Gizemin ve renklerin başkenti Kyoto
Japonya’ya ait fotoğraflarda gördüğünüz renklerin her tonunu barındıran muhteşem ağaçların ve göletlerin olduğu yer var ya, işte orası Kyoto. 1000 yıl boyunca ülkenin başkenti olan gizemli şehir tek kelimeyle gözkamaştırıcı.
Bu hafta Japon kültürünün doğduğu yede, Japonlara 1000 yıl kadar başkentlik yapan Kyoto’dayız. Yaklaşık 1,5 milyon nüfüslu kent, defalarca ‘dünyanın en güzel şehri’ unvanını aldı. Şehre adım atınca unvanı bileğinin hakkıyla aldığını anlıyorsunuz. Nasıl mı? Bir tarafından bambu ormanları, diğer tarafında doğanın binbir tonunu içinde konumlanan yüzlerce tapınakla selamlıyor sizi. Zen bahçelerinde gezerken ruhunuzdaki değişimi hissediyorsunuz. Caddeler renkli. Tütsüler ve doğanın kokusu burada birbirine karışmış. Ancak hiçbiri diğerini bastırmamış. Büyüleyici, gözkamaştırıcı, cafcaflı ama dingin.
Eski başkentteki pek çok tarihi mekan UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde. Kyoto Japon nezaketinin en yoğun olarak gözlemlendiği şehir. Halk turistlere karşı son derece saygılı. Kyoto, Shinto ve Budist tapınakları, geleneksel mahalleleri, bahçeleri, zarif mimari yapısı, doğası, çay evleri, dar sokakları, ünlü restoranları ile ünlü. İlkbaharda erik ve kiraz ağaçlarının meyve verdiği ve sonbaharda ağaçların yapraklarını döktüğü dönemler şehrin en güzel zamanları. Buraya seyahat etmek için en uygun zaman nisan-mayıs ve Eylül-kasım ayları.
NASIL GİDİLİR
Kyoto’ya farklı havayolları ile Tokyo, Pekin, Osaka aktarmalı olarak gidebilirsiniz. En yakın havalimanı Osaka’da bulunuyor. İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan haftanın her günü 11 saat 5 dakika süren direkt uçuşla Kansai Havalimanı’na uçabilirsiniz. Havalimanı, Kyoto’ya 98 km uzaklıkta. Shinkansen hızlı treni ile Tokyo’dan 2 saat 40 dakikada ve Osaka yakınındaki Kansai Uluslararası Havalimanı’ndan 1 saat 15 dakikada ulaşılabilir.
GİTMEDEN ÖNCE BİLMEKTE FAYDA VAR!
- Tokyo-Kyoto arası uçmaya gerek yok. Shinkansen hızlı treniyle iki şehir arası 2-2.5 saat. n Tapınaklar şehir merkezine uzak mesafelerde. Lisan ve alfabe farklılığı sebebi ile otobüs ile tek tek bu tapınaklar arasında gidip gelmek kolay değil. Sabahtan otelinizden, gideceğiniz tüm tapınakların ve adreslerin bir listesini verip, günlük olarak bir taksi ile anlaşmanız en mantıklısı. Dilerseniz bisiklet de kiralayabilirsiniz. Otobüs kullanacaksanız yine otelden veya Kyoto istasyonundan günlük paso alabiliyorsunuz.
- Japonya’da bahşiş vermek ciddi bir hakaret sayılıyor. Eğer bırakırsanız da peşinizden koşup getiriyorlar.
- Bazı geleneksel restoranlarda, çay evlerinde, tapınaklarda ve saraylarda ayakkabılarınızı çıkartmanız gerekecek.
- Bazı tapınak ve saraylarda ‘dövme’ yasağı var, yani eğer çok göze batan büyük dövmeleriniz varsa iyi gizlediğinize emin olun.
- Her zaman yanınızda bir ufak şemsiye olsun.
- İngilizce bilen sayısı çok az. Gideceğiniz restoranın isim ve adresinini mutlaka Japonca olarak otelde resepsiyona yazdırın.
NEREDE KALINIR
Kyoto’da her zevke hitap edecek konaklama seçeneği var. Ryokan (Japon tarzı han) ve shukubo (tapınakta bulunan konaklama)’daki Tatami zeminli odalarda rahatınıza bakarken, ustalıkla hazırlanmış yemeklerle kendinize ziyafet çekebilirsiniz. Japonya’da biraz daha uzun kalmayı planlayanlar için, “haftalık konaklar” denilen daireler makul fiyatlı bir konaklama biçimi. Kyoto’nun batı tarzı otellerinin çeşitliliğinden memnun kalacaklar.
NE YENİR?
İmparatorluk Sarayı’nın mutfağı konumundaki Kyoto, yemek kültüründe unvanını koruyor. Soylulara yönelik zarif ‘Kyo-kaiseki-ryori’, vejetarjen dostu ‘Shojin-ryori’ ve gündelik yemekler için ‘Obanzai’ gibi Kyoto’ya özgü olan spesiyaller var. Pirinç pilavı, ezilmiş soya fasulyesi macunu ile hazırlanan ‘Miso çorbasından pirince sarılan taze balığa, soya sosu ve wasabi ile hazırlanan ‘Sushi’den, ince dilimli çiğ balık ‘Sashimi’ye, Japon eriği, karides, tavuk, ton balığı, somon balığına kadar pek çok lezzeti tadabilirsiniz.
GÖRMEDEN DÖNMEYİN
İMPARATORLUK SARAYI VE KALESİ: Kyoto’nun merkezinde, sadeliği ile Japon mimarisinin zirvesini temsil eder. Hemen yanında da Tokugawa şogunu’nun şehre geldiği zamanlarda kalmayı tercih ettiği Nijo Kalesi buluruyor.
GION KÖŞESİ: Shijo-Kawaramachi yakınındaki yer, geleneksel sanatları görmek olmak için ideal.
FUSHIMI INARİ TAPINAĞI: Inari Dağı’nın eteklerindeki tapınak Pirinç Tanrısı için yapılmış. ‘Bir Geyşa’nın Anıları’ filminin çekildiği tapınak burası.
SANJUSANGEDO TAPINAĞI: 1001 adet yaldızlı, ahşap Kannon (Merhamet Tanrıçası) heykeli ile ünlü bir tapınak.
KIYOMIZU TAPINAĞI: Derin bir vadide yer alan ahşap verandasıyla ünlüdür.
NARA: Tapınakları kadar geyikleri ile de ünlü. Ayrıca Japonya’nın ilk başkentlerinden.
GÜMÜŞ KÖŞK: Zarif mimarisi ve abartısız bahçe peyzajları ile ünlü.
KATSURA VİLLASI: Geleneksel Japon mimarisi ve bahçe peyzajının en güzel örneklerinden.
SHUGAKUIN VİLLASI: 17. yüzyılda Tokugawa şogunluğu tarafından İmparator Go-Mizuno için bir inziva köşesi olarak yaptırılan yeri ziyaret etmek için İmparatorluk Saray Teşkilatı’ndan izin kâğıdı alınması gerekir.
TODAIJI TAPINAĞI: Eski yapıların belki de en ünlüsüdür.
BÜYÜK KASUGA MABETİ: 768 yılında inşa edilen ve Japonya’daki en ünlü Shinto mabetlerinden bir tanesi.
HORYUJİ TAPINAĞI: Japonya’nın en eski el değmemiş tapınak kompleksidir.
ALTIN KÖŞK TAPINAĞI: UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alıyor.
BAMBU ORMANI: Ormandaki bambu ağaçlarının boylarının 30 metreyi geçiyor.
RYOAN-Jİ TAPINAĞI: Huzurlu ejderhanın tapınağı olarak da biliniyor.
HIGASHIYAMA MAHALLESİ: Şehrin en iyi korunmuş önemli bir tarihi bölgesi.
MARUYAMA PARKI: Parka dikilmiş bin adet kiraz ağacı sakura zamanı açan beyaz ve uçuk pembe çiçekler ile büyüleyici bir görünüme bürünüyor.
FİLOZOF PATİKASI: Nanzenji ile Ginkakuji arasında iki kilometre boyunca uzanan bu patikada, Japonya’nın en ünlü filozofu Nishida Kitaro, hergün Kyoto Üniversitesine giderken yürüyüş ve meditasyon yaparmış.
PONTOCHO MAHALLESİ: Kyoto’nun geceleri en canlı sokağı olan Pontocho. Kamogawa Nehri’ne paralel olarak Shijo-dori ve Sanjo-dori caddeleri arasında uzanan bu arnavutkaldırımlı daracık uzun sokak, japon folklorik dans ve müzik gösterisi olan kabuki tiyatrosunun doğduğu bölge.
ULUSAL MÜZE: 1897’de hayata geçirilmiş müze Japonya’nın en eski ve seçkin müzelerinden birisi. Müzenin koleksiyonunda arkeolojik eserler, heykeller, yazılar, seramikler, kaligrafiler, kostum ve resimler gibi Japon kültürel mirasları yer alıyor.
