Türkiye’de yeni bir sektör daha doðdu: Organik beslenme ve yaþam. Gözden kaçan þey ise zaten üründe olmasý gereken bazý kriterlerin ayrý bir özellik gibi sunularak ‘organik’ etiketiyle yüksek fiyatlarla satýlmasý. Küçük bir araþtýrma yapýldýðýnda ise aslýnda o ürünlerin býrakýn organiði, insan saðlýðý açýsýndan riskli çýkmasý da cabasý. Toprakta kimyasal gübre veya ilaç kullanýlmamasý ya da genetiði deðiþtirilmiþ tohuma yer verilmemesi organik gýda pazarýnýn önemli kriterleri arasýnda Organik gýda seçiminde de uyarýda bulunan Gýda Güvenliði Derneði Baþkaný Samim Saner, özellikle organik tavuk sektöründe oynana ‘oyunlara’ dikkat çekerek “Tüketiciye organik diye kart tavuk satýlýyor. Tavuk etinde antibiyotik tehlikesi bir þehir efsanesi. Bizim laboratuvarlarýmýza ulaþan numunelerde bir tek böyle vaka görmedik. Tüketicinin þunu anlamasý gerekiyor; hem tarýmda hem hayvancýlýkta en çok mahsul veren nesiller seçile seçile hayvan ve tarým ürünlerinde nesil deðiþikliði oldu. Genetiðiyle oynanma düþüncesi gerçekçi deðil. Gýdada aþýrý teknofobiye gerek yok” diyor.
HORMON DEÐÝL IRK ISLAHI
Ramazan ve ardýndan gelen bayramlarda alýþveriþ oranýnýn arttýðýný vurgulayan Saner, tüketicinin ambalajlarý doðru okumayý öðrenmesinin þart olduðunu söylüyor ve ekliyor: Kimin ürettiði, son tüketim tarihi, Gýda Tarým Hayvancýlýk Bakanlýðý onayý, pakette böcek, fare kirlenmesinin olup olmadýðýna dikkat edilmeli. Üzerinde belirtilen sýcaklýkta saklanýyor mu mutlaka bakýlmalý. Adam kaþar peyniri satýyor, ambalajlý, ‘0-4 derece’ diyor pakette ama herkes görsün diye en ön rafta tutuyor. Ya da pazarda satýlan ürünler. Son tüketim tarihi geçmemiþ olsa bile bu ürünler alýnmamalý. Þekerleme, çikolata bisküvi bile ambalajlý tüketilmeli. Ben evimde sebze ve meyve dýþýndaki ürünleri kesinlikle ambalajlý tüketirim. Kimin ürettiðini bilmek istiyorum çünkü. Kayýt dýþý üretimde güvenlik yok. Ambalajlý ürünlerdeki maddeler tartýþýlýyor ama en azýndan ne olduðunu biliyoruz. Gýda güvenliðinde sýfýr risk yok, riskleri en aza indirmek var. Bir de katký maddeleri tartýþmalarý var. Bir bardak saf kahvede bile 4 bin 100 çeþit kimyasal var. Kahvenin doðasýnda bu var çünkü. Her þeye ‘kimyasal var’ diyip reddetmemek lazým. Tavuðun ýrký deðiþti. Yumurta veren tavukla eti için üretilen tavuk ayný ýrk deðil. Ama kökleri ayný. Irklar ýslah ediliyor. Hormon vs iþi deðil. Doðal yollarla melezlemeyle elde edildi þimdiki tavuklar. Ayný þey tarým ürünleri için de söz konusu. Bu nedenle þu çok riskli yemeyelim, bu çok hormonlu almayalým tutumunu saðlýklý görmüyorum. Dengeli beslenme, gýda güvenliði açýsýndan da önemli. Tek tip beslenmeye nazaran riskleri daha azaltýrsýnýz.
“DOÐAL-KÖY-ÇÝFTLÝK” TUZAÐI
“Açýkta satýlan her ürünün kerameti kendinden menkul” diyen Samim Saner, son yýllarda trend olan pazar alýþveriþlerindeki gýda seçimlerinin risklerine deðiniyor: “Herhangi bir yumurtayý sapýn samanýn içine koyuyor, pazarda organik diye satýyor mesela. Denetim yok, nereden geldiði belli deðil. Gerçekle sahteyi ayýrmak çok büyük risk. Organik istiyorsanýz ambalajlý olacak, Türkiye haritalý organik logosu olacak. Doðal, köy, çiftlik, bunlarýn hepsi kanunen yasak ve tüketici açýsýndan tuzak ifadeler. Tüketiciyi aldatmak için kullanýlýyor. Organik damgasý olan ürünlere sýký denetimler yapýlýyor. Tüketici sorgulayacak, sertifikasýný isteyecek. Büyük marketlerin organik reyonundaki sebze meyveler açýkta satýlýyor. Tüketici gidip sertifikasýný sorabilir. Yoksa, Alo 174 Gýda Hattý’ný arayacak.
BÖBREKLERÝNÝZDEN OLMAYIN
Özellikle et ve süt ürünlerinde paketli ürünlerin tercih edilmesinin daha güvenli olduðuna vurgu yapan Saner “En riskli gýdalar et ve süt ürünleri ile deniz mahsulleri. Bu ürünlerin satýþý sýrasýnda da sýcaklýk kontrolü çok önem kazanýyor. Ürün paketli de olsa markette doðru þekilde saklanýyor mu buna dikkat edilmesi gerekiyor. Dolapta muhafaza edilmesi gereken bir peynir dýþarda rafta sunuluyorsa son tüketim tarihi geçmemiþ veya paketli ürün olsa dahi alýnmamalý” diyor.
Gýda kaynaklý hastalýklarýn ölümcül riskler taþýdýðýna vurgu yapan Samim Saner, þu bilgileri veriyor: “Bulaþýcý sarýlýk, malta hummasý (buselloz), dizanteri, kolera, tifo, paratifo, bunlarýn hepsi viral gastroenteritler. Yani hepsi gýdayla bulaþan ve sindirim sistemini etkileyen enfeksiyon hastalýklarý. Örneðin köfte doðru ya da yeterince piþmezse bunun içinde muhtemelen Ecoli, O157: H7 tipi bir bakteri ürer. Bu da ölüme yol açabilecek bir etkiye sahiptir. Kiþi bu hastalýktan iyileþse bile yüzde 30’unda Hemolitik Üremik Sendrom dediðimiz ömürboyu böbrek yetmezliðine yol açýyor”
ÇOCUK BESLENMESÝ VE GÝYÝMÝ EN BÜYÜK PAZAR
Ýnsan saðlýðý ve ömrünü en çok etkileyen faktörlerin baþýnda, ‘aðýr metaller’ geliyor. Bir ömür boyunca vücuduna alýnan aðýr metallerin yarýsý, bebeklik dönemindeki yanlýþ beslenmeden kaynaklanýyor. Bunu iyi bilen gýda ve giyim pazarýndaki firmalar, çocuklar için ‘organik beslenme’ ve ‘organik kýyafet’ etiketini pazarlama aracý olarak kullanýyor. Beslenmenin yaný sýra, giyim sektöründe de artýk en önemli pazarlama kelimelerden biri ‘organik’. Kýyafette kullanýlan boyadan tutun deriye kadar her þeyin ‘yapay’ olaný ile doðal olaný, ürün etiketlerinde belirtiliyor ve direkt fiyatý ikiye katlayan unsura dönüþüyor. Ancak hem gýda hem giyimde, aralarýnda uluslararasý firmalarýn üretimlerinin de yer aldýðý ürünler, incelendiðinde organik ya da doðal çýkmýyor. Avrupa’da, özellikle bebek mamalarýndaki büyük firmanýn ürünlerinin bile kriterlere uymadýðý belirlendi.
BU TOKSÝN, KANSER NEDENÝ
Biber, domates, patlýcan gibi kurutulmuþ gýdalarda da en önemli þey ürünün topraða temas etmemesi ve asýlarak kurutulmasý. Yere temas olmazsa bir tehlike olmaz. Çünkü gýdanýn havasýz kalan tarafý mikropla temas eder. Asmaya müsait olmayanlar filede ya da fýrýnda da kurutulabilir. Ege’deki kýrmýzý biberlerde afratoksin maddesi neredeyse hiç görülmüyor. Oysa Doðu menþeili kuru biberlerde bu madde daha fazla. Bu bir küf toksini, karaciðer kanserine neden oluyor.
ÖLÜMCÜM TEHLÝKE VE 30 KURALI
Yaz ve sonbahar aylarýnda ev konservelerinin ve kurutulmuþ gýdalarýn yapýldýðýna dikkat çeken Samim Saner, konservelerde üreyen Clostiridyum
Botulinum bakterisinin en þiddetli gýda zehirihden biri olduðunu ve solunumu keserek boðularak ölüme neden olduðunu belirtiyor.
Tüketicilere ‘3Ö Kuralý’ tavsiye eden Samim Saner, püf noktalarý þöyle sýralýyor:
-Bulaþmayý önle. Bu da hijyen kurallarý demek. Ellerini yýka, kirli bir gýdayý doðru þekilde temizle, ya da içeriye kemirgen böcek vs girmesini önle.
- Üremeyi önle. Bu da doðru sýcaklýklarda saklamak ile mümkün. Eðer -18 derecede dondurucuda saklarsanýz tamamen durdurursunuz. Buzdolabý sýcaklýðýnda saklarsanýz üremeyi geciktirirsiniz.
- Mikroplarý öldür. Burada doðru piþirme usulleri devreye giriyor. Örneðin et için 74 derecedir.
Yani tam piþmiþ et yemek gerekiyor. Sütün kaynatýlmasý, pastörize süt vs gibi.