet başkanı olan Obama döneminde Libya lideri Muammer Kaddafi devrildi ve öldürüldü. Arap Baharı’nın etkisiyle yayılan olayları da ABD kendi lehine çevirmeye başladı. Kaddafi gitti ancak ABD askerleri orada kaldı. Devam eden Arap Baharı’nda sıra Suriye’ye geldi. Obama döneminde ABD Suriye’ye ilk kez 22 Eylül 2014’te hava operasyonu düzenledi. ABD burada terör örgütü PKK’nın uzantısı YPG’nin içinde yer alan SDG ile birlikte hareket ediyor. Obama, 25 Nisan 2016 tarihinde 250 Amerikan özel kuvveti askerinin bu ülkeye konuşlandırılmasına onay verdi. Suriye’deki iç savaşta binlerce sivil hayatını kaybetti, 6 buçuk milyon insan evini terk etti. 

George Walker Bush

DEMOKRASİYİ YANLIŞ ANLAYAN BAŞKAN

20 Ocak 2001 ila 20 Ocak 2009 tarihleri arasında ABD başkanlığı görevini yürüten George W. Bush döneminin en önemli olayı 11 Eylül 2001 tarihinde Dünya Ticaret Merkezi’ne ve Pentagon’a yapılan saldırılardı. İkiz kulelere yapılan saldırı ABD’nin dünyanın çeşitli bölgelerine müdahalesine gerekçe oldu. ABD bu olay üzerine saldırıların sorumlusu olarak gösterdiği Usame bin Ladin’i cezalandırmak ve Taliban yönetimini görevden indirmek amacıyla 7 Ekim 2001 tarihinde Afganistan’a asker gönderdi. Savaş sonunda Taliban yönetimi yıkıldı. Ancak ABD askerleri hâlå Afganistan’dan çekilmiş değil. Bu savaşta ölen Afganların sayısı ise 100 bine yaklaştı. George H. W. Bush döneminde başlayan ABD’nin Irak ile olan çatışması da 20 Mart 2003’te savaşa dönüştü. Bush savaşı haklı çıkarmak için Irak’ın kitle imha silahlarıyla bölge barışını tehdit ettiği  ve Irak’a demokrasi götürmek istediği gibi gerekçeler öne sürdü. Saddam Hüseyin rejimini deviren ABD, her sivili potansiyel bir suçlu gibi görüp keyfi bombardımanlarla onları katletti. 

George H. W. Bush

HAMLELERİ İLE IRAK İŞGALİ’NE GİDEN SÜRECİ HAZIRLADI

ABD’nin 41. Başkanı George H. W. Bush, 1989 ila 1993 yılları arasında görev yaptı. Başkan olduğu sürece Ortadoğu’daki planları sürdürdü. Irak ile Kuveyt arasında başlayan savaşa dahil olan ABD, Irak’ın 2 Ağustos 1990’da Kuveyt’e saldırmasıyla önce Irak’tan yapılacak petrol ithalatına 14 yıl sürecek ambargo koydu daha sonra 17 Ağustos 1991’de Irak’a savaş açtı. Aslında uzlaşmacı bir yol izlenebilirken ABD savaşı tercih etti. 27 Şubat’ta Kuveyt’i ABD ele geçirdi. Bölgede güçlü bir Irak devletinin olması kendi çıkarlarına ters düşeceği için Kuveyt’in yanında yer alan ABD onu ilgilendirmeyen bir savaşta daha yerini aldı. Bu tarihten sonra başlayan ABD, Irak sürtüşmesi 2003 yılında George H. W. Bush’un oğlu ABD’nin 43. Başkanı George W. Bush’un Irak’a savaş açmasına kadar devam etti. Bu iki savaş döneminde ise ABD çeşitli bahaneler ile Irak’a saldırdı. Uygulanan ambargo Irak’ın kitle imha silahları yapmasını engellemekten çok Irak halkına zarar verdi. 

Lyndon B. Johnson 

VİETNAM KATLİAMININ BAŞ SORUMLUSU

22 Kasım 1963’te göreve gelen Lyndon B. Johnson, 1969 yılına kadar başkanlık yaptı. Johnson’un başkanlığı döneminde 1950’li yıllarda başlayan Vietnam Savaşı’na Amerika’nın doğrudan müdahalesi başladı. Soğuk Savaş’ın sürdüğü bu dönemde ülkeler ya ABD yanlısı ya da Rusya yanlısı olmak zorundaydı. Kendilerine tampon bölge oluşturmak isteyen ABD ve Rusya, Vietnam konusunda anlaşamadı. Komünizm ile yönetilen Kuzey Vietnam’ı bölmek isteyen ABD’nin planları Cenevre Anlaşması ile bozuldu ve iki bölge tek devlet haline geldi.  ABD, komünist yönetimin bölgeye hâkim olmasını engellemek için Güney Vietnam’a 500 bin asker göndermesi kanlı savaşı başlattı. Şehir merkezlerine atılan bombalar katliamlara neden oldu. ABD hem ekonomik sebepler hem de halkının savaşa karşı gelmesi üzerine 1973’te Ateşkes Antlaşması imzaladı ve yenilgiyi kabul ederek Vietnam’dan çekildi. 

Harry S. Truman 

İNSANLIK SUÇU: HİROŞİMA VE NAGAZAKİ

ABD’nin 33. Başkanı Harry S. Truman, 12 Nisan 1945 ila 20 Ocak 1953 tarihleri arasında görev yaptı. Bu dönemde II. Dünya Savaşı’nın son zamanları yaşanıyordu. Hiroşima ve Nagazaki bombalarını bilmeyen yoktur. Savaşı kısa sürede bitirmek isteyen Truman’ın emri ile 6 Ağustos 1945’te ‘Little Boy’ (Küçük Oğlan) isimli atom bombasıyla Japonya’ya nükleer saldırı gerçekleştirdi. Hiroşima’daki saldırıdan 3 gün sonra  Nagasaki’ye saldırı gerçekleştirildi. Atılan bombalar ilk anda 70 bin kişinin ölümüne yol açtı. Saldırıdan sonraki günlerde 30 binden fazla kişinin de öldüğü kayıtlara geçti. Bu nükleer saldırının olumsuz etkileri gelecek kuşakların da büyük sıkıntılar çekmesine neden oldu. Truman döneminde 1949 yılında ABD’nin başını çektiği NATO örgütü kuruldu. Buna karşılık Doğu Avrupa ülkeleri ise Varşova Paktı’nı oluşturdular. Böylece dünyayı uzun yıllar boyunca etkileyecek Soğuk Savaş dönemi de başlamış oldu. 

Andrew Jackson

KIZILDERİLİ DÜŞMANLIĞINI SÜRDÜRDÜ 

Dünyanın en büyük sömürgeci, katliamcı ve soykırım suçlusu ülkesinin Amerika Birleşik Devletleri olduğunu söylesek çok da yanlış olmaz sanırım. Amerika kıtasının keşfedilmesinden sonra başlayan Kızılderili katliamları 1886 yılına kadar sürdü. Bölgenin yerel halkı olan 70 milyondan fazla Kızılderili öldürülürken bir çoğu da sürgün edildi. Hatta ilk biyolojik silahın Kızılderililer üzerinde uygulandığı söyleniyor. Sürgüne gönderilen Kızılderililere yardım olarak dağıtılan battaniyelere çiçek mikrobu bulaştırılarak çok sayıda insanın öldürüldüğünü yazanlar var. Kızılderililerin açlıktan ölmesi için başlıca yiyecekleri olan bizonlar da katledildi. ABD’nin yedinci başkanı olan Andrew Jackson 1829 yılında başlayan ve 1837’de son bulan görevi sürecinde Kızılderililerin zorunlu tehciri devam etti.