Cami cemaatindeniz
ABONE OL

Bir ODTÜ öğrencisi toprağa bir tohum ekti. O tohum toprağın üzerinde ‘Camideyiz Biz Platformu’ olarak yeşerdi. Ne mi yapıyorlar? Hayatı camiye, camiyi hayata taşıyorlar.

ÖNDER İmam Hatipliler Derneği’nin 15. Kurultayı iki gün boyunca önemli oturum ve konuşmalara ev sahipliği yaptı. O oturumlardan birinde söz alan isimlerden biriydi Yasin Uslu. ‘Camideyiz Biz Platformu’ adına konuşuyordu. Farz namazların cemaatle kılınmasının ne kadar önemli olduğunu ve camilerimizden ne kadar uzak yaşadığımızı anlattı. Doğrusu iki günün en dikkat çekici ve çuvaldızlı konuşmalarından biriydi. Tam da uzaklaştığımız anlayışı doğrular gibi ilk sorum ‘Hangi camide imamsınız?’ oldu. Sanki camiden, namazdan, cemaatten fert olarak sorumlu değilmişiz gibi. Tosladığım ilk duvar; imam değil gemi inşaat mühendisiymiş Yasin Uslu. Sonra tosladıklarım mı? Onlar da yazının içinde...

Cami imamı mısınız? Görev yeriniz neresi?

Ben cami imamı değil, cami cemaatiyim. Mesleğim gemi inşaat mühendisliği. 2003 İTÜ mezunuyum. O tarihten bu yana da özel bir firmada çalışıyorum. 

Camideyiz Biz nedir? Nasıl bir oluşum?

Başlangıcını anlatayım. Kardeşim ODTÜ İşletme’de okuyor. Sene 2002. Ve inanıp inanmama arasında gidip geliyor. Müslüman olup olmama arasında gidip geliyor. O zamana kadar, Anadolu’dan gelen aile Cuma’dan Cuma’ya namazlarını kılıyor, Ramazan’da orucunu tutuyor, teravihe geliyor gidiyor, bu kadar… Okumayı çok seven kardeşim üniversitede felsefe, psikoloji okumaları yapıyor. “Ben kimim, neyim” diye çok ciddi bir sorgulamaya giriyor. Üniversite son sınıfta Allah’ıma bin şükür hidayet nasip oluyor. Ve o zaman kadar da İslam’ı okuyarak, bilerek geldiği için, bilinçli bir şekilde Kelime-i Şehadet getiriyor. Hayattan da biliyoruz, kim sonradan bilinçli şekilde Müslüman olduysa gayreti her noktada daha fazla oluyor. Değerine sahip çıkmayı biliyor. Kardeşim o anlamda doğrudan camide başlıyor namaza. Ben evde tek başıma kılarken diyor ki; “Abi gel, camide kılalım.” Evde de oluyor diyorum. “Olmuyor, Peygamberimiz evde kılmamış. Camide olacak, bu işin aslı bu” diyordu. O kadar hassasiyet gösteriyordu ki; Manisa’da oturuyorduk o zaman. Ankara’ya okuluna gidecek. Mola yerinde kılabilir, yolcuya kolaylık vardır. Ama o otobüs biletini Afyon’a alıyor. Afyon’da iniyor, sabah namazını orada bir camide kılıyor mutlaka. İkinci biletini Afyon’dan Ankara’ya alıyor. Şu an mola yerinde de kılıyor, ama o günlerde bulduğu kıymetin heyecanıyla böyle bir hassasiyet gösteriyordu. Ama doğrusu her vakti camide kılma isteğine cevap verecek bir iş yeri bulma konusunda da sıkıntı çekiyor. En Müslümanım diyen kurumlar dahi başlarda yardımcı olmayı istiyorlar. Ama sonra…

Sonra?

Bugünkü ‘modern çağ’ var ya! ‘Dediğin doğru ama geçmişte kaldı’ anlayışı, doğruların karşısına hep ‘ama, ama…’lar çıkarıyor. 

“CAMİDE 24 SAAT YAŞANMALI”

Kardeşinizin hassasiyeti bu harekete nasıl dönüştü?

Kardeşim namaza başlarken birkaç hadis-i şerif verdi önüme. Efendimizin (s.a.v.) tek başına kıldığı farz namazı yok. Durum çok ciddi yani. 

Aile gezmeleri yapıyoruz. Çay içip muhabbet ediyoruz, sonra herkes evine dağılıyor. Erkekler olarak kendimizi kast ediyorum. Toplanmışız, farzı kılalım işte. Sonra isteyen evlere dağıldığımızda sünneti, vitri kılsın. Diyanet Camiler Haftası’nda seminer düzenledi. Saat 19.30'da. Konu Camiler Haftası seminere giden vakit namazını kaçıracak. Güler misin, ağlar mısın?

Faaliyetiniz neler? 

İlk amacımız ve hareketimiz ezan hassasiyeti üzerineydi. Ezanı dinleme ve ezanla hayatı durdurma. İkincisi de namazı camide kılma. Sonra hocalarımızdan biri dedi ki, “Biz cami medeniyetiyiz, ama kendi evimizden kaçmışız. Asıl evimiz orasıdır.” Bizim ufkumuz genişledi. “Niye sadece namaz için camiye geliyoruz” dedik. Gençlerle sabah namazı buluşmalarına başladık. Zaman hız çağı, gençleri sıkmamak da önemli. Cami imamlarıyla bir araya getiriyoruz. Tarihi bir cami ise o yönünü anlattırıyoruz. Zaten hocanın gençlere dönüp “ne iyi ettiniz de geldiniz” demesi bile kâfi. Sonra çay ve simit ikramı yapıyoruz. Çok güzel muhabbet ortamı oluyor. Bunu İstanbul’da üç senedir her ayın ilk Pazartesi sabahı yapıyoruz. 

Cami ve kadın meselesine ne dersiniz?

“Kadınları camiye gitmek istediklerinde engellemeyin, men etmeyin” buyuruyor Efendimiz (a.s.). Evin içindeki kadının camiye gitme ihtiyacı olmayabilir ama kadın dışarıda her yerde. Ama önemli bir mesele de şu tabii. Camiler kadınların ihtiyaçlarına uygun inşa edilmeli. Kadınların caminin ferah yerlerinden bir paravanla ayrılmak şartıyla istifade edebilmeli. Kadınlar için ikinci kat veya alt kat değil, aynı zeminde, ayrı girişlerin kullanıldığı bir mekan. Böyle hayal ediyoruz. Bunun için de fıkhî uygunluğu gözetiyor, bilenlere soruyoruz. 

“Kadınları camiye gitmek istediklerinde engellemeyin, men etmeyin” buyuruyor Efendimiz (a.s.). Evin içindeki kadının camiye gitme ihtiyacı olmayabilir ama kadın dışarıda her yerde. 

BİRLİKTE SAF TUTMAK CAMİNİN BEREKETİ

Bağlı olduğunuz bir grup, oluşum vs var mı?

Cami ile ilgili meselemiz varsa, bu ümmetin sorunudur. Çeşitli yapılar, gruplar zenginliktir ama çatımız sadece cami. Yan yana omuz omuza saf tuttuktan sonra o kişi kardeşindir. Bu caminin bereketidir.  

İMAM OLMA KRİTERLERİ GÖZDEN GEÇİRİLMELİ

Bütün bu anlattıklarınız caminin hayat içindeki anlamını çok genişletiyor. Peki nedir cami?

Çeşitli sebeplerden ötürü cami ile aramızda bir mesafe hâlâ var. Olmamalı. Onu aşmaya çalışıyoruz biz. Çocukları camilerden kovan yaşlılar, Allah’a şükür gittikçe azalıyor. Yine jet teravihler veya jet imamlar meselesi de bitiyor. Gençlerle ilgilenen imamlar çoğaldı. Kıraati iyi olmayan imama birkaç ay eğitim verilip sonuç alınıyor. Ama insanlarla iletişimi iyi olmayan imama bir şey öğretmek zor. O yüzden imam olma kriterleri gözden geçirilmeli. Biz bu göreve talip olanlara sorulması gereken soruları sitemizde hayallerimiz başlığı altında paylaşıyoruz. Mesela camiye gelen çocuklarla ilgili planınız ne? Beraber kitap mı okuyacaksınız, spor mu yapacaksınız, camide geçirilecek vakti nasıl çoğaltacaksınız? İki, mahalledeki kadınlarla ilgili planınız ne? Yaşlılarla, mahalle sakinlerinin geneli ile ilgili olabilir…  Bunlara verilecek cevabı olan camiler, imamlar önemli bizim için.