Anadolu’nun ‘Mahmut Hoca’sý
Roman ve öykü yazarý Rýfat Ilgaz’ýn hayat verdiði ve sinemaya uyarlanan 1970 ve 80’lerin efsane sinema filmi Hababam Sýnýfý serisindeki sert, disiplinli ama bir o kadar da iyi kalpli tarih öðretmeni Mahmut Hoca karakteri Anadolu öðretmeninin bir yansýmasýdýr aslýnda... Týpký Halis Zilan gibi...
80’li yýllarýn Halis öðretmeni de týpký Mahmut Hoca gibiydi. Meslek hayatý boyunca otoriter tavýrlarýyla öðrencilerinin hatýralarýnda pek de iyi bir yer edinemedi, sert ve otoriter bir eðitimci olarak akýllarda kaldý. Yýllar sonra vasiyeti ile ilgili hukuk mücadelesi baþlatan bir öðrencisi, Halis öðretmenin eþinin gösterdiði bir hatýra defteriyle hayatýnýn þokunu yaþadý. Sevgisini pek belli etmeyen öðretmenlerinin 30 yýl önce kendileri için kaleme aldýðý anýlarla dolu defter, öðrencilerine hüzün ve gururu birarada yaþattý.
Sevgisini göstermeye çekinen babalardan öðrendik evladýnýn baþýný uyurken sevmeyi... Sevildiði için deðil korkulduðu için saygý duyulmasý gereken bir figür olmalýydý baba... Ya da yýllarca böyle öðretildi onlara da...!
1980’li yýllarda Trabzon’daki Cudibey Ýlkokulu’nda sýnýf öðretmenliði yapan Halis öðretmen de týpký böyle biriydi. Evliliðinde baba olamamýþ ancak tüm öðrencilerini evladý yerine koyup bunu onlara asla hissettirmeyen tatlý-sert bir baba.
Halis öðretmen, meslek hayatý boyunca týpký Hababam Sýnýfý’ndan hatýrlayacaðýmýz Mahmut Hoca gibi otoriter tavýrlarýyla öðrencilerinin hatýralarýnda çekinilen bir eðitimci olarak kalsa da yýllar sonra ortaya çýkan gerçekler durumun hiç de sanýldýðý gibi olmadýðýný gösteriyordu.
ÖÐRENCÝYE SON VASÝYET
O yýllardaki öðrencilerinden biri olan Yeþim Abay, avukat olmuþ ve içindeki vefa duygusuyla ayný mahallede oturduðu öðretmenini zaman zaman ziyaret edip elini öpüyordu. Hayat onlarý bir baþka kader sahnesinde buluþturmuþ ve yýllar sonra Halis öðretmenin talebiyle vasiyeti ile ilgili hukuk mücadelesi baþlatan avukatý olmuþtu.
Halis öðretmen 2013 yýlýnda vefat etmiþ ve avukat öðrencisi Yeþim, öðretmeninin vasiyetini yerine getirerek, eþi Kadriye Haným’ýn her anlamda yanýnda olmuþ, desteðini hukuk alanýnda da sürdürmüþtü.
ÇEYREK ASIRLIK SIR DEFTER...
Kadriye Haným, rahmetli eþinin hatýralarýný karýþtýrdýðý bir gün “CUDÝBEY 1987-1988 YILI” yazýlý itinayla kaplanmýþ çizgili küçük bir defter bulmuþtu. Defterin içinde ilkokul öðrencisi Yeþim’in yaný sýra tüm öðrencilerinin fotoðraflarýnýn da bulunduðu hatýralarla dolu notlar yer alýyordu.
Halis öðretmen, saðlýðýnda tüm öðrencileriyle ilgili notlar tutmuþ; yýllarca vakit geçirdiði öðrencilerini bir gün tekrar hatýrlayabilmek için onlarla ilgili hatýralarýný kaleme almýþtý. Öyle ki yazdýðý notlar arasýnda öðrencilerinin, derslerinde gösterdiði baþarý ya da baþarýsýzlýðýn yaný sýra nasýl bir kiþiliðe sahip olduklarý, arkadaþlarýyla olan iliþkisi, geçirdiði rahatsýzlýklar ve hatta hangi tarihte hangi aþýlarýnýn yapýldýðýný bile bir baba hassasiyetiyle kaydetmiþti.
30 yýllýk bu defteri gören Kadriye haným çok duygulanmýþ ve aklýna Yeþim gelmiþ, hiç düþünmeden defteri ona hediye etmek istemiþti. “Halis hocanýn hatýralarýný büyük bir hassasiyetle ölünceye kadar saklayacaðým, ancak içlerinde öyle birþey buldum ki bunu senin hakettiðini düþünüyorum” diyerek verdiði defteri tüm sýnýf arkadaþlarý adýna alan Yeþim, o günden sonra diðer arkadaþlarýna ulaþmaya ve bu notlarý onlarla paylaþmaya çalýþtý.
Geçtiðimiz günlerde sosyal medyadan birbirlerini bulup yemek organize ettiðini duyduðu (içlerinde bu haberi yazanýn da bulunduðu) eski sýnýf arkadaþlarýna ulaþan Yeþim, büyük bir sürpriz yaparak, hayatlarý boyunca unutamayacaklarý bu hatýra dolu notlarýný onlarla paylaþtý.
HALÝS ÖÐRETMENDEN SON DERS...
Çeyrek asýr önce siyah bir mürekkeple, hiçbir zaman muhataplarýnýn okuyamayacaðý sanýlarak nakþedilen notlar, Halis öðretmenin ölümünün 5. yýlýnda öðrencilerine hayata dair son bir ders vermiþ, hüzün ve gururu bir arada yaþatmýþtý.
Birbirlerini en son çeyrek asýr önce gören 5-C sýnýfý öðrencilerinin buluþtuðu yemekten bir kare.
NAZIM HOCA HAYAL HALÝS ÖÐRETMEN GERÇEK
Pek çoðu onlarý kurgu karakterler olarak izledi. Hababam Sýnýfý’nýn Mahmut Hoca’sý, Gönül Yarasý’nýn Nazým öðretmeni en çok akýlda kalan iki örnek. Ama Halis hoca ve onun gibi öðrencisine ‘baba’ þefkatiyle yaklaþan hocalarýn varlýðý sinema perdesinde gördüklerimizin aslýnda gerçeðin ta kendisi olduðunu gösteriyor. Hatta pek çoðunun eksiði var fazlasý yok. Gönül Yarasý’nýn Nazým öðretmeni öz evlatlarýndan yýllarca uzak kalma pahasýna Anadolu’nun en ücra köþelerinde öðretmenlik yapan idealist biri. Týpký Halis öðretmen gibi öðrencilerinin fotoðraflarýný saklýyor, görevden ayrýlsa da mektuplarla çocuklarýnýn akýbetini takip ediyor. Nazým öðretmen ne kadar hayalse Halis hoca o kadar gerçek!
